EĞİTİM - 11 Aralık 2025 Perşembe 12:50

Simav’da üniversite öğrencilerine yönelik motivasyon programı düzenlendi

A
A
A
Simav’da üniversite öğrencilerine yönelik motivasyon programı düzenlendi

Kütahya’nın Simav Gençlik Merkezinde üniversite öğrencilerine yönelik etkinlik gerçekleştirildi. Programda, usta öğreticilerin seslendirdiği türküler ve Manevi Danışman Ahmet Gümüş’ün okuduğu ilahiler eşliğinde öğrencilere çiğ köfte ikramı yapıldı.


Gençlik merkezinin gençlere verdiği önemin vurgulandığı etkinliğe, Simav Gençlik Merkezi Müdürü İsmail Gökkaya, merkez personeli, Simav Müftülüğü İzci Lideri Cuma Ali Tosun, Manevi Danışman Emin Dönmez, Simav Doç. Dr. İsmail Karakuyu Devlet Hastanesi manevi danışmanı Yasin İpek, gençlik liderleri ve üniversite öğrencileri katıldı.


Programa katılan öğrenciler, bu yıl ikincisi düzenlenen etkinliği oldukça beğendiklerini belirterek, bu tür buluşmaların kendilerini motive ettiğini ve gençlik merkezlerine olan bağlılıklarını artırdığını ifade ettiler.



Simav’da üniversite öğrencilerine yönelik motivasyon programı düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Vanlı annelerin evlat nöbeti 114’üncü haftasında Van’da terör örgütü PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan ailelerin başlattığı evlat nöbeti, 114’üncü haftasına girdi. Van’da çocuklarına kavuşmak isteyen ailelerin, DEM Parti il binası önünde başlattığı oturma eylemi devam ediyor. Eylemlerinin 114’üncü haftasında bir araya gelen 35 aile, ellerindeki dövizlerle DEM Parti İl Başkanlığı önüne kadar yürüdü. Tek amaçlarının evlatlarına kavuşmak olduğunu belirten aileler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin attığı adımlar için desteklerini bu hafta da yeniledi. Eyleme kızı Şeyma için katılan Nazlı Sancar, yıllardır hep aynı konuları dile getirdiklerini ve artık tükendiklerini belirtti. Sancar, "Biz de umutla evlatlarımızı bekliyoruz. Bu sürece kim vesile olduysa Allah bin kere razı olsun. Çünkü bu adımlar atılmasaydı, bu acı, bu kan, bu şehitler nereye kadar devam edecekti? Yıllardır bu ülkede çok can yandı, çok kan döküldü. Artık yeter. Artık bu ülke böyle acılar yaşamasın, annelerin gözyaşı dinsin. Acının bir dili yok. Burada 10 gün, 10 gece dursam acımı anlatsam yine bitmez. Yıllardır evlat acısı çekiyorum, evlat hasretiyle yanıyorum. 15 yıldır Şeyma’dan ayrı yaşıyorum. Sanki kolum kanadım kırılmış gibi. Her gün onun acısıyla uyanıyor, onun acısıyla oturuyorum. Kızım yemedi diye ben de evimde bazı şeyleri yıllardır yememişim. Sevdiği yemekleri, tatlıları, çerezleri hayatımdan çıkarmışım. 15 yıldır tatlı yemiyorum" dedi. Annelerin artık bu acıları yaşamamasını dile getiren Sancar, "Artık anneler gözyaşı dökmesin. Yıllardır bütün yük annelerin sırtında. Barışı da, sitemi de, feryadı da hep anneler dile getirdi. Çünkü anneler güçlüdür, sabırlıdır, pes etmezler" diye konuştu.
