- 07 Şubat 2021 Pazar 12:45

Pandemi sürecinde dijitalleşmeye önem veren firmalar rakiplerine fark attı

A
A
A
Pandemi sürecinde dijitalleşmeye önem veren firmalar rakiplerine fark attı

Malatya’da Tknokent bünyesinde KOSGEB desteği ile 2 yıl önce kurduğu yazılım şirketi ile kısa sürede büyüyen firmanın kurucusu İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Elemanı Dr.

Malatya’da Tknokent bünyesinde KOSGEB desteği ile 2 yıl önce kurduğu yazılım şirketi ile kısa sürede büyüyen firmanın kurucusu İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Elemanı Dr. Öğretim Üyesi Ali Arı, korona virüs sürecinde teknolojik gelişimlere adapte olmayan ve dijitalleşmeyen firmaların büyük ölçüde olumsuz etkilendiğini söyledi.


Geçtiğimiz yıl Ocak ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip Korona Virüs, insanların yaşamını olumsuz etkilerken, bu süreçte dijitalleşmenin önemi ve gerekliliği ön plana çıktı. Daha önceden dijitalleşme alt yapısını geliştiren firmalar, bu süreçte büyümeye devam ederken, teknolojik gelişimlere adapte olamayan ve dijitalleşmeye gerekli önemi vermeyen firmalar ise büyük ölçüde bu süreçten olumsuz etkilendiler.


İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Elemanı Dr. Öğretim Üyesi Ali Arı, 2018 yılında Malatya Teknokent’te kurduğu yazılım firması ile sektöre girdi. Ekibinde bulunan alanında uzaman yazılımcı personeller ile ‘Web Yazılımları, Yapay Zeka Teknolojileri, Mobil Uygulamalar, Sanal Gerçeklik Uygulamaları, Yazılım ve Otomasyon Teknolojileri’ gibi pek çok alanda Türkiye’nin birçok ilinde çeşitli faaliyet kollarında boy gösteren firma çağın gerektirdiği ve ihtiyaç duydukları teknolojik ve dijital gelişmeleri yakalamalarına yardımcı oluyor.



2018 yılında KOSGEB’in girişimcilik desteği ile Malatya Teknokent’te açtığı şirketini Ar-Ge projeleri ile daha da büyüten Arı, Türkiye’de ilk olarak kendilerinin gerçekleştirmiş olduğu ve üniversitelerin ebelik bölümlerinde kullanılmak üzere hazırladıkları ‘Ebelik Klinik Otomasyonu (EBEKO)’nun, pek çok fakülte ve yüksek okulda kullanıldığını, ve bu sayede uygulamayı kullanan her üniversite için yıllık 500 bin adet kağıdın israf olmasının önüne geçtiklerini belirtti.


Günümüzde yazılım denilince insanların aklına ilk olarak web sayfasının geldiğini ifade eden Arı, “Aslında yazılım sektörü sınırları sonsuz olan dalgalı bir derya. Önemli olan bu derya içinde alabora olmadan su üstünde kalabilmek ve gemilerimizi hedefine yüzdürebilmek için elzem olan gelişmeleri takip edip bu yenilikleri faaliyetlerimize entegre edebilmek. Artık küresel bir ihtiyaç ve faaliyet olan yazılım, gerçekten çok büyük bir sektör. Belki de günümüzün ve hatta yarınımızın en büyük sektörü. Bunu, dünyadaki büyük yazılım şirketlerinin cirolarının, pek çok ülkenin senelik bütçesine denk gelmesinden anlayabiliyoruz” ifadelerine yer verdi.


Korona virüs salgını nedeniyle çok sayıda firmanın bu süreçten olumsuz etkilendiğini ancak yazılım sektörünün bu dönemde adeta zirve yaptığını da dile getiren Arı, “Bunun da en büyük sebebi; artık insanlar ve kurumlar dijitalleşmenin öneminin farkına vardı. Hayatı kolaylaştıran ve hızlandıran uygulamaların ne kadar da gerekli olduğunu, sosyal hayatlarında ve iş hayatlarında bunlara ihtiyaç duyarak anladılar” dedi.


