ÇEVRE - 13 Aralık 2025 Cumartesi 11:19

Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Yardım Platformu hizmete sunuldu

A
A
A
Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Yardım Platformu hizmete sunuldu

Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, sosyal dayanışmayı güçlendirmek ve ihtiyaç sahiplerine yardımların daha hızlı, düzenli ve şeffaf bir şekilde ulaştırılmasını sağlamak amacıyla yeni sosyal yardım platformu bagis.yesilyurt.bel.tr’yi hizmete sundu.


Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışma kapsamında bağışçılara; gıda, ev eşyası, eğitim desteği ve benzeri birçok alanda bağış yapma imkanı sunulmaktadır. Hayırseverler, platform üzerinden destek vermek istedikleri yardım türünü seçerek katkıda bulunabiliyor.


Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ’in talimatıyla hayata geçen sosyal yardım platformu, ilçede toplumsal dayanışmayı güçlendiren önemli bir adım olarak görülürken, hayırseverlerin destekleriyle sistemin kısa sürede geniş bir etki oluşturması bekleniyor. Yeni platform, hem mobil hem de masaüstü cihazlardan erişilebilir yapısıyla kullanıcı dostu bir tasarım sunuyor. Bağış süreçleri hızlı şekilde takip edilebildiği için, yardımların ihtiyaç sahiplerine zamanında ve doğru bir biçimde ulaştırılması hedefleniyor.


Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, platformun temel hedefinin; ilçede yaşayan ihtiyaç sahibi ailelerin taleplerini daha sistemli bir şekilde karşılamak ve sosyal yardımların şeffaflık içinde yürütülmesini sağlamak olduğunu ifade etti.


Sosyal yardım platformunun deprem sonrası artan ihtiyaçlara hızlı çözüm üretme hedefinin bir parçası olduğuna vurgu yapan Başkan Geçit, "Yeşilyurt’umuzun dayanışma kültürünü daha da güçlendirecek çok önemli bir sosyal hizmeti vatandaşlarımız ve hayırseverlerimizle buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. Sosyal Hizmetler Müdürlüğümüz tarafından hayata geçirilen sosyal yardım platformu, yardımları daha sistemli, daha hızlı ve daha şeffaf bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırma hedefimizin güçlü bir yansımasıdır. Biz, bu şehrin her bir ferdinin birbirine omuz verdiğinde büyüdüğüne, güçlendiğine ve yeniden ayağa kalktığına inanan bir anlayışa sahibiz. Hele ki deprem sonrası yaşadığımız zorlu sürecin ardından, dayanışmanın ne kadar kıymetli olduğunu hep birlikte bir kez daha gördük. İşte bu nedenle, yardımları tek çatı altında toplayan bu dijital platformu hizmete açarak hayırseverlerimize kolaylık sağlamayı amaçladık" dedi.


Başkan Geçit, sistemin yaygın şekilde kullanılmasının büyük önem taşıdığını ifade ederek hayırseverlere çağrıda bulunurken, "Dayanışma kültürü bu şehrin en güçlü değerlerinden biridir. Oluşturduğumuz sosyal yardım platformu sayesinde ihtiyaç sahiplerine ulaşma sürecini daha hızlı, daha organize ve daha şeffaf bir hale getirdik. Tüm hayırseverlerimizi bu konuda destek olmaya davet ediyoruz. Platformumuz; gıda desteği, ev eşyası desteği, eğitim desteği gibi birçok sosyal yardım alanını kapsıyor. Hayırseverlerimiz, belediyemizin resmi internet sitesinde yer alan Bağış Yap butonunu tıklayarak bagis.yesilyurt.bel.tr adresi üzerinden diledikleri bağışı yapabileceklerdir. Bu sistemin gücü aslında, gönlünden iyilik eli uzatmak isteyen bütün hemşerilerimizin desteğinden geliyor. Bir sofraya daha sıcak yemek koymak, bir çocuğun yüzünde tebessüm oluşturmak, bir ailenin yükünü hafifletmek için hep birlikte el verelim. İnşallah bu sistem sayesinde çok daha fazla ailemize ulaşacak, iyilik zincirimizi hep birlikte büyüteceğiz" dedi.



Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Yardım Platformu hizmete sunuldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Müftüler çalışmalarını masaya yatırdı İl ve ilçe müftülükleri arasındaki koordinasyonu güçlendirmek, sahadaki tecrübeleri paylaşmak ve hizmetlerin hem etkinliğini hem de verimliliğini artırmak amacıyla her ay düzenli olarak gerçekleştirilen ‘İlçe Müftüleri Toplantısı’ Aralık ayında Manavgat’ta gerçekleştirildi. Kasım ayında göreve başlayan İl Müftüsü Aydın Yığman’ın başkanlığında ilk kez gerçekleştirilen toplantıya, İl Müftü Yardımcıları Ramazan Özgün Türkmen, Talat Özmet, Manavgat İlçe Müftüsü Abdullak Eroğlu ile Antalya’nın diğer ilçelerinin müftüleri katıldı. İl Müftüsü Aydın Yığman, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, "Görevimize başladıktan kısa süre sonra ilçe müftülerimizle bir araya gelmek, Antalya’nın dini hizmetlerini daha etkin kılmak adına önemli bir adım. Manavgat’ın ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz bu istişare toplantısının hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" dedi. Toplantıda, 2025 yılı içerisinde gerçekleştirilen din hizmetleri, cami ve Kur’an kurslarındaki eğitim-öğretim faaliyetleri, aile ve dini rehberlik bürolarının çalışmaları, gençlik faaliyetleri, engelli ve yaşlılara yönelik hizmetler ile hayır hizmetleri gibi konular detaylı şekilde görüşüldü. Ayrıca 2026 yılı içerisinde gerçekleştirilmesi planlanan faaliyetlerin de istişaresinin yapıldığı toplantı, ilçelerin faaliyet raporlarının sunulması, sorun ve çözüm önerilerinin görüşülmesinin ardından son buldu.
Zonguldak Devrek’te salep fidelerinin dikimine başlandı Zonguldak’ın Devrek ilçesinde çiftçilik yapan Musa Abalı isimli vatandaş dikim sezonunun başlaması nedeniyle salep fidelerinin dikimine başladı. Yıllarca İstanbul’da yaşayan ve emekli olduktan sonra memleketi Devrek’e yerleşen Musa Abalı ve eşi Emine Abalı bundan dört yıl önce Güneytabaklar Köyünde hayata geçirdiği salep yetiştiriciliğinde istediği performansı yakaladığı ve fide dikim sezonun başlaması nedeniyle ilkbaharda elde edecek mahsulün fidelerinin dikimine başladı. Memleketine geldikten sonra çevresinde hiç bilinmeyen ve uzun araştırmalardan sonra salep yetiştiriciliğine el atan Musa Abalı, "Bundan dört yıl evvel eşimle başladığımız ve çevremizde çok bilinmeyen ancak getirisi oldukça karlı olan salep yetiştiriciliğine başladık. İlk Zamanlarda oldukça zorlandık ama mücadelemizi sürdürdük ve bu işin karlı bir iş olduğunun kanıtına vardık. Geçen yıl yaptığımız hasattan gayet güzel verim aldık şimdi ise ilkbaharda hasadını yapacağımız salepin fidelerini dikmeye başladık. Salep yetiştiriciliği iki aşamada yapılır. Birincisi yumru dediğimiz cinsi, ikincisi ise fide cinsidir. Yumru yani toprağa dikilen kısmının küçük patates gibi olanı Eylül ayında diğer fidesi ise bu aylarda dikilir. Bir dikersiniz üç verir. Mali anlamda oldukça karlı ben hep köylülerime ve diğer tanıdıklarıma söylüyorum gelin bu işi yapın diye ama maalesef konuya duyarlılık göstermiyorlar. Mahsul daha tarladayken pazarlamacı yerinde alıyor. Ben tekrar söylüyorum gelin bu işi yapın ve cebiniz para görsün" dedi. Eşine ilk başladığından bu yana destek veren Emine Abalı ise "Ben herkesin toprağa yönelik çalışmalar yapmasını tavsiye ediyorum özellikle de salep yetiştiriciliği bu anlamda oldukça karlı iyi ki İstanbul’dan gelmişiz ve iyi ki bu işe atılmışız" diye konuştu.
