- 09 Ağustos 2019 Cuma 10:46

Mevsimlik tarım işçileri insanca yaşamak istiyor

A
A
A
Mevsimlik tarım işçileri insanca yaşamak istiyor

Evlerinden kilometrelerce uzaklardaki şehirlerde mevsimlik olarak çalışmaya gelen tarım işçileri yaşam alanlarının iyileştirilmesini istiyor.

Evlerinden kilometrelerce uzaklardaki şehirlerde mevsimlik olarak çalışmaya gelen tarım işçileri yaşam alanlarının iyileştirilmesini istiyor. Mardin’den ailesiyle birlikte Manisa’ya çalışmaya gelen Fatma Yıldız, helal yoldan para kazanırken yaşam alanlarında yaşadıkları sıkıntıların kendilerini zorladığını belirterek bu soruna bir çözüm bulunmasını istedi.


Özellikle yaz aylarında mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak geldiği Manisa’da binlerce tarım işçisi elverişsiz şartlarda barınmaya çalışıyor. Sabah erken saatlerden akşama kadar tarlalarda çalışan ve iş çıkışı dinlenmek için gittikleri yaşam alanlarında rahat etmek isteyen tarım işçileri yaşadıkları alanların elverişsiz olduğunu ve daha iyi şartlarda yaşamak istediklerini belirtti.


Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı Hamzabeyli Mahallesinde çiftçilik yaparak tarım işçisi çalıştıran Hamdullah Erol, “Bu bölgedeki tarım işçisi genellikle çadırlarda kalmakta. Önceki yıllarda çıkan yangınlarda çocuklar öldü. Yakın yerlere insanlar traktörle gitsin deniyor, tamam çiftçi de zor durumda ama normalde bu çalışanların kapalı araçlarda gitmesi gerekiyor. Kanun bunu gerektiriyor. Biz söylüyoruz bunu sürekli olarak, işçilerin sigortası yok, bir kaza oldu mu senin de başın yanar bizim de başımız yanar ama dinleyen yok. Ayrıca işçilerin kaldığı yerler hiç elverişli değil. Buradaki koğuşta 5 aile 20 kişi kalıyor. Tek tuvalet tek banyo kullanıyor. İmkanlar ona elveriyor. Bu işçiler 1500-1700 kilometre yol geliyor. İlgilenen olmuyor. Bu kişilerin elektriğini, suyunu, çalısını, bütün her şeyini kendim karşılıyorum. 150-200 dönüm yeri olan bir arkadaş karşılayabiliyor bunu ama 20 dönüm 50 dönüm yeri olan karşılayamıyor. Tarım işçisi olarak zor şartlarda geçimimizi sağlıyoruz. Sosyal bir garantimiz yok. Çalıştığımız işte paramızı almamızla ilgili bir garantimiz yok, güvencemiz yok. Adam dese ki ‘ben parasını verdim’ bizim bir hak talebimiz yok. Mahkemeye gitsek bile haksızız. Adam ödedim dese bunun aksini ispatlayacak elimizde bir belge yok. Bu şartlar iyileştirilirse yani kalma yerleri daha iyi olursa biz de seviniriz, Biz de rahat ederiz, işverenler de rahat eder” dedi.



“Tarım işçilerini duysunlar, görsünler”


Yaşam yerlerinin çok sıkıntılı olduğunu kaydeden Mardin’den Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı Hamzabeyli Mahallesine mevsimlik tarım işçisi olarak ailesiyle birlikte gelen Fatma Yıldız isimli vatandaş ise şunları söyledi: “Çocuklarımız çok perişan halde. Bizim de hiç temizliğimiz yok. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Eskiden insanlar çadırlarda yaşıyordu, yoksulluk fazlaydı ama şimdi öyle değil. İnsanlar temiz şartlar istiyor, bu şartlarda yaşamak istemiyor. Çocuklarımız, bizler çok sağlıksız bir şekilde yaşıyoruz. Ne mutfağımız ne temiz bir lavabomuz ne bir banyomuz var. Hiçbir şeyimiz yok, sağlık güvencemiz yok. Tarlada arabadan düşüyoruz, kayıyoruz, her türlü kaza gelebiliyor başımıza. Hiçbir sağlık güvencemiz yok. Bizlere yardım edilmesini istiyoruz. Devlet büyüklerimiz bizi duyuyorlarsa onlardan yardım bekliyoruz. Tarım işçilerini duysunlar, görsünler. Dünyayı yaşatan tarım işçileridir. Eğer tarım işçileri çalışmazsa bu mahsulleri yetiştirmezse büyük şehirlerde yaşayan hiç kimse rahat bir şekilde yaşayamaz. Biraz insanların kıymeti bilinsin. Bizler de insan gibi temiz bir şekilde yaşamak istiyoruz. Geldiğimiz zaman temiz bir evimiz, bir oda bir salon bir mutfağımız olsa yeter. Çocuklarımız temiz bir yerde yaşar. Biz de eskisi gibi olmak istemiyoruz.”