Önlerinde çok hızlı bir gelişim ve değişim bulunduğunu kaydeden Arı, “Dünyayı küresel bir salgın etkiledi ve daha ne kadar süreceği belli değil. Bunların hepsini algılayıp buna ayak uydurmak lazım. Dijitalleşme ile günlük alışverişteki davranışlarımız, gazete-kitap okumalarımız, bilgi alma ve aktarma faaliyetlerimiz, ortak görüşme ve toplantılarımız büyük bir değişime uğradı. Neredeyse çoğu insan salgın sürecinde AVM’lere ya da mağazalara gitmek yerine internet üzerinden alışveriş yapmayı tercih ediyor. Tüm dünyada eğitim, internet üzerinden ekranlar karşısında farklı uygulamalarla sürdürülüyor. Bunun yanında insanlarımız mobil ve web yazılımlar ile resmi dairelerdeki bir çok işini, bankacılık işlemlerini, fatura işlemlerini, taşınır-taşınmaz mallarının satış işlemlerini, artık online olarak yapmayı tercih ediyor. Hatta azımsanamayacak sayıda pek çok insan çalışmalarını plazalarda ve iş yerlerinde değil, evlerinde bu dijital araçlar ve yazılımlar yardımıyla sürdürüyor. Salgın sebebiyle kullanım alanı artan ve yaygınlaşan bu dijital faaliyetlerin, salgınının etkisi geçtikten sonra da hayatımızın büyük bir parçası olacağı kanaatindeyim” şeklinde konuştu.



Zamanın kendisi ile mutlak bir yarış içerisinde olduklarını kaydeden Arı, “Her yeni gün bir önceki günden daha farklı gelişmelere gebe. Dünü ve bugünü düşünmekten ziyade yarınımızı düşünüp ona hazırlıklı olmalı, gelecek planlarımızı sağlam temellere oturtmalıyız. Yaşananlar gösteriyor ki, geleceğimizin sağlam temelleri, teknolojimizi sürekli ileri seviyeye taşıma fırsatı sunan dijitalleşme süreci ve yazılım faaliyetlerinde” ifadelerine yer verdi.


Bu süreçte dijitalleşmeye önem veren firmaların pandemi sürecinde rakiplerine büyük oranda fark attığını ve atmaya da devam edeceğini belirten Ali Arı, “Buradan tüm sektörlere çağrıda bulunarak dijitalleşmeden korkmamalarını istiyoruz. Bunu yaparken de özellikle kurumsal firmalarla çalışmalarını istiyoruz. Dijitalleşme sürecinde, isteklerine ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek, sürekliliği ve müşterileri tarafından ulaşılabilirliği sağlayan dinamik firmalarla çalışmaları çok önemli” dedi.


