EKONOMİ - 09 Temmuz 2020 Perşembe 15:37

Çekte ‘Karekod’u bulan Malatyalı, patent davasını kazandı

A
A
A
Çekte ‘Karekod’u bulan Malatyalı, patent davasını kazandı

Kredi Kayıt Bürosu A.

Kredi Kayıt Bürosu A.Ş.’nin karşılıksız çeklerin önüne geçmek için 2017 yılında hayata geçirdiği Findeks uygulamasının patentinin kendisinde olduğunu ifade eden Malatyalı eski banka müdürü Erkan Gölgeli’yi mahkeme de haklı bularak karşı tarafın açtığı patent iptal davasını reddetti. Gölgeli, 5 yıldır patentinin üzerindeki ihtiyati tedbir kararı nedeniyle ülkeye girecek 30 milyon dolarlık döviz girdisinin de engellendiğini iddia etti.


Malatyalı eski banka müdürü ve bir dönem Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreterliğini de yapan Erkan Gölgeli, bankacılık sektöründe karşılıksız çeklerin önüne geçilmesini amacıyla ’Çek ve senetlerin internet ve SMS yolu ile sorgulanması’ projesini geliştirdi. 2008 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalında bu konuda yüksek lisans eğitimini tamamlayan Gölgeli, aynı yıl hem Türk Patent Enstitüsü hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünden projesini tescilletti. Bu süreçte geliştirdiği projeyi bürokratlar, siyasiler ve bankalara da ileten Gölgeli, 2011 yılında da Kredi Kayıt Bürosu A.Ş.’ye başvurdu. Ancak bu sürede projesi ilgi görmeyen Gölgeli’nin buluşu 2013 yılında kısmen, 2017 yılında ise Findeks markası ile hayata geçirildi. KKB’nin ürünü olarak ticaret sektöründe uygulanmaya başlanan proje ile çeklerin karşılıksız veya sahte olup olmadığı belirlenmeye başlandı.


Üzerinde uzun süre uğraştığı ve patentini aldığı projenin kendisinden habersiz ticari olarak kullanıldığını öğrenen Erkan Gölgeli, hukuki yollara başvurdu. 2015 yılında Kredi Kayıt Bürosu A.Ş yetkilileri, projenin patent sahibi olan Erkan Gölgeli’nin aldığı patenti iptal ettirmek için Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtı. 5 yıl süren mahkemede 7 Temmuz günü karar çıktı.


Mahkemede söz alan Gölgeli’nin avukatları, daha önce mahkeme heyetine sunulan bilirkişi raporlarında çelişkiler olduğunu belirterek, davanın reddini talep etti. Mahkeme, Kredi Kayıt Bürosu A.Ş.’nin Erkan Gölgeli aleyhine açılan patentin hükümsüzlüğüne ilişkin davanın reddine karar verdi.


Mahkeme kararı ile ilgili konuşan Erkan Gölgeli, karekodlu çek sorgulama sisteminin başta TÜBİTAK’tan olmak üzere birçok ödül aldığını anımsatarak, “Buluş fikrini 2008 yılından itibaren, 5 yıllık süreçte ciddi bir emek harcayarak 6 bakan, 15 civarındaki milletvekili ve bürokratlarla 150 civarında görüşme yaparak, bürokratik engelleri aştık. Buluşumuzun 2013 yılında kısmen başlayan 2017 yılında ise Kredi Kayıt Bürosu A.Ş’nin Findeks uygulaması olarak yüzde yüz hali ile uygulamaya başladığını gördük. Çeklerin cep telefonu üzerinden istihbaratının yapılabilmesi sayesinde, sahte ve karşılıksız çekler sorunu bitmiş, mahkemelerdeki çek davaları azalmış, ticaret hayatında dolandırıcılık faaliyetleri azalmış ve bu sayede iş adamlarının dolandırılmaları da önlenerek intiharlara varan icra ve iflaslar sona ermiştir. Türk ticareti güvenli hale getiren bu sistem ile Türk ekonomisine 7 yıllık süreçte yaklaşık 70 milyar TL katkı sağlandığı gibi sistemi kullanan ve açmış olduğu dava ile sistemi oluşturan patentin iptalini isteyen Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. de milyonlarca liralık kazanç elde etmiştir” dedi.