30 yıldan beridir Manisa’ya gelip gittiğini ve Mardin’e gelin gittiğini anlatan Yıldız, “Ben her yıl gidip geliyorum ama abimler hala bu şartlarda yaşıyor. Çocukları hep bu şartlarda büyüdü. Ben artık onları da bu şekilde görmek istemiyorum. Kötü bir şekilde yaşıyorlar, durumları çok kötü. Yardım istiyoruz devlet büyüklerinden bizi de duysunlar, görsünler. Ufacık bir ev yapsalar, bir oda temiz bir salon başka bir şey istemiyoruz. Kendimiz çalışıyoruz zaten kimseden para istemiyoruz. Kolumuzun gücüyle alnımızın teriyle yaşıyoruz. Çalıştığımız domates tarlarında nasıl çalıştığımızı nasıl ter akıttığımızı görürler. Helal bir şekilde çalışıp helal bir lokma istiyoruz sadece.” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ON Dijital Bankacılık, Hepsiburada müşterilerine online alışveriş kredisi sunuyor Dijital bankacılık platformu ON Dijital Bankacılık, e-ticaret platformu Hepsiburada iş birliği ile online alışveriş kredisi sunduğunu duyurdu. Dijital bankacılık platformu ON Dijital Bankacılık, Hepsiburada ile iş birliğine giderek tüketicilere online alışveriş kredisi hizmetiyle destek oluyor. Yapılan açıklamaya göre, e-ticaret platformu müşterilerine özel olarak sunulan online alışveriş kredisi, hızlı ve kolay başvuru süreçleri ile online alışverişte kolaylık sağlıyor. E-ticaret platformu alışverişlerinde taksit seçeneklerinden faydalanmak isteyen mevcut ON’lular ya da yeni ON’lu olacak müşteriler, kredi ile ürün satın alma imkanına sahip oluyorlar. Online alışveriş kredisi ile e-ticaret platformu müşterileri kredi kartına taksit imkanı olmayan ürünlerde de taksitle alışveriş yapma avantajından faydalanıyor. “Kolay ve hızlı online kredimiz ile alışveriş deneyimini yükselteceğiz” ON Dijital Bankacılık platformunun büyüme başarısını sürdürmek hedefiyle yeni iş birliklerini hayata geçirdiklerini belirten Burgan Bank Dijital Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Halil Özcan, “Kolay ve rahat bankacılık anlayışına yeni bir soluk getiren ON Dijital Bankacılık markamızla geçtiğimiz yıl elde ettiğimiz başarıların devamını getirmek için yeni iş birliklerine imza atmaya devam ediyoruz. Yeni iş birliğimizin; hem Hepsiburada müşterilerinin online alışveriş deneyimini kolay ve hızlı hale getireceğine hem de markamızın daha geniş kitlelere ulaşmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu iş ortaklığı ile Türkiye’nin önde gelen ve güvenilir online alışveriş platformu olan Hepsiburada müşterilerinin online alışverişte kredi kartı limitlerine takılmadan istedikleri ürünü hızlıca satın alabilmelerine destek olacağımız için çok mutluyuz. Ayrıca, iş birliğimizin hayata geçmesinden hemen sonra yaptığımız kampanyamız ile rekabetçi bir oran sunarak oldukça başarılı bir kampanya dönemi geçirdik. Avantajlı faiz oranlarımızla tüketicilere elektronikte yeni bir ödeme yöntemi olarak Alışveriş Kredisi ile taksitlendirme fırsatı sunmaya devam edeceğiz” dedi. Müşterilerine en geniş vadelendirme ve ödeme çözümü alternatiflerini sunmayı hedeflediklerini belirten Hepsipay Finansal Teknoloji ve Ödeme Çözümleri Grup Direktörü Soner Beyhan, “Hepsipay olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarından yola çıkarak oluşturduğumuz çözümlerle, onların alım gücünü artıran, güvenli, hızlı ve pürüzsüz ödeme ve vadelendirme yapabilmelerini sağlayan çözümleri sunuyoruz. ON Dijital Bankacılık platformu ile yaptığımız bu iş birliği de bu bakış açısıyla hayata geçirdiğimiz bir çözüm olarak öne çıkıyor. Platform ile iş birliğimiz, müşterilerimize cazip ödeme seçenekleri sunma yaklaşımımıza katkı sağlayacak. Türkiye’nin en çok tavsiye edilen e-ticaret platformu olarak müşterilerimizin alım gücünü destekleyen çözümler sunarak onların alışveriş deneyimlerini zenginleştirmekten büyük mutluluk duyuyoruz” şeklinde konuştu.
