TEKNOLOJİ - 25 Mart 2024 Pazartesi 12:09

Öğretim Üyesi Dr. Aydın, “Sosyal medyanın yetiştirmiş olduğu bir nesil ile karşılaşabiliriz”

A
A
A
Öğretim Üyesi Dr. Aydın, “Sosyal medyanın yetiştirmiş olduğu bir nesil ile karşılaşabiliriz”

İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Arif Aydın, “Yerli ve milli bir nesil oluşturmak için kendi kültür ve adetlerimize uygun geleceğimizi emanet edeceğimiz bir nesli kendimiz yetiştirmeliyiz sosyal medya değil “ dedi.


Dünyanın her geçen gün biraz daha dijitalleştiğini belirten İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Arif Aydın, durumdan Türkiye’nin de etkilendiğini kaydederek, “Neslimizi yerli ve milli dimağları bozmadan yetiştirmemiz lazım” şeklinde konuştu.


Adeta dijital bir dünyanın içerisinde yaşandığını kaydeden İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Arif Aydın, “İçinde bulunduğumuz zaman dilimi içerisinde adeta dijital bir dünya içerisindeyiz. Akademik çalışmalara baktığımız zaman milyarlarca cihazın internete bağlı olduğunu ve sayının çok daha fazla olduğunu ifade edebilirim. Bireysel seviyede olaya bakacak olursak insanların her birinin cep telefonu, akıllı saati, tableti var. Bu dijitalleşmenin her seferinde olumlu etkileri var mıdır, aslında bu kısmı irdelemek gerekiyor. Dijitalleşmenin her zaman olumlu yönleri yok, sağlık yönlerinde problemleri olabilir artıları eksileri olabilir. Dijital olan bir dünyada mevcut olan sistemlerin kullanılması bizim hayatımızı kolaylaştırabilir. Bu noktada olumlu yönleri var, öte yandan bir de bunun olumsuz yönleri var. Özellikle gençlerimizin üzerindeki etkiye dikkat çekmemiz lazım. Çünkü bir çok alanda yerli ve milli ürünler geliştirmeye çalışıyoruz. Yerli ve milli olan ürünleri geliştirerek teknoloji sahasında ön planı çıkıp kendi adeta bağımsızlığımızı ilan etmek istiyoruz. Bunu devam ettirmek adına yerli ve milli dimağları bozmadan gerçekleştirmemiz lazım. Bu noktaya çok dikkat etmek zorundayız“ dedi.


“Sosyal medya araçlarının yetiştirmiş olduğu bir nesil ile karşılaşabiliriz”


Dijitalleşmekten kaçışın olmadığını aktaran İnönü Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Arif Aydın,“ Kendi gelişimini tamamlayamamış olan genç ve çocuklara dijitalleşmenin sunduklarını faydalı bir şekilde sunamaz isek bu anlamda gelecekte için özlediğimiz nesli kendimiz değil sosyal medya araçlarının yetiştirmiş olduğu bir nesil ile karşılaşabiliriz. Bu noktada hepimize görevler düşüyor. Özellikle anne okuldur, ev okuldur çocuklarımız daha 2-3 yaşında iken anne baba demeden cep telefonu kullanmayı öğreniyor. Bu noktada ebeveynlere ciddi sorumluklar düşüyor. Çocuk internette gezindiği zaman istediğini izleyebilir burada ki kısıtlamaları ailelerin çok ciddi bir biçimde dikkate alması gerektiğine inanıyorum. Yerli, milli, kültür ve adetlerimize uygun geleceğimizi emanet edeceğimiz bir nesli kendimiz yetiştirmeliyiz gençlerimizi sosyal medya yetişmemeli“ ifadelerini kullandı.


“Dijital dünya bir prangadır ne zaman patlayacağını bilmediğimiz bir bombadır”


Milli değerlerinden kopmayan nesillerin yetiştirilmesinin önemine dikkat çeken Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Arif Aydın, bu noktada toplumun her kesimindeki insanlara görevler düştüğünü kaydederek,” Bizden kopmayan milli değerlerinden kopmayan benliğini bir tarafa bırakmayan nesillere ihtiyacımız var. Dijital dünya bir prangadır ne zaman patlayacağını bilmediğimiz bir bombadır. Eğer bunun önlemini alamaz isek gençlerimiz üzerinde telafisi mümkün olmayan problemleri ortaya çıkarabilir. Bu noktada topyekun hepimize görev düşüyor. Hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız. Tabi ki dijital dünyanın artılarını bir kenara itmiyorum lakin özellikle bilinç seviyesi kazanıncaya kadar çocuklarımıza, gençlerimize ebeveynlerimizin, öğretmenlerimizin ciddi manada sorumluluk bilincinde olmalarını tavsiye ediyorum” diye konuştu.



