KÜLTÜR SANAT - 22 Haziran 2025 Pazar 12:48

700 yıllık cami zamana meydan okuyor

A
A
A
700 yıllık cami zamana meydan okuyor

Manisa’nın Demirci ilçesine bağlı Küpeler Mahallesi’ndeki 700 yıllık cami mimarisiyle dikkat çekiyor. Yapıldığı dönemdeki ustaların kıramadıkları kayaları olduğu gibi bırakarak duvar inşa etmesi sebebiyle kayalık yapı cami içerisinde kaldı.


Manisa’nın Demirci ilçesine bağlı Küpeler Mahallesi’ndeki 700 yıllık cami adeta zamana meydan okuyor. Yapıldığı dönemde kayalık zemine oturtulan cami pek çok deprem, sel ve benzeri afetlerden zarar görmeden bugünlere kadar gelmeyi başardı. 1378 yılında önce bölgeye gelen Hatip İsmail tarafından inşa ettirilen cami mimarisiyle de dikkat çekiyor. Yapıldığı dönemdeki ustaların kıramadıkları kayaları olduğu gibi bırakarak duvar inşa etmesi sebebiyle kayalık yapı cami içerisinde kaldı. Uzun yıllar kullanılamayan cami geçtiğimiz yıllarda Anıtlar Kurulu ve Manisa Büyükşehir Belediyesinin girişimleriyle restore edilerek yeniden günümüze kazandırıldı. İmamı olmasa da ibadete açılan cami özellikle mimariye ilgi duyan pek çok ziyaretçiyi ağırlamaya hazır. Bölgeye gelen vatandaşlar hem camiyi ziyaret edebiliyor hem de vakit namazlarını burada kılabiliyor.


Caminin restore edilmesinde önemli katkılar sağlayan Manisa Büyükşehir Belediyesi Demirci eski Koordinatörü ve İnşaat Mühendisi Kazım Aysan, "Demirci’nin en eski köylerimizden bir tanesi. 1378 yılında köye gelen Hatip İsmail tarafından burada ilim tahsil etmek, çocuk yetiştirmek üzere cami yapılmasını ister. Bu caminin de köyün dışında yer alan yamacındaki bu kayalık alan seçilir. O günün şartlarında el birliğiyle köylülerle beraber buraya tamamen kayanının üzerine oturtulmuş bir cami inşa edilir. 1378 yılında yapılan bu cami halen ayaktadır. Köyün yaşamış olduğu bir çok depreme rağmen bu cami ayakta kalabilmeyi zemininden dolayı başarabilmiştir. 1378 yılından 500 yıl sonra bir restorasyon görmüş. Bu restorasyondan sonra ikinci bir yapılış yılı 17. yüzyılda gerçekleştirilmiştir. 2017 yılında Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından kültür varlığı tescilli bu yapı belediye imkanlarıyla restore edilerek ibadete açılmıştır. Restorasyonda Anıtlar Kuruluyla birlikte çalışılarak caminin ilk günkü desenlerine ulaşılmıştır. Caminin tüm eski süslemeleri meydana çıkarılmıştır. Aslına uygun olarak tekrar açılan bu cami ibadete açık vaziyettedir. Bu bölgenin en tarihi yapısı olarak yer almaktadır. 700 yıllık bu cami Demirci’nin en eski kültür varlıklarından bir tanesidir. Buranın restorasyonundan sonra bir çok seyyah tarafından da ziyaret edilmiştir" dedi.



Kitabesi hakkında


Öte yandan Küpeler Mahallesinde yer alan tarihi caminin kitabesinde ise şu ifadelere yer verildi: "Hatip İsmail tarafından 1378 yılında inşa edilmiştir ve 1890 yılında da onarım görmüştür. Onarım kitabesinden tacir Ali Ağa’nın oğlu Mehmet Emin’in hattat olarak çalıştığını anlamaktayız. Son cemaat yerindeki diğer kitabelerden ise Karacahaçinler’den Karamehmet oğlu Mehmet’in ve Hacı İbrahim’in yapıyı tamir ettiği, kıymıkçı Mustafa’nın ise usta olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. 1378 yılında yapılan cami’nin Saruhanoğulları döneminde yapıldığı anlaşılmaktadır. Saruhanoğlu Ishak Bey’in 1378 yılında vefat etmiş, yerine oğlu Hızır Şah gelmiştir. Caminin, Hızır Şah zamanında yapıldığı bilinen kültürel yapılardan biri olma ihtimali yüksektir"



700 yıllık cami zamana meydan okuyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.