YEREL HABERLER - 16 Ocak 2017 Pazartesi 16:38

Girişimciler hem iş kuruyor hem de istihdam oluşturuyor

A
A
A
Girişimciler hem iş kuruyor hem de istihdam oluşturuyor

Battalgazi Belediyesi ve KOSGEB işbirliği ile düzenlenen Uygulamalı Girişimcilik Kursunda sertifika alan girişimciler hem işlerini kuruyor, hem de istihdam oluşturuyor.
Battalgazi Belediyesi ve KOSGEB işbirliği ile düzenlenen Uygulamalı Girişimcilik Kursu’nu başarı ile tamamlayan girişimciler, KOSGEB desteklerinden yararlanmaya devam ediyor. Bu kapsamda 10’larca girişimci, hem iş kurmayı başardı, hem de istihdam oluşturdu. Malatya’da girişimcilerin yüzde 7’sinin hayallerini gerçekleştirmesi, gelecek adına umut, yeni girişimciler açısından da cesaret oluşturdu. Kendi işini kuran Suat Kapal isimli genç girişimci, “26 yaşındayım. Türkçe öğretmeniyim. Atanamadığımdan dolayı ticaretle uğraşmak istedim. Başbakanlığın desteklediği KOSGEB’in verdiği hibeden faydalanmak istedim. Battalgazi Belediyesi tarafından açılan girişimcilik kursuna giderek belgemi aldım. Bu imkanı bize veren devletimize ve Battalgazi Belediyemize teşekkür ederim” dedi.
Girişimcilerden Orhan Topuz da, verilen desteklerden faydalandığını belirterek, “2014 yılının 3. ayında girişimcilik belgesini aldım. Dükkanımı açmak için makine ve bazı teçhizatlar için desteklerden faydalandım. Bu konuda öncelikle Battalgazi Belediye Başkanım Selahattin Gürkan başkanıma teşekkür ederim. KOSGEB girişimcilik belgesini aldıktan sonra hedeflerimize iş yerini açarak başladık. Hedeflerimize adım adım yaklaşıyoruz. Piyasaya 3-5 müşteri ile giriş yaptık. Şu an sayılı müteahhitlerle çalışıyoruz. Yeni hedefimiz 1 milyon liralık iş yapmak. Şu an yanımda işçi çalıştırmaya başladım. 6 SSK’lı işçi çalıştırıyorum. KOSGEB’in bu faaliyetlerinden faydalanmak isteyen arkadaşlara buradan sesleniyorum. Bu destekleri kesinlikle kulak ardına atmasınlar. İş kurmak isteyen ve hedefi olan arkadaşlara KOSGEB’in bu imkanlarından faydalanmaları çağrısında bulunuyorum” ifadelerini kullandı.
KOSGEB desteklerinden yararlanan Ali Murat Engin ise, “Battalgazi-KOSGEB işbirliğiyle düzenlenen eğitimlerden faydalandım. O eğitim sonunda girişimcilik sertifikası aldım. Hazırladığımız projeyle ve girişimcilik sertifikasıyla bu iş yerini açtık. 2015 yılında 50 bin liralık hibeden yararlandım. Bundan sonraki hedefim piyasaya daha güçlü girebilmek. Daha büyük işler başarmak için var gücümle çalışmaya devam edeceğim. Devletin verdiği destekle beraber bu işleri başarabileceğinize inanıyorum. Bu kursları düzenleyen Battalgazi Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Kendi işi kuran ve iş yerini daha da büyüteceğini belirten Burhan Topuz da, “Battalgazi Belediyesi’nin KOSGEB ile yürüttüğü girişimcilik kurslarına gittim. Birkaç günlük kurstan sonra girişimcilik belgesini aldım. Yaptığımız projeden sonra devletin hibe programlarından faydalandım. İş yerimi açtım. Şükürler olsun artık işveren olarak çalışıyorum. Devletimizin verdiği bu destekten herkesin yararlanmasını isterim” ifadelerine yer verdi.
Bayan girişimcilerden Gülistan Gülbahar ise, “Bu işe bir yıl önce başladım. KOSGEB’in imkanlarını daha önce duymuştum. Çokta faydalı olduğunu söylemişti arkadaşlarım. Bende başvuruda bulundum. İyi ki başvurmuşum. Çok iyi geldi. Daha önce ev hanımıydım. KOSGEB’in imkanlarından faydalandıktan sonra şu an kendi işimin patronu oldum” dedi.
Desteklerden faydalanılması gerektiğini belirten Münir Bozkuş da, “Battalgazi Belediyesi’ndeki girişimcilik kursunu bitirdik. Özellikle Battalgazi Belediyesi’ne çok teşekkür ediyoruz. Bu kursların bize çok büyük katkısı oldu. Bizleri yönlendirdiler, devletin imkanlarından bizleri haberdar ettiler. Bizlerde girişimcilik belgesini aldıktan sonra işlerimizi daha da büyütmek için hibe programlarından faydalandık. Genelde Organize Sanayi bölgesindeki fabrikalarla çalışıyoruz. KOSGEB’in destekleri yeni ve genç girişimciler için oldukça faydalı. İş kurmayı düşünenlerin bunları değerlendirmeleri çok iyi olur” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Naci Görür’den deprem molozları için uyarı: “Belediyeler şimdiden düşünmeli. Deprem olduğu zaman çok geç” Yer Bilimci ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, “Deprem molozları ya geri kazanılmalı. Veyahut da uluslararası yöntemlerle bertaraf edilmeli. Havayla, suyla ilişkileri kesilmeli. Bunu belediyeler şimdiden düşünmeli. Deprem olduğu zaman çok geç” dedi. Birinci derece deprem kuşağı üzerinde bulunan Amasya’nın Merzifon ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldiği programda deprem molozlarının içerisinde asbest, demir, çimento, kağıt, kimyevi madde, parlayıcı madde, toksik maddelerin bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Naci Görür, “Eğer herkesin yaptığı gibi. İstanbul’da onu yaptılar. Arabalara doldurup götürüp denize, etrafa dökerseniz kendinizi yok edersiniz. Uzun dönemde depremin öldüremediği insanları da siz çevreyi kirleterek ölümüne neden olursunuz” diye konuştu. Belediyelerin sorumluluk alanlarında yapıları depreme karşı dayanıklı olmaya hazırlarken muhtemel bir depremde yıkılan binaların molozlarının bertaraf edilip geri kazanımının sağlanmasını da planlaması gerektiğinin altını çizen Naci Görür, “Bunu belediye şimdide düşünmeli. Deprem olduğu zaman çok geç. O kargaşa, gürültüde ne yapacaklarını şaşırabilirler” şeklinde konuştu. Programa evsahipliği yapan Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı da, depreme karşı dirençli Merzifon’u inşa etme çabası içerisinde olduklarını vurguladı.
Bursa Eski Bulgaristan Başbakanı Denkov: “Vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız” Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, Bursa’daki Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni (BAL-GÖÇ) ziyaret etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı toplantıda vatandaşlık başvuru süreci ve geçmişte yaşanan asimilasyon politikaları sorunu konuşuldu. Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği yönetimini ziyaret eden Denkov ve Petkov, yapılan görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldı. BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, Bulgaristan göçmeni Türklerin sıkıntılarını dile getirirken en çok şikayetlerden birinin Bulgaristan vatandaşlığı başvurusunda yaşanılan zorlu süreç olduğunu söyledi. Bu konu hakkında çalışma yapılmasını dilediklerini belirten Balkan, geçmişte Türklere asimilasyon uygulayanların yıllardır ceza almadığını da ifade etti. "Başvuru sürecinin zorluğu dijitalleşmemekten kaynaklanıyor" Bulgaristan vatandaşlığındaki başvuru sürecinin sadece Türklere yönelik bir sorun olmadığını, tüm dünyadan benzer şikayetler aldıklarını aktaran eski Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov, “İnsanların yapmış olduğu vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız. Fakat bunun sadece Türkiye’ye yönelik bir durum olduğunu düşünmeyin. Biz aslında Bulgaristan’ın bütün dünyadaki konsolosluklarında benzer şikâyetleri alıyoruz. Bütün dünyadaki Bulgar vatandaşları, özellikle vatandaşlık şikayetlerini bizlere iletmekteler. Bu problemin dijitalleşme sıkıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz ve bu hizmetleri gerçekleştirme sürecinin gereksiz bazı konularla uzatıldığı gibi bir inanış oluşuyor. Bu konuda çalışıp bir an evvel dijitalleşme ve süreçlerle ilgili belirli bir süre içerisine alınarak halledilmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Benim ailem de bu sıkıntıları yaşadı” 80’lerde Türklerin yaşadığı sıkıntıları kendi ailesinin de yaşadığını belirten Kiril Petkov ise, “Yaşanan olaylardan sonra neden hala ceza alan yok diye sordunuz. Bu insanlar benim aileme de bu sıkıntıları yaşattığı için beni de kişisel olarak incitmekte ve hala ben de bunu sorguluyorum. Bu süreçte aslında yapmak istediğimiz şey insanların belirli bir siyasi oluşum tarafından kullanılmasını engellemek. Çünkü onlar siyasi faaliyetlerini insanlara yardım için kullanmaktan ziyade kendi çıkarları için kullanıyorlar. Biz buradaki kurumlarla beraber, siyasi oluşumlarla beraber yolsuzluk zincirinin sona erdirilmesi için mücadele ediyoruz. Bunun değiştirilmesini istiyoruz. Bu şekilde kapsamlı bir demokratikleşme süreci sağlayabiliriz. Bunlar geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Biz bunları yenilikçi bir yolla yapmak istiyoruz” dedi.