GENEL - 15 Temmuz 2019 Pazartesi 14:09

Manisa Memur-Sen 15 Temmuz’un yıldönümünde meydanlara indi

A
A
A
Manisa Memur-Sen 15 Temmuz’un yıldönümünde meydanlara indi

Sen Manisa İl Temsilciliği, 15 Temmuz darbe girişiminin 3.

Sen Manisa İl Temsilciliği, 15 Temmuz darbe girişiminin 3. yıldönümünde meydanlara inerek hainleri lanetledi, şehitler için dua okudu.


15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Memur-Sen Manisa İl Temsilciliği, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda bir basın açıklaması düzenledi. Memur-Sen üyeleri, hain darbe girişiminin 3. yıldönümünde 15 Temmuz’un 251 şehidini rahmetle anarken, hainleri de lanetledi. 15 Temmuz 2016 tarihinde, ülke olarak uluslararası karanlık bir işgal ve darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığımızı hatırlatan Memur-Sen Manisa İl Başkanı Mesut Öner, “Arkasında emperyalist güçlerin ve malum odakların olduğu FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin amacı millet iradesine zincir vurmak ve Türkiye’yi sömürüye açık hale getirmekti. Milletin inanç değerlerini istismar ederek, şeytani bir planla, devlet içinde örgütlenen FETÖ, önüne konulan planı harfiyen yerine getirmiş, 17/25 Aralık kumpası, Gezi kalkışması, Kobani olayları sonuç vermeyince askeri bir darbe seçeneğine başvurmuştur. Bu meş’um ihanet eyleminin görünen tarafında FETÖ, arkasında ise bir takım küresel güçlerin olduğunu artık bugün daha kesin bir şekilde biliyoruz. Açık ve net olarak söylüyoruz: FETÖ’yü ve FETÖ’cü teröristleri darbe girişiminden sonra hangi güçler koruma altına aldıysa darbe girişiminin arkasında o güçler vardır. Türkiye’ye karşı girişilmiş uluslararası bir kumpas olan ve FETÖ’nün taşeronluğunu üstlendiği 15 Temmuz darbe girişimine, 251 şehit ve 2 binden fazla gaziye rağmen ‘kontrollü darbe’ diyen bir zihniyetin bu ülkede varlığını sürdürüyor olması Türkiye için büyük bir talihsizliktir. Darbecilerin değirmenine su taşıyan bu karanlık söylemin bir gaflet hali olduğunu düşünüyoruz. Buna karşın sular durulup hakikati bütün çıplaklığıyla gösteren belge, bilgi ve gelişmeler ortaya çıktıktan sonra hala bu düşüncede ısrar edilmesini de ancak ihanet olarak görüyoruz. Nitekim Türkiye’yi büyük bir kaosa ve iç savaşa sürüklemeyi hedefleyen bu hain planda 8 binden fazla askeri personel, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç, 3 askeri gemi millete karşı kullanılmıştır. Meclis, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Özel Harekat Daire Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, TRT vericileri ve birçok kurum saldırıya uğramış; Genelkurmay, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, TRT ve onlarca kurum işgal edilmiştir. Darbe girişimine direnen 251 kahraman kardeşimiz şehit, 2 bin 193 kardeşimiz de gazi oldu. Evlerinde oturup çekirdek çitleyerek gelişmeleri televizyondan izleyen ve darbe girişiminin sonucuna göre pozisyon almayı hesaplayanlar, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ne olduğunu anlayamazlar. Darbe tehlikesi geçene kadar milletin 29 gün boyunca tuttuğu direniş nöbetlerine burun kıvıranlar, meydanlarda gösterilen kahramanlığın bize bir vatan kazandırdığını bilemezler, kavrayamazlar. 15 Temmuz’u anlamak isteyenler; o geceyi meydanlara çıkan milyonlara, canlarını veren şehitlere, kanlarıyla meydanları kızıla boyayanlara sorsunlar. Darbe başarılı olsaydı 16 Temmuz sabahı ülkenin nasıl bir felakete uyanacağını -gafiller anlamasa da- bu millet görmüş ve gereğini yapmıştır. Hep söyledik yine söylüyoruz: Hiçbir insani, İslamî, ahlaki değer taşımayan bu Bâtınî sapkınların bu millete yapabileceği kötülükler tasavvur ve muhayyilemizi aşar. O gece okyanus ötesinden planlanan bu hain darbe başarılı olsaydı, Türkiye bir kaosa, bir karanlığa uyanacaktı. Ümmetle ve İslam dünyasıyla ilişkimiz kesilecek, siyo-emperyal eksenin parçası olacaktık. Darbe başarılı olsaydı, Türkiye bir sömürü ve yağma ülkesine dönüşecekti.