İstanbul Pendik’te yangın faciasında aileye ait fotoğraflar ortaya çıktı Pendik’te gece saatlerinde bir evde çıkan yangında içerde bulunan Ö.S. (2), Z.S. (5) ve C.Ç. (9) isimli 3 çocuk hayatını kaybetmiş; M.A.Ç. (11) ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı. Son olarak yangının ardından, çocuklar ve aile bireylerine ait olduğu belirtilen sosyal medya fotoğrafları ortaya çıktı. Olay, gece 02.37 sıralarında Pendik Fevzi Çakmak Mahallesi Umman Sokak’ta bulunan iki katlı bir evin giriş katında meydana geldi. İddiaya göre evde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Anne S.S. (28), kızı E.N.Z.’yi (1) hastaneye götürmek için Ö.S. (2), C.Ç. (9) ve Z.S. (5) ve M.A.Ç. (11) isimli dört çocuğu evde yalnız bıraktı. Vatandaşların yardımıyla çıkarılan çocuklardan Ö.S., Z.S. ve C.Ç. ağır yaralı olarak kaldırıldıkları hastanelerde yaşamını yitirdi. Entübe edilen M.A.Ç. (11) ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Olay sırasında evde bulunmadığı öğrenilen anne S.S. ise serbest bırakıldı. Son olarak konuya ilişkin, yangında hayatını kaybeden çocuklara ve aileye ait olduğu belirtilen bazı sosyal medya görüntüleri ortaya çıktı. Anne S.S.’nin sosyal medya hesaplarında paylaştığı fotoğraflarda anne S.S. ile babanın; yanı sıra hayatlarını kaybeden C.Ç., Ö.S. ve ağır yaralı olarak kurtarılan M.A.Ç. (11)’nin yer aldığı görüldü.
Muğla Vali Akbıyık, kız yurdu inşaatındaki mağara ve mezar iddialarını değerlendirdi Muğla’nın Menteşe ilçesi Kötekli Mahallesinde yapımı devam eden Gençlik ve Spor Bakanlığı 3’üncü etap kız yurdu inşaatında ‘Mağara ve içinde mezar bulundu’ iddialarını değerlendiren Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, çukurun inşaat alanı dışında olduğunu, 50 cm aralıklarla, zikzak yönlü ölçüm yöntemiyle 14 metre derinliğe kadar yapılan taramada sürekliliği olan arkeolojik bir yapı, boşluk veya anormal oluşuma dair herhangi bir bulguya rastlanmadığını açıkladı. Vali Akbıyık, "Yurt inşaat sahasında temel kazı çalışmaları sırasında karstik çukur olduğu iddia edildiği; yapılan kazı çalışmalarında böyle bir çukura rastlanmadığı, inşaat oturum alanı dışında bir tane görülmüş olup hiçbir binanın oturum alanı altına rast gelmediği tespit edilmiştir. İl Müdürlüğü, sahadan gelen bilgileri Bakanlık yetkililerine iletmiştir" dedi Bakanlık tarafından yapılan teknik incelemelerde zeminin genel yapısı açısından bir risk oluşturmadığının altı çizen Vali Akbıyık, "Bakanlık tarafından zemin etüt raporları tekrar değerlendirme yapılmış, karstik çukurun genel zemin yapısı açısından bir risk oluşturmadığı kanaatine varılmıştır. Bu süreçte, söz konusu iddiaları gündeme getiren kişinin daha önce alt yüklenici olarak çalıştığı, müteahhit firma ile yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle iş ilişkilerinin sonlandığı bilinmektedir. Yurt inşaatının tamamlanmasına çok az süre kalmışken bu iddiaların gündeme gelmesi dikkat çekicidir" dedi. Vali Akbıyık sahada gerçekleştirilen ileri teknik incelemelere de değinirken, "Çukur inşaat alanı dışında olsa da, uzman ekipler tarafından saha genelinde Jeoradar (Yer Radarı / GPR) sistemi kullanılarak ayrıntılı zemin taraması gerçekleştirilmiştir. 50 cm aralıklarla, zikzak yönlü ölçüm yöntemiyle 14 metre derinliğe kadar yapılan taramada sürekliliği olan arkeolojik bir yapı, boşluk veya anormal oluşuma dair herhangi bir bulguya rastlanmamıştır" dedi. Açıklamada ayrıca Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü teknik elemanlarının ve Bakanlık ekiplerinin ortak çalışma yürüttüğü, iki ayrı üniversitenin de daha kapsamlı raporlama sürecine dahil olduğu belirtildi. Gençlik ve Spor Bakanlığı 3. etap kız yurdu inşaatında iddiaların gündeme gelmesinin ardından yapılan tüm incelemelerin tamamlanmasıyla birlikte, projenin teknik standartlar ve güvenlik kriterleri doğrultusunda ilerlediği ifade edildi.
