EĞİTİM - 21 Mayıs 2019 Salı 16:01

Eğitim-Bir-Sen’den bakanlığa çağrı:

A
A
A
Eğitim-Bir-Sen’den bakanlığa çağrı:

Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, 18 Mayıs günü Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından düzenlenen ‘Ortaöğretim Tasarım Tanıtım Toplantısı’nda açıklanan yeni ortaöğretim ders çizelgelerini değerlendirdi.

Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı Mesut Öner, 18 Mayıs günü Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından düzenlenen ‘Ortaöğretim Tasarım Tanıtım Toplantısı’nda açıklanan yeni ortaöğretim ders çizelgelerini değerlendirdi.


Ortaöğretim ders çizelgelerinin değiştirilmesinin, öğretim programları, ders kitapları ve öğretmen norm kadro hesabını doğrudan etkileyen çok önemli bir husus olduğuna dikkat çeken Öner, “Öğretmenleri ve öğrencileri doğrudan ilgilendiren böylesine önemli bir konuda ortaya çıkacak pozitif ve negatif durumların çok iyi hesaplanabilmesi için bu değişim sürecinin sahada olan, emek veren, ter döken işin içinde yoğrulan taraflarla olgunlaştırılması daha isabetli sonuçlar ortaya çıkarabilir.” dedi.



"Uygulama toplumsal bir mutabakatla planlanmalıdır"


Açıklanan ders çizelgelerine ilişkin değerlendirme yapmadan önce politika yapım sürecine ilişkin bazı eksikliklerin paylaşılmasının yerinde olacağını vurgulayan Öner, “Eğer bundan sonrası için belli bir olgunlaştırma takvimi izlenecekse tüm paydaşların bu sürece dahil edilmesi yerinde olacaktır. Daha önce birçok kez tecrübe edildiği gibi akademik ve bürokratik bakış açısıyla iyi görünen uygulama boyutuyla hayata geçmesi zor ve sıkıntılı olan birçok uygulama akamete uğramış, proje ölü doğmuştur. Bu tasarım şekli bir değişim olarak görülse bile bir dokunuş bin haykırışa sebep olabilir. Bakanlık yeni düzenlemeye ilişkin kapsamlı belge veya raporu kamuoyuyla paylaşmış değildir. Yapılması düşünülen değişikliğe ilişkin daha derinlikli bir değerlendirme yapmak için kuşkusuz MEB’in ayrıntıları kamuoyuyla paylaşmasını beklemek gereklidir. Bununla birlikte, ders sayılarındaki bir değişikliğin hem eğitim politikaları açısından hem de ortaöğretim öğretmenleri açısından önemli etkileri olması hayli muhtemeldir. Bazı tespitleri şimdiden yapmak, muhtemel sonuçların öngörülmesine katkıda bulunmak adına şu hususları kamuoyunun dikkatine sunuyoruz." şeklinde konuştu.



"Yapılan yeniliklerin eğitim çalışanlarına yansıyan olumsuz etkisi olmamalıdır"


