YEREL HABERLER - 01 Mart 2012 Perşembe 13:40

VERGİ DAİRESİ`NDEN KAN BAĞIŞI

A
A
A
VERGİ DAİRESİ`NDEN KAN BAĞIŞI

Malatya Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından Vergi Haftası kutlamaları kapsamında kan bağışı kampanyası düzenlendi.
Vergi Dairesi Başkanlığı ile İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kan Merkezi işbirliği ile kan bağış kampanyası düzenlendi. Vergi Dairesi’nde çalışan personellerin gönüllü olarak bağışta bulunduğu Kan Kampanyası hakkında bilgi veren Vergi Dairesi Başkanı Ersin Özkan, "Vergi Haftası’nın amacı toplumda daha fazla vergi bilincini oluşturmak ve vergiye gönüllü ödeme alışkanlıklarını yaygınlaştırmak. Vergi devletimiz için hayati önem taşımaktadır. Her türlü kamu hizmetinin en temel finansman
kaynağıdır. Bu anlamı ile vergi devletin hayat suyudur. Kanda insanın hayat suyudur. Kansız insan yaşayamaz. Her zaman, her durumda ihtiyacımız var. Vergi Haftası kapsamın da yapmış olduğumuz etkinliklerden bir tanesi de Turgut Özal Tıp Merkezi Kan Merkezi ile ortaklaşa düzenlediğimiz kan kampanyasıdır. Personelimiz vergini amacını vurgulamak için kan veriyorlar. Kan insan için nasıl hayati önem taşıyorsa, devlet faaliyetleri için de verginin kan kadar önem taşıdığını vurgulamak istiyorum" dedi.
Vergi dairesi personelleri kan bağışına ilgi gösterdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Asrın inşasında, Elazığ’da 12 bin konut yapıldı Kahramanmaraş depremlerinden etkilenen Elazığ’da, kentsel alanda 12 bin 326 konut sahiplerine teslim edilirken, yapımı devam eden konutların en kısa süre içerisinde teslim edilmesi planlanıyor. 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinden etkilenen depremzedelerin evlerine kavuşması için çalışmalar hızla devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un koordinesinde deprem konutları başlayarak hızla yükselmeye başladı. Depremlerden en çok etkilenen Elazığ’da kentsel alanda 12 bin 326 konut hak sahiplerine teslim edildi. Yapımı devam eden konutların yılsonuna kadar tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor. "Afetlere karşı dirençli şehirler ve yapılar oluşturmayı hedefliyoruz" Asrın felaketinden hemen sonra asrın inşaatı sürecini başlatmış olduklarını belirten Elazığ Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Fatih Önalan, "Bunda çok büyük bir mesafe kaydettik. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir hızla bu yaraları sarmaya çalışıyoruz. Deprem bölgesindeki 11 ilde olduğu gibi Elazığ’da da çalışmalarımız devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle 350 bininci konutumuzu vatandaşlarımıza teslim etmiştik. Asıl hedefimiz, yılsonu itibariyle hak sahibi olan vatandaşlarımıza 453 bin konutu teslim etmek olacaktır. İlimizde de kırsal ve kentsel alanda konutlarımız var. Toplu Konut İdaresi kapsamında yaptığımız 10 bin 558 konutumuz bulunmaktadır. Şu anda bulunduğumuz Zafran Mahallesi’nde de devam eden 3 etap konutlarımız var. Birinci etapta 448, ikinci etapta