GÜNDEM - 25 Ekim 2023 Çarşamba 22:41

21 yıl önce yazılan mektup ulaştı

A
A
A
21 yıl önce yazılan mektup ulaştı

"Cumhuriyet’in 100. Yılına Mektup Kampanyası" çerçevesinde 2002 yılında yazılan mektuplar, Kütahya’da da sahiplerine ulaştırılmaya başlandı. 8 Mayıs 2002’de oğlu Yasin Yılmaz’a yazdığı mektubu teslim alan eski Kütahya İl Genel Meclisi Başkanı Musa Yılmaz, duygusal anlar yaşadı.


PTT, 21 yıl önce ’2023’e Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılına Mektup’ isimli bir kampanya başlatmıştı. Kampanya çerçevesinde vatandaşlar o yıllarda yazdıkları mektuplarını 2023 yılında teslim edilmek üzere PTT’ye emanet etmişti. Kütahya’da 8 Mayıs 2002 günü oğlu Yasin Yılmaz’a yazdığı mektubu teslim alan Kütahya İl Genel Meclisi eski Başkanı Musa Yılmaz, duygusal anlar yaşadı. Yılmaz’ın 21 yıl önceki öngörülerinin hemen hemen hepsinin neticelendiği görüldü.


Yılmaz’ın mektubunda, "Koalisyon hükümetinin kötü yönetimi, yıllık enflasyonunun yüzde 75’ler seviyesinde olması, başörtüsü zulmü, daha özgür, müreffeh, demokratik Türkiye temennisi" o dönemin problemleri ve çözüm önerileri gözler önüne serdi.


Öngörülerinin gerçekleşmiş olmasından mutluluk duyduğunu kaydeden Yılmaz, "Mektup benim içinde sürpriz oldu, hatta belli bir süre unutmuştuk. En son ulaştırma bakanımız onu gündeme getirince bizde hatırladık bu mektubu. Adres güncellemesi yaptık. Tabii ki 2023’e yazıyoruz, sene 2002. Hayat bu belli olmaz diye. Hayatta oluruz olmayız diye. En kolay ulaşabileceği baba ocağının adresini vermiştik ama bugün çok şükür hayattayız ve kendi adresimize PTT’miz getirdi. Mektupta 2002 yılını çok özet olarak anlatmışım, çok detaylı, hem özet hem detay vererek konu başlıklarını arkalı önlü 2 sayfalık bir mektup, ailevi konulara değinmişim, çocuklardan beklentilerimi yazmışım. Çok mutlu oldum bugün, o gün öngördüğüm şeyler üzerinde çocuklarımın varmış olduğu noktayı bir de memleketin genel durumu, o gün başörtüsü sorununa değinmişim, İnşallah önümüzdeki yılların, Türkiye’nin daha özgür ve bu tip tartışmaları aşacak bir ülke olmasını dinlemişim, onu da gördük. O günkü kriz ortamındaki ekonomik durumu özetlemişim çok kötü olduğumuzu ve seçimlerden, 2002 seçimlerinden, 3 Kasım seçimlerinden 6 ay önce yazdığım bir mektup ve İnşallah bugünkü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidara geleceğini öngörmüşüm ve onun gelmesiyle birlikte tabi bir takım da sıkıntılar, ceza vs. o günkü şartlarda var, engellenmeye çalışıldığına değinmişim. Amerika’nın dünyanın tek sahibi olduğunu ve gerçekten dünyaya zulmettiğine değinmişim. Bu mektupta, kısacası 2002 yılı ortamında baktığım her konuda tespit ettiğim ve çocuklarımıza hedef gösterdiğim ülkemiz için temenni ettiğim şeylerin hepsinin gerçekleşmiş olmasından çok mutluyum. Mektup bizim için de önemli. 8 Mayıs 2002 Çarşamba günü saat 10.00’da yazmışım. Devletimiz o zaman PTT Genel Müdürlüğü bir kampanya yapmıştı. Cumhuriyetin 100. yılına diye, ona katılmışım. Benim yazı alışkanlığım var. Bu benim için kıymetli bir ödül oldu bugün. Bu mektubu çocuklarımdan birinin adresine, ismine yazmışım, Yasin Yılmaz ismine. O günlerde Anadolu Öğretmen Lisesinde okuyordu. Ona bir hedef koymuşum. Tabii kırsal kesimden geldiğimiz için bir tıp doktoru olmasını çok arzuluyorduk çünkü kendisi çok başarılıydı ve bu alanda da kendisini geliştirmesini çok arzu etmiştik. O da bir anlamda gerçekleşti. İyi bir dereceyle okulundan mezun oldu. Güzel bir dereceyle Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdi. Sonrasında ihtisaslar yaptı, yan dal uzmanlıkları yaptı ve şu anda da kendi alanıyla ilgili Amerika’da çalışmalar yürütüyor, eşiyle birlikte. O da ülkemiz adına gelecekte çok faydalı projeleri gerçekleştireceğine inanıyorum. Bundan da çok memnun oldum. Bu mektubu biraz sonra çocuklarıma, tabi sayfa olarak atacağım, whatsapp üzerinden. Onlarda heyecanlanacak ve o günkü düşüncelerimi görmüş olacaklar" diye konuştu.