Sakarya SUBÜ’den şehrin ekonomik gelişimine ışık tutacak proje SUBÜ Sapanca MYO’nun Sakarya ekonomisine katkı sağlayan işletmeleri geniş bir perspektiften incelemeyi hedefleyen ‘İş’te Sakarya’ başlıklı bilimsel araştırma projesinde çekimler başladı. Proje genç girişimcilere ilham verici örnekler sunmayı ve şehir hafızası oluşturmayı amaçlıyor. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Sapanca Meslek Yüksekokulu Medya ve İletişim Programı akademisyen ve öğrencileri tarafından yürütülen Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü ile ‘İş’te Sakarya’ başlıklı projede çekimler başladı. Sakarya ekonomisine katkı sağlayan işletmeleri geniş bir perspektiften incelemeyi hedefleyen proje ile bölgenin ekonomik gelişimine yön veren yerel işletmelerin girişimcilik hikâyeleri dijital olarak kayıt altına alınacak. Kent hafızası oluşturulacak Sakarya’nın ekonomik yönünü araştırarak elde edilen verilerin bölgenin ekonomik tarihini daha iyi anlamak için kullanılacağını belirten Proje Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi İsmail Koç, “Proje ekibi olarak Sakarya’da faaliyet gösteren köklü işletmelerin kuruluş hikâyelerini, aile işletmelerinde kuşaklar arası yönetimi, devlet teşviklerinin etkisini, ekonomik katkıları ve inovasyon projelerini analiz edeceğiz. ‘İş’te Sakarya’ projesi ile şehrin ekonomik gelişimine tanıklık etmeyi ve Sakarya’daki girişimcilik hikâyelerini dijital ortamda belgeleyerek kent hafızasını oluşturmayı, şehir ekonomisine ve genç girişimcilere ilham kaynağı olmayı hedefliyoruz. Sapanca Meslek Yüksekokulu bu proje sayesinde üniversite-sanayi iş birliğine olan bağlılığını göstererek sektörle olan ilişkilerin geliştirilmesine önemli katkılar sağlayacak; üniversite ile sanayi arasındaki bu etkileşim, projenin hem akademik hem de endüstriyel alanda yeni iş birliklerine kapı açmasını mümkün kılacaktır” diye konuştu. Projede ilk çekim gerçekleşti ‘İş’te Sakarya’ projesinde ilk olarak Söğütlü Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren bir süt ürünleri şirketinin üçüncü kuşak temsilcisi Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Güneş ile video röportaj çekimleri yapıldı. Firma hakkında bilgi veren Güneş, “65 yıllık üretim tecrübemiz ile bugün 2,1 milyar TL’lik ciroya, 400 kişilik istihdama ve 5 bin süt üreticisine geri bağlantı etkisine ulaşmış durumdayız. Böylelikle Türkiye’de süt ve süt ürünleri işleyen üreticiler arasında önemli bir konumdayız” şeklinde konuştu. Proje ekibi Sapanca MYO Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi İsmail Koç’un koordinatörlüğünü yürüttüğü projenin ekibinde Dış Ticaret Bölümü Başkanı Doç. Dr. Füsun Çelebi Boz, Doç. Dr. Aydın Bağdat ve Medya İletişim Programı Başkanı Öğretim Görevlisi Servet Sezgin yer alıyor. Sapanca MYO Medya İletişim Programı öğrencileri de projede aktif olarak görev alarak uygulama becerisi kazanıyor. Proje ekibi, daha önce ‘Sapanca’nın Çınarları’ adlı projeyi de hayata geçirmişti. Bu proje ile Sapanca’nın 54 yaşlı bireyinin hayat hikayeleri belgesel haline getirilerek, onların deneyimlerini ve değerleri gelecek nesillere aktarılmıştı.