ise 361 konut, üçüncü etapta ise 872 konut, 12 ticarethane, 2 fırın, 1 sosyal tesis, 1 okul ve 1 cami inşasına devam ediyoruz. Asrın inşasında şu ana kadar 12 bin 326 konut bulunmaktadır. Yıl itibariyle 13 bin 142 konutu teslim etmeyi hedefliyoruz. Temel hedefimiz, deprem gerçeğini unutmuyoruz. Afet gerçeğini unutmuyoruz. Afetlere karşı dirençli şehirler ve yapılar oluşturmayı hedefliyoruz. Vatandaşlarımızı güvenilir ve huzurlu ev ortamlarına kavuşturmayı hedefliyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir hızla bunları yapıyoruz. Hasar tespit sürecinin ardından dakikalar içerisinde bizler sahaya indik. Normalde hasar tespit işleri devam eder, hak sahibi sayısı belli olur ondan sonra konut inşasına başlanır fakat biz bunu beklemedik. Devletimiz taşın altına elini koydu, hasar tespit süreci başlarken depremin üzerinden birkaç gün geçmesine rağmen, biz yeni konutların temellerini atmaya başladık" dedi. "2023 depreminden sonra herkes TOKİ talebinde bulunmaya başladı" Vatandaşların mağdur olmaması bir an önce güvenli ev ortamlarına kavuşmaları için hemen çalışmalara başladıklarının altını çizen İl Müdürü Önalan, "2020 afetinde Elazığ’ımız çok büyük etkilenmişti. Bundan dolayı konutları inşa etmiştik. Bu konutlar 2023 depreminde güvenilirlik testini başarıyla geçti. 2023 depreminden sonra, herkes bizden TOKİ talebinde bulunmaya başladı. Bakanlık olarak rezerv alanlarda, kentsel alanda, yerinde dönüşüm ve sosyal konutlarla vatandaşlarımızı bir an önce güvenli ve huzurlu ev ortamlarına kavuşturmayı hedefliyoruz. Kırsal alanda da devam eden konutları bizler, bakanlık uhdemizde gerçekleştiriyoruz. Kırsal alanda ilimizde devam eden 2 bin 882 tane beton, bin 340 tane çelik yapı olmak üzere toplamda 4 bin 222 tane konut inşaatımız devam ediyor. Bir kısmını vatandaşlarımıza teslim ettik, bir kısmını da bu ay içerisinde teslim edeceğiz. 453 bin konutu, yaraları sararak ve afetin izlerini unutturarak vatandaşlarımızı konut yapılarına kavuşturacağız" ifadelerini kullandı.
İstanbul Ernest Muçi Beşiktaş’ı bekliyor Trabzonspor ile Süper Lig’de çıktığı son 3 maçta 5 gol kaydeden Arnavut futbolcu Ernest Muçi, son haftalardaki etkili oyununu Beşiktaş karşısında da sürdürmek istiyor. Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında deplasmanda Göztepe’yi 2-1 mağlup eden Trabzonspor hem zirve yarışını sürdürdü hem de Beşiktaş mücadelesi öncesi moral depoladı. Bordo-mavililerin bu maçtaki gollerini Arnavut futbolcu Muçi kaydetti. Sezon başında Beşiktaş’tan kiralanan Ernest Muçi’nin satın alma opsiyonunu da elinde bulunduran Trabzonspor, bu hakkını kullanması durumunda siyah-beyazlılara 5 taksit halinde 8 milyon 500 bin Euro ve KDV içeren bir ödeme yapacak. Süper Lig’deki en golcü sezonuna ulaştı 2023-2024 sezonunun devre arasında Beşiktaş’a transfer olan Muçi, söz konusu dönemde Süper Lig’de görev aldığı 13 karşılaşmada 3 gole imza attı. Bir sonraki sezonda ise siyah-beyazlı formayı ligde 27 kez sırtına geçiren Ernest