SPOR - 26 Ekim 2020 Pazartesi 09:48

Eski futbolcudan yerli ’top atma makinesi’

A
A
A
Eski futbolcudan yerli ’top atma makinesi’

MANİSA (İHA) – Bir dönem Manisaspor’da forma giyen ‘Pedro Hüseyin’ lakaplı Hüseyin Korkmaz’ın oğluyla birlikte tasarladığı yerli top atma makinesi, hem kalecilerin hem de diğer oyuncuların antrenmanlarında büyük kolaylık sağlıyor.

MANİSA (İHA) – Bir dönem Manisaspor’da forma giyen ‘Pedro Hüseyin’ lakaplı Hüseyin Korkmaz’ın oğluyla birlikte tasarladığı yerli top atma makinesi, hem kalecilerin hem de diğer oyuncuların antrenmanlarında büyük kolaylık sağlıyor.


Manisaspor’da 1983-1986 yılları arasında forma giyen 62 yaşındaki Hüseyin Korkmaz, elektrik mühendisi oğlu İlkin Korkmaz ile birlikte top atma makinesi tasarlardı. İlk kez 2017 yılında prototipini ortaya çıkardıkları makineyi geliştiren Korkmaz, makinenin maksimum 140 metreye kadar top fırlatma özelliği olduğunu belirterek; şut, orta, korner, aut ve falsolu atışların kolaylıkla yapılabildiğini söyledi. Makineyi yapma fikrini anlatan Korkmaz, “Yıllarca Manisaspor’da futbol oynadım, santrfordum. 40 yaşına kadar futbolu bırakmadım. Eskiden gol atıyorduk şimdi gol atamayınca bu makineyi yaptım. Bir arkadaşımla konuşurken bu proje aklıma geldi. Biraz sağdan soldan araştırma yaptım. Basitleri vardı, biz üzerine koyup geliştirdik. Sağ olsun oğlum elektrik işlerinden çok iyi anladığı için onun da yardımını aldım. Bu şekilde yola çıktık. Seri halde istediğiniz saniye aralığında topu atabiliyor. 4 köşeye sensörler sayesinde kendi kendine dönerek atış yapabiliyor. Manuel olarak da makinenin karşısına geçerek çalıştırabiliyorsunuz. Makine 20 tane top alıyor. Falsolu vuruşlarla orta da yapabilirsiniz. Sadece kaleci olarak düşünmeyin, orta yaparak defansı, forveti de çalıştırabilirsiniz. Çok yönlü bir makine. Bu makine tamamen yerli. Bu makineye yakın bir ürün var o da Çin menşeili, ancak o da bizimki gibi sensörlü değil, krank ile çalışıyor. Makine kendi kendine atıyor. Bizim bildiğimiz başka da yok” dedi.



“Makine işimizi oldukça kolaylaştırdı


Makineyi antrenmanlarda sürekli kullanan Manisaspor İdari Altyapı Direktörü Ali Berber, “Tamamen tasarımı, üretimi Hüseyin ağabeyimize ait olan yerli bir ürün. Özellikle kalecilere cepheden vuruşlarda, yan toplarda istediğimiz noktaya seri atışlar yapabiliyoruz. Tabi sadece kalecileri değil, gerektiğinde defans oyuncularımızın pozisyon bilgilerinde ya da bek oyuncularımızın kenar ortalara verdiği tepkilere dair tüm futbolcularımızın çalıştığı güzel bir makine. Haftada bir iki antrenman yapıyoruz. Makine, yağmur ve çamur gibi her türlü hava koşullarında çalışabiliyor. Gayet kolay bir şarj özelliği var. Akülerin tamamı dolduğunda yaklaşık 2 saatlik bir antrenman çıkarabiliyoruz. Hiçbir antrenör defalarca aynı noktaya ya da istediği noktaya topu atamayabiliyor. Herkesin belirli bir gücü var. Bu yüzden bu makine işimizi oldukça kolaylaştırdı” diye konuştu.


