SAĞLIK - 17 Temmuz 2023 Pazartesi 12:48

Artan sivrisinek popülasyonu hastanelere başvuruları artırdı

A
A
A
Artan sivrisinek popülasyonu hastanelere başvuruları artırdı

Manisa’da da görülmeye başlanan Asya kaplan sivrisineği ısırması sonucu acil servislere yapılan başvurularda artış yaşanması dikkat çekti. Yeni bir tür olması nedeniyle vücudun diğer sivrisineklere göre anormal bir tepki verdiği söyleyen Manisa Şehir Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Mert Deringöz, panik yapılacak bir durum olmadığını belirtirken, Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Erhan İnce üreme alanlarının yüzde 82’sinin insan kaynaklı olduğunu ve vatandaşların lastikler, bidonlar, kovalar ve saksı altları gibi durgun su alanlarına dikkat etmesi konusunda uyarılarda bulundu.


Türkiye’de son dönemlerde oldukça yaygın görülmeye başlanan Asya kaplan sivrisineği Manisa’da da vatandaşların korkulu rüyası oldu. Diğer sivrisineklere göre uzun süreli kaşıntıların sürmesi ve büyük şişliklerin görülmesi nedeniyle panik olan vatandaşlar acil servislere akın etti. Son 1 aydır Manisa’daki acil servislerde yoğunluğa neden olan sivrisinek ısırmalarıyla ilgili Manisa Büyükşehir Belediyesi de harekete geçti. Özel mülk statüsünde yer alan bahçeli siteler içerisinde bulunan su kovaları, balkonlardaki saksıların altlıkları, yol kenarına atılan otomobil veya kamyon lastikleri ise sineklerin üreme kaynaklarının yüzde 82’sini oluşturuyor. Havaların ısınmasıyla birlikte ilaçlama çalışmalarına hız veren Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığına bağlı ekipler, sivrisineklerin üremesine imkan sağlayan ortamların ortadan kaldırılması için denetimlerine devam ediyor. Ekipler tarafından yapılan denetimlerde bir site bahçesi içerisinde bulunan sulama amacıyla doldurulmuş su kovalarında milyonlarca sivrisinek larvasına rastlandı. Vatandaşlara gerekli uyarıları yapan ekipler kovaları boşaltarak sivrisinek oluşumunu engelledi. Yapılan ilaçlama çalışması ve denetimde atık lastiği kontrol eden ekipler, lastiğin içinde su biriktiğini ve bu suyun içinde sivrisinek larvasına rastladı. Atık lastiğin içindeki suyu boşaltan ve sivrisinek oluşumunu engelleyen ekipler daha sonra ilaçlama çalışması yaparak vatandaşları bu konuda dikkatli olmaları konusunda uyardı.



“Sivrisinek oluşum alanlarının yüzde 82’si insan kaynaklı”


Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Erhan İnce, “Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı olarak 17 ilçemizde hizmet veriyoruz. Son günlerde gelen sivrisinek şikayetleri üzerine biz de alan kontrollerimizi yapıyoruz. Tespit ettiğimiz üzere bir adet kovanın içerisinde binlerce sivrisinek larvası gördük. Yapılan araştırmalara göre sivrisinek oluşum alanlarının yüzde 82’si insan kaynaklı. Burada tespit ettiğimiz durumlar gibi atık lastikler, bidonlar, kovalar ve saksı altları gibi durgun su alanlarında vatandaşlarımızın dikkat etmesi gerekiyor. Buralar sivrisinekler için bir üreme alanı. Toplum sağlığı tehlikeye atan bu vektörlerle mücadelemiz devam etmektedir. Son zamanlarda küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı olarak popülasyon artışı da gözlenmektedir. Maalesef ki üreme alanlarının yüzde 82’si insan eliyle oluştuğunu düşünürsek vatandaşlarımızın da desteğine ihtiyacımız var. Vatandaşlarımızdan ricamız bizim bu çalışmalarımıza destek olmaları” dedi.



