EKONOMİ - 10 Mayıs 2021 Pazartesi 12:35

Bağlarda salamura yaprak telaşı

A
A
A
Bağlarda salamura yaprak telaşı

Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde ev kadınları bir yandan kış için salamura yaprak hazırlığı yaparken, bir yandan aile ekonomilerini destek sağlamaya başladı.

Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde ev kadınları bir yandan kış için salamura yaprak hazırlığı yaparken, bir yandan aile ekonomilerini destek sağlamaya başladı. Dünyaca ünlü çekirdeksiz Sultani Üzüm bağlarından elde edilen taze yapraklardan hazırlanan salamuralar hem iç piyasada hem de dış piyasada büyük rağbet görüyor.


Sarıgöllü ev kadınları sabah serinliğinde girdikleri üzüm bağlarından taze olarak topladıkları bağ yapraklarından kışlık salamuraları hazırlarken, bir yandan topladıkları yaprakların kilosunu 4-5 TL arasında satarak aile ekonomilerini destek vermeye çalışıyor.



Yaprak Salamurası nasıl yapılır?


Sarıgöllü ev kadını Zeliha Hasırcı, evlerde yapılan salamura bağ yaprağı tarifini şöyle anlattı: "Topladığımız taze yapraklarımızı evlerimizde temiz suyla yıkamaktayız. Bu arada beş litre suyun içeresine beş çay bardağı dolusu tuz koymaktayız. Tuzlu suyu kaynatarak erimesi yapıldıktan sonra, parmağımızı yakmayacak kadar ılık olunca, kavanozlara bastığımız yaprakların üzerine dökerek kapakla kavanozumuzun kapağını kapatarak kış aylarına kadar beklenmesi sağlanır. İsteyen az miktarda limon tuzu da koyabilir."



"Yaprak sarması nasıl yapılır"


Halk arasında yaprak dolması da denilen yaprak sarması ile nefis yemek yapıldığını ifade eden Zeliha Hasırcı, yaprak sarması için önce iç malzemesi hazırlanmasını önemini anlatarak, "Pirinç veya bulgur, ince doğranmış soğan, karabiber, tuz, salça, maydanoz, nane, isteyen acı veya tatlı pul biber ile iyice harmanlanan karışımımız daha sonra, ocakta biraz kavrulur. Bu işlem tamamlandıktan sonra, taze bağ yaprağımız sardıktan sonra kısık ateşte yaklaşık bir saat kadar pişirilerek hazırlanır. Bu yemeğimiz sade olarak yenildiği gibi, üzerine sarımsaklı yoğurt karıştırılarak da servis edilebilir." dedi.



Gelir kaynağı oldu


Sarıgöl ve çevresindeki 113 bin dekarlık üzüm bağından eylül ayı sonuna kadar bağlardan taze yaprak toplandığını ifade eden Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, "Sarıgöl çevresinde taze bağ yaprağı toplanmasına başlandı. Şu an kilosu 4-5 liradan alınmakta. Bu alımlar uzun süre devam etmekte. Böylece bağların aralanması da yapılmakta. Ayrıca taze bağ yaprağı aile ekonomisine de katkı sağlamaktadır. Toplanan taze bağ yarakları salamura edildikten sonra yurt içi pazarlara ve yurt dışına ihraç edilerek tüketilmektedir." dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.