Erkan Gölgeli, bu süreçte hakkının verilmesi yerine patentin iptal edilmesi için 2015 yılında dava açıldığını ifade ederek, “5 yıldır devam eden dava sonucunda yerel mahkeme lehimize karar vererek davanın reddine karar verdi. Dava konusu çalışmanın TÜBİTAK ödüllü akademik bir çalışmadır. Kredi Kayıt Bürosu A.Ş (Findeks) tarafından patent iptal davası neticesinde ülkemiz yurt dışından gelecek patent gelirinden mahrum bırakılmış ve mahkemenin 2015 yılında buluş konusu patent üzerine ihtiyati tedbir koyması neticesinde, yurt dışında birçok ülkede de kullanılacak olan sistem kullandırılamamıştır. Patentteki ihtiyati tedbir nedeniyle sadece Dubai’deki bankalarda kullandırılmayan sistemden dolayı, ülkemize gelecek 30 Milyon dolarlık döviz girişine de engel olunmuştur” diye konuştu.


Mahkemenin verdiği karar ile bilimin ve inovasyonun kazandığını dile getiren Gölgeli, 5 yıllık verdiği hukuk mücadelesinde evini ve arabasını sattığını ve mağdur olduğunu da söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Altınova’da Hıdrellez coşkusu Yalova’nın Altınova İlçesinde Hıdrellez Bayramı coşkuluyla kutlandı. Baharın müjdeleyicisi, birlik, beraberlik ve kardeşlik sembolü olan Hıdırellez, Altınova Merkez, Kaytazdere ve Subaşı Beldelerinde coşkulu bir şekilde kutlandı. Altınova Bal-Göç Derneği tarafından Altınova Cumhuriyet Parkında düzenlenen Hıdrellez kutlamaları renkli görüntülere sahne oldu. Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca ve eşi Ömer Fazlaca, Altınova Belediye Başkan Yardımcısı Sinan Aydın, dernek yöneticileri ve üyeleri ile vatandaşların katıldığı kutlama büyük bir coşkuyla kutlandı. Kaytazdere’de ateş yakıldı Kaytazdere’de Hıdırellez ateşini CHP Yalova İl Başkanı Erdem Doğancı, CHP Altınova İlçe Başkanı Cemalettin Kılıç, Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca, Kaytazdere Belediye Başkanı Doğan Çitil, Subaşı Belediye Başkanı Turan Canbay ile birlikte yaktı. Programda belediye başkanlarının hep birlikte vatandaşlarla halay çekti. Subaşı bir başkaydı Hıdrellez kutlamaların en renkli görüntülerine ise Subaşı Beldesi sahne oldu. Etkinliğe katılan vatandaşlar gül ağacına dilekler bıraktı, ateşten atladı ve dualar etti. Yalova Valiliği, Subaşı Belediyesi, Yalova İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Subaşı Sözlü Tarih Çalışma Grubu tarafından düzenlenen etkinliğe yoğun katılım sağlandı. Etkinliğe Vali Dr. Hülya Kaya, Altınova Kaymakamı Halil İbrahim Kazar, Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca, Subaşı Belediye Başkanı Turan Canbay, Kaytazdere Belediye Başkanı Doğan Çitil, Subaşı Sözlü Tarih Çalışma Grubu Temsilcisi Zeki Gürsu, daire amirleri ve vatandaşlar katıldı. Dilekler tutuldu Alanda bulunan 7 farklı ateşin üstünde 7 kez atlayan vatandaşlar, dileklerini dilediler. Yöresel kıyafetler giyen çocuklar ise Hıdırellez ve bahar ruhunu alana yansıttılar. Çalınan müzikler eşliğinde doyasıya eğlenen vatandaşlar, birlik ve beraberliğin daim olması dileklerinde de bulundular.
Adana Adana’da çocukların ’23 Nisan Ekspresi’ coşkusu Milli Eğitim Bakanlığı koordinesinde hayata geçirilen 23 Nisan Ekspresi, Adana Tren Garı’nda minikleri ağırladı. VR teknolojisi kullanılarak hazırlanan animasyonlara minikler yoğun ilgi gösterdi. Öğrencilere yönelik, ’tarihi bilgi edinme, vatanseverlik ve milli bilinç, değerleri anlama ve takdir etme, empati geliştirme, geleceğe yönelik düşünme ve planlama’ yeteneklerinin geliştirilmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı koordinesinde hazırlanan ’23 Nisan Ekspresi’ etkinlikleri Adana’da gerçekleştirildi. Adana Tren Garı önünde kurulan alanda öğrenciler VR teknolojilerini deneyimlerken, sıfır atık parkuru ve boyama gibi birçok etkinliğe katılarak keyifli zaman geçirdi. Etkinliğe katılan Adana Valisi Yavuz Selim Köşger de VR teknolojisi kullanılarak hazırlanan ve Türkiye’nin