Manisaspor’un altyapı kalecilerinden Mehmet Caner Ersoy ise, “Hüseyin ağabeyin yaptığı makineyi daha önceden de test etmiştim. Makine çok iyi. Kalecilerin kendi gelişimini oldukça yukarıya çıkarabilecek bir makine. Bence diğer kulüpler de oyuncularının gelişimi açısından bu makineyi kullanmalı” şeklinde konuştu.


Makineyi ilk defa test ettiğini ifade eden bir diğer kaleci Muhammet Eren Yılmaz da özellikle kalecilerin gelişiminde çok olumlu katkılar sunabileceğini vurguladı.


Top atma makinesinin özelliklerini görmek için antrenmanı izleyen Karaköyspor Kulüp Başkanı Osman Yıldırım da makineyi detaylı inceledi. Yıldırım, “Bu makinenin tüm kulüplerde ya da en azından ciddi olarak hedefleri olan kulüplerde mutlaka olması gerektiğini düşünüyorum. Gerek yazılımı ve diğer fonksiyonları bakımından çok detaylı yapılmış bir makine. Bu anlamda kendilerini takdir ediyorum. Makineyi ilk defa gördüm. İlk söylediğinde kulübüme almayı düşünmüyordum ama gördükten sonra finansal boyutlarını değerlendirip bu makineyi almak istiyoruz. Yerli ve milli olan bu makineyi alarak, diğer kulüplere de örnek olacağımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Selçuklu 2. El Pazarı yeni gününde kurulacak Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi tarafından Yazır Kapalı Pazar Alanına her ayın ilk çarşamba günü kurulan Selçuklu 2. El Pazarı’nın günü değişti. Selçuklu 2. El Pazarı, yoğun ilgi üzerine yine aynı yerinde her ayın ilk pazar günü kurulacak. Selçuklu Belediyesi’nin sıfır atıkla ilgili örnek çalışmalarından olan ve her ayın ilk çarşamba günü Yazır Kapalı Pazar Alanında kurulan Selçuklu 2. El Pazarı’nın günü değişti. Tüketim çılgınlığının aza indirilmesi, aynı zamanda ev ekonomisine katkı sağlamak amacıyla açılan 2. El Pazarı, vatandaşlardan yoğun ilgi görmesi üzerine hafta sonunda kurulacak. Yine aynı yerinde kurulacak olan 2. El Pazarı artık her ayın ilk pazar günü süreklilik kazanacak. Selçuklu 2. El Pazarında neler satılabiliyor? Selçuklu 2. El Pazarı’nda 435’i şahsi, 5’i okul standı olmak üzere toplam 440 stant bulunuyor. Pazarda fincan takımlarından tabaklara, giysilerden çantalara, eski kitaplardan oyuncaklara, küçük elektronik eşyalardan radyolara kadar birçok ürün uygun fiyatlara bulunabiliyor. Her ayın ilk pazar günü Yazır Kapalı Pazar Alanı’nda süreklilik kazanacak pazarda ücretsiz stant açmak isteyen vatandaşlar Selçuklu Belediyesi hizmet masalarına şahsen başvuru yapabiliyor. “Sıfır atıkta 2. El Pazarımızla Türkiye’ye örnek oluyoruz” Sıfır atık konusunda bugüne kadar birçok projeyi hayatı geçirdiklerini ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Selçuklu Belediyesi olarak israfın önlenmesi, ülke kaynaklarının bilinçli bir şekilde kullanılması ve toplumda sıfır atık bilincinin oluşturulması adına birçok projeye imza attık. Selçuklu 2. El Pazarımız da bu projelerimizin içerisinde en çok ilgi görenlerden biri oldu. Vatandaşlarımızdan gelen bu yoğun ilgi üzerine 2. El Pazarımızı hafta sonuna aldık. Her ayın ilk çarşamba günü kurulan pazarımız artık her ayın ilk pazar günü kurulacak. Bu projemizle evlerde ihtiyaç fazlası olan eşyaların yeniden kullanılmasını sağlamayı ve tüketim çılgınlığının, israfın önüne geçilmesini amaçlıyoruz. Bu sayede aile bütçesine de katkı sağlanmış olacak. Birçok projemizde olduğu gibi bu projemizle de Türkiye’ye örnek oluyoruz. 2. El Pazarımıza gösterdiği yoğun ilgiden dolayı hemşehrilerimize teşekkür ediyorum” dedi.
