EĞİTİM - 20 Mayıs 2019 Pazartesi 11:45

GDO’lu ürünlerle insan sağlığı bozuluyor

A
A
A
GDO’lu ürünlerle insan sağlığı bozuluyor

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu Ana Bilim, Kültür ve Sanat Topluluğu’nun organizasyonuyla “Biyopolitik Savaşlar“ konulu konferans gerçekleştirildi.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu Ana Bilim, Kültür ve Sanat Topluluğu’nun organizasyonuyla “Biyopolitik Savaşlar“ konulu konferans gerçekleştirildi.


Osmangazi Konferans Salonunda düzenlenen konferansta konuşan Dr. Ramazan Kurtoğlu, Türkiye’de gıda, ilaç ve sağlık konusunda oynanan oyunlar olduğunu, GDO’lu ürünlerle ve ilaç bağımlılığı oluşturularak insan sağlığının bozulduğunu söyledi. GDO’lu tohumların zararlarını anlatan ve ’zehri bala sararak veriyorlar’ diyen Dr. Ramazan Kurtoğlu,"2050 yılında insanlığın yarısı kronik hastalıklara yakalanacak, süründürecekler ve pazar olarak kullanacaklar. İnanılmaz iş kayıplarına neden olacak. İnsanları öldürmeyecekler, süründürecekler. Türkiye de pazar olarak kullanılacak. Adam sizi finanse ediyorsa bunun bir karşılığı vardır. Biyopolitik savaşları öne doğru çıkarmaya başladılar. Biyopolitik savaşlarda inanılmaz kıyımlar olacak. İnsanlığın yarısı 2050 yılında iş göremez hale gelecek" diye konuştu.


“Dünyada bin ailenin toplam serveti, 130 devletten daha fazla”


"Küresel elitler devlet sosyalizmi değil şirket sosyalizmi kurmak istiyorlar. Dünyada bin ailenin toplam serveti, 130 devletten daha fazla" diyen Kurtoğlu, Türkiye’de gıda, ilaç meselesi ve sağlık istihbaratı konusunda oynanan oyunlar konusunda bilgiler verdi. Kurtoğlu küresel sermayenin, GDO’lu ürünler ve ilaç sektöründeki ilaçlara bağımlılık oluşturarak, insanların ve gelecek nesillerin sağlığıyla oynandığını belirterek, "Ne yediğimizin farkında olmamız gerek, GDO’lu gıdalardan uzak durmalıyız" dedi.


Konferansın diğer konuşmacısı Ercan Kutlu, öğrencilere başarıyla ilgili tavsiyelerde bulunarak, "Geleceği planlamak istiyorsanız, geleceğe bakmanız gerek, bunun için de vizyonunuzun geniş olması lazım. Yapmak istediğiniz meslekte en iyiler kimler, neden onlar en iyiler, onların hayat hikayelerini dinleyin. Başarıya giden yol, zorda olandır. Zor yolda gitmiyorsanız başarılı olamazsınız. Hayal ediniz, hayal edilen her şey gerçekleşir" şeklinde konuştu.


Konuşmasında algı yönetiminin etkisine de değinen Kutlu, Almanların geçmişte Türkiye algısının çok iyi olduğunu, Türkiye’ye pozitif baktıklarını, tatil içinde Türkiye’ye geldiklerini fakat bu algının Türkiye aleyhinde yapılan çeşitli yayınlar, televizyon programlarıyla değiştiğini söyledi. Sözde Ermeni soykırımı iftiralarıyla yapılan algıyı örnek veren Kutlu, yalanları anlatan binlerce yayın olmasına karşın doğruyu anlatan yayınların az olduğunun altını çizdi. Dünyada oynanan para oyunlarına örnekler veren, bunlar için alınması gereken tedbirler konusunda bilgiler sunduğu konuşmasında Kutlu, fiziki altın yatırımlarının uzun vadede diğer yatırım enstrümanlarına göre daha iyi getiri sağladığını vurgulayarak, en iyi yatırım aracının altın olduğunu söyledi.