İzmir İzmir’de barajlar boşaldı; su kesintileri artık her gün uygulanacak İzmir’de devam eden kuraklık ve yetersiz yağışlar nedeniyle barajlardaki su seviyeleri kritik eşiklerin altına düştü. Kent genelinde 13 ilçede 2 günde bir uygulanan 6 saatlik planlı su kesintisi her gün olacak şekilde güncellendi. Prof. Dr. Doğan Yaşar, "İzmir’de hem sanayi hem tarım yoğun olduğu halde Tahtalı Barajı’ndaki suyun aktif doluluğu 0.87’ye düşmüş ve sadece 2 milyon metreküp su kalmıştır. Normalde 300 milyon metreküplük aktif su hacmine sahip olan barajda su bitmiştir." dedi. İzmir’de yağışlardaki düzensizlikler ve altyapı kaynaklı yüksek kayıp-kaçak oranları, kentin su ihtiyacını karşılayan barajların doluluk oranlarını olumsuz etkiledi. İZSU Genel Müdürlüğü verilerine göre, kentin içme suyu ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Tahtalı Barajı’nda, geçtiğimiz yılın Aralık ayında yüzde 11,35 olarak ölçülen aktif doluluk oranı, bu yılın aynı döneminde yüzde 0,87 seviyesine kadar düştü. Geçen yıl yüzde 15,63 doluluk oranına sahip olan Balçova Barajı ile yüzde 0,85 seviyesindeki Gördes Barajı’nda su tamamen tükendi. Çeşme ve çevresine su sağlayan Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda geçen yıl yüzde 15,06 olan su seviyesi yüzde 2’ye, Ürkmez Barajı’nda ise yüzde 6,91’den yüzde 5,53’e geriledi. Bölgede su miktarının en yüksek olduğu baraj ise yüzde 46 seviyesiyle Güzelhisar Barajı oldu. Ekim yağışı umut oldu, Kasım kuruttu Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) verilerine göre İzmir’de Ekim ayı uzun yıllar yağış ortalaması 44,6 kilogram olarak kaydedilirken, 2025 yılının Ekim ayında yağış miktarı 99,8 kilograma ulaşarak yaklaşık yüzde 123 artış gösterdi. Kasım ayında ise durum tersine döndü. Uzun yıllar ortalaması 81,4 kilogram olan Kasım ayı yağışı, 2025 yılında 48,3 kilogramda kalarak normal seviyenin yaklaşık yüzde 40 altında gerçekleşti. Su kesintileri her güne alındı Barajlardaki su seviyelerinin alarm vermesi üzerine İZSU Genel Müdürlüğü, 6 Ağustos tarihinde başlattığı su yönetimi uygulamasını aralıksız sürdürüyor. Su arzını dengede tutmak ve su iletimini sağlamak amacıyla yapılan planlama kapsamında; Bornova, Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Konak, Buca, Gaziemir, Karabağlar, Balçova ve Narlıdere’nin de aralarında bulunduğu toplam 13 ilçede su kesintileri uygulanıyor. Daha önce 2 günde bir şeklinde süren su kesintilerinim artık her akşam saat 23.00 ile sabah 05.00 arasında gerçekleştirildiği duyuruldu. "İzmir’de kayıp-kaçak oranı bana göre yüzde 35 civarında" İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İZSU yönetiminde bir hidrojeolog ya da jeoloji mühendisinin olmadığını belirten Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Kesinti saatlerinin artacağını ve 2026’da da devam edeceğini düşünüyorum. İZSU şu anda gece 23.00 ile sabah 05.00 arasında suyu kesmektedir. İnsanlar bu saatlerin su kullanımının düşük olduğu için önemsiz olduğunu düşünse de aslında bu saatlerde 75-80 bin metreküp gibi çok büyük bir su tasarrufu sağlanmaktadır. Çünkü kayıp-kaçak oranı oldukça fazladır. İZSU’nun sayfasında bu oran yüzde 25 görünse de bana göre yüzde 35 civarındadır. 