YEREL HABERLER - 23 Nisan 2017 Pazar 12:23

Kütahya’da Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusu

A
A
A
Kütahya’da Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı coşkusu

Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) 97.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) 97. kuruluş yıl dönümünde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kütahya’da coşkuyla kutlandı.


Kütahya İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger’in Atatürk Anıtı’na çelenk sunmasıyla başlayan tören Dumlupınar Spor Salonu’nda devam etti.


Törene Vali Ahmet H. Nayir, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Hava Piyade Tuğgeneral Bülent Tatkan, Belediye Başkan Vekili Ali İhsan Ertaş, Cumhuriyet Başsavcı vekili Göksel Yıldırım, İdare Mahkemesi Başkanı Mustafa Bilici, Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören, Baro Başkanı Ahmet Atam, Vali Yardımcıları Sedat Oktar ile Aytaç Akgül, İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Uğur, İl Emniyet Müdürü Hasan Çevik, İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger, daire müdürleri, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaş ve öğrenciler katıldı.


Yoğun katılımın olduğu törende Vali Ahmet Hamdi Nayir, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Hava Piyade Tuğgeneral Bülent Tatkan, Kütahya Belediye Başkan Vekili Ali İhsan Ertaş tarafından törene katılan çocukların bayramı kutlandı.


Saygu duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşma yapan İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger, “Gücünü ve inancını şanlı tarihinden alan aziz milletimizin birlik ve beraberlik sembolü olan TBMM, bundan 97 yıl önce, işgale karşı milli bir duruşun ve cesaretin somut bir adımı olarak açılmıştır. Milli kararlılık, 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi’ni ortaya çıkarmış, tüm dünyaya bağımsızlığın yegane teminatının millet olduğu vurgulanmıştır. Ne mutlu ki, milletimizin kırılma noktası olan bu tarihe, dünyada eşi olmayan bir değer verilmiş ve adına Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı denmiştir. Bugün bu bayramın sevincini yaşıyoruz. Aziz milletimizin bağımsızlık arzusunun tacı olan TBMM’nin açıldığı bugün, size bayram olarak armağan edilmiştir. Bugünün coşkusunu, sevincini doya doya yaşamak en çok sizlerin hakkı. Bütün gayemiz, sizlerin mutluluğu ve huzuru için her türlü modern eğitim imkânlarını seferber ederek sizleri ailenize ve topluma yetişmiş bireyler olarak kazandırmaktır. Bayrağı için canını feda eden bir neslin evlatlarına da yakışan budur. Gazi bir meclisin kurduğu bu cumhuriyet, ancak bu azim ve istikrarla ilelebet yaşayabilir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef olarak koyduğu muasır medeniyetler seviyesine ulaşmada yol göstericiniz ilim, yol arkadaşınız ise daima kitaplar olsun. Öncelikle bu anlamlı günün coşkusunu ve heyecanını sizlerle paylaştığımı ifade ediyor, hepinizin bayramını kutluyorum” diye konuştu.


Günün anlam ve önemine dair şiirlerin okunmasının ardından Vali Ahmet H. Nayir ile protokol üyeleri çeşitli spor branşlarında düzenlenen yarışmalarda derece elde eden öğrencilere ödüllerini verdi.