Konferansı ilçe protokolü, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, eğitimciler ile öğrenciler ilgiyle izledi. Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi A. Bülent Gül, Ramazan Kurtoğlu ve Ercan Kutlu’ya günün anısına hediye takdim etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor Hatay Halk Eğitim Merkezi tarafından depremden etkilenen kadınlar için düzenlenen el sanatları kursları afetzede vatandaşlara moral olurken, aile bütçelerine de katkı sağlıyor. Kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkımın en çok olduğu yer Hatay olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetzede kadınlar, psikolojik travmayı atlatmak için Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan el sanatları kurslarına yöneliyor. Kadınlar kurslarda; amigurumi oyuncaklar ve çantalar gibi ürünler yaparak hem moral buluyorlar hem de aile ekonomilerine katkıda bulunuyorlar. Haftanın 5 günü devam eden kursa gelen kadınlar, yeni beceriler kazanıyorlar. Kadınların elinde ince ince işlenen amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. "Bizim bu depremi atlatabilmemiz için uzun seneler lazım" Kursta revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yaptıklarını söyleyen Halk Eğitim Merkezinden Usta Öğretici Serpil Güven, "Burada bayanlara el sanatları dersi veriyorum. Burada biz bayanlara yönelik onların hem morallerini hem yaşantılarına biraz renk getirmek amacıyla beceri kursları veriyoruz. Bunlardan ürettiklerini satabilme en azından aile ekonomisine katkıda bulunabilmeleri için çeşitli ürünler yapıyoruz. Şu an revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yapıyoruz. Bunları da pazarlıyoruz. Kursumuz haftanın 5 günü var. Kursa öğlen başlıyoruz, ikindin 5 gibi bitiriyoruz. Deprem psikolojisini bir nevi atabiliyorlar. Bizim bu depremi atlatmamıza uzun seneler lazım. Zamanla atlatılacak şu an burası onlar için moral deposu olarak düşünüyorum" dedi. "Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık" Kursun yorucu değil tam tersi iyileştirici olduğunu dile getiren Hatice İnanç ise, "6 Şubat depreminde çok ağır şeyler yaşadık. Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık. Çoğu insan ailesini, çocuğunu, eşini kaybetti. Kendi bedeninden kolunu, bacağını kaybeden insanlar gördük. Çaresizliği gördük. Biz o sabah kıyameti yaşadık. Burada depremzede bayanların kendilerini iyileştirmeleri için Halk Eğitim Merkezi tarafından amigurumi el sanatları kursu açıldı. Peluş ayıcıklar, bebekler, çantalar, sepetler, ceket ve hırka yün olarak her şeyi yapıyoruz. Yaklaşık 5 aydır kursumuz var 5 ayda çıkarttığımız ürünleri burada sergiliyoruz. Fiyat aralığı 300 TL ile başlayıp bin 300 TL civarına kadar çıkabiliyor. Yaptığımız ürünlere göre fiyat aralığı değişiyor. Kurs yorucu değil tam tersi iyileştirici bir iş, biz bunları işleyerek, psikolojik yönden kafamızı biraz toparladığımız için bize yorucu gelmiyor. Severek yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Adana Hayali hostes olmaktı trafik kazası hayatını kararttı Adana’da arkadaşlarının ısrarı üzerine gece dışarı çıkınca bindiği otomobilin tıra arkadan çarpması sonucu hem bedensel engelli kalan hem de konuşma kabiliyetini kaybeden genç kızın hayali hostes olmaktı Edinilen bilgiye göre kaza, Sarıçam ilçesine bağlı Ahmet Zenbilci Bulvarı’nda 10 Aralık günü meydana geldi. Tofaş marka 20 AGR 112 plakalı otomobilin park halindeki 01 CTV 81 plakalı tıra arkadan çarptığı kaza anbean güvenlik kameralarına yansıdı. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri araç içerisinde sıkışan 5 kişiyi çıkarttı. Kazada hastaneye kaldırılan bir kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamazken 4 kişi ağır yaralandı. Ağır yaralılardan biri olan Firdevs Erol (16) ise yapılan tedaviler sonucunda hayata tutundu. 10 Aralık tarihinde gerçekleşen kazada ağır yaralanan Erol, en büyük hayali hostes olmaktı. Doktorlardan alınan bilgiye göre kazada ağır yaralanan Erol’un tekrar yürüyebilmesi için 2 yıl boyunca fizik tedavi görmesi gerekecek. Aynı zamanda Erol konuşma kabiliyetini de kaybetti. “İşe giderken izin istedi vermedim, kaza haberini aldım” Olay günü işe giderken kızının kendisinden dışarı çıkmak için izin istediğini fakat izin vermediğini ifade eden Hatice Atay (35), “İzin vermemiştim fakat arkadaşlarının ısrarı ile çıkmıştı. İşyerine vardığımda arkadaşları kazanın olduğunu arayıp bana söylediler. 2 ay yoğun bakımda yattı şu an tedavilerine evde devam ediyoruz” diye konuştu. “Kızımın durumundan kaynaklı işten ayrıldım” Kızının durumundan dolayı ona bakmak için işten ayrıldığını belirten Atay, “Şu an evdeyim, çalışmadığım için de maddi durumumuz biraz kısıtlı ama elimden geldiği kadar kızımı desteklemeye çalışıyorum” dedi. “Kızımın en hızlı şekilde iyileşmesini istiyorum” Çeşitli yardımlarla Firdevs’i fizik tedaviye götürdüğünü ifade eden Atay, “Şu an kızım fizik tedavi alıyor. Fizik tedavi almasının en büyük sebebi çevremin, ailemin yardımcı olması, onların desteği olmasa buralara kadar gelemezdik. Şu an kızımın daha hızlı iyileşmesini istiyorum. Özel doktora götürmek tabi ki isterim fakat imkanlar el vermiyor. Devlet hastanelerinde ki doktorlar da çok güzel ilgileniyor fakat onların vakitleri kısıtlı olduğu için pek fazla ilgilenemiyorlar" ifadesini kullandı “Firdevs’in en büyük hayali hostes olmaktı” Kızının çok hareketli cıvıl cıvıl olduğunu ve en büyük hayalinin hostes olduğunu söyleyen Atay, “Hostes olmak için son senesini dışardan okuyup hostes olmak için hazırlanıyordu. Allah izin verirse tedavilerinin ardından da hostes olacak kızım. Bu hayalini gerçekleştirebilmesi için doktorlar tedavi sürecinin tedaviye bağlı olarak 1-2 sürebileceğini söylediler” diye konuştu.