2000’li yıllarda kayıp-kaçak oranı yüzde 60’tı; sonrasında yoğun çalışmalarla yüzde 35’lere indirildi ancak şu anda tekrar yüzde 35 seviyesinde kalmış gibi görünmektedir. Bu nedenle altyapının mutlaka elden geçirilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir." ifadelerini kullandı. "Barajlar doluyken bile yer altından su çekildi" Bilimin gereği kuraklığın geleceğini söylenirse gelir; dünyadaki tüm bilim insanlarının da uyardığını kaydeden Yaşar, "Amerika’da çim dikmek ve biçmek yasaklandı, Fransa’da yüzme havuzlarına su doldurmak kısıtlandı, İspanya’da yeraltı suları sıkı denetim altına alındı ve elma, armut gibi çok su isteyen ağaçların sulanması yasaklandı. Dünya tedbirlerini aldı ancak biz almadık. Asıl sorunumuz su bilimcilerinin görev almaması ve özellikle Büyükşehir Belediyeleri ile su ile ilgili tüm birimlerde hidrojeolog ve jeoloji mühendislerinin bulunmamasıdır. 2010’dan sonraki dönemde baraj yüzde 90’lara varan doluluk yaşamış olsa da biz suyun yüzde 55’ini yer altından çekmeye devam ettik. Yer altı suyunu çektikçe daha derine inilmesi gerekir ve bu daha fazla enerji harcanması, dolayısıyla daha yüksek maliyet anlamına gelir. İzmir, Türkiye’de suya en çok para veren şehir haline gelmiştir ve bunun nedeni sürekli yeraltından su çekilmesidir. Bu durum bilimsel açıdan büyük bir hatadır. 2026’dan sonra nötr iklim şartlarına geçileceği için daha iyi yağışlar beklenmektedir; bu öngörü Dünya Meteoroloji Örgütü’nün açıklamalarına dayanmaktadır. Türkiye nötr dönemde genellikle iyi yağış alır fakat asıl sorun yağış değil, su yönetimidir. Bizim su sorunumuz değil, su yönetimi sorunumuz vardır." diye ekledi. "Tahtalı Barajı’nda su bitmiştir" Suda paranın bir öneminin olmadığını çünkü suyun her şeyden önemli bir madde olduğunu ifade eden Yaşar sözlerini şu şekilde noktaladı: "Su varsa devlet vardır. Sorun, bölgede çok büyük bir baraj bulunmaması değil, kar yağışının şehirler için belirleyici olmasıdır. Doğuda çok kar yağdığı için orada büyük barajlar vardır ve Türkiye nüfusunun yüzde 30’u orada yaşarken yüzde 70’i batıda yaşamaktadır. İzmir’de ise hem sanayi hem tarım yoğun olduğu halde Tahtalı Barajı’ndaki suyun aktif doluluğu 0.87’ye düşmüş ve sadece 2 milyon metreküp su kalmıştır. Normalde 300 milyon metreküplük aktif su hacmine sahip olan barajda su bitmiştir. Kuraklığın geleceğini çok önceden söylemiştik; 2020’de başkanlara mektup yazarak ‘Kuraklık geliyor, B ve C planlarınızı yapın’ demiştik ancak baraj doluyken ciddiye alınmadı. 2021’de bile yüzde 60 su bulunuyordu ve arkadaki alan tamamen suyla doluydu."
