YEREL HABERLER - 28 Şubat 2015 Cumartesi 12:03

İbrahim Yacan:28 Şubat Darbedir

A
A
A
İbrahim Yacan:28 Şubat Darbedir

AK Parti Kütahya Milletvekili Aday Adayı İbrahim Yacan, "28 Şubat, 200 yıldır değerleri altüst edilmiş milletimizin yeniden filizlenmeye durmuş yüce erdemlerine, kültürel kodlarına vurulmak istenen nihai darbedir. Bütün darbelerin bileşkesi olan bu darbe, dış mihrakların 600 yıla yaklaşan kin ve nefretinin dışa vurumudur" dedi.
Yacan, yaptığı açıklamada, mütedeyyin kesimlerde 28 Şubat’ın sebep olduğu entellektüel erezyon büyük bir zihinsel yıkıma neden olduğunu belirterek, "Demokrasimizin aldığı en büyük yaralardan biri olan bu darbenin ’postmodern’ olarak isimlendirilmesinin nedeni kan dökülmemesidir fakat bugün 18 yılda nelerin değiştiğine, dönüştüğüne bakacak olursak bu ’postmodern’ darbenin ağır bilançosunu daha iyi kavrayabiliriz. Şu bir gerçek ki; mütedeyyin kesimlerde 28 Şubat’ın sebep olduğu entellektüel erezyon büyük bir zihinsel yıkıma neden olmuştur.28 Şubat, faşist kuvvetler tarafından Müslümanların ezildiği, atanmış bir generalin seçilmiş bir başbakana karşı hadsiz girişimlerde bulunduğu, milletimizin iradesini hiçe saydığı dönemdir. Bu dönemin belki de en çok içimizi acıtan karesi, üniversite kapılarından başörtüsünden dolayı geri çevrilmiş gözü yaşlı kardeşlerimizdir.Bir tarafta, günümüzde neredeyse her taşın altından çıkan paralel örgütün başı, o günlerde de ’başörtüsü füruattır’ diyerek ruhunu 28 Şubat’a çiğnetmemiş kardeşlerimizin kutlu davasını hiçe sayarken; bir tarafta gençliğini, hayatını davasına vakfetmiş Salih Mirzabeyoğlu, Yakup Köse ve daha niceleri kutsal değerlerine yapılan saldırılara karşı savaşıyor, işkence görüyor, hapse mahkum ediliyordu.Öte yandan 28 Şubat, demokrasi çığırtkanlığı yapanlarla gerçekten demokrasi isteyenleri birbirinden ayıran turnusol kağıdıdır. Çünkü 28 Şubat; siyasi görüşü farketmeksizin vatanını, milletini seven herkesin karşı çıktığı bir olaydır.28 Şubat’ın mimarları, 12 Eylül darbesinde ’Bizim çocuklar başardı’ diyerek sevinç çığlıkları atanların uşaklarıdır. 17 ve 25 Aralık’ta darbeye teşebbüste bulunanlar ise bunların ülkemizde kalan son kırıntılarıdır. İstanbul sokaklarına ’Zulüm 1453’te başladı’ yazanlar da bunlardan farksızdır.
AK Parti’nin iktidara gelmesiyle beraber bu vesayetçiler bin yıl süreceğine inandıkları rüyalarından beklemedikleri kadar erken uyandırılmıştır. Bu sürecin aktörleri, ’demokrasiye balans ayarı veriyoruz’ diyerek tankları yürüttükleri yollardan hapis cezalarını çekmek için bu kez kendileri yürümüşlerdir.AK Parti; 28 Şubat’ın yasaklar, yargısız infazlar, fişlemeler, tutuklamalar, işkenceler gibi hafızalara kazınan çirkin panaromalarını bir daha asla görmemek için darbelere, darbecilere, darbecilere alkış tutanlara karşı dik ve kararlı bir duruş sergilemiştir.AK Parti cesur reformların partisidir. Bu zamana kadar hiç bir hükümetin yapmaya cesaret dahi edemeyeceği işleri başarmış, 28 Şubat zulmünün izleri, 28 Şubat’ın könhe zihniyeti, AK Parti’nin iktidara gelişinden bu yana tarih sahnesinden kaldırılmıştır. Millet iradesine, hükümete, sivil siyasete yönelik yasa dışı girişimlerin failleri yasalar çerçevesinde yargılanmış, hak ettikleri cezaları almışlardır. Bugün (18 yıl sonra) uğursuz darbenin faillerinin yargı önünde hesap verme ve cezalandırılma aşamasına tanıklık etmekteyiz. AK Parti 28 Şubat sürecinin enkazını ortadan kaldıran iradenin adıdır. Vesayetçi anlayışın, darbeci zihniyetin, müdahaleci yaklaşımın her zaman karşısında durmuş, tamamen tasfiye edilebilmesi için siyasi ve hukuki bir savaş vermiştir, vermeye de devam edecektir" ifadelerini kullandı. (EFE)