Zorunlu bir sebep olmadıkça, derslerin saatinde ve çeşidinde bir değişikliğe gitmenin, okulların fiziki altyapısının ve mevcut insan kaynaklarının verimli kullanılamaması riski taşıdığını savunan Öner, “İlla ki bir değişim öngörülüyorsa toplam norm kadro hesaplamaları çok ince yapılmalı hiçbir öğretmenin dışarıda kalmayacağı, angaryaya maruz kalmayacağı bir sistem oluşturulmalıdır. Ya da norm kadro sayısını artırmayacak ve eksiltmeyecek mevcut ders çizelgelerinde bir konsolidasyon ve iyileştirme yapılarak sistem kurgulanmalıdır. Ancak, açıklanan çizelge hiçbir şekilde böyle bir yaklaşımı benimsememiştir. Bunun yerine, ortaöğretimin hemen hemen tüm derslerini ve dolayısıyla branş öğretmenlerini etkileyebilecek büyük bir değişiklik öngörülmüştür. Böylesi köklü bir adım öğretmenlerimizin olumsuz etkilenebileceği büyük riskleri taşımaya adaydır. Yeni açıklanan ders çizelgesi, mevcut ders isimlerinden oldukça farklı isimler içermektedir. Örneğin, Anadolu Liselerinde 9. sınıf için mevcut ders çizelgesinde 2 ders saati Fizik, 2 ders saati Kimya, 2 ders saati Biyoloji derslerine ayrılmışken, açıklanan çizelgede “Doğa Bilimleri Deneyimi” diye 6 saatlik bir ders öngörülmüştür. Yeni açıklanan ders, mevcut derslerin toplamından ibaret bir isim değişikliği midir, yoksa yeni bir içerikle oluşturulacak farklı bir ders midir? Şayet isim değişikliği ise, böyle bir isim değişikliğine neden ihtiyaç duyulmuştur? Şayet farklı bir ders ise, mevcut Fizik, Kimya ve Biyoloji öğretmenleri ne olacaktır? Bu yeni dersi hangi branş öğretmenleri okutacaktır? Bir diğer örnek, 6 saat olarak öngörülen “Sosyal Bilimler Deneyimi” dersine ilişkindir. Anadolu Liselerinde 9. sınıf için mevcut ders çizelgesinde 2 ders saati Tarih, 2 ders saati Coğrafya dersine yer verilmiştir. Bu yeni dersi hangi branş öğretmenleri okutacaktır? Mevcut öğretmenler ne olacaktır? Bu örnekler duyurulan çizelgede yer alan hemen tüm dersler için çoğaltılabilir ve benzer sorular sorulabilir. Bunun yanında 11 ve 12. sınıflarda öğrencilerin seçecekleri derslerin kombinasyonunda haftalık 40 ders saatini geçen durumların olduğu görülmektedir. ” dedi.



"Ders sayılarının azaltılmasını gerektiren pedagojik gerekçelerin olduğunu düşünmüyoruz"


