ASAYİŞ - 01 Şubat 2012 Çarşamba 23:55

SİMAV`DA 4 BİN DÖNÜM EKİLİ ALAN SULAR ALTINDA

A
A
A
SİMAV`DA 4 BİN DÖNÜM EKİLİ ALAN SULAR ALTINDA

Kütahya’nın Simav ilçesinde etkili olan yağış ve eriyen kar suları, Simav Çayı’nın taşmasına yol açtı. Güney beldesi sınırları içerisinde kalan 4 bin dönüm ekili arazi sular altında kaldı.
Güney beldesinin Cuma Mahallesi Muhtarı Mehmet Karaman ile birlikte sular altında kalan Göl mevkiinde incelemelerde bulunan Simav Ziraat Odası Başkanı Kadir Bütüner, aşırı yağışlarda taşkınlara yol açan Simav Çayı’nın havaların düzelmesiyle birlikte bahar aylarında Devlet Su İşleri (DSİ) Kütahya İl Müdürlüğü tarafından ıslah edileceğini belirtti. Konuyu DSİ Kütahya İl Müdürlüğü yetkilileri ile görüştüğünü ifade eden Başkan Bütüner, "Simav Çayı’nın sular altında bıraktığı 4 bin dönümlük arazide vatandaşın
ektiği buğday ve arpa gibi hububat tamamen zarar görmüş. Bölgede sular ancak haziran aylarına doğru çekilir. Bundan sonra da buğday ve arpadan bir şey beklemek hayal olur. Çiftçinin emeği sular altında kalmış" dedi.
Bölgeye ekim yapan çiftçilerin zararının karşılanmasını talep edeceklerini kaydeden Başkan Bütüner, "Yaptığımız hesaplara göre çiftçinin bölgedeki hububat zararı 600 bin lirayı bulur. Bölgeye buğday ve arpa ekimi yapan çiftçimizin emeği sular altında kalmış. Simav Çayı’nın ıslahı gerekir" diye konuştu.
Cuma Mahallesi Muhtarı Mehmet Karaman ise, "Bu sene hem yağmur hem de kar yağışı, geçen yıllara göre en az iki veya üç katı oldu. Yağmurların oluşturduğu sellerin ardından yüksek kesimlerdeki karların da erimeye başlamasıyla Simav Çayı’nda taşkınlar oluştu. Taşan sular beldemize ait Göl mevkiinde 4 bin dönümlük ekili alanı sular altında bıraktı. Çiftçimiz mağdur oldu. Zararlarımızın karşılanmasını talep ediyoruz" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Fabrikanın dereye bıraktığı atık, mahalleliye eylem yaptırdı Sakarya’nın Ayazı ilçesinden geçmekte olan ve bölgedeki birçok köyün tarım için kullandığı dere, iddiaya göre gıda fabrikasının atıkları sebebiyle kirli akıyor. Yıllardan beri kötü koku ve dere pisliğinden isyan eden mahalleli, fabrikanın önüne kadar yürüyüş eylemi yaptı. Kzıılcıkorman Mahallesi’nden geçen ve çevre mahallelerden geçerek Mudurnu Deresi ardından da Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e dökülen derenin, bölgede bulunan GSF Gıda Sanayi Fabrikaları’nın atıklarından dolayı yıllardan beri kirli aktığı iddia edildi. Adeta siyaha bürünen derenin yıllardır bir çözüme kavuşturulmadığı için duruma tepki gösteren mahalle halkı, fabrikanın önüne kadar yürüyerek eylem gerçekleştirdi. Fabrikanın önünde toplaşan mahalle sakinleri ellerindeki ‘Balıklar öldü sıra çocuklarda’, ‘Yeter artık 40 yıl oldu, bıktık’, ‘Doğaya zulüm insana zulümdür’ pankartlarıyla yaptığı yürüyüşte ise jandarma ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Mahallelinin tek istediği ise fabrikanın arıtma cihazını aktif hale getirip bölgenin pislik ve kötü kokudan arındırılması. “Artık ceza da işe yaramıyor” İnsanların mağdur olduğunu belirten mahalle sakini Mehmet Gülşen, “Deremiz hali çok kötü ve yıllardan beri biz bu çileyi çekiyoruz. Dere yakınlarında okul var ve birçok çocuk kötü kokudan dolayı sınıflara giremiyor. Derenin hemen kenarında Kur’an kursu var ve buraya çocuklar gelemiyor. Zamanında biz bu derede yüzerdik şimdi ise siyahlaştı. Köyün içinden geçeni geçtim D-100 kara yolundan geçen insanlar bile kokuya dayanamıyor. Artık köyümüzün ismi ‘Pis kokulu köy’ kaldı. Burada kahvehaneler, lokantalar var kimse buralara gelemiyor. Geçtiğimiz Cuma günü atık suyu bırakan fabrikaya ceza kesildi ve 2-3 gün kapalı kaldı ama bugün yine atık, yine koku var artık ceza da işe yaramıyor” dedi. “Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık” Yaklaşık 40 yıldan beri kokudan rahatsız olduklarını belirten Kızılcıkorman Mahallesi Muhtarı Mecid Kızıldağ, “Mahallemizin içinden geçmekte olan tarla seviyelerini düşürmek için açılan kanalda 1982 senesinde açılan bu fabrika ürettiği nişasta ve glikoz üretiminin atıklarını kanalımıza bırakıyor. Burası 1982 senesinde açıldı ve o günden bu güne kadar kanala akıtıyor pisliklerini. Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık. Dilimizin döndüğünce insanlara anlattık ama hiç kimse bir çare bulamadı ev bu günlere kadar geldik. Çevre mahalle sakinleri muhtarları herkes burada ve bu işten muzdarip, biz de bunu dile getirmek için yürüyüş gerçekleştirdik. Bizim kimseyle sorunumuz yok, art niyetimiz yok. Fabrikanın üretim yapması gerekiyorsa üretimini yapsın ama arıtmasını çalıştırsın. Bu fabrikadan 100-150 kişi ekmek yiyorsa diğer taraftan yoldan geçenler hariç 3 bin, 5 bin kişi kokuyu çekmek zorunda bırakılıyoruz. Muhtarlıkta benim dördüncü dönemim gelen her kaymakama, belediye başkanına ve valiye yani bu işte etkisi olabilecek herkese anlatmaya çalıştım ama herkes topu başkalarına attı. Sağ olsunlar yeni gelen vali ve kaymakam bize sahip çıktı, biz de mahalle halkı olarak düzen içinde eylem yaptık” diye konuştu. “İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor” Mahalle halkının çoğunun maske taktığını aktaran Kızıldağ, “Sinekler öyle bir hale geldi ki eşek arısı gibi oldu. Burada insanlar pencerenin camlarını açamıyor, misafir ağırlayamıyor hatta kanala yakın olan insanlar daha kötü durumda. Ben muhtar olarak utanıyorum. Buradan kim kime sıkıntı oluşturarak para kazanıyorsa haram olsun. İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor artık çünkü kokudan durulmuyor. Ben muhtarlık dönemimde defaten temizlettim ama yine de pislik içinde kalıyor” şeklide konuştu.