EKONOMİ - 21 Ağustos 2024 Çarşamba 13:21

Sigorta tazminatları yüksek enflasyonla eriyor

A
A
A
Sigorta tazminatları yüksek enflasyonla eriyor

Sigorta tazminatlarının yüksek enflasyon karşısında eridiğini dile getiren Av. Denizhan Atalay, yasal faiz oranının her yıl açıklanan enflasyon verisi ile senkronize olarak güncellenmesi gerektiğini söyledi.


TÜİK tarafından açıklanan verilere göre 2023 yılında toplam 1 milyon 316 bin trafik kazası meydana geldi. Her yıl artarak devam eden kaza sayısının yanı sıra mağdur olan kişi sayısı da buna paralel her geçen gün artıyor. Kaza sonrası mağdurların sigorta şirketlerinden tazminat hakları elde etmesi ve bu haklarına ulaşmak için açılan dava sayılarının da rekor sayılara ulaştığını ifade eden Av. Denizhan Atalay, mahkemelerin üzerindeki yükü almak için kurulan Sigorta Tahkim Komisyonu dahi bu uyuşmazlıkları çözümlemeye yeterli olmadığını söyledi.


Tazminatların muhatabı olan sigorta şirketlerinin hak sahiplerine gereken ödemeleri zamanında yapması durumunda hem yargı üzerindeki yükün azalacağını, hem de hak sahiplerinin yüksek enflasyon altında ezilmeyeceğini dile getiren Atalay, özellikle tüm dünyada etkili olan pandemi sonrası oluşan yüksek enflasyon sürecinin, ödenmeyen borçlarda alacaklıyı zarara sokan bir süreç haline geldiğini ifade etti.


Yine yüksek enflasyona rağmen düşük kalan yasal faiz oranın da, borçluyu borcunu ödememeye teşvik ettiğini ifade eden Av. Atalay, “Zira borcun ödenmediği süreç boyunca işleyen yasal faizin, paranın çeşitli yatırım enstrümanlarında değerlendirilmesi halindeki getirisinden daha az olması sebebiyle borçluyu korkutmamaktadır. Bu da borçluyu, borcunu ödemesi için motive etmemektedir” dedi.


“Kanuni faiz nihayet güncellendi, ancak yeterli değil”


01 Ocak 2006 tarihinden itibaren yüzde 9 olarak uygulanan yasal faizin 21 Mayıs 2024 tarihinde yüzde 24 olarak güncellendiğini hatırlatan Atalay, “Yaklaşık 18 yıl boyunca ülke gerçeklerinden çok uzak uygulanan yasal faiz oranı, yüzde 24’e yükselmiş olsa da yine de ekonomik gerçeklerden uzak kalmıştır. Enflasyonun TÜİK verilerine göre yüzde 60’ın üzerinde olduğu ülkemizde yasal faizin yüzde 24 olarak uygulanması, elbette ki alacaklıyı hak kaybına uğratan bir problem olarak kendini gösterecektir. Zira borçlu borcunu ödemeyerek geçirdiği her süre sonunda daha az alım gücüne sahip bir bedel ödeyecektir” şeklinde konuştu.


Bu durumu örnekle açıklayan Av. Atalay şunları söyledi:


“1 milyon lira borcu olan bir kişinin bir sene boyunca borcunu ödemediği ve parasını mevduat faizi ile değerlendirdiği düşünüldüğünde, yıl sonunda elindeki miktar yaklaşık 1 milyon 500 bin lira olurken, ödemesi gereken borcu faizi ile birlikte 1 milyon 240 bin lira olacaktır. Burada borçlu borcunu 1 yıl geç ödeyerek 260 bin lira kâra geçmiştir. Bu bedel ise aslında alacaklının kesesinden eksilmiştir.”


“Yasal faiz en az enflasyon oranında olmalı”


Yasal faizin bir an evvel yıllık enflasyon oranına eşitlenmesi gerektiğini ifade eden Avukat Atalay, yine yasal faiz oranının her yıl açıklanan enflasyon verisi ile senkronize olarak güncellenmesi gerektiğinin de altını çizdi. Av Atalay konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Aslında bu tedbirin de alacaklının zararlarını karşılamayacağı ortadadır. Yine de bu güncelleme sayesinde borçlu, borcunu ödememesi halinde günümüz şartlarına oranla çok daha dezavantajlı konumda olacağından, sorunların bir kısım çözüme ulaşacağı hedeflenmektedir. Gerçek enflasyonun TÜİK verilerine oranla çok daha fazla olduğu da düşünüldüğünde, alacaklının avantajlı konuma zaten çok uzak kaldığı, borçlu ile alacaklının haklarının en azından birbirine biraz daha yaklaştırılması gerektiği söylenemez bir gerçektir, bu sebeple uyuşmazlıkların katlanarak artmaması, mahkemelerin yükünün biraz daha azalması için de bir yerden başlanmalı.”