Muhacirlerin, mazlumların, mağdurların sığınağı olan tek yurt da ortadan kalkacaktı. O gece millet bu oyunu gördü. ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım’ diyerek kükremiş sel gibi, önüne örülmüş tanklardan bentleri çiğneyip aştı. Üniforma giymiş teröristlerin millete karşı kullandıkları tanklara, uçaklara, bombalara iman dolu göğsünü siper etti. O gece abdestini alıp namaz kılarak meydanlara çıkan, tanklara, uçaklara, helikopterlere karşı çıplak elleriyle direnen milletin kahraman evlatları bu vatanı; Allah’ın yardımıyla, büyük bir işgalden, karanlık bir iç savaştan ve emperyalizme uşaklıktan kurtararak bize yeniden hediye ve emanet etmiştir. Bu hakikati çocuklarımıza, gençlerimize anlatmak emanete sadakatin bir gereği ve şehitlerimize karşı boynumuzun borcudur” dedi.



O gece Memur-Sen olarak 1 milyon üye ile sokaklara çıkarak muazzam direniş destanının önemli bir parçası olduklarını kaydeden Öner, açıklamasına şöyle devam etti: “O gece bu teşkilat ‘hesabi’ değil ‘hasbi’ bir teşkilat olduğunu bir kez daha gösterdi. O gece tek bir bedene dönüşüp; pazarlıksız bir fedakarlığın, amasız, fakatsız bir bilincin mücessem hali olarak, ‘Kim demiş her şeyin bitişi ölüm/Destanlar yayılır mezarımızdan’ diyerek direnişe, şehadete, özgürlüğe koştuk. Bütün sendikalarımızla, komisyonlarımızla meydanlardaydık. Cuma Dağ’larımızla, Ali Alıtkan’larımızla, Yusuf Elitaş’larımızla, İlhan Varank’larımızla meydanlardaydık. Şehitler kervanına ve gaziler meclisine dostlarımızı kattık. Milyonlarca vatan evladıyla birlikte yorulmaz, susamaz, acıkmaz, korku bilmez bir bedenin parçası olduk. O gece İslam coğrafyasının her köşesinde ümmet bizimle birlikte tek yürek olarak meydanlara yürüdü, tek yürek oldu. Ümmetin yaralı yüreği bizim yüreğimizle birlikte attı, mübarek elleri semada duaya durdu. Ankara’yla birlikte Kudüs, Bağdat, Kahire; İstanbul’la birlikte Halep, İslamabad, Kabil, Gazze, Manisa ile birlikte Hartum, Bosna, Trablus, Mekke; o nedenle diyoruz ki geleceğimizin teminatı daha fazla milletleşme, ümmetleşme ve kardeşleşmedir. O gün nasıl ki meydanlarda darbeyi püskürttüysek bugün de yeni sinsi stratejilere karşı teyakkuz ve sürekli bir bilinç halini kuşanmanın gayreti içindeyiz. Türkiye’nin entelektüel birikimi ve bu coğrafyanın erdemliler hareketi olarak; emperyalizmin her türlü kirli plan ve kumpaslarına yüksek bir bilinç, akıl ve imanla karşı koyacağız.


15 Temmuz’u unutmadık, unutturmayacağız. 15 Temmuz’un 3. seneyi devriyesi vesilesiyle şehitlerimize Yüce Rabbimizden rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükran ve minnetlerimizi ifade ediyoruz”