“Son 1 aydır sivrisinek ısırığı sebebiyle acil servislere başvurular arttı”


Son zamanlarda acil servislere sivrisinek ısırığıyla ilgili başvuruların arttığını söyleyen Manisa Şehir Hastanesi Acil Tıp Hekimi Uzmanı Dr. Mert Deringöz, “Son dönemlerde, özellikle son 1 aydır genel olarak tüm acil servislerde sinek ısırığı sebebiyle başvurular çok arttı. Özellikle çocuklarda çok fazla artış gördük. Genelde başvuru şikayetleri geçmeyen uzun süreli kaşıntılar, buna bağlı yaralar ve vücutta döküntü olarak geliyor. Ekstra nadir de olsa alerjik reaksiyonlar görebiliyoruz” diye konuştu.



“Yeni bir tür olduğu için de genelde vücudun verdiği tepkiler anormal oluyor”


Asya kaplan sivrisineğinin yeni bir tür olduğu için vücuttaki tepkilerin anormal olduğunu söyleyen Dr. Deringöz, “Önceki yıllara göre sivrisinek türünde bir değişiklik var. Asya kaplan sivrisinek türündeki popülasyon özellikle Türkiye ve Yunanistan bölgesinde artış gösterdi. Bunlar biraz da istilacı bir sivrisinek türü. Çok fazla popülasyonlar arttı. Yeni bir tür olduğu için de genelde vücudun verdiği tepkiler anormal oluyor. Sivrisinek gelir vücuda konar işini bitirir. O sırada biz bir şey hissetmeyiz. Sivrisinek bölgeyi uyuşturmak için bazı maddeler, enzimler enjekte ediyor. Enzimlerin içindeki proteinlere de vücut tepki gösterir. O da şişlik, kızarık, kaşıntı olarak kendini gösterir. Sık sık ısırıldığımız sivrisinek türüne karşı az tepki göstermeyi vücudumuz öğreniyorken, yeni bir tür sivrisinek ısırığına daha şiddetli bir tepki vermeye başlıyor. Bu da daha büyük kaşıntılar, daha büyük lezyonlar ve ya bazen daha ciddi alerjik reaksiyonlar gösterebiliyor. İnsanlar da bu yüzden daha sık acil servise gelmeye başladılar” şeklinde konuştu.


Alerjik reaksiyonlar dışında panik yapmaya gerek olmadığını söyleyen Deringöz, “Öncelikle sivrisinek ısırığından korkulacak bir durum olmadığını bilmemiz lazım. Endişe ve panik çok fazla görüyoruz. Öncelikle soğuk kanlı olmak gerekir. Sivrisinek ısırığında ilk başta bol sabunlu suyla o bölgeyi temizlemek gerekir ki sivrisineğin taşıdığı başka zararlı maddeler ve ya patojenleri vücudumuza almayalım. İkinci olarak kaşımak kaçınmamız gereken bir davranış. Çünkü kaşımaya bağlı olarak yara açabiliyoruz. O bölgeyi tahriş edebiliyoruz. Cilt enfeksiyonları ya da daha ağır enfeksiyonlara sebep olabiliyor. Kaşımak yerine soğuk uygulama çok işe yarar. Soğuk su altında bekletmek ya da havluya sarılmış bir buz aküsüyle hem kaşıntıyı alacaktır hem de şişliği giderecektir. Bu da işe yaramazsa kolonyayla o bölgeyi ovalamak kaşıntı ve şişliği azaltır. Karbonatı az miktarda suyla sulandırıp macun haline getirip bölgeye sürmek kaşıntıyı azaltır. Bunlarla da geçmiyorsa kaşıntı giderici antihistaminik dediğimiz ilaç grubunu kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.


Geçmeyen şişlik, kaşıntı ve kaşıntıya bağlı mikrop kapması durumunda vatandaşların hastanelere başvurabileceğini belirten Deringöz, “Sivrisinek ısırığına bağlı ek durumlar var. Kişinin sineğe alerjisi olabilir, sineğin proteinlerine karşı alerjisi olabilir. Bu durumlarda vücutta yaygın döküntü başladığı zaman, boğazda şişlik, nefes almakta ve yutkunmakta güçlük, nefes darlığı, hırıltılı soluma başladığı zaman acil servislere gelmek gerekiyor. Hızlı müdahaleyle toparlamamız gerekiyor. Normalde sivrisinek ısırığında 2 santimetreye kadar bir lezyon görürüz. Vücut anormal bir tepki verdiğinde bu 10 santimetreye kadar çıkabiliyor. Normal de 20 dakikada bu lezyon çıkıp 2 gün içerisinde geçecekken 10 santimetreye ulaşan lezyonların ortaya çıkması 2 saati bulabiliyor. Geçmesi de 4 günün üzerinde süre alabiliyor. Böyle zamanlarda lezyon büyük olduğu için kaşıntıyla da yara açılabiliyor. O bölgeye mikrop bindirip cilt enfeksiyonuna çevirebiliyor. Kişi buna bağlı olarak büyük bir lezyon üzerinde ısı artışı, boyun, koltuk altı, kasık bölgelerinde şişlik, ateş görürse acil servis olmasa bile enfeksiyon hastalıkları, aile hekimliğine, cildiye gibi kliniklere başvuru yapması gerekir. Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda çok baktık. Uzun süreli dönemlerde acil servislere de başvurabilirler” dedi.