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul “Türkiye’deki üniversitelerin 73’ü kurumsal akreditasyona sahip” Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından düzenlenen “Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı” Ankara’da gerçekleştirildi. Kongrenin açılış konuşmasını yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye’deki üniversitelerin 73’ünün kurumsal akreditasyona sahip olduğunu bildirdi. Özvar, 2027’ye kadar üniversitelerin tamamına yakınının akreditasyon sürecini tamamlamasını beklediklerini söyledi. Ana teması "Yükseköğretimde Kalitenin İçselleştirilmesi ve İyileştirilmesi" olan konferansın amacı, yükseköğretimde kalite güvencesi alanındaki bilimsel gelişmeleri, yenilikleri, deneyimleri ve farklı bakış açılarını bir araya getirmek olan “Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı” düzenlendiği Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde tamamlandı. Türkiye’den ve dünyadan birçok bilim insanını, ulusal ve uluslararası akreditasyon kuruluşları temsilcilerini bir araya getiren kongrede yükseköğretimin geleceği tartışıldı, bildiriler sunuldu. Kongrenin açılış konuşmasını yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye’deki üniversitelerin 73’ünün kurumsal akreditasyona sahip olduğunu bildirdi. Özvar, 2027’ye kadar üniversitelerin tamamına yakınının akreditasyon sürecini tamamlamasını beklediklerini söyledi. “Yetkilendiren 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu var” Program bazındaki akreditasyonların YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütüldüğünü hatırlatan Özvar, “Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" diye konuştu. “En önemli konulardan biri öğrencilerin beklentileri” Konferansın açılış konuşmacılarından bir diğeri ise Avrupa Yükseköğretimde Kalite Güvencesi Birliği (ENQA) Başkan Yardımcısı Doris Herrmann oldu. Herrmann, “Avrupa’da eğitim standartlarını ve yönergelerimizi güncelliyoruz. Eğitimde reformlar yapacağız. 2027 yılında yeni eğitim standartlarını yayınlamayı amaçlıyoruz. Mayıs ayında Avrupa eğitim bakanları Tiran’da toplanıyor. Yükseköğretim alanında 2030 yılına kadar yaşanacak gelişmeler hakkında bilgilendirileceğiz. Altı çizilen en önemli konulardan biri, üniversite öğrencilerinin beklentileri, yaşantıları ve sosyal hayatları” şeklinde konuştu. “Gerçek performanslar daha doğru şekilde değerlendirilebilir” Kongreye “Yükseköğretimde Kalitenin Tamamlayıcı Haritası: Eksik Veriler ve Değerlendirme Stratejileri” başlıklı, İstanbul Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Volkan Öngel ile hazırladığı bildiri ile katılan akademisyen Dr. Gözde Bozkurt, Yükseköğretim Kalite Kurulu resmi internet sitesinde paylaşılan Gösterge Değerlendirme Raporunu inceledi. Üniversitelerde eksik veriler olduğu sonucuna varan Bozkurt, “Eksik veriler dikkate alınarak daha etkili ve bilgi temelli kararlar alınabilir. Bu da Yükseköğretim kurumlarının gerçek performanslarını daha doğru bir şekilde değerlendirmesine ve kaliteyi artırmak için daha etkili stratejiler geliştirmesine yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı. Kongrede ayrıca kurumsal akreditasyon almaya hak kazanan üniversitelerin rektörlerine ise belgeleri teslim edildi. Akreditasyon belgelerini İstanbul Beykent Üniversitesi adına Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kazım Sarı aldı.
Kayseri Başkan Büyükkılıç: “Bu fuar, iş arayan ile işverenleri buluşturacak” Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri Valiliği ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi himayelerinde gerçekleşecek olan Kayseri İstihdam Fuarı’nda iş arayan ile işverenlerin buluşacağını duyurdu. İş arayan ve işveren arasında köprü kuran büyükşehir belediyesinin Kayseri Kariyer Merkezi, faaliyetlerine hız kesmeden devam ederken, şimdi de 14-15 Mayıs günlerinde vatandaşları, Kayseri İstihdam Fuarı’nda buluşturuyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, konu ile ilgili yaptığı açıklamada; “Valimiz Gökmen Çiçek ve büyükşehir belediyemiz himayelerinde ve öncülüğünde 14-15 Mayıs 2024 tarihlerinde Kayseri OSB Fuar Merkezi’nde istihdam fuarı yapılacak. Bu fuar, iş arayan ile işverenleri buluşturacak” dedi. Başkan Büyükkılıç, iş arayan kişilerle çalışacak eleman arayan işletmeleri buluşturacak olan fuarın, Kayseri’de istihdam artışına da katkı sağlayacağını belirterek; "Her zaman ve her platformda sanayicilerimizin ve iş arayan vatandaşlarımızın yanında yer almaya devam edeceğiz. Fuarımız, şimdiden şehrimize, vatandaşlarımıza ve ülkemize hayırlı olsun” diye konuştu. Büyükkılıç, iş arayan ve işveren arasında köprü kuran Büyükşehir Belediyesi’nin kariyerden sorumlu kuruluşu Kayseri Kariyer Merkezi’nin istihdama büyük katkı sağlamaya devam ettiğini de hatırlattı.