GENEL - 09 Haziran 2018 Cumartesi 10:59

(Özel Haber) Çekiç darbeleriyle işlenen sanat

A
A
A
(Özel Haber) Çekiç darbeleriyle işlenen sanat

Malatya Bakırcılar Çarşısı’nda 53 yıldır kalaycılık yapan Süleyman Nakışçı, çekiç darbeleriyle bakıra farklı şekiller işliyor.

Malatya Bakırcılar Çarşısı’nda 53 yıldır kalaycılık yapan Süleyman Nakışçı, çekiç darbeleriyle bakıra farklı şekiller işliyor.


Bir zamanlar ara sokaklarda seyyar olarak da icra edilen kalaycılık mesleği, gelişen teknoloji ile birlikte mutfaklarda bakırdan yapılan malzemelerin yerini çelik, alüminyum ve teflon malzemelerin alması ile yavaş yavaş yok oluyor. Şu anda bakırdan yapılan malzemeleri hediyelik eşya satan yerler, lüks oteller ve yöresel ev yemekleri yapan restoranlar ve sayıları her gün azalmakta olan vatandaşlar kullanıyor. Kalaycılar, öncelikle tavlama işlemini bakır malzemesine uyguluyor. Daha sonra tavlanan materyaller tuz ruhu ile sıvanarak, kalaylanacak olan kısımlar ince kumlarla siliniyor. Sonra yanan ocak yardımıyla kalaylanacak kabın içine nişadır koyuluyor ve içerisine konan kalay eritilerek pamuk yardımı ile kalaylanıyor.


Malatya Bakırcılar Çarşısı’nda 50 yılı aşkındır kalaycılık yapan 68 yaşındaki Süleyman Nakışçı, kalayladığı bakıra dövme yaparak daha sağlam ve estetik olmasını sağlıyor. Dövme aşamasının son aşama olduğunu söyleyen Nakışçı, kalaylanan kapkacağa çekiç darbeleriyle şekiller verdiğini söyledi.



“Ustaların sanatından çıraklara geçen güzel bir iştir”


Mesleğin ustadan çırağa geçen güzel bir iş olduğunu belirten Nakışçı, “1965 yılından beri bu işi yapıyorum. Çıraklıktan tutun gençlik ve yaşlılık yılına kadar bakır üzerinde her şeyi yapıyorum. Yapmadığım bir şey yok. Büyük kazanlar olsun, bakır üzerindeki süslemeler olsun her şeyi yapıyorum. Yaptığımız süslemelerin adı bakır çekiçlemedir. O bakırı çekiçlediğin zaman hem düzeliyor, hem sertleşiyor hem de güzel kalay tutuyor. Böyle süslemeyi yapan arkadaşlarımız az sayıda diyebiliriz. Zaten bu işi yapan da en genci 50 yaşında. Bu ustaların sanatından çıraklara geçen güzel bir iştir. Bu kolay bir sanat da değildir. Hemen öğreneyim, hemen bitsin işi değildir. Bakırcılık biraz zor bir meslektir. Bizim yaptığımız ham bakır, yani düz bakırı döveriz, ona göre de tava yaparız, tas yaparız, kazan yaparız, leğen yaparız, kepçe yaparız. Yani bakır üzerine ne isterseniz onu yapabiliriz. Bizim yapmadığımız hiçbir şey yoktur. Biz onu kendi ustalığımıza göre onu çekiçliyoruz, topluyoruz, onu açıyoruz onu görmeniz lazım ki nasıl yaptığımızı anlatma ile olmaz” dedi.



“Bakır en sağlıklı şeydir”


Nakışçı, bakırın oldukça faydalı olduğunu da belirterek şunları söyledi:


“Bakır ısıyı hep dağıtır, bakırın altında bir mum yaksan komple dağıtır. Yapacağınız yemeği komple pişirir ama krom öyle değildir, alüminyum öyle değildir. Krom ateş verilen yeri tek pişirir. Tabii ki de bunu dedelerimiz, atalarımız kullanmıştır. Demek ki sağlıklı ki bunu kullanmışlardır. Bunu bilen adamlar zaten yaptırıyor, her sene o bakır kabını getirip kalaylatıyorlar. Bakır en sağlıklı şeydir. Bu mesleği ömrümüz yettiğince yapacağız, bırakalım gidelim diye bir şey yok. Biz bu işi artık para kazanma amacıyla olmasa dahi mesleğimizi devam ettireceğiz. Ne zamana kadar giderse, ömrümüz yetişene kadar yapacağız.”



“Bakırcılar Çarşısı’nda en genci 50 yaşında”


Meslekte çırak kavramı olmadığını da belirten Nakışçı, “Bu iş el becerisi olan bir iş. El becerisi olan bir insan yapabilir. Çıraklıktan başlar ve ustalara kadar gider ama el işi olmayan insan bu işi zor yapar. Şu anda hiçbir çırağımız yok. Dediğim gibi şu anda Bakırcılar Çarşısı’nda en genci 50 yaşında. Bizde çırak kavramı yok şu anda, hem çırak hem ustayız. Bizim zamanımızda bir dükkanda en az iki çırak bulunuyordu” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.