21 yıl önce yazılan mektup ulaştı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Bakan Kacır: "Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" dedi. Sakarya Teknokent Ar-Ge Binası, Füzyon Girişim Ofisi ve Milli Teknoloji Atölyesi açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Kacır, "Teknolojide tam bağımsız Türkiye tasavvurumuzu gerçeğe dönüştürme yolunda hayata geçirdiğimiz tüm bu projelerin Sakarya’mıza, üniversitelerimize, gençlerimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Küresel ölçekte değişimin hız kazandığı, bilginin stratejik bir güç halinde geldiği bir çağdayız. Bu dönemde ülkelerin refah düzeyini ve rekabet gücünü bilimsel bilgi üretme kabiliyetiyle teknolojideki yenilikleri ekonomik değere dönüştürme düzeyi belirliyor. Özellikle yenilikçi teknolojilerde söz sahibi ülkeler sadece bugünün değil yarının dünyasını da şekillendiriyor. Pek çok ülkenin belirsizlikler sarmalında bocaladığı ve geleceğe dair vizyon ortaya koymakta zorlandığı bu süreçte bizler yaşanan değişimi tehdit olarak değil bilakis Türkiye adına tarihi bir fırsat olarak görüyoruz. Bu anlayışla bilimi ve teknolojiyi kalkınma yolculuğumuzun pusulası atlettik. Son 23 yılda dev bir Ar-ge ve inavasyon alt yapısı inşa ettik. Bugün özel sektörümüz bünyesinde bin 700’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendislerimiz ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştiriyor" dedi. "Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık" Bakan Kacır, "113 Teknoparkımızda 12 binden fazla firmamız inavasyon odaklı çalışıyor. Bilim insanlarımız, araştırmacılarımız özel sektörümüze sunduğumuz destekler neticesinde Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık. 2002’de 29 bin olan tam zaman eş değer Ar-Ge personel sayımız şimdi 310 bini aştı. İnşa ettiğimiz güçlü Ar-Ge alt yapısı milli teknoloji hamlesinin vizyon projelerinin fikirden hakikate dönüştüğü biz zemini sundu. 23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. İnsansız hava aracı üretiminde dünyada lideriz. Türkiye’nin otomobili Togg ile elektrikli ve akıllı araç devrimini ve otomotiv sektöründe yaşanan eşzamanlı dönüşümleri ülkemiz adına fırsata çevirme iddiamızı ortaya koyduk. Teknoloji üretiminde ve geliştirmede yakaladığımız bu ivmeyi farklı sektörlere taşıyarak üniversitelerimizle sanayi arasındaki iş birliğini daha da güçlendirerek Türkiye yüzyılında teknolojide tam bağımsız Türkiye hedefimizi adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu. "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz" Bakan Kacır, "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz. Bu doğrultuda ülkemizde teknolojik girişimlerin yeşermesini ve ölçeklenmesini mümkün kılacak zemini çok boyutlu adımlarla inşa etti. Hayata geçirdiğimiz fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla 4,6 milyar liralık kamu kaynağını doğrudan girişimlerimize yönlendirdik. Bu etkiyle 120 milyar liralık özel sektör yatırımını harekete geçirdik. Erken aşama girişimlerine finansman sağlayan BİGG programımızla 2 bin 500’den fazla teknoloji girişiminin hayata geçmesini sağladık. 