Muğla Muğla’da 11 ayda 2 milyon 658 bin araç denetlendi Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, Aralık ayı ‘Medya Buluşması’nda 11 aylık asayiş, trafik, terör, düzensiz göç ve uyuşturucu konularında Jandarma ve Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmaları Muğla basını ile paylaştı. Muğla’nın huzurlu ve güvenli bir kent olduğunu belirten Vali Akbıyık, "Muğla’mız huzurlu ve güvenli bir kent. Muğla’mızda var olan huzur ve güven ortamının devamlılığı için Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik birimlerimiz 7 gün 24 saat görev başındadır. Bu kapsamda terörle mücadeleden, organize suçlara, kaçakçılıktan uyuşturucu tacirlerine, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığına ilimizin huzurunu bozacak her türlü yapılanmaya karşı etkin bir mücadele yürütülmektedir" dedi. Uyuşturucu ile mücadele eğitimleri Uyuşturucu ile mücadele kapsamında gençlere e annelere eğitim verilidiğini belirten Vali Akbıyık, "Bu kapsamda Narko Rehber, Narko Nokta, Narko Kaan, Narko Gençlik ve En İyi Narkotik Polisi Anne projeleri kapsamında Jandarma ve Emniyet birimlerimizce 6 bin 341 genç ile 3 bin 694 anne ve anne adayına eğitim verildi. Ayrıca alışveriş merkezlerinde, festivallerde, kalabalık yerlerde oluşturulan stantlarla 26 bin 32 kişiye bilgilendirme yapıldı" dedi. 11 ayda 2 milyon 658 bin araç denetlendi 2025 yılında gerçekleştirilen trafik denetimleri hakkında bilgi veren Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, "2 milyon 657 bin 914 araç denetlenerek, bunlardan eksiklikleri tespit edilen 400 bin 483 araç sürücüsüne idari para cezası uygulanmış, 38 bin 93 araç trafikten men edilerek, 9 bin 16 sürücünün belgesi geçici olarak geri alınmıştır. Elektronik denetleme sistemi üzerinden 3 Bin 684, Kent güvenliği yönetim sisteminden 2 bin 917 adet kural ihlali tespit edilerek cezai işlem uygulanmıştır. Trafik güvenliği için Cayrokopter, Drone, EDS ve KGYS üzerinden yapılan elektronik denetimler aralıksız devam edecektir. Motosiklet ve Motorlu Bisiklet sürücülerinin karışmış olduğu trafik kazalarını önlemeye yönelik etkin ve sonuç odaklı yürütülen çalışma ve denetimlerimiz de aralıksız devam etmektedir. Bu kapsamda 355 bin 178 motosiklet ve kullanıcısı denetlenmiş, bunlardan eksiklikleri tespit edilen 137 bin 28 motosiklet sürücüsüne idari para cezası uygulanmıştır. Meydana gelen trafik kazalarında en fazla ölüm oranının motosiklet kullanıcılarında olduğunu üzülerek görüyoruz. Bu kapsamda 56 Bin 403 öğrenci, 144 Bin 467 sürücü, 27 Bin 364 yetişkin ve 413 kamu çalışanı olmak üzere toplam 228 bin 647 kişiye eğitim verildi" dedi. Turistik tesislerin denetimi devam ediyor Muğla bölgesindeki bakanlık ve belediye işletme belgeli tesislerde denetimlerin devam ettiğini açıklayan Akbıyık, "Valiliğimiz koordinasyonunda İl Kültür Turizm Müdürlüğümüzce oluşturan denetim ekipleri tarafından ilimiz genelinde turistik tesislerin denetim faaliyetleri devam etmektedir. Bu kapsamda Ekim ve Kasım aylarında toplam 333 tesis denetlenmiş, 1 tesis kapatılmış, 29 tesise yönelik kapatma işlemi başlatılmıştır. Turizm Güvenliği kapsamında Sahil Güvenlik Komutanlığımızca Ekim ve Kasım aylarında 916 tekne ve yat denetlendi, eksiklikleri tespit edilen 46 tekne ve yata yasal işlem uygulandı. İl Göç İdaresi Müdürlüğümüzce, aynı dönemde turizm güvenliği kapsamında 97 otel denetlendi, 49 düzensiz göçmen yakalandı" dedi.