Öğretim Üyesi Dr. Aydın, “Sosyal medyanın yetiştirmiş olduğu bir nesil ile karşılaşabiliriz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya İkinci el araç piyasasın da bayram öncesi hareketlik beklentisi Malatya’da, ikinci el araç piyasasında yüzde 10’lara varan fiyat düşüşü yaşanırken, sektörde kurban bayramı öncesinde hareketlilik beklentisini arttı. Malatya’da ikinci el araç piyasasında yüzde 10’lara varan fiyat düşüşü yaşandığını kaydeden galerici esnafı, sektörde kurban bayramı öncesinde hareketlilik beklediklerini söyledi. “Temiz araç her zaman satılıyor” Galerici esnaflarından Fevzi Kocaman, satışların yavaş seyrettiğini belirterek, “Piyasa çok az bir miktarda düştü. Satışlar ağır faizler yüksek. Artık ikinci el yatırım aracı olmaktan çıkarak ihtiyaca döndü. Vatandaşlar parasını farklı şekillerde değerlendiriyor. Yine de şükür diyoruz çark dönüyor mu dönüyor, temiz araç her zaman satılıyor. Öte yandan vatandaşlarımızdan korsan satıcılardan alışveriş yapmamasını rica ediyoruz” dedi “Fiyatlar yüzde 10 geriledi” Yaklaşan kurban bayramı öncesi ikinci el araç fiyatlarında yüzde 10’luk düşüş yaşandığına dikkat çeken Yeşiltepe Galericiler Sitesi Denetim Kurulu Başkanı Başkan Göksel Levent ise, “Sektörde fiyatların yüzde 10 gerilediğini görüyoruz. Buna rağmen satışlarda sıkıntı var, esnaf satış yapamıyor. Otomotiv piyasası yatırım aracından çıkarak ihtiyaca dönüştü. Vatandaş krediye ulaşmakta da sıkıntı yaşıyor. Nakit parası olanlar da parasını farklı şekillerde değerlendirerek araç alımında bulunmuyor. Önümüzdeki kurban bayramında hareketlilik bekliyoruz. Şu anda tam araç alma zamanı” diye konuştu
Adıyaman AFAK Timi hayat kurtarmak için hazır kıta bekliyor Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde binlerce kişinin enkaz altında kalarak yaşamını kaybetmesinin ardından kurulan Asrın Felaketi Arama ve Kurtarma (AFAK) derneğine bağlı timler, yaşanabilecek olaylara karşı hazır kıta bekliyor. 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan iller arasında bulunan Adıyaman’da, binlerce kişi yıkılan yapıların enkazları altında kalarak hayatını kaybetmişti. Meydana gelen depremler sonrası Adıyaman merkezli kurulan Asrın Felaketi Arama ve Kurtarma Derneği, kurulduğu 6 aylık bir zamandan bu güne yaklaşık 800’e yakın üyeye ulaşarak bu üyeler arasından 17 kişilik tim kurdu. 2 Tim halinde hareket eden ve tamamı gönüllük esasıyla çalışan tim üyelerinin birçoğunun depremde yakınlarını kaybedenlerden oluştuğu öğrenildi. Adıyaman başta olmak üzere çevre illerde veya ülkenin her hangi bir bölgesinde yaşanabilecek afet durumlarında Asrın Felaketi Arama ve Kurtarma timi yerini alacak. Arama kurtarma timi haftanın belirli günlerinde kentin dağlık ve ormanlık alanlarında tatbikatlar yürüterek kendilerini yaşanabilecek durumlara karşı hazır tutuyor. Tim sayısını 2’den 5’e kadar çıkartmayı, her türlü durumda halkın yardımına koşmayı amaçladıklarını söyleyen Asrın Felaketi Arama ve Kurtarma Derneği Başkanı Müslüm Yusuf Tan, “Asrın Felaketi Arama ve Kurtarma Derneği 6 Şubat’ta yaşadığımız elim hadiseden sonra kurulmuş bir arama ve kurtarma derneğidir. Şuan için Kartallar-1 ve Kartallar-2 timimiz var, faaliyetlerimiz devam ediyor. Şuan 800 kişilik bir üye sayımız var lakin bunların içerisinde oluşturma aşamasında olduğumuz 5 timimiz daha olacak inşallah. Bundan sonraki faaliyetlerimizde Adıyaman’ımızda yada ülkemiz de oluşabilecek her türlü afet ve felaket durumlarında timlerimiz hiç zaman kaybetmeden yola çıkıp halkımız için mücadele edecektir. Hiçbir vatandaşımızı zor durumda yalnız bırakmayacağız. Asrın Felaketi Arama ve Kurtarma Derneği kısacası AFAK milletimiz için hizmet edecektir” diye konuştu.