Muçi 4 gol, 3 asistle takımına verim sağladı. Bu sezon başında bordo-mavili takıma transfer olmadan önce sadece 58 dakikada Beşiktaş için top koşturan 24 yaşındaki oyuncunun sonrasında Trabzonspor yolculuğu başladı. Arnavut oyuncu, Karadeniz ekibinin ligde oynadığı 15 mücadelenin 11’inde 535 dakika sahada kaldı. Ligin 5. haftasında Trabzonspor’un, deplasmanda Fenerbahçe’ye 1-0 mağlup olduğu maçta ilk kez bordo-mavili formayı giyen Ernest Muçi, söz konusu mücadelenin ardından geçen 8 haftalık bölümde katkı sunamamıştı. Özellikle son haftalarda yakaladığı başarılı grafikle öne çıkan Muçi, son 3 haftada kaydettiği 5 golle şimdiden Süper Lig’deki en golcü sezonuna ulaşmış oldu. Kariyerinde ilk kez seri yakaladı Başarılı futbolcu, 13. haftada deplasmanda 4-3 kazanılan Başakşehir maçında 2, 14. haftada iç sahada 3-1 galip gelinen Konyaspor mücadelesinde 1 ve son olarak takımının İzmir’de 2-1’lik skorla 3 puana uzandığı Göztepe müsabakasında 2 kez ağları havalandırdı. Ligde son 3 karşılaşmada 5 kez fileleri sarsan Muçi, kariyerinde de bir ilki yaşadı. Trabzonspor formasıyla profesyonel futbolculuk kariyerinde ilk kez 3 maç üst üste gol atma başarısı gösteren Arnavut futbolcu; KF Tirana, Legia Varşova ve Beşiktaş’ta oynadığı toplam 171 mücadelede bu istatistiği yakalayamamıştı. Kazandıran goller Ernest Muçi, söz konusu haftalarda bulduğu gollerle takımının kazandığı 9 puana direkt katkı sağladı. Başakşehir mücadelesinde bordo-mavilileri 3-2 öne geçiren Muçi, rakibin beraberliği yakalamasına rağmen maçın son saniyelerinde tekrar sahneye çıkarak Karadeniz temsilcisine 4-3’lük skorla 3 puanı getirdi. Göztepe’ye karşı 2-1 kazanılan maçta da Trabzonspor’un attığı 2 golde imzası olan 24 yaşındaki futbolcu, yine 3 puanın mimarı oldu. Muçi, Şenol Güneş Spor Kompleksi’nde 3-1 kazanılan Konyaspor mücadelesinde ise üçüncü golün sahibi, ilk golün de hazırlayıcısıydı. 5 gole en hızlı ulaştığı sezon Ernest Muçi, bu sezon hariç 5 gol barajını Arnavut ekibi KF Tirana’da 2, Polonya temsilcisi Legia Varşova’da da 1 kez geçti. Muçi, 5 gole en hızlı ulaştığı dönemi ise Trabzonspor’da yaşadı. 2019-2020 sezonunda KF Tirana ile 20 maçta 7 gol, 1 asist yapan başarılı futbolcu, 5 golü 15 müsabakada yakaladı. 2020-2021 sezonunda yine Arnavut takımıyla 20 karşılaşmada 5 gol, 4 asistlik performans sergileyen Muçi, 14 maç sonunda 5 gole ulaştı. 2022-2023 sezonunda da Legia Varşova’yla 32 mücadeleye çıkan Ernest Muçi, 30 maçın ardından hanesine 5 golü yazdırabildi. Bordo-mavili futbolcu, Trabzonspor’da ise henüz 11 müsabakada 5 gol attı. Beşiktaş karşısında takımının en büyük kozu Süper Lig’in 16. haftasında oynanacak Trabzonspor - Beşiktaş derbisinde Ernest Muçi, bordo-mavili takımın en büyük kozu olacak. Özellikle Paul Onuachu’nun cezası sebebiyle forma giyemeyecek olması da 24 yaşındaki oyuncuyu, Teknik Direktör Fatih Tekke’nin gol yollarındaki en etkili silahı yapıyor. Muçi de son haftalardaki yükselen grafiğini eski takımına karşı sürdürmek istiyor.
