GENEL - 05 Ocak 2012 Perşembe 12:55

AĞBABA`DAN, TUTUKLU HİLMİOĞLU`NUN SAĞLIK DURUMU İÇİN SORU ÖNERGESİ

A
A
A
AĞBABA`DAN, TUTUKLU HİLMİOĞLU`NUN SAĞLIK DURUMU İÇİN SORU ÖNERGESİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İnönü Üniversitesi Eski Rektörü ve Ergenekon davası kapsamında Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ile ilgili olarak Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından cevaplandırılması talebiyle TBMM’ye bir soru önergesi verdi.
Ağbaba, soru önergesinde Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e, Hilmioğlu’nda kanser başlangıcı şüphesinin bulunduğunu belirterek, "Bakanlığınız insanları çaresiz dertlere düşürdükten sonra mı tahliye etmektedir? Bilim insanlarının, gazetecilerin, generallerin, yıllarca haklarında hüküm verilmesini beklemesini, bakanlığınız nasıl değerlendirmektedir?" diye sordu.
Ağbaba soru önergesinde şunları kaydetti: "İnönü Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu Ergenekon davası kapsamında 13 Nisan 2009 tarihinde gözaltına alınmış, 17 Nisan 2009 tarihinde ’terör örgütünü kurmak, yönetmek, yasa dışı terör örgütü üyesi olmak ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek’ suçlamasıyla tutuklanmıştır. Hilmioğlu tutuklandıktan 20 gün sonra yüz felci geçirmiş, ardından da 14 yıldır tedavi gördüğü siroz
hastalığının ilerlemiş aşaması HCC (karaciğer kanseri)gelişme riski işaret eden raporlar verilmiştir."
CHP Malatya Milletvekili Ağbaba, önergesinde Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e şu soruları yöneltti: "Ergenekon davası kapsamında bugüne kadar kaç tutuklu kanser ve benzeri hastalıklara yakalanmıştır? Kaç tutuklu hayatını kaybetmiştir? Ankara’da uzmanlar tarafından hazırlanan raporda Hilmioğlu’na ’karaciğer kanseri gelişme ihtimalinin son derece yüksek olduğu, kronik karaciğer hastalığında cezaevi koşullarının olumsuz etki yaratacağı’ şeklinde bir rapor verilmesine rağmen Hilmioğlu’nun hala cezaevinde
tutulması bakanlığınızca nasıl değerlendirilmektedir? Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu ve Adli Genel Kurulu tarafından Prof. Dr. Hilmioğlu’na ’2 ay aralıklarla bir üniversite hastanesi hepatoloji bölümünde takiplerin yaptırılmasının’ uygun bulunduğuna dair rapor verilmesine rağmen Hilmioğlu’nun, 9 aydır üniversite hepatoloji bölümünde tedavi görmemesi Bakanlığınızca nasıl değerlendirilmektedir? Hilmioğlu’na 1. ve 2. raporda kanser başlangıcı olmadığı, 3.raporda ise kanser başlangıcı
olduğunu belirten uzmanlar, aynı zamanda Hilmioğlu’nun cezaevinde kalmasında bir sakınca görmemişlerdir. Hilmioğlu’na rapor hazırlayan uzmanlara yoğun baskı olduğu düşünülmekte midir? Hilmioğlu’nun cezaevinde kalmasında sakınca görmeyen ancak tedavisinin yapılıp yapılmadığını takip etmeyerek hastalığın ilerlemesine seyirci kalan uzmanlarla ilgili herhangi bir işlem yapılması düşünülmekte midir? Prof.Dr. Hilmioğlu, siroz hastası olup gastroenterohepatoloji uzmanları tarafından tedavi edilmesi gerekmektedir.
Ancak Hilmioğlu’na Adli Tıp Genel Kurulu tarafından verilen rapordaki 30 uzmanın hiçbiri gastroenterohepatoloji uzmanı değildir. Adli Tıp Genel Kurulu’nun konunun uzmanları ile bile değerlendirmeden verdiği bu raporun ardından yetkililer hakkında bir işlem yapılması düşünülmekte midir? Ergenekon tutuklularından Prof.Dr. Erol Manisalı ile Yusuf Erikel kanser olduktan sonra tahliye edilmişlerdir. Prof.Dr. Hilmioğlu’na da kanser başlangıcı teşhisi konulmuştur. Bakanlığınız insanları çaresiz dertlere
düşürdükten sonra mı tahliye etmektedir? Bilim insanlarının, gazetecilerin, generallerin, yıllarca haklarında hüküm verilmesini beklemesini, bakanlığınız nasıl değerlendirmektedir? Bu uygulama ile Türkiye tüm dünya kamuoyunda ağır eleştirilere muhatap olurken, sorunun çözümü için bakanlığınız tarafından bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?"