Ders çizelgelerinde ve dolayısıyla saatlerinde yapılacak herhangi bir değişikliğin, okulların norm kadro durumunu doğrudan etkilediğini dile getiren Öner, “Ders sayılarının ve dolayısıyla saatlerinin azaltılması durumunda, mevcut öğretmenlerin bir kısmının norm fazlası olması söz konusu olmaktadır. Öte yandan, ders saatinin artırılması durumunda ise öğretmen ihtiyacı sorunu ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de ortaöğretimde yaklaşık toplam 240 bin şube vardır. Her sınıf düzeyine ortalama 60 bin şube olduğu ve bir öğretmenin zorunlu ders yükünün 21 saat olduğu varsayıldığında ve sadece 9. sınıfta herhangi bir dersin bir saat artırılması durumunda, yaklaşık 3 bin öğretmen ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Öte yandan, sadece 9. sınıfta herhangi bir dersin haftalık ders saati bir saat azaltılması durumunda, yaklaşık 3 bin öğretmen norm fazlası haline gelecektir. Birden fazla dersin ders saatlerinin aynı anda değiştirilmesi durumunda 10 binlerce öğretmen ihtiyacı ve fazlasının aynı anda doğması söz konusu olabilecektir. Hal böyleyken, açıklanan ders çizelgelerindeki yeni ders isimlerinin hangilerinin hangi branş öğretmenleri tarafından okutulacağı büyük bir sorun olarak önümüzde durmaktadır. Hemen hemen tüm branş öğretmenlerini etkileme potansiyeli olan bu kapsamlı değişikliğin hangi branşı tam olarak nasıl etkilediği etraflıca masaya yatırılmayı beklemektedir. Kaldı ki, yeni açıklanan ders çizelgeleri okul türü ayrımı yapmamıştır. Okul türleri resmi olarak devam ettiğine göre, farklı okul türleri için ders çizelgeleri ne zaman açıklanacaktır? Eğitime Bakış 2018 raporumuzda da vurgulandığı üzere, Türkiye’de gerek yıllık ortalama öğretim günü sayısı gerekse öğretim süresi OECD ülkeleri ve birçok AB ülkesinden daha düşüktür. Dolayısıyla, ciddi bir pedagojik gerekçe olmadan, ders sayısı ve sürelerinde büyük bir azaltmaya gitmek sorunludur. Bu çerçevede, Türkiye’nin en büyük eğitim sendikası olarak talebimiz, açıklanan çizelgenin bir taslak olarak düşünülmesi ve ilgili paydaşlarla istişare yapılarak olgunlaştırılmasıdır. MEB, bir sunumla açıkladığı ders çizelgelerine ilişkin, yukarıda sorulan sorulara da cevap içerecek kapsamlı bir dosya hazırlamalı ve kamuoyuyla paylaşmalıdır.” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Vali Hatipoğlu: "Ampute olan yaralılarımız var ama yaralıların genel durumları iyi" Tokat Valisi Numan Hatiboğlu, el yapımı patlayıcı nedeniyle hastanede tedavileri devam eden 5’i jandarma görevlisi olmak üzere 7 kişiyi ziyaret etti. Kentteki hastanelerde tedavi altına alınan yaralıları ziyaret eden Vali Hatipoğlu gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yaralılar hakkında bilgiler veren Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, "Bölgede devriye ekibimize sözlü olarak ulaşan bir vatandaşımızın evinin önündeki sandıkla ilgili ihbarına devriyemiz kendisi gidiyor. Akabinde olay yerinde gerçekleşen patlamanın sonucunda 5 jandarma personelimiz ve 2 vatandaşımız yaralanıyor. Bunlardan hafif durumda olan iki vatandaşımız Erbaa Devlet Hastanesi’nde müşahede altında. 2 yaralımız Tokat Devlet Hastanesinde şu an tedavileri devam ediyor. Bir sivil vatandaşımız ve jandarma personelimizin durumları iyi. Ameliyatlı olan sivil vatandaşımız var. Yine jandarma personelimizin operasyonu da aynı şekilde devam ediyor. Diğer yandan 3 vatandaşımızın ikisi jandarma personeli, biri sivil vatandaşımız Tokat Gaziosmanpaşa Eğitim Araştırma Hastanesi’nde şu an itibariyle tedavileri devam ediyor. Bir vatandaşımızın jandarma personelimizin gözünde sıkıntımız var. Yine bir personelimiz diz kapağı altından ampute edildi. Bu arada olayla ilgili olarak gerekli araştırmayı, soruşturmayı, ekiplerimiz ivedi bir şekilde gerçekleştirdiler ve inşallah en kısa zamanda tüm failler olayın gerçekleştirenleri adaletin karşısında bulunacaklar. Gerekli cezaya çarptırılacaklar diye umut ediyoruz. Gözaltılar var. Şu an itibariyle çalışmalar devam ediyor" dedi. "Genel olarak durumları iyi" Ampute olan personellerin olduğunu söyleyen Vali Hatipoğlu, "Ameliyatta olan vatandaşlarımız var. Jandarma personelimiz var. Bunlardan ampute durumu olanlar var. Dolayısıyla da ama genel olarak durumları iyi" diye konuştu.
İzmir İzmir’de motosiklet belediye otobüsüne çarptı: 1 ölü, 1 ağır yaralı İzmir’in Balçova ilçesinde garaja girmekte olan belediye otobüsüne çarpan motosikletin sürücüsü olay yerinde hayatını kaybetti. Motosiklette yolcu konumunda bulunan kişi ise ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Kaza saat 00.30 sıralarında Haydar Aliyev Bulvarı ESHOT garajı girişinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Balçova’dan Konak istikametine seyir halinde olan Muhammed Tevfik Sarı idaresindeki 35 BVE 287 plakalı motosiklet, ESHOT’a ait garaja girmeye çalışan 35 DA 740 plakalı belediye otobüsüne çarptı. Çarpmanın etkisiyle motosiklette bulunan Muhammed Tevfik Sarı ve Melih Ç., savrularak metrelerce sürüklendi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Balçova İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri ve trafik polisi yolda güvenlik önlemleri alırken, sağlık ekipleri yerde yatan 2 kişiye müdahale etti. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde motosiklet sürücüsü Muhammed Tevfik Sarı’nın kaza yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Motosiklette yolcu konumunda bulunan Melih Ç. ise ağır yaralı olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Melih Ç.’nin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Meydana gelen kazada hayatını kaybeden Muhammed Tevfik Sarı’nın cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırılırken, otobüs sürücüsü ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.