SPOR - 24 Mart 2017 Cuma 16:35

Evkur Yeni Malatyaspor, şampiyonluğa inanıyor

A
A
A
Evkur Yeni Malatyaspor, şampiyonluğa inanıyor

Evkur Yeni Malatyaspor’un iki tecrübeli sol kanat oyuncusu şampiyonlukla ilgili iddialı açıklamalarda bulundu.

Evkur Yeni Malatyaspor’un iki tecrübeli sol kanat oyuncusu şampiyonlukla ilgili iddialı açıklamalarda bulundu.


İnönü Stadı’nda basın mensuplarının karşısına çıkan Osman Fırat ve Mehmet Sak, sezon sonunda mutlu sona ulaşacaklarını ifade etti.


Sözlerine Elazığ maçının önemini vurgulayarak başlayan Osman Fırat, “Şu an güzel bir gidişat içerisindeyiz. Altımızdaki rakiplerle puan farkını biraz daha açtık. Takım olarak, yönetimiz, futbolcular, teknik ekibimiz ve taraftarlarımız artık şampiyon olmaya inanmaya başladık. Bugüne kadar tüm futbolcu arkadaşlarım ve ben elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Hedefimiz belli, ona göre hiçbir şekilde rehavete kapılmadan çalışmalarımızı yapıp mücadele edeceğiz. Sırada Doğunun derbisi diye adlandırılan bir Elazığspor maçı var. Herkesten çok bu maçın ne anlama geldiğini bende çok iyi biliyorum. Her maça tabi iyi hazırlanıyoruz ama takımdaki her futbolcu maçın önemini bilerek hazırlanacak. Hem futbol olarak, hem de mücadele açısından iyi oynayıp 3 puan almamız gerekiyor” dedi.


Osman, federasyon tarafından kendisine verilen cezaya da değinerek, “Neticede her futbolcu sırasını beklemek zorunda. Bende sıramı beklemiştim, oynamak için şansta gelmişti. Şansı iyi kullandım ama son dakikalardı hakem hem rakip futbolcuyu hem de beni oyun dışına attı. Benim orada o ağır kararı hak ettiğim bir hareket yoktu. Profesyonelliğin gerektirdiği zaman geçirmeye yönelik bir hareketti. Sonuçta hakem böyle takdirini kullandı. Kulüp olarak itiraz ettik ama 3 maç ceza onaylandı. Bunda da mutlaka bir hayır vardır. Neticede Allah’ın adaletine inanan bir insanım. Ona güveniyorum” ifadelerini kullandı.



“Takımın kendi memleketinde oynaması bambaşka bir güzellik”


Evkur Yeni Malatyaspor’un Malatya’da oynamasının şehre başka bir hava kattığını aktaran Osman, “İstanbul’da taraftarlarımız bizi yalnız bırakmıyor ama ne kadar da olsa takımın kendi memleketinde oynaması bambaşka bir güzellik. Orada oynamamızın farklı nedenleri var, bunu herkes artık biliyor. Sahanın elverişsiz olması en büyük nedendi. Malatya da ki taraftarların özlemleri var bunu hissedebiliyorum. Malatya da maçlarımızı oynamaya başlayınca yine aynı başarıları yakalayacağımızı düşüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.



Mehmet Sak: “Elazığspor ve Malatyaspor arasındaki rekabeti herkes biliyor”


Takım içerisinde uyumun çok iyi olduğunu söyleyen Mehmet Sak ise Elazığ maçının taraftar için ne ifade ettiğini takım olarak çok iyi bildiklerini söyledi. Mehmet, “Takım içerisinde şuan her şey yolunda gidiyor. Geçen hafta önemli zor Manisaspor maçından galibiyetle ayrılmayı başardık. Önümüzde şimdi yine önemli bir Elazığspor müsabakası var. Bu maça da antrenmanlarda en iyi şekilde hazırlanıp, sahadan galip ayrılmak istiyoruz. Elazığspor ve Malatyaspor arasındaki rekabeti herkes biliyor. Taraftarımız için öneminin farkındayız ve ona göre konsantre olacağız. En iyi performansımızı sunmak için çok çalışıp iyi mücadele edeceğiz. Galip gelebilmenin en püf noktası, iyi konsantre olup hazır olmak” dedi.