Antalya Hekim adayları Akdeniz Tıp Öğrenci Günleri’nde eğlendi Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından 12. Akdeniz Tıp Öğrenci Günleri gerçekleştirildi. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Bahçesinde gerçekleşen 12. Akdeniz Tıp Öğrenci Günleri kapsamında Tıp Fakültesi öğrencileri tarafından gerçekleştirilen Toplumsal Duyarlılık ve Özel Çalışma Modülleri projelerinin sunumları yapıldı. Öğrencilere pilav dağıtımının ardından dans gösterileri ve konserler düzenlendi. Proje Sonuçlarının Değerlendirilmesi ve Ödül Töreni’nde konuşan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olarak burada olmaktan inanın çok büyük bir heyecan duyuyorum. Çok güzel, bu kadar güzel bir günde bu kadar güzel öğrencileri görmek çok büyük bir mutluluk verdi. İyi ki varsınız. Doktor olmak sadece hasta muayene etmek değil aslında. Siz bir mesleği sabah 8 akşam 5 icra etmeyeceksiniz. Siz bir hayat tarzına doğru yol alıyorsunuz ve yaptığınız şey aslında toplumla her an iç içe olmak ve toplumun bütün sorunlarını özellikle sağlıkla ilgili elbette kulak kabartmak ve bir şekilde onlara rehberlik etmek ve çözüm bulmak" şeklinde konuştu. "Toplum için duyarlılık ve empati gerektiren bir meslek" Çok güzel projeler gördüğünü söyleyen Rektör Özkan, "Tıp bilimi sadece bilgi ve beceri değil. Aynı zaman toplum için duyarlılık ve empati gerektiren bir meslek. Bu etkinlik tıp eğitiminin bu değerde ne kadar önemli olduğunu tekrar bize hatırlatıyor. Başarılarınızın devamını diliyorum. Hakikaten çok keyifli bir ortam ben devamını diliyorum. Sadece toplumsal duyarlılık değil, birçok sanatta, festivallerde bir arada olmak üzere bir festival planlıyoruz inşallah hepiniz için. Sizi çok seviyoruz, başarılar diliyorum, hepinizi öpüyorum, sağ olun" ifadelerini kullandı. "Hedefimiz Türkiye’nin en iyi hekimlerini yetiştirmek" Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar, "Bizim fakültenin gerçekten diğer fakültelerden ayıran en güçlü noktalarından bir tanesi toplumsal duyarlılık projeleri ve özel çalışma modülleri. Temel hedefimiz Türkiye’nin en iyi hekimlerini yetiştirmek, her zaman öğrenci arkadaşları buluştuğumuzda söylüyorum. Hastalıklara doğru tanı koyan, doğru tedavi eden, koruma yollarını bilen acil müdahaleyi doğru yapan bilimsel araştırmaları yapabilen iyi hekimler yetiştirmek ama iyi hekim sadece bu kapsamda değil. Bunun dışında sosyal, sanatsal, kültürel açıdan da kendini yetiştiren, geliştiren hekimler ancak en iyi hekimlerdir işte bu projelerin temel hedefleri aslında biraz bunlar sizlere sosyal sanatsal yönden toplumsal yönden geliştirmek ve bu alanlardaki öngörülerinizi topluma bakıcısını daha da geliştirmek. Biz aynı zamanda yaklaşık 13 yıldır akredite bir fakülteyiz. Akreditasyonda da örnek gösterilen Türkiye’de bizi diğer fakültelerden ayıran en önemli özelliklerden bir tanesi” dedi. Projesini başarıyla bitiren herkesin dereceye girdiğini söyleyen Dekan Gürpınar, en iyi ilk üçe de bir ödül belgesi vereceklerini söyleyerek emek veren hocaların, öğrencilerin eline emeğine sağlık dileklerini iletti. Konuşmaların ardından dereceye girenlere ödüller takdim edildi. 