23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama töreni Şeker İlkokulu öğrencilerinin ‘Kütahya Yöresi’ halk oyunları gösterisini sunmaları ve öğrencilerin çeşitli yarışmalarda performanslarını sergilemesiyle sona erdi. (EFE)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Fabrikanın dereye bıraktığı atık, mahalleliye eylem yaptırdı Sakarya’nın Ayazı ilçesinden geçmekte olan ve bölgedeki birçok köyün tarım için kullandığı dere, iddiaya göre gıda fabrikasının atıkları sebebiyle kirli akıyor. Yıllardan beri kötü koku ve dere pisliğinden isyan eden mahalleli, fabrikanın önüne kadar yürüyüş eylemi yaptı. Kzıılcıkorman Mahallesi’nden geçen ve çevre mahallelerden geçerek Mudurnu Deresi ardından da Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e dökülen derenin, bölgede bulunan GSF Gıda Sanayi Fabrikaları’nın atıklarından dolayı yıllardan beri kirli aktığı iddia edildi. Adeta siyaha bürünen derenin yıllardır bir çözüme kavuşturulmadığı için duruma tepki gösteren mahalle halkı, fabrikanın önüne kadar yürüyerek eylem gerçekleştirdi. Fabrikanın önünde toplaşan mahalle sakinleri ellerindeki ‘Balıklar öldü sıra çocuklarda’, ‘Yeter artık 40 yıl oldu, bıktık’, ‘Doğaya zulüm insana zulümdür’ pankartlarıyla yaptığı yürüyüşte ise jandarma ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Mahallelinin tek istediği ise fabrikanın arıtma cihazını aktif hale getirip bölgenin pislik ve kötü kokudan arındırılması. “Artık ceza da işe yaramıyor” İnsanların mağdur olduğunu belirten mahalle sakini Mehmet Gülşen, “Deremiz hali çok kötü ve yıllardan beri biz bu çileyi çekiyoruz. Dere yakınlarında okul var ve birçok çocuk kötü kokudan dolayı sınıflara giremiyor. Derenin hemen kenarında Kur’an kursu var ve buraya çocuklar gelemiyor. Zamanında biz bu derede yüzerdik şimdi ise siyahlaştı. Köyün içinden geçeni geçtim D-100 kara yolundan geçen insanlar bile kokuya dayanamıyor. Artık köyümüzün ismi ‘Pis kokulu köy’ kaldı. Burada kahvehaneler, lokantalar var kimse buralara gelemiyor. Geçtiğimiz Cuma günü atık suyu bırakan fabrikaya ceza kesildi ve 2-3 gün kapalı kaldı ama bugün yine atık, yine koku var artık ceza da işe yaramıyor” dedi. “Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık” Yaklaşık 40 yıldan beri kokudan rahatsız olduklarını belirten Kızılcıkorman Mahallesi Muhtarı Mecid Kızıldağ, “Mahallemizin içinden geçmekte olan tarla seviyelerini düşürmek için açılan kanalda 1982 senesinde açılan bu fabrika ürettiği nişasta ve glikoz üretiminin atıklarını kanalımıza bırakıyor. Burası 1982 senesinde açıldı ve o günden bu güne kadar kanala akıtıyor pisliklerini. Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık. Dilimizin döndüğünce insanlara anlattık ama hiç kimse bir çare bulamadı ev bu günlere kadar geldik. Çevre mahalle sakinleri muhtarları herkes burada ve bu işten muzdarip, biz de bunu dile getirmek için yürüyüş gerçekleştirdik. Bizim kimseyle sorunumuz yok, art niyetimiz yok. Fabrikanın üretim yapması gerekiyorsa üretimini yapsın ama arıtmasını çalıştırsın. Bu fabrikadan 100-150 kişi ekmek yiyorsa diğer taraftan yoldan geçenler hariç 3 bin, 5 bin kişi kokuyu çekmek zorunda bırakılıyoruz. Muhtarlıkta benim dördüncü dönemim gelen her kaymakama, belediye başkanına ve valiye yani bu işte etkisi olabilecek herkese anlatmaya çalıştım ama herkes topu başkalarına attı. Sağ olsunlar yeni gelen vali ve kaymakam bize sahip çıktı, biz de mahalle halkı olarak düzen içinde eylem yaptık” diye konuştu. “İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor” Mahalle halkının çoğunun maske taktığını aktaran Kızıldağ, “Sinekler öyle bir hale geldi ki eşek arısı gibi oldu. Burada insanlar pencerenin camlarını açamıyor, misafir ağırlayamıyor hatta kanala yakın olan insanlar daha kötü durumda. Ben muhtar olarak utanıyorum. Buradan kim kime sıkıntı oluşturarak para kazanıyorsa haram olsun. İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor artık çünkü kokudan durulmuyor. Ben muhtarlık dönemimde defaten temizlettim ama yine de pislik içinde kalıyor” şeklide konuştu.