Üniversite bünyesinde kurulan ve şehrin ekonomi kanadının da içerisinde yer aldığı Teknokent’lerin önemine de değinen Arı, “Teknokent’ler Start-up firmalarına ve Ar-Ge projeleri geliştirmek isteyen firmalara önemli imkanlar sunuyor. Bu anlamda Malatya Teknokent birçok sektörde hizmet eden firmaları bünyesinde barındırarak şehrimize ve ülkemize katkı sunmada önemli bir yere sahip” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Şehit polis memuru, Afyonkarahisar’da son yolculuğuna uğurlanacak Isparta’da sabah saatlerinde meydana gelen kazada şehit olan polis memuru Yonuz Turan, Isparta İl Emniyet Müdürlüğü’nde yapılacak törenin ardından Afyonkarahisar’da toprağa verilecek. Kaza saat 07.20 sıralarında Isparta-Eğirdir karayolunun 3. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Eğirdir Dağ Komando Okulu’nda görevli askeri personel İlker A. idaresindeki 17 UY 843 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolda radar uygulaması hazırlığı yapan Trafik Denetleme Müdürlüğünde görevli polis memuru Yonuz Turan’a ardından 32 A 5953 plakalı trafik aracına çarptı. Çarpışmanın şiddeti ile polis aracı ve polis memuru şarampole savruldu. Meydana gelen kazada Yonuz Turan, sürücü İlker A. ve otomobilde yolcu olarak bulunan Ali K., Yunus Y. ve Murat E. yaralandı. İhbar üzerine bölgeye sağlık polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Yaralılar sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından Isparta Şehir Hastanesine kaldırıldı. Turan burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Olay yeri ekipler tarafından güvenlik şeridi ile kapatıldı. Kaza sonrası Isparta Valiliği’nden açıklama geldi. Yapılan açıklamada “Isparta İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünde görevli Polis Memuru Yonuz Turan 29.04.2024 günü saat 07.20 civarında Isparta-Eğirdir karayolunda trafik uygulaması sırasında yolda seyreden bir aracın çarpması neticesinde şehit olmuştur. Afyonkarahisar Sandıklı nüfusuna kayıtlı olan Şehidimizin Naaşı 30 Nisan 2024 Salı günü Isparta İl Emniyet Müdürlüğü’nde yapılacak törenin ardından sevk edileceği Afyonkarahisar İli Sandıklı İlçesi Alacami Köyü’nde defnedilecektir. Şehidimize Cenab-ı Hak’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Aziz Milletimizin ve Emniyet Teşkilatımızın başı sağ olsun” denildi.
Ankara Bakan Tunç: “3 bin 384 hakim ve savcı adayı eğitim alacak“ Hakim Savcı Adayları Mezuniyet Ve Yeni Eğitim Dönemi açılış törenine katılan Adalet Bakanı Tunç, “2024 yılı bittiğinde meslek öncesi eğitim kapsamında toplam bin hakim ile savcı yardımcısı, 2 bin 384 hakim ve savcı adayı olmak üzere toplam 3 bin 384 kişiye hem teorik hem de pratik eğitimler verilmiş olacak“ ifadelerine yer verdi. Türkiye Adalet Akademisince Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün İncek’teki Personel Eğitim Merkezi’nde düzenlenen Hakim Savcı Adayları Eğitim Açılışı ve Mezuniyet Töreni’ne Bakan Tunç’un yanı sıra Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, yargı mensupları ve hakim savcı adayları katıldı. Konuşmasına başlarken adaletin öneminden bahseden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, başlayan yeni eğitim döneminin de hayırlara vesile olmasını diledi. “Adaleti hakkıyla yerine getirirseniz devletin bekasını da korumuş olacaksınız” Hakim ve savcı adaylarına seslenen Tunç, “Adalet mülkün temelidir. Adalet hakkı olana hakkını vermektir. Sizler hukukun üstünlüğünü adaleti tesis etmeye talip oldunuz. Bu kutsal meslek sizlerin omzuna büyük sorumluluk yüklemektedir. Çünkü adaletin hayatla kucaklaşması insan eliyle sizlerin eliyle olacaktır. Adaleti hakkıyla yerine getirirseniz devletin bekasını da korumuş olacaksınız. Sadece adil olmanızda yetmez aynı zamanda adilde görünmeniz gerekir. Çünkü yargı tarafsızlığının bir unsuru da adli