İzmir Geleceğin spor yöneticileri İzmir’den yetişecek İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), ülkemizde sporun gelişimine ve profesyonel yöneticilerin yetişmesine katkı sağlamak amacıyla büyük bir adım atarak Türkiye geneline ulaşacak özel bir sertifika programı açtı. Göztepe Spor Kulübü’nün desteğiyle hayata geçen Spor Yöneticiliği Sertifika Programı’nda katılımcılara, spor dünyasının yakından tanıdığı 30 usta isim tarafından 9 ayrı modülde eğitimler verilecek. Kulüp yönetimi, pazarlama, iletişim ve taraftar etkileşimi gibi farklı alanlara odaklanarak katılımcıların mesleki yetkinliklerini geliştirecek şekilde tasarlanan, çevrim içi düzenlenecek sertifika programına, İEÜ’nün web sitesi üzerinden 30 Aralık 2025 tarihine kadar başvuru yapılabilecek. Spor alanında ilklere imza atmış; sadece futbol değil birçok branşta başarılarla, zaferlerle anılmış İzmir’de başlayacak örnek program, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu spor yöneticilerinin yetişmesine zemin hazırlayacak. Eğitimlerin şubat ayında başlayacağı sertifika programı; ‘Modern Spor Ekonomisine Giriş’, ‘Spor Ekosistemi’, ‘İçeriden Yönetmek’, ‘Sporun Ekonomisi’, ‘Spor ve Medya’, ‘Sporda Mevzuat ve Yönetişim’, ‘Spor Teknolojisi ve Girişimcilik’, ‘Sporcu Kariyeri ve Marka Yönetimi’ ile ‘Taraftar 4.0’ adlı modüllerden oluşacak. Gerçek maç deneyimi Eğitimler sonunda katılımcıların, edindikleri temel bilgileri yerinde deneyimlemesi için Göztepe’nin Süper Lig’de oynayacağı bir maça saha ziyareti gerçekleştirilecek. Katılımcılar, bu sayede maç günü operasyonunun tüm aşamalarını yerinde gözlemleme ve uygulama yapma fırsatı bulacak. "İzmir bizim göz bebeğimiz" Önceki Dönem Gençlik ve Spor Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İzmir’e hem tesis hem sportif organizasyonlar anlamında çok önem verdiklerini ifade ederek, "Çağımızın spora olan yaklaşımı; saha içi performansın, saha dışı yönetim kabiliyetleriyle birlikte yürütülmesini gerekli kılıyor. Sporun sürdürülebilir bir yapıya kavuşması ancak; pazarlama, iletişim, sponsorluk ve tüm kurumsal bileşenlerin, saha içi organizasyonu desteklemesiyle mümkün. Bu yaklaşım, profesyonel sporcular kadar, spor profesyonellerinin de sürecin önemli bir parçası olarak ortaya çıkmasını sağlıyor. İzmir, tarihi boyunca Türk sporunun lokomotif başarılarına imza atmış bir şehrimiz. İzmir bizim göz bebeğimiz. İzmir’e hem tesis hem sportif organizasyonlar anlamında çok önem veriyoruz ve ‘Spor Devrimi’ diye adlandırdığımız; ülkemizin son yıllarda branş farketmeksizin kazandığı dünya çapındaki başarıların en önemli merkezlerinden biri olarak görüyoruz" diye konuştu. Dr. Kasapoğlu, spor yöneticiliği alanında İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Göztepe Kulübü’nün katkılarıyla hazırlanan sertifika programının, insan kaynakları açısından ülke sporuna çok önemli katkılar yapacağını belirterek, şimdiden tüm katılımcılara üstün başarılar diledi. ‘İyi yönetilmek’ bir zorunluluk İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Mahmut Özgener, Türkiye’de sporun kurumsallaşması ve sürdürülebilir başarı kültürünün güçlenmesi açısından bu sertifika programının büyük önem taşıdığını söyledi. Sporun, sadece saha içi başarılarla değil; kurumsal yönetim, iletişim, pazarlama ve sürdürülebilir yapıların inşasıyla birlikte ele alınması gerektiğini ifade eden Özgener, "Göztepe Spor Kulübü’nün kıymetli desteğiyle hayata geçirdiğimiz Spor Yöneticiliği Sertifika Programı’nı Türkiye