“Benim de oynadığım bölgede bir talihsizlik var”


Önümüzdeki günlerde yüzde yüz hazır olacağını ifade eden orta saha oyuncusu “Hafta içerisinde tedavilerimin sona ermesiyle kendimi şuan çok iyi ve hazır hissediyorum. Önümüzdeki antrenmanlarda takımla birlikte çalışmalara yüzde 100 katılacağım. Takımda her halde benimde oynadığım bölgede bir talihsizlik sorunu var. Ferhat Kiraz oynuyor sakatlanıyor, ben oynuyorum sakatlanıyorum, Osman Fırat oynuyor ceza alıyor, bir türlü nedense o mevki de sabit bir oyuncu olmadı. Tabi önemli olan takımın galip gelip puan alması. Eksik futbolcuların olduğu haftaları oynayan futbolcular çok iyi değerlendirdi. Kimse kimsenin yokluğunu aratmadı. Onun için ilerleyen haftalar da yine aynı şekilde devam edip en iyi şekilde sezonu tamamlamak istiyoruz” şeklinde konuştu.



“Şampiyonluk havasını artık hissediyorum”


Mehmet Sak, şampiyonluk havasını artık hissettiğini belirterek, “Yeni Malatyaspor’a geldiğim günden beri takımı bir üst lige çıkaracak güce sahip olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü takımda futbolcuların uyumu o havayı solumama neden oluyor. Çok iyi arkadaşlığımız var. Geçen yıl Adanaspor da şampiyon olduğumuz da yine aynı atmosferi yakalamıştık. Sezon başından beri burada da bu samimi ortamın olduğunu düşünüyorum. Geçen yıla oranla aynı 25. Haftada Adanaspor’un toplamış olduğu 47 puan dan 3 puan fazla topladık. Bizim için bu aslında büyük bir avantaj, çünkü geçen yıl altımızdaki takımlarla puan farkını bu kadar açmamıştık. Kalan 9 maçta alınabilecek tüm puanları almak için mücadelemiz devam edecek. Allah nasipte ederse kendi hesaplarıma göre de sezon sonu Yeni Malatyaspor camiasının adını bir üst lige yazdıracağımızı düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas 58 yıldır gerçek kimliğini arıyor Sivas’ta yaşayan 58 yaşındaki Raziye Şimşek, doğduğu günden bu yana gerçek kimliğine kavuşamadı. Hikâyesiyle filmlere konu olacak olayın aydınlatılması için Şimşek’in biyolojik babasının mezarı açılarak DNA örneği alındı. Sivas kent merkezinde yaşayan Raziye Şimşek, 1 yaşında annesini kaybettikten sonra yaşadığı dramatik hayat hikâyesiyle duyanları derinden etkiliyor. Şimşek, annesinin vefatının ardından babası tarafından 1 yaşındayken yurda verildi. İddiaya göre, o dönemdeki yurt müdürü Şimşek’i kaydettirmeden resmi olmayan şekilde bir aileye verdi. Bu aile de sahte kayıtlarla Şimşek’i öz çocuklarıymış gibi nüfusa kaydettirdi. Şimşek, evlendikten sonra evlat edinen aile tarafından reddedilerek evlatlıktan düşürüldü. Evlat edinen ailenin çıkarttığı kimlik kartı numarası ve kendisinin mecburiyetten çıkarttığı kimlik kartı numarası bulunan Şimşek, bu nedenle resmi bir kimliğe sahip olmadığı için devlet kurumlarına gittiğinde kimlik eksikliği nedeniyle birçok sorunlarla karşılaşıyor. “Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım yok” Yaklaşık 3 yıldır bu durumun çözümü için mücadele eden Şimşek, “Ben bir yaşımdayken annem vefat etti. Bana bakan olmadığı için beni yurdun kapısının önüne bırakıyorlar. O dönemin yurt müdürü beni el altından yurda kaydetmeksizin beni büyüten aileye veriyor. Onlarda sahte kayıtla beni kendilerinin üzerine geçiriyorlar. 