görünmektir. Adaylık sürecini başarıyla tamamladıktan sonra gittiğiniz yerlerde buna dikkat edeceğiniz olan inancımız tamdır. Hakim ve savcı milletin hizmetinde olduğunu da unutmamalıdır. Millet adına millet için karar verdiğini her daim aklında bulundurmalıdır. Her hareketinde, her davranışında, her kararında buna dikkat etme zorunluluğu vardır. Çünkü hakimlik ve savcılık mesleği yalnızca hukuki bilgi ve tecrübeye dayalı bir meslek değil, aynı zamanda insanlarla iletişim kurabilmek, duygusal zekaya sahip olabilmek, empati yapabilmek gibi önemli becerileri de beraberinde getirir. Bu hassasiyeti göz önüne alarak görev yapacağınıza yürekten inanıyoruz” dedi. "3 bin 384 hakim ve savcı adayı eğitim alacak" Tunç, Türkiye Adalet Akademisince hem meslek öncesinde hem de meslek sonrası dönemde birçok eğitim düzenlendiğine değinerek, "2024 yılı bittiğinde meslek öncesi eğitim kapsamında toplam bin hakim ile savcı yardımcısı, 2 bin 384 hakim ve savcı adayı olmak üzere toplam 3 bin 384 kişiye Adalet Akademisi çatısı altında hem teorik hem de pratik eğitimler verilmiş olacak" diye konuştu. Bakan Tunç, 24 bin hakim ve savcının yüzde 45’inin 5 yılın altında, yüzde 70’inin ise 10 yılın altında kıdeme sahip olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: "Bizim yargı teşkilatımız genç bir kadro, gelecek vadeden Türkiye Yüzyılı’nın genç hukukçuları, tecrübe kazandıkça, Türkiye Adalet Akademisi’nin de katkılarıyla meslek içi ve meslek öncesi eğitimlerle çok daha güçlü ve donanımlı hale gelecekler." Törende konuşan Başkan Özdemir, Türkiye Adalet Akademisi olarak güven veren adalet için çalışmaları sürdürdüklerini belirtti. 2013 yılından itibaren 95 bin hakime eğitim verdiklerini belirten Özdemir şunları söyledi: “Adalet Akademisi çalışmalarını arttırarak sürdürüyor. Hakim ve savcı adaylarının eğitimini önemsiyoruz. Kanunlar kadar en önemli unsur hakim ve savcılardır. Onun için eğitim programlarımızı gün geçtikçe güçlendiriyoruz.” Özdemir, mezun hakim ve savcı adaylarına başarılar dileyerek konuşmasını noktaladı. Törenin ardından Tunç akademi sonunda ki sınavda dereceye giren adaylara plaket verdi.
İstanbul Avrupa’nın 5 büyük liginde 3 şampiyon nisan ayında belli oldu Avrupa’nın 5 büyük ligi olan Almanya Bundesliga, İtalya Serie A ve Fransa Ligue 1’de şampiyonlar nisan ayında belli olurken, İngiltere Premier Lig ve İspanya La Liga’da ise zirve yarışı devam ediyor. Avrupa’nın en büyük 5 ligi olarak gösterilen Almanya Bundesliga, İtalya Serie A ve Fransa Ligue 1’de şampiyonlar nisan ayında belli oldu. İngiltere Premier Lig ve İspanya La Liga’da ise zirve yarışı sürüyor. Bundesliga’da bitime 5 hafta kala şampiyonluğa Bayer Leverkusen ulaşırken, İtalya Serie A’da Inter de aynı şekilde şampiyonluğunu ilan etti. Paris Saint-Germain (PSG) ise sezon sonuna 3 hafta varken Fransa Ligue 1’de şampiyonluğu göğüsledi. İngiltere Premier Lig’de son 3 haftaya girilirken Arsenal, maç eksiği bulunan Manchester City’nin 1 puan önünde birincilik koltuğunda oturuyor. Öte yandan İspanya La Liga’da ise lider Real Madrid, bitimine 5 maç kala 2. sıradaki Girona’nın 13 puan, 3. basamakta 1 maç eksiği olan Barcelona’nın ise 14 puan önünde şampiyonluğa koşuyor. Leverkusen, ilk kez Bundesliga şampiyonu Bayer Leverkusen, 119 yıllık tarihinde Bundesliga’da ilk kez şampiyon oldu. Xabi Alonso yönetimindeki Leverkusen, bu sezon 31 maçlık periyotta 25 galibiyet, 6 beraberlik alarak lige namağlup şekilde devam ediyor. Leverkusen, 5 büyük ligde şampiyonluğunu ilk ilan eden takım oldu. Inter, 20. şampiyonluğunu aldı, 2. yıldızı taktı İtalya Serie A’da sezonun şampiyonu Inter de 20. şampiyonluğuna ulaştı. Sezon başında 19’ar lig şampiyonluğu bulunan iki ezeli rekabette Inter, Milan’ı geçerek şampiyonluk sayısını 20’ye yükseltti ve İtalya’da Juventus’un ardından 2. yıldızı