genelinden katılımcılara açmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Spor ekosistemi her geçen gün daha profesyonel bir yapıya evriliyor. Kulüplerimizin ve spor kurumlarımızın güçlü bir gelecek kurabilmesi için alana hâkim, güncel yaklaşımları takip eden, etik değerlerle yönetebilen profesyonellere ihtiyaç var. Açacağımız sertifika programının sporda yönetim kültürünü geliştireceğine, sektöre nitelikli insan kaynağı kazandıracağına ve katılımcıların kariyer yolculuklarına somut bir katkı sunacağına inanıyorum" diye konuştu. "İzmir’in spor hafızası ve dinamizmi var" Güçlü spor kültürüyle İzmir’in, her branşta ciddi bir deneyime ve bilgi birikime sahip olduğuna dikkat çeken Özgener, "Sertifika programının İzmir’de başlaması, bizim için ayrıca anlamlı oldu. Spor yöneticiliği gibi stratejik bir alanda, şehrimizden Türkiye’ye yayılacak yeni bir eğitim hamlesi başlatmış olduk. İzmir’in spor hafızası ve dinamizmi, bu programın hedeflediği profesyonelleşme vizyonunu daha da değerli kılıyor. Spor; ekonomik değer üreten, istihdam yaratan ve güçlü bir iletişim ekosistemi kuran büyük bir endüstri haline geldi. Spor yöneticiliği ise kurumsal yapı kurmayı, doğru bütçe yönetimini, marka değerini yükseltmeyi, iletişimi şeffaf ve güven içinde yürütmeyi, etik ve sürdürülebilirliği merkeze almayı gerektiriyor. Sertifika programının içeriğini de bu bilinçle hazırladık. Programın hayata geçmesinde emeği olanlara, tüm eğitmenlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor yöneticiliğinin geleceğine izmir’den katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz" Göztepe Spor Kulübü Onursal Başkanı Mehmet Sepil, Göztepe olarak yalnızca sahada değil, sporun tüm alanlarında Türkiye’ye örnek olmayı hedefleyen bir kulüp olduklarını belirterek, "Sporun gelişimi; doğru yönetim anlayışı ve sürdürülebilir bir vizyonla mümkün olur. Bu nedenle İzmir Ekonomi Üniversitesi ile birlikte hayata geçirilen Spor Yöneticiliği Sertifika Programı’nı çok kıymetli buluyorum. İzmir, spor tarihine damga vurmuş bir şehir. Göztepe ise bu şehrin hem hafızası hem de geleceğe bakan yüzüdür. Böyle önemli bir sertifika programının İzmir’den doğması bizler için ayrıca gurur verici. Spor yöneticiliği gibi kritik bir alanda, şehrimizin bilgi birikimini ve enerjisini Türkiye’nin dört bir yanına taşımış olacağız" dedi. "Türkiye’ye örnek olacağına inanıyorum" Sepil, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğitimleri hazırlayan tüm değerli akademisyenlere ve spor dünyasından programa katkı sağlayacak usta isimlere teşekkür ediyorum. Göztepe’nin maç günü operasyonlarını yerinde görme imkanı sağlanması da programın en özel yanlarından biri olacak. Sporun geleceğine yatırım yapmak, kulüplerimizin yarınını güvence altına almaktır. Bu programın İzmir’den tüm Türkiye’ye örnek olacağına yürekten inanıyorum. Spor dünyasında profesyonelleşmeyi hedefleyen herkesi bu değerli yolculuğa katılmaya davet ediyorum." "Pratik bilgi, uygulamaya dönüşecek" İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu ise, "Mikro-yeterlilikler üzerine kurguladığımız ve akademik bilgiyi uygulama ile güçlendirmeyi hedeflediğimiz Spor Yöneticiliği Sertifika Programı’nın; spor kurumlarında profesyonelleşmeyi destekleyeceğine, spor endüstrisine nitelikli insan kaynağı kazandıracağına yürekten inanıyorum. Sunacağımız çevrim içi eğitimler; aynı zamanda güncel örnekler ve pratik yaklaşımlarla bilgiyi doğrudan uygulamaya dönüştürmeyi hedefliyor" diye konuştu.