18, 19 yaşına gelip evlendiğimde beni üzerlerinden düşürüyorlar. Bunlarda olmadığı için benim bir kimliğim yok. Hiç bir resmi kurumlarda kaydım yok. Ölünce mezarıma yazılacak bir baba adım dahi yok. Bunun zorluğunu hep yaşıyorum. Benim ablalarım bütün aile fertlerim beni kabul ediyor ama daha büyük aile bireylerimiz olmadığı için Hâkim Bey DNA testine karar verdi. 2,5 yıldır çok büyük zorluklarla uğraşıyorum. Hem maddi hem de manevi sıkıntılar yaşıyorum. Sürekli mahkemelere gidip geliyorum. Yaşadığım şeyleri tekrar tekrar yaşıyorum” dedi. Resmiyette gözükmüyor, iki farklı kimlik numarası bulunuyor Adına iki farklı kimlik numarası olduğunu ifade eden Şimşek, “Geçmiş yakamı bırakmıyor ki rahat edeyim. 1965 yılından bu yana bu hayatı yaşıyorum ama hiçbir yerde resmiyette görünmüyorum. Şuanda benim adıma iki farklı TC kimlik numarası var. Birisi onların üzerine diğeri de benim şuan mecburiyetten kullandığım sahte TC kimlik kartı numarası. Devlet kurumlarına gittiğim zaman ‘kayıtlarda böyle birisi yok’ diyorlar. ‘Sadece baba adı var alt soy üst soy yok’ diyorlar. Hastanelere falan gittiğimde eşimin üzerine muayene olduğum için pek sorun yaşamadım ama yine de ben bu durumdan da rahatsız oluyorum. Her zaman elim yüreğimde. İnşallah son mahkeme olur, bu konudan dolayı hem maddi hem manevi çok yoruldum. 58 yaşındayım 25 yıl olmuştu ben unutalı. Ama ben 2,5 yıldır bu durumu mahkeme kapısında tekrar tekrar yaşıyorum, geçmiş yakamı bırakmıyor” şeklinde konuştu.
Rize Doğu Karadeniz’de 2024 yılı yaş çay sezonu açıldı Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) tarafından Doğu Karadeniz’de 2024 yılı yaş çay sezonu açıldı. Çay alım sezonunun açılması ile birlikte çay üreticileri de çay bahçelerine girerek çaylarını toplamaya başladı. 2024 yılının yaş çay sezonu için çay müstahsilleri, ÇAYKUR’a çay satabilmek için çaylık arazilerinde budama işlemi yaparak bakımlara başladı. Çay budamalarının hemen ardından üreticiler tarafından arazilerde gübreleme işlemi gerçekleştirilirken, yaş çay kampanyası için üreticiler hazırlıklarını tamamladı. Hazırlıklarını tamamlayan üreticiler bugün sabah saatlerinde çay bahçelerine girerek çay hasadına başladı. Çay müstahsili şimdi ise yaş çay taban fiyatının açıklanmasını bekliyor. “Kontenjan uygulaması olacağını düşünerek çaya girmeye başladık” Kontenjan uygulaması yapılabileceğinden erkenden çaylarını satmak istediklerini ifade eden Rizeli çay üreticilerinden Hüseyin Can Şişman, “Biz sezonun iyi olmasını bekliyoruz. Çay satmakta zorlanmamak için önceden çaya başladık. Kontenjan uygulaması olacağını düşünerek çaya girmeye başladık. Çayda kontenjan uygulaması olabileceğinden ötürü çayımızı daha rahat satabilmek için erkenden kesmeye başladık. Çayın 20 liradan aşağı olmaması lazım. Heyecanla devlet büyüklerimizden çayımıza iyi bir fiyat vermesini bekliyoruz” şeklinde konuştu. Çay sezonunun güzel geçeceğine vurgu yapan Emirhan Şişman ise “Her yılın hasadı gibi bu yılda çok iyi. Ben Kırklareli’nde üniversite okuyordum. Çay zamanı geldi. Bizim de buraya gelmemiz gerekti. Birinci sürümde bizde burada bulunuyoruz. Ne kadar alımlar geç başlarsa o kadar yoğunluk olur. Erken başlarsa yoğunluk olmaz. Eski yıllara göre topladığımız çay oranı düşük. Ailecek topladığımız için sohbet