GENEL - 09 Ağustos 2019 Cuma 17:30

Malatya Ülkü Ocaklarında yeni yönetim belirlendi

A
A
A
Malatya Ülkü Ocaklarında yeni yönetim belirlendi

Malatya Ülkü Ocakları Başkanlığı görevine atanan Bayram Işık, yönetim kurulunu oluşturdu.

Malatya Ülkü Ocakları Başkanlığı görevine atanan Bayram Işık, yönetim kurulunu oluşturdu.


Malatya Ülkü Ocakları Başkanı Bayram Işık, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Amacımız bilinçli, bilgili, kültürlü ve eğitimli bir gençlik yetiştirmektir” dedi.


Işık, “Cennet Mekan Başbuğ Alparslan Türkeş’in “Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş” sözü bizlere, birçok şeyi anlatmaktadır. Bu kutlu davada ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa, tembelliğe, bozgunculuğa dur demek istiyorsak, Kur’an-ı Kerim’in ilk sözü ‘ikra’ ile yola çıkmak, “İlim Çin’de dahi olsa gidip alınız” Hadis-i Şerifi ile bütünleşmemiz için, Eğitime önem vermekteyiz” ifadelerine yer verdi.


Ülkü Ocaklarının Yesevi’nin irfan ateşiyle tüten kutlu bir ocak olduğunu ifade eden Işık, açıklamasını şöyle sürdürdü:


“Ülkü Ocakları vatandır, Türklüktür, imandır, bayraktır. Bu ocakta pişen gönüller, Türkiye’nin dünü, bugünü ve yarınlarıdır. Bu anlamda bu Kutlu Dergahın kapıları herkese açıktır. Ailelerimiz gönül rahatlığı ile çocuklarını Ocağımıza teslim edebilirler. Bu kutlu dergah, bu vatan var olduğu müddetçe vatanı böldürmeyecek, bayrağı indirtmeyecek, ezanı dindirtmeyecektir. Bu Kutlu Dergahda vatan haini yetişmez, hırsız yetişmez, sapık yetişmez. Bizler burada Vatan, Bayrak, Ezan sevgisi aşılarız. Bizler, bölücülüğü değil bütünleşmeyi, bir olmayı, birlikte olmayı, etle tırnak olmayı kısacası, Çanakkale’yi, Kahraman Maraş’ı, Gazi Antep’i yani kalleş değil, kardeş olmayı öğretiyoruz. Ülkü Ocakları olarak hedefimiz, bilgi birikimi geniş, sportif, ahlaklı bir gençlik yetiştirip ailelerimizden hayır duası almaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Fabrikanın dereye bıraktığı atık, mahalleliye eylem yaptırdı Sakarya’nın Ayazı ilçesinden geçmekte olan ve bölgedeki birçok köyün tarım için kullandığı dere, iddiaya göre gıda fabrikasının atıkları sebebiyle kirli akıyor. Yıllardan beri kötü koku ve dere pisliğinden isyan eden mahalleli, fabrikanın önüne kadar yürüyüş eylemi yaptı. Kzıılcıkorman Mahallesi’nden geçen ve çevre mahallelerden geçerek Mudurnu Deresi ardından da Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e dökülen derenin, bölgede bulunan GSF Gıda Sanayi Fabrikaları’nın atıklarından dolayı yıllardan beri kirli aktığı iddia edildi. Adeta siyaha bürünen derenin yıllardır bir çözüme kavuşturulmadığı için duruma tepki gösteren mahalle halkı, fabrikanın önüne kadar yürüyerek eylem gerçekleştirdi. Fabrikanın önünde toplaşan mahalle sakinleri ellerindeki ‘Balıklar öldü sıra çocuklarda’, ‘Yeter artık 40 yıl oldu, bıktık’, ‘Doğaya zulüm insana zulümdür’ pankartlarıyla yaptığı yürüyüşte ise jandarma ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Mahallelinin tek istediği ise fabrikanın arıtma cihazını aktif hale getirip bölgenin pislik ve kötü kokudan arındırılması. “Artık ceza da işe yaramıyor” İnsanların mağdur olduğunu belirten mahalle sakini Mehmet Gülşen, “Deremiz hali çok kötü ve yıllardan beri biz bu çileyi çekiyoruz. Dere yakınlarında okul var ve birçok çocuk kötü kokudan dolayı sınıflara giremiyor. Derenin hemen kenarında Kur’an kursu var ve buraya çocuklar gelemiyor. Zamanında biz bu derede yüzerdik şimdi ise siyahlaştı. Köyün içinden geçeni geçtim D-100 kara yolundan geçen insanlar bile kokuya dayanamıyor. Artık köyümüzün ismi ‘Pis kokulu köy’ kaldı. Burada kahvehaneler, lokantalar var kimse buralara gelemiyor. Geçtiğimiz Cuma günü atık suyu bırakan fabrikaya ceza kesildi ve 2-3 gün kapalı kaldı ama bugün yine atık, yine koku var artık ceza da işe yaramıyor” dedi. “Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık” Yaklaşık 40 yıldan beri kokudan rahatsız olduklarını belirten Kızılcıkorman Mahallesi Muhtarı Mecid Kızıldağ, “Mahallemizin içinden geçmekte olan tarla seviyelerini düşürmek için açılan kanalda 1982 senesinde açılan bu fabrika ürettiği nişasta ve glikoz üretiminin atıklarını kanalımıza bırakıyor. Burası 1982 senesinde açıldı ve o günden bu güne kadar kanala akıtıyor pisliklerini. Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık. Dilimizin döndüğünce insanlara anlattık ama hiç kimse bir çare bulamadı ev bu günlere kadar geldik. Çevre mahalle sakinleri muhtarları herkes burada ve bu işten muzdarip, biz de bunu dile getirmek için yürüyüş gerçekleştirdik. Bizim kimseyle sorunumuz yok, art niyetimiz yok. Fabrikanın üretim yapması gerekiyorsa üretimini yapsın ama arıtmasını çalıştırsın. Bu fabrikadan 100-150 kişi ekmek yiyorsa diğer taraftan yoldan geçenler hariç 3 bin, 5 bin kişi kokuyu çekmek zorunda bırakılıyoruz. Muhtarlıkta benim dördüncü dönemim gelen her kaymakama, belediye başkanına ve valiye yani bu işte etkisi olabilecek herkese anlatmaya çalıştım ama herkes topu başkalarına attı. Sağ olsunlar yeni gelen vali ve kaymakam bize sahip çıktı, biz de mahalle halkı olarak düzen içinde eylem yaptık” diye konuştu. “İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor” Mahalle halkının çoğunun maske taktığını aktaran Kızıldağ, “Sinekler öyle bir hale geldi ki eşek arısı gibi oldu. Burada insanlar pencerenin camlarını açamıyor, misafir ağırlayamıyor hatta kanala yakın olan insanlar daha kötü durumda. Ben muhtar olarak utanıyorum. Buradan kim kime sıkıntı oluşturarak para kazanıyorsa haram olsun. İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor artık çünkü kokudan durulmuyor. Ben muhtarlık dönemimde defaten temizlettim ama yine de pislik içinde kalıyor” şeklide konuştu.