takan bir diğer takım oldu. Fransa’da şampiyon PSG Fransa Ligue 1’de en yakın takipçisi Monaco’nın 12 puan önündeki Paris Saint-Germain, şampiyonluğunu ilan etti. Ligde son 12 sezonda, 10. şampiyonluğuna ulaşan PSG, sezonun büyük bölümünde zirve yarışında yalnız kaldı. Ligin 12. haftasında ilk kez ilk sıraya yükselen başkent ekibi, sezon geri kalanında liderlikten inmedi. La Liga’da Real Madrid adım adıma şampiyonluğa İspanya La Liga’da 84 puanlı Real Madrid, en yakın takipçisi Girona’nın 13, 1 maçta eksiği bulunan Barcelona’nın ise 14 puan önünde şampiyonluğa yürüyor. Carlo Ancelotti’nin öğrencilerinin, 6. haftada 3-1 kaybettikleri Atletico Madrid mücadelesi haricinde mağlubiyeti bulunmazken, son 27 maçta da 21 galibiyet, 6 beraberlik aldılar. Premier Lig’de zirve yarışı alev aldı İngiltere Premier Lig’de son 3 haftalık bölüme girilirken, 80 puanlı Arsenal, 1 maç eksiği olan Manchester City’nin 1 puan önünde ilk sırada yer alıyor. Yarışa sıkça dahil olan Liverpool ise son haftalarda üst üste yaşadığı puan kayıpları nedeniyle yarışı 5 puan geriden takip ediyor. Arsenal, sezonu lider tamamlarsa 19 yıl aradan sonra kupayı müzesine götürecek. Son şampiyon Manchester City ise şampiyon olması durumda son 7 sezonda 6. kez şampiyonluk sevinci yaşayacak.
Aydın Bu mezarlar görenleri şaşırtıyor, sebebini öğrenenler ise takdir ediyor Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip illerin başında gelen Aydın’da yeni nesil toprağın kıymetini bilmeyince yaşlılar kendi yöntemlerine göre bu duruma çare aramaya başladı. İl genelinde özellikle köylerde yaşlılar miras bıraktıkları arazilerin torunları tarafından satılmaması için öldüklerinde mezarlığa değil miras bıraktıkları arazilere defnedilmeleri için vasiyet ediyor. Benzer vasiyetin en yoğun olduğu bölgelerin başında ise Aydın’ın Çine ilçesi geliyor. Çine’ye bağlı Soğukoluk, Kabataş ve çevresinde bulunan köylerde ölenlerin büyük çoğunluğu mezarlıklar yerine kendilerine ait bahçelerde defnediliyor. Bu uygulamanın yaşlıların vasiyeti üzerine gerçekleştirildiğini belirten köylüler, “Yeni nesil toprağın kıymetini bilmiyor. Bunu fark eden eskiler ‘mezarımızı satmazlar’ düşüncesi ile öldüklerini kendilerini kendi dikip yetiştirdikleri zeytin bahçelerine defnettiriyor” diyerek, mezarlı bahçelerin diğer bahçeler gibi pek alınıp satılmadığını belirttiler. Türklerin yerleşik hayata geçmesinden önce Yörük olarak yaşadıkları sırada cenazelerini mecburiyetten öldüğü yerlerde defnettiklerini ancak yerleşik hayata geçildikten sonra mezarlık geleneğinin yaygınlaştığı Aydın dağlarında köylerde yaşayan sayısı her geçen gün azalırken araziler de miras yoluyla değil satış yoluyla daha sık el değiştirmeye başladı. Bunun birinci nedeni köyden şehre göç olarak belirtilirken, ikinci nedenin ise tarım faaliyetlerini yürüten genç nüfusun azalması olduğu belirtildi. Hayatını tarıma ve zeytin ağaçlarına adamış pek çok kişinin bir ömür vererek yetiştirdiği zeytin ağaçlarının satılmasına pek çok yaşlı vatandaşın dayanamadığını belirten Çineli vatandaşlardan Hakan Akın, “Aydın, Türkiye’nin en fazla zeytin ağacı varlığına sahip ildir. 5-6 asırlık zeytin ağaçları odluğu gibi bunların yaklaşık yüzde 90’ı 1, 2 asırlık zeytin ağaçlarından oluşur. Zeytin ve zeytinyağının kıt olduğu dönemlerde binbir zahmetle bu ağaçları dikip yetiştiren büyüklerimiz, özellikle zahmetin yoğun olduğu dağlardaki zeytinliklere miras yoluyla sahip olan genç neslin bahçeleri çok kolay sattığını görünce kendi yöntemleri ile tedbir almak istemiş. Pek çok yaşlı öldüğünde mezarlık yerine hayatını adadığı zeytinliklere defnedilmek için vasiyet bırakıyor. Bunun esas amacı zeytinliklerin satılmasını önlemek. Aslında yaşlılarımızın bu taktiği de işe yarıyor. Pek çok kişi içinde atasının mezarı olan bahçeleri satmıyor” diye konuştu.