eşliğinde güzel geçeceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. “Bu seneki çay sezonu şenlik içerisinde geçeceğine inanıyorum” Çaylarını işçi almadan kendilerinin topladıklarını belirten Nurcan Şişman ise “Yeni sezon herkese hayırlı ve uğurlu olsun. Yaş çay fiyatını sabırsızlıkla bekliyoruz. Kalite olarak çay iyi. 5-6 kişi toplanıyoruz. Birbirimize çay topluyoruz. Biz işçi almıyoruz. Çayımızı kendimiz topluyoruz. Birbirimizin işini görmüş oluyoruz. Bu seneki çay sezonu şenlik içerisinde geçeceğine inanıyorum. Biz hepimiz komşuyuz. Birlik içerisinde çayı topluyoruz” dedi.
Giresun Giresun’un köyünden 50 ülkeye meyveli soda ihraç ediyorlar Giresun’un 200 nüfuslu İnişdibi köyü meyve aromalı maden suyu üretimi ile dikkat çekerken, yöredeki fabrikada işlenen meyveli sodalar dünyanın 50 ülkesine ihraç ediliyor. Giresun’un İnişdibi köyünde şifalı olarak bilinen kaynak suyun ekonomiye kazandırılmasıyla başlayan hikayeyi anlatan Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve Freşa Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çakırmelikoğlu, bugün 200 nüfuslu bir köyden 50 ülkeye ihracat yaptıklarını söyledi. Gıda toptancılığı yaparken, markalarının doğuşunun bir sohbet ortamında başladığını anlatan Hasan Çakırmelikoğlu, “Bizim asıl işimiz gıda toptancılığı yapmaktı. 1997 yılında bir sohbet ortamında konuşurken yöremizde bir şifalı su olarak bilinen İnişdibi maden suyunu satın alma fikri ortaya çıktı. Yapılan incelemelerde mineral bakımında İnişdibi maden suyu dünyanın en kaliteli maden suları arasında olduğu tespit edildi. Biz de bu işe ilk olarak maden suyu olarak başladık. Daha sonra meyve aromalı maden suyuna geçiş yaptık. Tabi bunu pazarda kabul ettirmek hiç de kolay olmadı. Bir sektör çıkıyor ortaya ve kimse bilmiyor, gazoz desen gazoz değil, kola desen kola değil, herhangi bir konsepte ürünü yerleştiremiyorlar. Ancak, bugün meyve aromalı maden suyu olarak içecek sektöründe bir konsept oluştu. Hangi iş yapılırsa yapılsın gelişim olmadığı sürece yenilik sağlanamıyor. Ar-Ge çalışmalarımızla çeşitlerimizi artırmaya devam ediyoruz” dedi. Bugün 200 haneli bir köyden yurt içinin yanı sıra 50 ülkeye ihracat yaptıklarını da anlatan Çakırmelikoğlu, “Firmamız yöre insanına istihdam imkanı sağlamasının yanı sıra hem yöre hem de ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır. Bugün 200 haneli bir köyde üretim yapan firmamızın Bursa’da da bir kolu vardır. Grup olarak bünyemizde 300 kişiye istihdam sağlamaktadır. Önceliğimiz yöre insanımızı istihdam etmektir. Giresun’da 200 haneli bir köyde doğan ürünlerimiz yurt içinde pazar lideri olmamızın yanı sıra içerisinde Avrupa Birliği, Uzak Doğu ve Orta Doğu ülkelerin yer aldığı 50’ye yakın ülkeye ihracat yapılmaktadır” diye konuştu. Başarılı olmanın sırrını da açıklayan Çakırmelikoğlu, ”Her şeyden önce bu işin sırrı sadece kaliteli ürün üretmekten geçmiyor. Ürettiğin bu ürünleri talepler doğrultusunda iyi bir pazarlama ağıyla müşteriye ulaştırmak da gerekiyor. İstediğin kadar kaliteli ürün üret eğer bunun dağıtımında sorun yaşıyorsa başarılı olamazsın. Tabi bizim kaliteli ürün üretmemizin başında ise maden suyumuzun dünyanın en kaliteli maden suları arasında yer aldığını da belirtmek gerekiyor” dedi.