Niğde Sosyal Güvenlik Haftası Kutlanıyor Niğde Sosyal Güvenlik İl Müdürü Nail Van; 13-19 Mayıs tarihleri arasında kutlanan Sosyal Güvenlik Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada sosyal güvenliğin, bireylerin hastalık, yaşlılık, işsizlik ve kaza gibi risklere karşı koruyan bir sistem olduğunu belirtirken, SGK tarafından yürütülen sosyal güvenlik sisteminin, sağlık sigortası, emeklilik sigortası, işsizlik sigortası ve kaza sigortası gibi çeşitli dalları kapsadığını kaydetti. Van açıklamasında; "Sosyal Güvenlik Haftası, toplumda sosyal güvenlik bilincinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için önemli bir fırsattır. Bu hafta çerçevesinde düzenlenen çeşitli etkinlikler ile vatandaşlara sosyal güvenlik sisteminin işleyişi, hak ve yükümlülükleri hakkında bilgi verilmektedir. SGK tarafından Sosyal Güvenlik Haftası çerçevesinde çeşitli etkinlikler düzenlenecektir" şeklinde konuştu. Yapılacak etkinlikler arasında SGK’nın il ve merkez müdürlüklerinde kurulacak bilgilendirme stantlarında vatandaşlara sosyal güvenlik sistemi hakkında bilgi verileceğini söyleyen Nail Van, sosyal güvenlik sistemi ile ilgili basın-yayın çalışmaları yapılarak toplumda farkındalık oluşturulmasının hedeflendiğini de ifade etti. "Türkiye’nin yüzde 99,3 Genel Sağlık Sigortası kapsamında" diyen Nail Van; "Türkiye olarak ne kadar güçlü olduğumuzu salgın döneminde tüm dünyaya gösterdik. Ülkemiz, bu sıkıntılı günlerde sağlam temeller üzerine inşa edilen Genel Sağlık Sigortası sistemimiz sayesinde tüm dünyaya örnek oldu. 2002’de yüzde 70 olan Genel Sağlık Sigortasının kapsamı bugün yüzde 99,3’e ulaşmış durumda. 2016 yılında yapılan düzenlenme ile Genel Sağlık Sigortası primi tek kaleme indirildi. Geliri brüt asgari ücretin üçte birinin üzerinde olan kişilerin ödemesi gereken prim tutarı 2024 yılı için 600,08 TL’dir. Bu kişiler aylık olarak ödeyebilecekleri bu cüzi tutarla hem kendileri hem de bakmakla yükümlü oldukları eşleri, çocukları ile anne ve babaları sağlık güvencesine sahip olmasalar bile GSS çerçevesinde olup sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanma hakkına sahip oluyorlar" ifadelerine yer verdi. Kayıt dışı istihdam ile mücadele edildiğinin de altını çizen Nail Van, "Sosyal Güvenlik Reformu’nun hayata geçmesi ile birlikte atılan önemli adımlardan bir tanesi de kayıtlı istihdamın özendirilmesi ve bu bilincin arttırılmasına yönelik çalışmaların önem kazanmasıdır. Cezanın yerini teşvikin, denetimin yerini rehberliğin aldığı bir anlayışı hayata geçirmeye çalıştık ve bilinçlendirme, farkındalık, etkin rehberlik ve denetim faaliyetlerine öncelik verdik. Kayıt dışı istihdamın genişlemesi, bir taraftan çalışanların güvencesiz kalmasına yol açarken, diğer taraftan da kayıtlı istihdam aleyhinde haksız rekabete yol açmaktadır. Hafta çerçevesinde kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda çalışmalarımıza değinerek toplumun tüm kesimlerinde sigortalı çalışmaya destek verilmesi konusunda farkındalık oluşturmak istiyoruz" diye konuştu. İl Müdürü Van, vatandaşlara çağrıda bulunarak Sosyal Güvenlik Haftası çerçevesinde düzenlenecek etkinliklere katılmaya ve sosyal güvenlik sistemi hakkında bilgi edinmeye davet etti.