Düzce Okyay: "Dünyanın hiçbir ülkesi savunma sanayinde tek başına tam yeterli değildir" Savunma Sanayicileri Derneği Başkanı Osman Okyay, "Savunma sanayi ülkeler arasında karşılıklı bağımlılık oluşturan en önemli alandır. Bugün dünyanın hiçbir ülkesi savunma sanayinde tek başına tam yeterli değildir" dedi. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün daveti ile şehre gelen Savunma Sanayicileri Derneği Başkanı Osman Okyay Düzce Üniversitesi’nde düzenlenen fahri doktora töreninde "Dünyada ve Türkiye’de Savunma Sanayinde Son Gelişmeler" başlıklı konferansta tecrübelerin paylaştı. Doktora unvanı ve cübbe takdiminin ardından konuşmasını yapan Osman Okyay, savunma sanayinin öneminden ve bu önemin temelinde yer alan dört nedeni açıklayarak şunları söyledi: "Savunma sanayi, teknolojinin kaynağıdır. Tarihte bilinen en eski teknolojilerin çıkış noktası savunma amaçlıdır. Savunma sanayinin iki önemli neden vardır. Bunların birincisi teknolojinin kaynağı olan bir sektörden bahsediyoruz. Bu sektörde kullanılan teknolojiler, hayatımızın her alanında; günlük yaşamdan tıp alanında kullanılan araçlara kadar yer almaktadır. İkinci neden ise; milli bağımsızlığın gerek şartıdır. Yani sizin bağımsız bir savunma sanayiniz olmadığı sürece milli bağımsızlığınızdan söz etmek mümkün değildir. Bunun örneklerini tarihte ambargolara yaşadık. Üçüncü neden; bir ülkenin uluslararası ilişkilerde üç bileşeninden bir tanesidir. Nedir bu üç bileşen; siyasi gücünüz, ekonomik gücünüz ve askeri gücünüz. Askeri gücün de en önemli temeli savunma sanayidir. Buradaki ihracat gücünüz diğer ülkeler ile ilişkilerinizde önemli bir faktördür. Dördüncü neden ise; ekonomik önemidir. Yani savunma sanayinde geliştiremediğiniz her ürünü dışarıdan kat be kat daha pahalı almak zorunda kalırsınız. Çok pahalıya almak üzücü ama daha üzücü olan o ödediğiniz yüksek ücretler ile satın aldığınız ülke yeni bir teknolojinin fonunu oluşturur ve sizinle teknolojik arayı daha da açar. Siz kendi paranızla başka ülkelerle aranızdaki teknoloji farkını daha da açılmasına sebep olursunuz." "Süper güç ABD Çin’e bağımlı, Rusya İran’dan envanter alıyor" Hiçbir ülkenin savunma sanayinde tek başına yeterli gelmediğini belirten Okyay, "Savunma sanayi ülkeler arasında karşılıklı bağımlılık oluşturan en önemli alandır. Bugün dünyanın hiçbir ülkesi savunma sanayinde tek başına tam yeterli değildir. Örneğin süper güç olarak gördüğümüz ABD, kritik hammaddeler ve nadir toprak elementleri konusunda Çin’e bağımlı bir haldedir. Savunma sanayinde hemen her üründe kullanılan mıknatıslar bunun en iyi örneğidir. Çin, henüz geliştirmesini tamamlayamadığı gelişmiş savaş uçağı motorları konusunda Rusya’ya, yarı iletkenler konusunda ise ABD’nin kontrolündeki kaynaklara bağımlıdır. Yine Rusya, Ukrayna savaşının ilk aylarında şahit kamikaze dronelarını İran’dan temin etmişti. Bu ciddi bir zafiyet göstergesiydi. 1989’da Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra yeni bir dönem başlamıştı. Avrupa Birliği bu dönemden itibaren güvenliğini NATO aracılığı ile ABD’ye bırakmıştı. Bugün ABD’de Trump’un tutumu ve Ukrayna Savaşı, Avrupa ülkelerinde alarma neden oldu. AB bir süredir savunma sanayinde ne kadar dışa bağımlı olduğunu fark etti. Bir yandan envanter tamamlamaya çalışırken bir yandan da önemli girişimlere başladı. Bu kısa sürede elbette gerçekleşmeyecek. Birçok alanda uzun süre dışa bağımlı olmaya devam edecek" ifadelerinde bulundu. "Türk savunma sanayi ciddi bir hazırlık süreci yaşadı" Türkiye’nin savunma yatırımlarında önemli bir eşiğin aşıldığını kaydeden Okyay, sürecin uzun bir hazırlık aşamasından geçtiğini ifade ederek şunları söyledi: "Türkiye’de savunma sanayinin Vecihi Hürkuş ile başladığı ilk atak akamete uğradıktan sonra ikinci hamle 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra yaşanan ambargo ve Aselsan’ın kurulması ile