EĞİTİM - 18 Kasım 2017 Cumartesi 16:33

Çocuklar bu proje ile dijital hayattan uzaklaşacak

A
A
A
Çocuklar bu proje ile dijital hayattan uzaklaşacak

Manisa’nın Şehzadeler ilçesindeki İstiklal İlkokulu Müdürlüğü’nün hayata geçirdiği L-ORATORY isimli Erasmus+Projesi Avrupa Ulusal Ajansı tarafından kabul edildi.

Manisa’nın Şehzadeler ilçesindeki İstiklal İlkokulu Müdürlüğü’nün hayata geçirdiği L-ORATORY isimli Erasmus+Projesi Avrupa Ulusal Ajansı tarafından kabul edildi. Projede çocukları dijital hayattan kurtararak onları okumaya, araştırmaya teşvik etmek temasının ele alınacağını öğrenildi. 2017 yılında temel eğitim kurumları kapsamında Avrupa Ulusal Ajansı’na yapılan 759 projeden 65’i kabul edilirken L-ORATORY projesi 65 proje arasında Manisa’dan kabul edilen tek proje olarak dikkat çekti.


İstiklal İlkokulu tarafından hazırlanan ve 2 yıl sürecek olan projenin ortakları arasında Türkiye’den Şehzadeler ilçesindeki Murat Germen Ortaokulu, Avrupa Birliği ülkelerinden İspanya, Belçika, İtalya, Polonya ve Yunanistan yer alıyor. İki yıl boyunca karşılıklı etkileşim, personel hareketliliği ve okumanın sevdirilmesi ve okuma alışkanlığının kazandırılması adına pek çok faaliyetin yapılmasını öngören proje paydaşlarına, daha kaliteli bir hayatın okumayla mümkün olduğunu anlatacak. Ayrıca yaygınlaştırma çalışmaları ile okuma konusunda son yıllarda kaybolmaya yüz tutan ilgiyi arttırmak ve farkındalık oluşturmak, İstiklal İlkokulu’nun bir başka temel gayesi olacak. Proje kapsamında 22 Kasım’da yabancı paydaş okulların Manisa’ya geleceği açıklandı.



Proje ile dijital hayata bağımlılık azalacak


İstiklal İlkokulu Müdürü Gürsel Saka, çocukların dijital hayata olan bağımlılıklarını azaltmak ve okumaya teşvik etmek konusunda bir AB projesi hazırladıklarını kaydederek, “Rehberlik servisimizin iki yıldır uyguladığı ‘Konuşan Kütüphane’ Projesi vardı. Konuşan Kütüphane Projesi’nin yanı sıra Okuyan Şehir Manisa Projesini de bu projenin içine katmış durumdayız. İngilizce öğretmenimiz İbrahim Önaybırak koordinatörlüğünde ortaya çok güzel bir proje çıktı ve proje AB okullarında büyük ilgi gördü. Projede yapılan uygulamalar çok ilgi gördü. Dolayısıyla biz geçtiğimiz kış boyunca çok hummalı bir çalışma sergiledik. Çok şükür projemiz Avrupa Ulusal Ajansı tarafından kabul edildi” dedi.



Türkiye’nin 4’üncü Manisa’nın ilk okuma durağı açılacak


İlkokul ve ortaokullar düzeyinde Türkiye geneli 759 başvurunun yapıldığını vurgulayan Saka, 65 projenin kabul edildiğini açıkladı. Türkiye genelinde kabul edilen 65 projeden Manisa’dan sadece İstiklal İlkokulu tarafından hazırlanan projenin kabul edildiğini aktaran Saka, “Bu bize nasip oldu. Bu açıdan da kendimizi çok özel hissediyoruz. Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimiz gereken hazırlıklarını yaptılar ve 22 Kasım’da yabancı ortaklarımızı bekliyoruz. 23 Kasım Perşembe günü Okuma Durağı Manisa’da açılacak. Böylece Türkiye’de dördüncü okuma durağı Manisa’ya nasip olacak. Okuma durağı ile proje Manisalılarla buluşmuş olacak” şeklinde konuştu.



Çocuklar kitap kokusuyla tanışacak


Projenin 2 yıl süreceğini kaydeden Saka, proje kapsamında gerek öğretmenlere, gerek velilere gerekse öğrencilere okumayı sevdirmeye dair yapılacak birçok etkinliğin bulunduğunu söyledi. Saka, “Proje tamamlandığı zaman öğrencilerimizin dijital hayattan kendilerini kurtarıp tekrar kitap kokusuyla tanışmaları ve severek okumalarının sağlanacağını düşünüyoruz” diye konuştu.