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede öğrenciler, geliştirdikleri projeyle Amerika’dan birincilikle döndüler Hatay’ın Payas ilçesinde yaşayan lise öğrencileri, Amerika’da düzenlenen robotik kodlama yarışmasında 600 takım arasında birinciliği elde ettiler. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da binlerce bina yerle bir olmuş, vatandaşların hayatların olumsuz etkilenmişti. Asrın felaketinin yaralarının sarıldığı Payas ilçesinde depremzede öğrencilerin kendilerini geliştirdikleri STEM merkezinde eğitim gören öğrenciler, geliştir de ki robotik kodlama projesiyle Amerika Birleşik Devletleri’nin Houston eyaletinde düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından gelen 600 takımın yarıştığı FRC (First Robotics Competition) Dünya Şampiyonası’nda katıldılar. Depremzede öğrenciler, yarışmada başarı göstererek jüri özel ödülü olan Judges Award’ı almaya hak kazandılar. Tüm olumsuzluklara rağmen birincilik elde eden öğrenciler, başarılarıyla bölge halkına umut oldular. Depremin ardından yaşanan süreçte konteynerde ve çadırda çalışmalarını yürüttüklerini belirten Payas Stem Koordinatörü Cem Kağar, ”2016 yılında Payas Belediyesi Başkanımız Bekir Altan’ın ve Milli Eğitim Müdürlüğümüzün desteğiyle şu an içerisinde bulunduğumuz stem merkezini kurduk. Buradaki çalışmalarımıza devam etmekteyiz. 2017 yılından beri FIRST Robotics Competition FRC turnuvalarına ve yarışmalarına sparc 5665 takımı olarak katılıyoruz. Geçen yıl New York’ta aldığımız Impact Award ödülü sayesinde bu sene dünya şampiyonasına katılma hakkı elde etmiştik. Tabii ki şimdi burada bir çırpıda anlatıyoruz, ama bu süreç öyle basit ve kolay bir süreç değil, uzun yılların getirmiş olduğu birikimle, öğrencilerimize burada çok ciddi eğitimler veriyoruz. Biz Payas Stem yapay zeka Merkezi öğrencilerimizle beraber Sparc 5665 takımı olarak bölgemizde özellikle deprem sürecinde çok yoğun stem çalışmaları yürüttük. Daha sonra bunların tamamını toplanıp birlikte Amerika’daki dünya şampiyonasına katıldık, tabii ki dünya şampiyonası muhteşem bir deneyim. Dünyanın hemen hemen bütün ülkelerinden takımlar var ve 600 üzerinde takımla orada yarışıyorsunuz çok kısıtlı ödül var takım olarak yaptığımız bu özellikle stem alanındaki çalışmalardan dolayı orada jüri özel ödülünü almaya hak kazandık” İfadelerini kullandı. Payas Stem Öğrencisi Beyza Kurt (15), ilk kez yurt dışına çıktığını ve böyle bir deneyim yaşadığını belirterek “Yarışmada 49 ülkeden insanlar katılmıştı, çok farklı kültürler gördük ve takımca hani bir çaba halindeydik jüri birincilik ödülünde kazanmış olduk. İlk defa Amerika’ya gidiyorum hatta ilk defa yurt dışına çıkıyorum. Amerika çok farklı bir yerdi özellikle bizim bulunduğumuz yarışmada da çok farklı insanlar vardı. Çok farklı ülkelerden insanlar vardı ama herkes çok güler yüzlüydü, herkes çok tatlıydı yani hiç yabancılık çekmemiştim” İfadelerine yer verdi. Bölgesel olarak düzenlenen yarışmada ödül alarak Amerika’da düzenlenen yarışmaya katılmaya hak kazındıklarını belirten Payas Stem Öğrencisi Buğrahan Kutlu (17), “Bu şampiyonaya her takım istediği gibi giremiyor bu yarışmadan önceki Regional yani bölgesel yarışmalarda prestijli bir ödül almanız gerekiyor. İlk önce bu yarışmaya girmek için, biz de sparc 5665 takımı olarak 2023 bu ödülümüzü alarak 2024 Houston’da yarışmaya hak kazandık” ifadelerini kullandı. Amerika’da düzenlenen yarışmaya katılmanın kendisi için hayal olduğunu belirten Payas Stem Öğrencisi Ceylin Naz Yalçınkaya (16), “Amerika birkaç yıl önce sadece benim için bir hayaldi stem merkezimiz sayesinde Amerika’ya gidip müthiş bir dünya şampiyonasına katılma şansı bulduk. Şampiyonanın ortamını solumak o ortamda bulunmak ortamda yarışmak bile bizim için büyük bir perspektif değişikliği oldu. Cem hocamıza, Teslime hocamıza ve Birol hocamıza çok teşekkür ediyorum” İfadelerini kullandı. Çalışmalarıyla birinciliği hak ettiklerini belirten Payas Stem Öğrencisi Kayhan Övünç Uysal (17), “Elimizden geleni yaptık ve takımca çalışmamız, birlik