geçmişten geleceğe nasıl ilerlediğini anlatan animasyonu çocuklar ile birlikte seyretti. "Çocukların ülkemizin nereden nereye geldiğini öğrendikleri bir uygulamaya tanıklık ediyoruz" Etkinlikte emeği geçenlere teşekkür eden Vali Yavuz Selim Köşger, "Çok güzel bir ortam. Bu meydan belki çok kalabalık gördü ama bugün en güzel ve umut vericilerinden birine tanıklık ediyor. Geleceğimiz, istikbalimiz, umudumuz, çocuklarımız, yavrularımız bu meydanda ülkemizin nereden nereye geldiğini görsel, işitsel ve dokunarak öğrendikleri bir uygulamaya tanıklık ediyoruz. Çocuklarımızın keyfi yerinde, seslerden de anlaşılıyor. Ben de içlerine girerek mutluluklarına ortak oldum. Eğitim yalnızca öğretmenlerin anlattığı teorik bir şey değil. Bu tür uygulama örneklerini çoğaltmamız lazım her alanda. Sadece tarih ve ülkemizin geçmişi ile ilgili değil bütün bilim alanlarında da uygulamalı tatbiki eğitimleri artırmamız lazım. Bu anlamda çok güzel bir uygulama olmuş. Çocuklarımıza sorduğumda hepsinin çok beğendiklerini gördüm. Onlara da inşallah faydalı olmuştur" dedi.
Elazığ Dünyanın en pahalı baharatını ekti, kilosunu 200 bin liradan satıyor Elazığlı mühendis Bayram Çalışkan, 4 yıl önce Safranbolu’da keşfettiği safran bitkisiyle başladığı tarımsal faaliyetlerde başarıya ulaştı. Çalışkan’ın, gramı 200 liraya satılan safranı hem yüksek fiyatıyla hem de sağlık faydalarıyla dikkat çekiyor. Elazığlı inşaat ve ziraat mühendisi Bayram Çalışkan (35), 4 yıl önce araştırma yaparken Safranbolu’da yetişen safran bitkisini keşfetti. O tarihte deneme amaçlı ilk siparişini veren Çalışkan, temin ettiği soğanları Yarımca köyünde bulunan bahçesine ekti. İlk senesinde güzel verim alan Çalışkan, ikinci sene daha fazla soğan alarak bir dönüm alana daha safran ekti. Bu yıl 4’üncü hasadını yapan ve ailesiyle birlikte açan çiçekleri toplayan Çalışkan, gramını yaklaşık 200 liraya satıyor. Safran bitkisinin sadece yüksek fiyatıyla değil, aynı zamanda hücre yenileme ve vücut direncini artırma özellikleriyle de bilinmesi, onu dünyanın en değerli baharatları arasında gösteriliyor. ’’Toplamda 300 bin lira gelir elde ettik’’ Safran bitkisinin hem sağlık faydalarına hem de ekonomik getirisi hakkında bilgi veren Bayram Çalışkan, ’’Hobi olarak başladım ama şu an ticaretini yapıyorum. Fiyat olarak da gayet değerli bir bitki. O yüzden herkese tavsiye ediyorum. Gram olarak satıyorum, kilo olarak herkesin almaya durumu olamayabiliyor. Gramının fiyatı, 150 ile 200 lira arasında değişiyor. Burada 800 metrekarede bir ekili alan var. İlk üç yılda toplamda 300 bin lira civarında bir gelir elde ettik. Ekim ve söküm arasında iki aylık bir süreci var. Herhangi bir kimyasal madde kullanılmıyor. Elazığ’da daha önce bu işi yapan yoktu, bunu ben getirdim. Buradaki çiftçilere örnek olmak amaçlı başladım ve tarım ve orman il müdürlüğü de beş çiftçiye daha destek verdi. Bu şekilde yayıldı, daha fazla olmasını temenni ediyorum’’ dedi. Safranın geniş bir yelpazesi olduğunu ifade eden Baba Ali Rıza Çalışkan ise ’’Biz ailecek birlikte bu işi yapıyoruz ve şuanda da hasadını yapıyoruz. Tıbbi ve aromatik bir bitkidir. Genellikle ilaç firmaları kullanıyor. Onun devamında piyasada astım, bronşit, kalp, damar gibi birçok hastalığa iyi geldiğini söylüyorlar. Tadı çok güzel, reçel ve bal gibidir” şeklinde konuştu.