12. Akdeniz Tıp Öğrenci Günleri’ne Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Gülbin Arıcı, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Levent Sarıkcıoğlu, Prof. Dr. Neval Boztuğ, Hastane Başhekim Yardımcıları Prof. Dr. Banu Nur, Doç. Dr. Muhittin Yaprak, Doç. Dr. Murat Uçar, Dr. Öğr. Üyesi Ali Ünal, Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Gökhan Ertosun, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Bitlis Ahlat’ta ‘Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi’ başladı Bitlis’in Ahlat ilçesinde ‘Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi’ kayıtları başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü arasında imzalanan ve hafızlık eğitiminde işbirliğini amaçlayan protokol çerçevesinde bölgede ilk olarak Ahlat ilçesinde de Şehit Eren Öztürk Hafızlık Külliyesi ve Şehit Murat Sarıgül İmam Hatip Ortaokulu tarafından uygulamaya konulan ‘Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi’ kayıtları başladı. Ahlat Şehit Eren Öztürk Hafızlık Külliyesini ziyaret eden Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, başlatılan projeye destek verip ilk kayıt olarak oğlu Osman Akif Gülmez’in ‘Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi’ne kaydını yaptı. Kayıt sonrası gazetecilere açıklamada bulunan Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Kubbet-ül İslam Ahlat’a yakışır hafızların buradan yetişeceğini söyledi. Gülmez, “Şehidimizin mekanındayız. Şehidimizin vasiyeti olan külliyedeyiz. Allah yapanlardan ve emeği geçenlerden razı olsun. Ahlatlılar olarak bu külliyenin yapılmasından mutluyduk, gururluyduk. Sabah uyandığımda bir sosyal medya paylaşımında hafızlık proje eğitiminin Ahlat Şehit Eren Öztürk Hafızlık Külliyesi’nde yapılacağını görünce hakikaten bu mutluluğumuz kat kat arttı. Çocukluktan beri benim hayalimde hafız olmaktı ama bir takım sebeplerden dolayı olamamıştım. Biz olamadıysak en azından alimizden biri olsun diye yıllarca o hasretle tutuşuyorduk. Bu projede 4. sınıfı bitirip 5. sınıfa geçen öğrencileri kapsayınca bizimde ikinci oğlumuz Osman Akif’imiz bu yıl 4. sınıfı bitirip 5. sınıfa geçiyor diye hemen Şerafettin Hocama telefon açıp, ilk kaydı biz yapalım dedim, hocamda çok sevindi. Elhamdulillah Kubbet-ül İslam Ahlat’ta bu tür faaliyetlerin olması, bu tür hafızlık proje okulunun hem ortaokulla birlikte hafızlığın yapılması hakikaten çok büyük bir nimet. Bizim gibi bu hasretle yanıp tutuşanlar içinde bir mihenk taşı oldu. Sebeplerden Allah razı olsun. İnşallah Ahlat’a yakışır hafızlar buradan yetişir. Ailemizden de yaşayan ilk hafızımızı da inşallah bu kurs vesilesiyle yetiştirmiş olacağız. Hafızlık sevdası taşıyan Ahlatlı hemşehrilerime de çocuklarını buraya yönlendirmelerini bekliyor ve istiyorum. Hakikaten güzel bir mekan. Ortaokulla birlikte böyle bir projenin yürütülmesi çok daha uygun olmuş. Ahlat’ta ortaokulda bu hizmetin olması biz Ahlatlıları gururlandırmıştır. Allah sebep olanlardan razı olsun” dedi. Kur’an Kursu-Okul İşbirliğine