ve beraberliğimizle jüri özel ödülünü kazandığımızı düşünüyorum. Her yerden insanlar vardı kültüre de etkileşim çok iyiydi, çok güzel bir deneyim oldu. Müdürümüz Cem Kağar’a, Teslime Kağar hocamıza, Belediye Başkanımız Bekir Altan ’ada çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Antalya Hurdaya dönen araçtan çıkan bebek ve çocuğa ’112 Acil Anne’ Antalya’da iki aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada hurdaya dönen araçta bulunan 4 kişilik aile kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. Kaza sonrası huysuzlanan 40 günlük bebek ile 3 yaşındaki ağabeyine sağlık görevlileri anne şefkati ile sakinleştirdi. Olay, dün öğle saatlerinde Muratpaşa ilçesi Yenigün Mahallesi 1060 sokak üzerinde meydana geldi. Henüz 40 günlük olan bebeğini kontrol için hastaneye götürmek üzere eşi ve çocukları ile birlikte ikametinden yola çıkan Ali Rıza Sakarya (30) kontrolünde ki 46 D 1861 plakalı araç Yenigün Mahallesi 1060 sokak ile 1058/2 sokak kesişiminde Onur Otun’un yönetimindeki 07 BLY 899 plakalı kamyonet ile çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle savrularak kontrolden çıkan araç, sokak üzerinde ki bir sitenin duvarına çarparak durabildi. Yaralıları vatandaşlar çıkardı Çevredeki vatandaşların ihbarı ile olay yerine 112 Sağlık ve polis ekipleri sevk edilirken, araç içerisinde bulunan Ali Rıza Sakarya, Havva Sakarya ile birlikte çocukları Ahmet (3) ve henüz 40 günlük Yaren bebek vatandaşlar tarafından araçtan çıkartıldı. 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından yaralılar olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından tedbir amaçlı ambulansla hastaneye götürüldü. Sağlık ekiplerinin yaralılara müdahalesi sırasında kaza nedeniyle korktuğu tahmin edilen ve huysuzlanan Yaren bebeği kadın 112 görevlisi anne şefkati ile sakinleştirmeye çalıştı. Bir süre sonra ambulansa alınan anne Havva Sakarya’nın sağlık görevlisine ilk sorusu küçük kızının sağlık durumu oldu. Sağlık görevlisi tarafından annesinin kucağına verilen ve anne kokusunu alarak sakinleşen minik Yaren, aynı ambulansta hastaneye götürüldü.
İzmir 5 yıl sonra, kalbinin normal atışını duydu 5 yıldır kalbinde şiddetli çarpıntı şikayetine sahip 84 yaşındaki Serap Arak, İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi’nde yapılan 3 boyutlu Ablasyon işlemi ile sağlığına kavuştu. Serap Arak, “Kalbimin sesi artık normale döndü. Kendimi çok iyi hissediyorum” dedi. Kalp ritim bozukluğu ve şiddetli çarpıntı şikayeti olan 84 yaşındaki Serap Arak, İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi’nde Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Doğduş ve ekibi tarafından yapılan müdahale ile sağlığına kavuştu. Serap Arak’ın, 3 boyutlu haritalama yöntemi ablasyon işlemi ile kalp ritmi düzenlendi ve çarpıntı şikayeti sona erdi. “Yoğun ilaç kullandı” İEÜ Medical Point Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Mustafa Doğduş, “Serap hanımın yaklaşık 5 yıldır çarpıntı şikayeti vardı. Çarpıntı şikayetlerinin artması sonucunda, merkezimize başvurdu. 5 yıl önce kendisine kalp ritim bozukluğu tanısı konmuştu. Serap hanımda iki farklı kalp ritim bozukluğu vardı. Bu iki tip bozukluk kalp yetmezliğini tetikleyebilirdi. Yoğun ilaç almak zorunda kaldı. Şikayetleri artmaya başlayınca, 3 boyutlu haritalama yöntemi ile ablasyon işlemi yapmaya karar verdik. Ablasyon işlemi, kateter adını verdiğimiz ince esnek kablo şeklinde malzemeler ile kalp içerisinde aritmiye neden olan hedefin bulunup yakılması işlemidir. Bu işlem sonrası hastamızın kalp ritmi düzeldi, çarpıntı şikayeti sona erdi. Şu an kendisini gayet iyi hissediyor” ifadelerini kullandı. “Kendimi iyi hissediyorum” 5 yılın sonunda kalbinin normal attığını hissettiğini söyleyen Serap Arak da “Şiddetli çarpıntım vardı. Biraz yol yürüsem nefes darlığı yaşıyordum. Sırt üstü yattığım zaman, kalbim çıkacak gibi hissediyordum. 5 yıldır bu şikayetleri yaşıyordum. İşlem sonrası, şimdi kendimi iyi hissediyorum. Kalbimin normal sesini 5 yıl sonunda duydum” dedi.