Kocaeli "İğneyle" tümör tedavisine uluslararası ilgi: Canlı canlı izlediler Karaciğer, böbrek ve tiroit tümörlerinde ameliyatsız çözüm sunan ve hastaların aynı gün taburcu olabildiği "iğne ile yakma" (termal ablasyon) tedavisi, Kocaeli Üniversitesinde düzenlenen uluslararası workshop ile yabancı hekimlere tanıtıldı. Canlı cerrahi eşliğinde gerçekleşen eğitimde, tümörlerin iğne ile yakılması işlemi uygulamalı olarak gösterildi. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, tümörlerin ameliyatsız tedavisini sağlayan "termal ablasyon" yöntemini yabancı hekimlere uygulamalı olarak anlattı. Prof. Dr. Ercüment Çiftçi’nin de aralarında bulunduğu 5 öğretim üyesinin görev yaptığı Girişimsel Radyoloji Bilim Dalınca düzenlenen "Termal Ablasyon Workshop"una, Irak, Suudi Arabistan, Kazakistan ve Çin’den doktorlar katıldı. Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsa Çam koordinesinde gerçekleşen etkinlik kapsamında, karaciğer, böbrek, tiroit ve paratiroit tümörlerinde uygulanan ve halk arasında "iğne ile yakma" olarak bilinen tedavi yöntemi, canlı vakalar eşliğinde katılımcılara gösterildi. Yaklaşık yarım saat süren operasyonla tümörün iğne deliğinden girilerek yakılması işlemi, yabancı hekimler tarafından ilgiyle takip edildi. "İğne deliğinden ameliyat" Doç. Dr. İsa Çam, görüntüleme yöntemleri eşliğinde yaptıkları işlemleri "iğne deliğinden ameliyat" olarak tanımlayarak, şunları kaydetti: "Beyin baloncuklarını kapatabiliyor, tıkanmış şah damarlarını açabiliyor, tümörleri ince iğneyle yakabiliyoruz. Kasıktan yapılan girişimlerle tümörlerin damarlarını kapatabiliyor, kanayan damarları durdurabiliyoruz. Bacak damarlarındaki tıkanıklıkları stent ve balonla açıyoruz." "Bölüm olarak oldukça tecrübeliyiz" Artan talepler üzerine iki günlük workshop düzenlediklerini belirten Çam, "Workshopun ana amacı karaciğer, böbrek, tiroit ve paratiroit tümörlerinde ameliyatsız termal ablasyon yöntemlerini canlı vakalar eşliğinde göstermek. Bu kapsamda katılımcı hekimlere tiroit termal ablasyon işlemlerinin canlı uygulamasını gösterdik. Bölüm olarak oldukça tecrübeliyiz. Son iki yılda 500-600 vaka gerçekleştirdik. Bu bilindiği için hekimler eğitim talep ediyor. Üniversite yönetiminden ve hastalarımızdan izinleri alarak bu organizasyonu yaptık, geri dönüşler çok olumlu" dedi. "Kocaeli Üniversitesi’nin eğitim merkezi olmasını istiyoruz" Irak, Suudi Arabistan, Kazakistan ve Çin’den gelen doktorlara canlı vakalar eşliğinde eğitim verdiklerini ifade eden İsa Çam, "Uluslararası ilgi giderek artıyor. Farklı ülkelerden hekimleri kabul etmeyi sürdüreceğiz. Amacımız, girişimsel radyoloji alanında Kocaeli Üniversitesi’ni bir eğitim merkezi haline getirmek" diye konuştu. "Hastalar aynı gün taburcu olabiliyor" Doç. Dr. İsa Çam, girişimsel radyolojinin hızlı bir gelişim gösterdiğini ve işlemlerin büyük kısmının lokal anesteziyle yapılabildiğini de vurgulayarak, "Büyük ameliyat olmadığı için çoğu hastayı aynı gün taburcu ediyoruz. Hastayla konuşarak işlemi tamamlayabiliyoruz. Hastalar çok memnun. Kocaeli halkına bu tedavileri sunmaktan mutluyuz. Türkiye’nin birçok ilinden de hasta kabul ediyoruz" ifadelerini kullandı.
İstanbul Stres sadece ruhu değil, tüm vücudu hasta ediyor Medipol Sağlık Grubu tarafından düzenlenen "Kronik Stresin Bedensel Etkileri" panelinde, nörolojiden bağışıklığa, kas sisteminden deri sağlığına kadar vücutta kalıcı hasar bırakan stresin fizyolojik yıkımı masaya yatırıldı. Uzmanlar, stresin sadece ruh sağlığı üzerinde değil vücut üzerinde de olumsuz etkileri olabildiğini belirtti. Modern yaşamın temposu arttıkça stres yalnızca zihin sağlığını değil tüm vücudu etkileyecek kadar güçlü hale geliyor. Vücudun hemen her sistemini etkileyen bir sağlık tehdidine dönüşüyor. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen panelin moderatörlüğünü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Taha Can Tuman üstlendi. Prof. Dr. Mehmet Ağırman, Doç. Dr. Buse Çağla Arı, Uzm. Dr. Sena İnal ve Uzm. Dr. Rahime Gök, kronik stresin kaslardan bağışıklığa, cilt sağlığından beyin fonksiyonlarına kadar uzanan etkilerini anlattı. Kronik stres yalnızca zihni değil bedeni de etkiliyor Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Taha Can Tuman, stresin hayatın doğal bir parçası olduğunu belirterek, "Her gün pek çok stresli durumla karşılaşıyoruz ve bedenimiz buna karşı mutlaka bir yanıt üretiyor. Ancak strese maruz kalma süresi uzadığında, yani stres kronikleştiğinde hem zihin hem de beden üzerinde ciddi tahribat oluşabiliyor. Asıl belirleyici olan stresli olaydan ziyade, kişinin o stresi nasıl yorumladığı ve nasıl tepki verdiğidir. Uzun ve şiddetli stres dönemlerinde vücutta çaresizlik hissi gelişebiliyor. Kronik stres, kalp-damar ve bağışıklık sistemi başta olmak üzere, zihinsel süreçler ve cilt sağlığı üzerinde de önemli olumsuz etkiler bırakabiliyor" ifadelerini kullandı. Kas-iskelet sistemi stres altında zarar görüyor Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ağırman, kronik stresin kas-iskelet sistemi üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, "Çağımızın konusu haline gelen stres, akut dönemde vücudu sorunu çözmek için harekete geçirirken çözülemeyen stres zamanla kronikleşiyor. Bu durum ağrı algısını bozarak normalde hafif hissedilebilecek bir ağrının stresli kişilerde iki üç kat daha şiddetli yaşanmasına neden oluyor. Omurga sağlığı etkileniyor, duruş bozuklukları ortaya çıkabiliyor. Ayrıca stresli işlerde çalışan kişilerde kemik erimesi vakalarını normal popülasyona göre daha fazla görüyoruz" dedi. Beyin yapısı değişiyor, uyku düzeni bozuluyor Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Buse Çağla Arı, stresin yalnızca duygusal bir tepki olmadığını, beyin biyolojisini doğrudan etkilediğini belirterek, "Stres bizi tetikleyen, harekete geçiren bir faktördür ancak stres seviyesi arttıkça beynin yapısında değişiklikler oluşabiliyor. Hormon düzeyleri değişiyor, yeni bilgileri öğrenmek zorlaşıyor, başladığımız işleri sürdürmekte güçlük çekebiliyoruz. Kronik stres uyku düzenini bozarak günlük hayatı doğrudan etkiliyor. Uykusuzluk motivasyon kaybı ve zihinsel yorgunluk ortaya çıkarabiliyor. Migren ataklarında artış, diş sıkma ve uyanıklık saatlerinde düzensizlik de kronik stresin sık görülen sonuçları arasında yer alıyor" diye konuştu. Cilt bariyeri zayıflıyor, yaşlanma hızlanıyor Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Sena İnal, stresin ciltte ciddi biyolojik değişikliklere yol açtığını belirterek şu bilgileri paylaştı: "Stres cildimizin koruyucu bariyerini zayıflatıyor ve bu durum enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelmemize neden oluyor. Var olan hastalıkların alevlenmesi ya da yeni cilt hastalıklarının ortaya çıkması da mümkün. Örneğin sedef gibi kronik hastalıklar stresle tetiklenebiliyor. Ayrıca pigment bozuklukları, cilt yaraları ve iyileşme sürecinin uzaması sık karşılaştığımız durumlar arasında. Yara iyileşmesi geciktikçe iz kalma ihtimali artıyor. Stres aynı zamanda yaşlanma sürecini hızlandırarak kırışıklıkları artırabiliyor. Stres yönetildiğinde birçok cilt problemi de kendiliğinden iyileşebiliyor." Kronik stres herkeste farklı etki gösteriyor Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Rahime Gök, stresin herkes için aynı sonucu doğurmadığını vurgulayarak, "Stres, gerginlik, huzursuzluk ve sinirlilik haliyle kendini gösteren doğal bir tepki aslında. Vücudumuz belli bir denge içinde çalışıyor ancak bu denge stresle birlikte bozulabiliyor. Bazı bireyler stres karşısında çabuk çökerken bazıları daha dirençli kalabiliyor. Burada kişilik yapısı ve stresle baş etme becerileri büyük rol oynuyor. Özellikle uzun süre devam eden kronik stres, zamanla psikolojik sorunların yanı sıra fiziksel hastalıkların da ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle stres yönetimi hem ruh hem de beden sağlığı için son derece önemli" diyerek sözlerini tamamladı.