2018’den bu yana düzenlediğimiz Teknofestlerle gençlerimizi girişimcilik yolculuğuna dahil ettik. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" şeklinde konuştu. "Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız" 81 ilde milli teknoloji atölyelerinin kurulacağını aktaran Bakan Kacır, "Bugün oyundan e-ticarete, yapay zekadan finans teknolojilerine geniş bir yelpazedeki girişimlerimiz iftihar vesilemizdir. Bu başarı ivmesini katlanarak 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknolojik girişiminin doğmasını ve milyar dolar değeri aşan unicornların bizim değimimizle Turkornların toplam kıymetinin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. Bu cennet vatanın her köşesindeki gençlerimizin teknoloji geliştirme ve dünyayı değiştirme iddiası taşıyabilmesini sağlayacak bir alt yapıyı kurmayı temel önceliğimiz olarak görüyoruz. Sakarya gerek sahip olduğu dev sanayi alt yapısı ve lojistik gücü, gerekse küresel finans ve teknoloji merkezi İstanbul’a yakınlığıyla girişimciler için önemli bir marka değerine sahip. 2010’da faaliyete geçen ve bünyesinde 130’dan fazla firmanın çalışmalarını sürdürdüğü Sakarya Teknokent, şehrimizde teknoloji girişimciliğinin nabzının attığı, üretim ile aklın buluştuğu milli teknoloji hamlemizin örnek projelerinin hayata geçirildiği ekosistemi inşa ediyor. Girişimcilerin yoğun ilgi gösterdiği Teknokentin yatırımcı talebine cevap verebilmesi adına ilave olarak 6 bin 500 metrekare kapalı alan barındıran 39 bin metrekare bir alanı ilan ettik. Bugünde bakanlığımızın 113 milyon lira ile hayata geçen yeni Ar-ge binasının açılışındayız. Teknokentimizde 3 bin 700 metrekare kapalı alanıyla girişimcilerimize çalışma alanı sunuyoruz. Aynı zamanda bina içinde faaliyet gösterecek füzyon girişim ofisiyle kuluçka ve kuluçka öncesi aşamadaki girişimcilerimize destek seti sunuyoruz. Üniversitelerimiz ve bilim merkezlerimiz bünyesinde kurduğumuz milli teknoloji atölyeleriyle ülkemizin yarınlarını inşa edecek gençlerimizi ileri teknoloji ekipmanları ve modern alt yapıyla buluşturuyoruz. Önümüzdeki yılsonuna kadar 81 ilimizde 100 milli teknoloji atölyesini tamamlamak üzere bir seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. İki üniversitemizin de öğrencileri bu atölyede çalışacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ülkemizin nitelikli insan kaynağını büyüten, yetkinliğini derinleştiren politikaları sürdüreceğiz. Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız. 60 milyon lira destek sağlayacağımız ve bünyesinde atölyeler, sergiler barındıracak olan modern tesis ile gençlerimizin merak ve keşfetme duygusunu ateşleyen bilim üssünü şehrimize kazandıracağız" ifadelerini kullandı.