İstanbul BİM şubesinde ’skandal’ görüntü: Tavukları binek araçlarla taşıdılar Avcılar’da bir BİM şubesinde satışa hazırlanan tavukların taşınma şekli sosyal medyada büyük tepki topladı. Soğuk zincirde taşınması gereken tavukların binek araçla mağazaya getirildiği görüldü. Konuyla alakalı konuşan kasap işletmecileri durumun insan sağlığını tehdit ettiğini belirtti. Avcılar Tahtakale Mahallesi’nde bulunan bir BİM şubesinde satılmak üzere getirilen tavukların soğuk zincir yerine binek bir araçla getirilmesi tepkilere neden oldu. İlginç sevkiyatı görüntüleyen bir vatandaş, o anları sosyal medyada paylaştı. Tepki toplayan görüntülerde hafif ticari bir aracın bagaj ve arka koltuğuna yüklenen tavukların mağazaya taşınarak reyona koyulup satıldığı görüldü. Konuyla alakalı konuşan kasaplar duruma tepki göstererek insan sağlığına tehdit olduğunu ifade etti. “Tavuk özellikle çok tehlikeli bir ürün. Sıcak havaya temas ettikten sonra dolaba konulması fayda etmez” Görüntüleri yorumlayan kasaplardan Niyazi Akçay, “Sakıncası var çünkü bu et ürünlerinin entegreden soğuk hava deposundan alınarak tekrar soğuk hava araçlarına itina ile yüklenerek gideceği noktaya taşınarak müşteriye ulaşması gerekir. Kasaba geldiği anda yine sıcak havaya ulaşmadan soğuk hava deposuna koyulur. Tavuk özellikle çok tehlikeli bir üründür sıcak havada temas ettikten sonra tekrar dolaba konulması da fayda etmez. Belirli bir sıcak havanın üzerine çıktığında bakteri üretmeye başlar. Bu şekilde taşınması yasaktır. Et kasabın işidir, bisküvi bakkalın, yoğurt ise sütçünün işidir. Kasapların tercih edilmesi gerekir” şeklinde konuştu “Soğuk zincirine dikkat edilmezse bakteri oluşur ve insan sağlığını tehdit eder” Yine konuyla alakalı konuşan kasap olan Sadrettin Gül, “22 yıldır bu sektördeyim. Havalar soğuk olduğu zaman bile buzhaneden alınarak soğuk zinciri kırılmadan yerine teslim edilmelidir. Bu soğuk zincirine dikkat edilmezse bakteri oluşur ve insan sağlığını tehdit eder. Bu konu vicdanla alakalı aha çok bilinen yerlerden alınması gerekiyor. Araç arızası varsa da dikkat edilmeli. Biz aracımız soğumadan yükleme yapmıyoruz. Tavuk bakteriye çok hassastır” ifadelerini kullandı. BİM’den açıklama Görüntülerle ilgili BİM’den yapılan açıklamada, "Söz konusu durum, tedarikçi firma çalışanının bilgimiz dışında aldığı inisiyatif sonucunda münferit olarak gerçekleşmiştir. Teslimat aracının mağazamıza birkaç yüz metre kala bozulması neticesinde ürünleri kısa süreliğine başka bir araca aktararak tarafımıza teslim etmişlerdir. Bu olay şirketimiz tarafından kesinlikle kabul edilebilir bir durum değildir. Söz konusu durum öğrenildiği an tedarikçi firmaya gerekli uyarılar yapılmış, firma tarafından çalışanın iş akdi feshedilmiştir. Tedarikçilerimiz ve üretim aşamaları kalite kontrol ekiplerimiz tarafından düzenli olarak denetlenmektedir. Gıda güvenliği ve kalitesi birinci önceliğimizdir" ifadelerine yer verildi.
Kayseri Annesinin acısını yaşarken, 8 aylık bebeği annesiz kaldı Kayseri’de 38 suç kaydı olan babası tarafından bıçaklanarak öldürülen genç kızın doğumundan kısa bir süre sonra annesini kaybettiği öğrenilirken, sosyal medya paylaşımları yürekleri dağladı. Kayseri’de geçtiğimiz 3 Mayıs’ta Melikgazi ilçesine bağlı Esenyurt Mahallesi Porsuk Sokak’ta meydana gelen olayda; baba Yunus Yılmaz (48) ile kızı Buse Erkin (23) arasında henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Buse Erkin taşla babasını başından yaraladı. Bunun üzerine baba Yılmaz da yanındaki bıçak ile Erkin’e saldırdı. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Buse Erkin ambulansla Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi acil servisine kaldırılırken, baba Yunus Yılmaz da olay yerinden kaçtı. Olayın ardından çalışma başlatan Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kaçan Yunus Yılmaz’ı yakalayarak gözaltına aldı. Talihsiz kadın da tedavi gördüğü hastanede 4 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Anne olduktan sonra annesini kaybetmiş Hayatını kaybeden Buse Erkin’in geçtiğimiz yıl 1 Eylül’de anne olduğu ve kendi annesini ise 19 Ekim’de kaybettiği öğrenildi. Sosyal medya paylaşımlarında annesinin fotoğraflarını paylaşan Erkin’in yazıları da görenlerin yüreğini burktu. Annesinin mezar taşının üzerine, "Toprak emanetime iyi bak. Benim sarıldığım gibi sarıl anneme. Bu dünyada gün yüzü görmedi ama cennet bahçesini görür inşallah canım annem" yazdırdığı görüldü.