Artan sivrisinek popülasyonu hastanelere başvuruları artırdı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Yüksekova-Irak arasındaki turizm ağı genişliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesi sınır komşularıyla turizm ağını geliştirmeye devam ederken, Irak’tan gelecek olan 15 acente için bilgilendirme öncesi Başkan Cevdet Özgökçe başkanlığında toplantı yapıldı. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Doğu Anadolu Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Cevdet Özgökçe, Hakkari Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Yüksekova Esnaf Sanatkârlar Odası (YESO) öncülüğünde başlatılan Iran-Yüksekova arasındaki turizm atağı için bir araya gelindi. İlçenin Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan Zagroz İş Merkezi’nin Yüksekova Esnaf ve Sanatkarlar Odasında bir araya gelen STK’lar, iş adamları ve yerel esnaflarca, Irak’ın güney kenti ve Yüksekova arasındaki geliş-gidiş bağlantılarını hızlandırmak için 4 günlük ziyaret öncesi görüşme toplantısı yapıldı. Yapılan toplantıda, Hakkâri ve ilçelerine, Van’a Irak’ın güney kentinden gelen misafirler için görüşmeler yapıldı. Toplantıya, TÜRSAB Başkanı Cevdet Özgökçe, Hakkari Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İsmail Akboğa, Yüksekova Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Vedat Çoğaç, Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Gürdal, iş adamı ve Bubi Van Seyahat Acentasının Ebubekir Zirek ve çok sayıda esnaf katıldı. Yüksekova’nın büyümesi için yeni turizm rotasına başladıklarını belirten TÜRSAB Başkanı Cevdet Özgökçe, “Hakkari ve bölgesinin turizmini geliştirmeyi, büyütmeyi göz önüne alarak yola çıktık. Bölgedeki yeni rotaları oluşturmak için buradayız. Allah nasip ederse 21 Mayıs’ta Irak’ın güneyinde Arap bölgesinde 15 tane seyahat acentesinin Hakkâri’ye davet ettik. Acenteleri 2 gün Hakkâri ve 2 gün Van olmak üzere 4 gün ağırlayacağız. Yakın bir süreçte de buradaki sektörle bir araya gelip Türkiye’de iç pazarda kültür turları yapan büyük tur operatörleri ile acenteleri Yüksekova’ya davet edip coğrafyamızı tanıtmayı planlıyoruz. Bölgedeki turizmi mevsimsellikten çıkartıp 12 aya yaymak istiyoruz. Nitelikli turisti buraya getirebilmek için bugün buradayız. Bildiğiniz üzere geçen sene Yüksekova’ya Hilton oteli yapıldı. Çok güzel bir otel. Yaklaşık 170 tane odası var, bu da bizim elimizi güçlendiriyor. TÜRSAB olarak geçen yıl gibi bu yıl da ağırlığımızı bu bölgeye vereceğiz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Türk Hava Yolları, Taş Tepeler Projesi’nin ana sponsoru oldu Türk Hava Yolları 2024 – 2029 yılları arasında Taş Tepeler Projesi’nin ana sponsoru ve karşılama merkezi ile araştırma merkezinin isim sponsorluğunu üstlendi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy anlaşmayla ilgili olarak “Türk Hava Yolları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasındaki işbirliğinin artarak devam edeceğine inanıyorum.” açıklamasında bulundu. Sponsorluk imza töreninde konuşan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat; "Özelde Göbeklitepe ve genelde ise 12 ayrı antik yerleşim yerinden oluşan Taş Tepeler yöresi sadece Türkiye’deki değil dünyadaki en önemli keşiflerden ve kazı alanlarından birisidir. Bildiğiniz üzere Türk Hava Yolları olarak dünyanın birçok farklı bölgesinde