Saka, ilk etapta mayıs ayında İtalya’ya gideceklerini belirterek, her 6 ayda bir ortak olan ülkelere ziyaretlerin gerçekleşeceğini vurguladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Fabrikanın dereye bıraktığı atık, mahalleliye eylem yaptırdı Sakarya’nın Ayazı ilçesinden geçmekte olan ve bölgedeki birçok köyün tarım için kullandığı dere, iddiaya göre gıda fabrikasının atıkları sebebiyle kirli akıyor. Yıllardan beri kötü koku ve dere pisliğinden isyan eden mahalleli, fabrikanın önüne kadar yürüyüş eylemi yaptı. Kzıılcıkorman Mahallesi’nden geçen ve çevre mahallelerden geçerek Mudurnu Deresi ardından da Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e dökülen derenin, bölgede bulunan GSF Gıda Sanayi Fabrikaları’nın atıklarından dolayı yıllardan beri kirli aktığı iddia edildi. Adeta siyaha bürünen derenin yıllardır bir çözüme kavuşturulmadığı için duruma tepki gösteren mahalle halkı, fabrikanın önüne kadar yürüyerek eylem gerçekleştirdi. Fabrikanın önünde toplaşan mahalle sakinleri ellerindeki ‘Balıklar öldü sıra çocuklarda’, ‘Yeter artık 40 yıl oldu, bıktık’, ‘Doğaya zulüm insana zulümdür’ pankartlarıyla yaptığı yürüyüşte ise jandarma ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Mahallelinin tek istediği ise fabrikanın arıtma cihazını aktif hale getirip bölgenin pislik ve kötü kokudan arındırılması. “Artık ceza da işe yaramıyor” İnsanların mağdur olduğunu belirten mahalle sakini Mehmet Gülşen, “Deremiz hali çok kötü ve yıllardan beri biz bu çileyi çekiyoruz. Dere yakınlarında okul var ve birçok çocuk kötü kokudan dolayı sınıflara giremiyor. Derenin hemen kenarında Kur’an kursu var ve buraya çocuklar gelemiyor. Zamanında biz bu derede yüzerdik şimdi ise siyahlaştı. Köyün içinden geçeni geçtim D-100 kara yolundan geçen insanlar bile kokuya dayanamıyor. Artık köyümüzün ismi ‘Pis kokulu köy’ kaldı. Burada kahvehaneler, lokantalar var kimse buralara gelemiyor. Geçtiğimiz Cuma günü atık suyu bırakan fabrikaya ceza kesildi ve 2-3 gün kapalı kaldı ama bugün yine atık, yine koku var artık ceza da işe yaramıyor” dedi. “Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık” Yaklaşık 40 yıldan beri kokudan rahatsız olduklarını belirten Kızılcıkorman Mahallesi Muhtarı Mecid Kızıldağ, “Mahallemizin içinden geçmekte olan tarla seviyelerini düşürmek için açılan kanalda 1982 senesinde açılan bu fabrika ürettiği nişasta ve glikoz üretiminin atıklarını kanalımıza bırakıyor. Burası 1982 senesinde açıldı ve o günden bu güne kadar kanala akıtıyor pisliklerini. Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık. Dilimizin döndüğünce insanlara anlattık ama hiç kimse bir çare bulamadı ev bu günlere kadar geldik. Çevre mahalle sakinleri muhtarları herkes burada ve bu işten muzdarip, biz de bunu dile getirmek için yürüyüş gerçekleştirdik. Bizim kimseyle sorunumuz yok, art niyetimiz yok. Fabrikanın üretim yapması gerekiyorsa üretimini yapsın ama arıtmasını çalıştırsın. Bu fabrikadan 100-150 kişi ekmek yiyorsa diğer taraftan yoldan geçenler hariç 3 bin, 5 bin kişi kokuyu çekmek zorunda bırakılıyoruz. Muhtarlıkta benim dördüncü dönemim gelen her kaymakama, belediye başkanına ve valiye yani bu işte etkisi olabilecek herkese anlatmaya çalıştım ama herkes topu başkalarına attı. Sağ olsunlar yeni gelen vali ve kaymakam bize sahip çıktı, biz de mahalle halkı olarak düzen içinde eylem yaptık” diye konuştu. “İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor” Mahalle halkının çoğunun maske taktığını aktaran Kızıldağ, “Sinekler öyle bir hale geldi ki eşek arısı gibi oldu. Burada insanlar pencerenin camlarını açamıyor, misafir ağırlayamıyor hatta kanala yakın olan insanlar daha kötü durumda. Ben muhtar olarak utanıyorum. Buradan kim kime sıkıntı oluşturarak para kazanıyorsa haram olsun. İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor artık çünkü kokudan durulmuyor. Ben muhtarlık dönemimde defaten temizlettim ama yine de pislik içinde kalıyor” şeklide konuştu.