Dayalı Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Programı Nedir? “Kur’an Kursu-Okul İşbirliğine Dayalı Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Programı”, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz ile Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü arasında imzalanan ve hafızlık eğitiminde işbirliğini amaçlayan protokol çerçevesinde hazırlanmıştır. Program, örgün eğitime devam etmekle birlikte, MEB’in ilgili mevzuatı çerçevesinde kayıt dondurma hakkından yararlanarak ya da kayıt dondurmaksızın hafızlık yapmak isteyen öğrencilerin, belirlenen süreyi etkin, verimli ve sistemli bir şekilde kullanmaları ve böylece programda belirlenen kazanımlar çerçevesinde hafız olmalarını hedeflemektedir.
Ankara Binali Yıldırım’dan Kazakistan Büyükelçisi Sapiyev’e "geçmiş olsun" ziyareti Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım, 7 kişinin hayatını kaybetitği sel felaketinin ardından Kazakistan Büyükelçisi Yerkebulan Sapiyev’i ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kazakistan’da yoğun yağışlı geçen kış sonrası eriyen kar sularının erimesi sonucunda ülkenin birçok noktasında evler su altında kalırken, 100 bine yakın insan sel bölgesinden tahliye edilmişti. Yaşanan sel felaketinin ardından Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Heyeti Başkanı Yıldırım, Kazakistan Büyükelçisi Sapiyev’i ziyaret etti. Kazakistan Büyükelçiliği’nde gerçekleşen görüşme sonrası Yıldırım, basın mensuplarına açıklamada bulundu. Kazakistan’da yaşanan sel felaketinde Türkiye’nin ilk günden itibaren aynı acıları paylaştığını ve destek talebinde bulunduğunu aktaran Binali Yıldırım, “Nisan ayının başında Kazakistan’da büyük bir sel felaketi oldu. Kardeş ülke Kazakistan’da kuzey ve kuzeybatı bölgelerinde 100 binin üzerinde insan olumsuz etkilendi. Ne yazık ki 7 Kazak kardeşimiz hayatını kaybetti. İlk günden itibaren Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız acılarını paylaşmak için mevkidaşını aradı ve destek talebinde bulundu. Ancak o dönemde Tokayev uluslararası yardım çağrısına ihtiyaç olmadığını ifade ederek, kendi imkanları ile çalışmalara başladılar. Buna rağmen Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye’den bazı sivil toplum kuruluşları ve Kazakistan’da yerleşik Türk firmaları da ellerindeki imkanlarla bu sıkıntılı günde felaketten etkilenen kardeşlerimize destek olmanın gayreti içinde oldular. Bu ziyaretimiz, yaşanan sel felaketi ve taşkın dolayısıyla fiziken gelerek geçmiş olsun dileklerimizi iletmek ve dayanışmamızı göstermek amaçlıdır” ifadelerini kullandı. Kazakistan’ın 6 Şubat’taki depremde çok hızlı bir şekilde reaksiyon göstererek kurtarma çalışmalarında yer aldığını hatırlatan Yıldırım, “Türk Devletleri Teşkilatı’nın amacı Balkanlar’dan Baykal’a kadar geniş bir coğrafyada 170 milyonun yaşadığı bölgenin refahını yükseltmek ve ekonomi, altyapı, eğitim gibi birçok alanda işbirliğini güçlendirmektir. Liderlerimiz başta olmak üzere dışişleri bakanlarımız, Aksakal Heyetimiz ve kıdemli memurlar üzerlerine düşen görevleri layıkıyla yerine getiriyorlar. Bu anlamda ortak alfabe çalışmaları konusunda da uzmanlar, akademisyenler çalışmalarını sürdürüyorlar” dedi.