Medeni Kanun’un en önemli düzenlemelerinden birinin dürüstlük kuralı olduğunu da hatırlatan Atalay, herkesin, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğunu ve borçluların yüksek enflasyon-düşük yasal faiz uygulamasını kötü niyetli kullanmalarının önüne geçilmesi gerektiğini önemle belirtti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun OKA’dan Samsun’da kalkınma odaklı toplantı: 2026 destek programları görüşüldü Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) Samsun’daki toplantısında teknopark projesinden yeşil dönüşüme, kadın girişimciliğinden 2026 destek programlarına kadar bölgenin kalkınma gündemindeki başlıklar ele alındı. Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) 2025 yılının son Yönetim Kurulu Toplantısı, Samsun’un ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Samsun Valisi Orhan Tavlı’nın başkanlığında yapılan toplantıda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Sanayi Master Planı’nın ilk fazında yer alan Samsun-Mersin Sanayi Koridoru hedefleriyle uyumlu şekilde yürütülen "Samsun Merkezli Bölgesel Teknopark Projesi" ele alındı. Proje kapsamında mevzuat, yönetim yapısı, ortak kurumlar ve finansal kaynaklara yönelik araştırmaların yapılması, ön fizibilite çalışmalarına başlanması ve sürecin OKA Genel Sekreterliği tarafından koordine edilmesi kararlaştırıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ile Dünya Bankası desteğiyle uygulama süreci başlayan Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi ve Orta Karadeniz’de Yeşil Dönüşüm Hızlandırıcı Hibe Desteği Programı’nda başarılı olan projeler değerlendirildi. Ayrıca, 2026 yılında uygulanması planlanan Geri Ödemeli Finansman Desteği Programı’nın öncelikleri, bütçesi ve başvuru koşulları görüşüldü. Toplantıda, Yerel Kalkınma Hamlesi Programı 2025 Yılı Çağrısı kapsamında bölgede ilan edilen 16 yatırım başlığına yönelik başvuru yapan 35 işletmenin durumu ele alınırken, 2026 yılı çağrısı için Yatırım Destek Ofisleri tarafından önerilen yeni yatırım başlıkları değerlendirildi. Ajansın mali ve teknik destek programları kapsamında devam eden projeler gözden geçirilerek, 2025 yılı Fizibilite Programı çerçevesinde katma değerli üretim ve turizm temalarında yapılan başvurular karara bağlandı. Bunun yanı sıra, 2025 yılı İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması (SEGE) sonuçları hakkında istişarelerde bulunuldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından yürütülen Türkiye Siber Vatan Programı’nın 2026 dönemi kapsamında planlanan eğitim faaliyetlerinin genel çerçevesi hakkında da kurul üyelerine bilgi verildi. Toplantıda ayrıca, 2024 ve 2025 yıllarında kadın istihdamı ve kadın girişimciliği alanında yürüttüğü çalışmalarla en başarılı kalkınma ajansları arasında yer alan OKA’nın faaliyetleri ele alındı. 2026 yılında Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen Anadoludakiler Projesi kapsamında belirlenen "Yöresel Ürünlerin Ticarileştirilmesi" teması doğrultusunda, bölgenin yöresel ürünlerinin ulusal ve uluslararası pazarlarda ticarileştirilmesine yönelik yapılacak çalışmalar da istişare edildi. Tolantıya ayrıca Amasya Valisi Önder Bakan, Çorum Valisi Ali Çalgan, Tokat Valisi Abdullah Köklü, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Amasya Belediye Başkanı Av. Turgay Sevindi, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, Amasya İl Genel Meclisi Başkanı Zeki Eraslan, Tokat İl Genel Meclisi Başkanı Ali İhsan Gürel, Amasya TSO Başkanı Murat Kırlangıç, Tokat TSO Başkanı Fatih Gökdere ve OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle katıldı.