oldu. Ancak savunma sanayinde geniş kapsamlı ve kalıcı ilk hamlemiz merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nı kurması ile gerçekleşti. Biz de Kale Grubu olarak o tarihlerde Stinger füzelerimiz ile bu sektöre giriş yaptık. Savunma sanayimizin ilk 20 yılı ortak ve lisans altı üretimler ve yurtdışı ürünlere parça, komponent üretimleri ile geçti. İkinci 20 yılında ise Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugünkü gelişmelerin temeli atıldı. Ciddi hazırlık süreçleri sonrasında hepimize gurur kaynağı olan milli ürünlerimiz ortaya çıktı." "ABD sadece yapay zekaya günde 6 milyar dolar harcıyor" Dünyada savunma sanayi ve gelişen teknolojinin ilişkisinden söz eden Okyay, yapay zeka yatırımları konusunda ciddi bir atak yaşandığını işaret ederek "Sahada ciddi bir dönüşüm yaşanıyor. İnsansız sistemlerin, sensör ağlarının ve yapay zeka uygulamaların, uydu mimarilerinin bu sektörün karakterini ciddi anlamda değiştireceğini gözlemliyoruz. Bu konu yalnızca güvenlik ile ilgili değil, aynı zamanda ciddi bir sanayi politikası aracı. Ülkeler savunma yatırımlarını planlarken birçok argümanı birlikte düşünmek zorundalar. Dijital dönüşüm, verinin gerçek zamanlı izlenmesi ve süreçlerin yazılımla yönetilmesi savunma sanayinde de yeni bir altyapı standardı haline geldi. ABD’de yapay zeka ve dijitalleşmeye önem veren şirketlerin büyüme hızı korkutucu seviyede. Birkaç yıldır bu şirketler geleneksel şirketleri tehdit ediyor. ABD ve Çin tüm gücüyle yapay zekaya yatırım yapıyor. Yapay zeka gelişmeleri karmaşık bir süreçte. Dünyanın farklı yerlerinde yapay zeka projelerinde bazı eksikler yaşanıyor ve hedefi gerçekleştiremiyor ama ABD’den birkaç örnek vermek isterim; ABD yalnızca bir yılda yapay zeka kaynaklı yatırımlara 2,5 Trilyon Dolar harcadı. Bu rakam güne göre; 6 Milyar Dolar’a tekabül ediyor. Yani her gün 6 Milyar Dolar sadece tek bir alana yatırılıyor. 2026’da bu rakamı 5 Trilyon Dolara çıkarmayı hedefliyorlar. Artık şirketler kuracakları veri merkezlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için toplam 30 Gigawatt enerji kapasitesi kuracak. Çin’in kurmuş olduğu devasa güneş santrallerinin bir numaralı amacı yapay zeka projelerinin ihtiyacını karşılamak için. ABD’de yapay zekaya insan duygularını öğretmek için çalışmalar başladı, bu ekibin içinde bir Türk bilim insanı da var. Sistemler artık tamamen insanları simule edecek seviyeye geliyor. Yapay zeka, savunma sanayinde her alanda etkili olacak, mühendislerin elini güçlendirmeye devam edecek. Yapay zeka, artık geçmişe göre muharebe sahasının çok daha iyi okunmasını sağlıyor. Doğası gereği, bu uygulamalarda çok daha dikkatli kademeli ve kontrollü ilerlemek durumundayız. Bu sistemlere karşı müdahale sistemleri de hızla ilerliyor elbette. Zaten savunma sanayi kurulduğu ilk günden beri daima tedbir ve karşı tedbir anlayışı ile gelişti" dedi. "Kızılelma iki insansız sistemin ne kadar uyumlu çalıştığını gösterdi" İlk defa bir hava muharebesini bir robot kazandığını söyleyen Okyay konuşmasını şu sözlerle tamamladı; "Ülkemizde Baykar ve TUSAŞ’ın gerçekleştirdiği kol uçuşu yapabilen, sürü halinde uçan İHA’lar bu çok güzel birer örnek. Yine Kızılelma’dan geçtiğimiz günlerde yapılan Gökdoğan Atışı çok önemlidir. Bu, iki insansız sistemin birbiriyle ne kadar uyumlu çalıştığını göstermesi açısından son derece önemli. Geçen yıl ABD’de insansız savaş uçağının pilotlu bir F-16 ile girdiği it dalaşını kazanması büyük yankı uyandırdı. İlk defa bir hava muharebesini bir robot kazandı. Aslında dünya bir yandan da, gelecekte insanlar yerine robotlar savaşacaksa savaşın ne anlamı olacak konusunda felsefi tartışmalara başladı."