SPOR - 21 Şubat 2017 Salı 12:08

Berfin Demir: "Soma faciasından çok etkilenmiştim, ama elimden bir şey gelmemişti"

A
A
A
Berfin Demir: "Soma faciasından çok etkilenmiştim, ama elimden bir şey gelmemişti"

TFF Bayanlar 2. Lig takımlarından Nusaybin Gençlikspor’da oynayan işitme engelli Berfin Demir, bonservisini kendi cebinden karşılayarak 3. Lig’de yer alan Soma Zaferspor’a transfer oldu.
İşitme Engelliler Bayan Milli Futbol Takımı oyuncularından Berfin Demir, Mardin’in Nusaybin ilçesinden Manisa’nın Soma ilçesine uzanan hikayesi futbola ne kadar aşık olduğunu ortaya koydu. İşitme Engelliler Bayan Milli Futbol Takımı’nda oynayan Berfin Demir, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümünü kazanınca Nusaybin’deki kulübünden kendi parasıyla bonservisini alarak Soma Zaferspor’a transfer oldu. Berfin Demir, Soma faciasından çok etkilendiği için böyle bir karar aldığını söyledi.

"Kendi çabamla bonservisimi aldım"
Artık 3. Lig takımı Soma Zaferspor’da oynayan işitme engelli bayan futbolcu Berfin Demir, "1998 Mardin Nusaybin doğumluyum. 4 yıl boyunca Kadınlar 2. Ligi’nde yer alan Nusaybin Gençlikspor’da futbol oynadım. Lise 2. sınıftayken Soma’da maden faciası olmuştu. Olaydan dolayı çok üzülmüştüm. Daha lise öğrencisi olduğum için elimden bir şey gelmiyordu. İki yıl daha okul ve futbola devam ettim. Akademiye hazırlandım, Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ni kazandım. Manisa’ya okumaya geldim. İlk dönem okulumu ve kalacak yerimi ayarlamak için futbola ara verdim. Soma’da bayan futbol takımı olduğunu duyunca burada oynamak istedim. Buraya gelerek oynamak istediğim arkadaşlarımı ve insanları tanıdım. Ardından lisansımı almak istediğim eski takımım para istedi. Buraya geldiğimde takımın ekonomik gücünü biliyordum. Hiç söz konusu bile olmadı. Kendi çabamla, paramla lisansımı alarak Soma’ya geldim. Buradaki kızları tanımak, onlarla birlikte top koşturmak istedim. Burada takımla çok iyi uyum sağladım. Arkadaşlarımı ve insanlarını çok sevdim. Çok disiplinli bir kulüp. Burada olmaktan çok mutlu oluyorum. Hem okuluma destek hem de hobi olarak futbol oynamayı çok seviyorum. Soma’yı çok sevdim." dedi.

"Yüzde 55 işitme engelli"
Aynı zamanda yüzde 55 bir işitme engeli de söz konusu olan Berfin, "Doğuştan bir kaybım var. İşitme Engelli Bayan Futbol Milli Takımı’nda da oynadım. Derslerde biraz sıkıntı yaşıyordum. Daha iyi duyabilmek için cihaza başvurdum. Heyet raporu alarak cihazıma kavuştum. İnşallah hayırlısı olur. Nusaybin’deki şartlardan dolayı futbol oynamak çok zor oluyordu. Yapabilecek bir şey yoktu, oynamak istediğimiz için oynuyorduk." şeklinde konuştu.

"Futbol, sadece erkek işi değil"
Bütün bayanların futbol oynayabileceğini belirten, “Çoğu kişi ‘Bayanlar nasıl futbol oynar?’ diye yargılıyorlar ama hiç de öyle bir şey yok. 81 ilde 81 takımdan daha fazla bayan futbol takımı var. Futbol sadece erkek işi değil. Bir bayan da rahatlıkla isterse oynayabilir. Bayanlara da erkeklere de yakışıyor. Futbol oynamayı çok seviyorum" diye konuştu.

"Berfin’in hikayesi bizi çok duygulandırdı"
Soma Zaferspor Kulübü Antrenörü ve Kulüp Başkanı Hakan Arslancan ise şunları söyledi: "Aramıza bir arkadaşımız katıldı. Hikayesini sonradan öğrendik. Çok gurur duyulan onur duyacağımız ve kendisi açısından örnek davranış sergilemiş bir arkadaşımız. Berfin’in durumunu yaptıklarını sonradan öğrendik. Bu bizi çok mutlu etti, diğer taraftan da üzdü. Ekonomik durumu çok da iyi olmayan bir ailesi olduğunu da öğrendik. Kendisi sadece bizde futbol oynayabilmek için transfer parasını ödemiş. Yeni öğrendik. Tabii ki onu da mağdur etmeyeceğiz. Bunun için bir kaynak bulmaya çalışacağız. Keşke güçlü bir kulüp olsak da daha fazla destek olsak, katkı sağlasak. Maden kazasından sonra çok üzüldüğünü söyledi ardından da Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ni kazandığı için çok sevindiğini belirtti. Manisa’da kalacak yer ve diğer problemlerini de hallederek futbol oynamak için bize müracaat etti. Kendisi gurur duyulacak bir örnek davranış sergilemiştir. Kızlarımıza ve herkese örnek olmasını diliyorum."

"Olimpiyatlara Soma Zaferspor’da hazırlanıyor"
Berfin Demir’in olimpiyatlara Soma’da hazırlandığını dile getiren Arslancan, "Kendisinin yüzde 50’nin üzerinde bir işitme kaybı da var. İşitme engelli milli takımında da oynuyor aynı zamanda. Geçen gün bizi milli takım hocası da aradı. Berfin’i iyi hazırlamamızı, Haziran ayında Samsun’da İşitme Engelliler Olimpiyatları olduğunu ve oraya katılacağını söyledi. Bizde onu hazırlamaya çalışıyoruz. Böylece içimizde bir tane daha milli oyuncumuz olmuş oldu" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.