Açıklamanın ardından tüm şehitler için Kuran-i Kerim tilaveti ve dua okundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu 2024 yılının ilk off-road yarışları Ordu’da yapıldı Ordu Büyükşehir Belediyesi ve Ordu Oksijen Off-Road Kulübü iş birliğinde 2024 yılının ilk yarışı olan ‘Ordu Oksijen Off Road Festivali’ Altınordu ilçesi Melet Irmağı Kültür Otağı Mevkiinde gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in öncülüğünde şehre her gün yeni bir faaliyet, yeni bir etkinlik, yeni bir dinamizm kazandıran Büyükşehir Belediyesi, adrenalin tutkunlarını bir araya getirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda da off-road festivalleri düzenlenen Ordu, 2024 yılının ilk yarışı olan ‘Ordu Oksijen Off Road Festivali 2024’e ev sahipliği yaptı. 2024 yılının ilk yarışı olma özelliği taşıyan yarışlar 2 gün sürdü. İlk gün Ordu Büyükşehir Belediyesi önünde tanıtım gerçekleştirilen festivalin ikinci gününde araçlar sahne aldı. Altınordu ilçesi Melet Irmağı kenarında düzenlenen ve 100 aracın katılım sağladığı müsabakada araçlar çeşitli engellerle zorlaştırılmış ağır parkurlarda kıyasıya mücadele etti. Motor gücüne göre farklı kategorilerde yarışan sporcular zorlu parkuru en hızlı ve hatasız şekilde tamamlamaya çalıştı. Yarışmacılar parkurda zaman zaman zorlu anlar yaşadı. Renkli görüntülere de sahne olan festivale vatandaşların ilgisi de yoğun oldu. Ordu Büyükşehir Belediyesi ve Ordu Oksijen Off Road Kulübü iş birliğinde 2024 yılının ilk yarışı olan ‘Ordu Oksijen Off Road Festivali’nde dereceye giren pilotlara çeşitli ödüller verildi. Ödül töreninde konuşan Ordu Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Celal Tezcan, Ordu’nun Off-Road ile anılacak bir şehir olacağını söyledi. Başkan Vekili Tezcan, şöyle konuştu: “Güzel bir yarışın sonuna geldik. Adrenalin tutkunları ile güzel bir yarış gerçekleştirildi. Kazasız belasız güzel bir yarışma oldu. Burası sizin yuvanız. Artık Ordu off-road sporu ile bütünleşti. Burada devamlı bir parkurunuz var. Dün olduğu gibi her zaman yanınızdayız. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Mehmet Hilmi Güler, daima sizin yanınızda ve sizleri destekliyor. Artık bu yarışlar Ordu’da gelenekselleşecek. Ordu denilince off-roadta bütün dünya bizleri tanıyacak” dedi.
Ankara İçişleri Bakanlığından Ankara İl Emniyet Müdürlüğü iddialarına ilişkin açıklama İçişleri Bakanlığı, mahkeme süreci devam eden bir organize suç örgütüyle ilgili sosyal medyadaki iddiaların açıklığa kavuşturulabilmesi için Bakanlık mülkiye müfettişlerinin görevlendirildiğini bildirdi. İçişleri Bakanlığı, Ankara İl Emniyet Müdürlüğünce daha önce soruşturması yapılan ve mahkeme süreci devam eden Ankara’daki bir organize suç örgütüyle ilgili sosyal medyadaki iddiaların açıklığa kavuşturulabilmesi için Bakanlık Mülkiye Müfettişlerinin görevlendirildiğini duyurdu. İçişleri Bakanlığı son 10 ay içerisinde 15’i uluslararası, 40’ı ulusal, 78’i bölgesel, 336’sı yerel olmak üzere toplam 469 organize suç örgütünün çökertildiğini duyurdu. Konuya ilişkin Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “22 yıldır Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Yeniden Büyük ve Güçlü Türkiye için büyük bir gayretle çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımızın Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda vermiş olduğu büyük destek ve ‘Türkiye’nin Huzuru’ için hukuktan aldığımız güçle son 10 ay içinde; 15’i’i Uluslararası, 40’ı Ulusal, 78’i Bölgesel, 336’sı Yerel olmak üzere toplam 469 organize suç örgütü çökertildi” ifadelerine yer verildi. Müfettiş görevlendirildi Öte yandan, organize suç örgütleriyle mücadelenin devam edildiğine vurgu yapılan açıklamada, “Organize suç örgütleri ile mücadelemiz devam ederken bazı sosyal medya hesaplarından Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ile ilgili iddiaları içeren paylaşımlar yapılmaktadır. Ankara İl Emniyet Müdürlüğünce daha önce soruşturması yapılan ve mahkeme süreci devam eden Ankara’daki bir organize suç örgütüyle ilgili sosyal medyadaki iddiaların açıklığa kavuşturulabilmesi için İçişleri Bakanlığımızca Mülkiye Müfettişleri görevlendirilmiştir” ifadelerini kullandı.