ülkemiz turizmine katkı sağlamak ve ülkemizi tanıtmak için etkinlikler düzenliyoruz. Amerika’dan Uzakdoğu’ya ve Avustralya’ya uzanan bir yelpazede düzenlediğimiz bu etkinliklerde Taş Tepeler’in tanıtımına özel ihtimam gösteriyor bu güzide belgeyi tanıtmak ve turizme katkı sağlamak için çalışıyoruz. Türk Hava Yolları olarak Taş Tepeler projesinin sponsorluğunu üstlendiğimizi bildirmekten gurur ve mutluluk duyuyorum. Türk Hava Yolları olarak Taş Tepeler projesinin ana sponsoru ve Karşılama ile Araştırma Merkezi’nin isim sponsoru oluyoruz. Uzun soluklu bir proje olan Taş Tepeler projesine hep birlikte katkı sağlamaya Taş Tepeler’i, Şanlıurfa’yı ve ülkemizi dünyanın dört bir tarafına tanıtmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Taş Tepeler anlaşmasına dair açıklamalarda bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Özellikle Anadolu Arkeoloji konusunda çok büyük bir envantere sahip. 2018’den itibaren bu arkeolojik değerlerin gün yüzüne çıkarılması ve çıkarılan envanterin korunması açısından yeni bir politika uyguluyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak çok yoğun çalışmalara öncelik ediyoruz. Türkiye geneline baktığımızda 144 noktada yerli kazı başkanlığı, 32 noktada yabancı kazı başkanlığı vardı. Bu sene yeni projemizle birlikte hem kazı başkanlıklarının tamamı yabancı kazı başkanlıklarının olduğu yerlerde, yerli kazı başkanlıklarıyla takviye edildi hem de ekip, ekipman ve bütçe olarak desteklenerek 12 aylık kazı programın alındı. Burada sevinerek söylemem gerekiyor ki Taş Tepeler projesi geleceğe miras kapsamına alınmış projelerin başında geliyor. Geçen sene Türkiye’de 720 noktada kazı ve kurtarma çalışması yapıldı ve bu dünyada rekordur. En çok yıllık kurtarma çalışması yapılan ülke olduk. 2024’te bu sayıyı 750’ye çıkartmaya çalışıyoruz. 2026’da da yıllık 800’lük kazı çalışması projelendirerek bu süreci arttırarak dünya genelindeki liderliğimizi devam etmek istiyoruz.” dedi Konuşmasına Taş Tepeler projesi çalışmalarından söz ederek devam eden Bakan Ersoy, “Özellikle 2021 yılında başlatılan Taş Tepeler projesiyle daha önceleri sizin Göbeklitepe olarak bildiğiniz projeyi çok daha geniş bir alana yaydık. Özellikle Göbeklitepe, Karahantepe, Gürcütepe veya Harbetsuvan gibi 11 ayrı bölgeye yayılarak çalışmalar devam ediliyor. Burada Karahantepe ve Göbeklitepe’de özellikle Taş Tepeler projesinde Şanlıurfa müzemizin denetiminde İstanbul Üniversitesi arkeoloji ana bilim dalıyla birlikte detaylı bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmalar sadece bir üniversite ile sınırlı değil. Şu anda 21 tanesi yabancı olmak üzere yaklaşık 32 tane üniversite ve enstitü birçok akademik kurumla iş birliği yaparak bu çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Şu anda arkeoloji konusunda Türkiye’deki en geniş kapsamlı arkeoloji projesi olarak da bu benimsenmiş durumda. Hatta Karahantepe özelinde 2023 yılında 32 ülkeden 970 hakemin katıldığı bir süreçte. Dünyanın en önemli 9 projesinden biri olarak kabul edildi.” ifadelerini kullandı. Konuşmanın sonlarında Türk Hava Yolları ile yapılan anlaşmanın önemine vurgu yapan Ersoy, ”Bu sponsorluk çok önemli. Türk Hava Yolları ile yaptığımız bu çalışmalar kapsamında bu yıl içinde laboratuvarların da olduğu bir araştırma merkezini hayata geçireceğiz. Karahantepe’de önümüzdeki sene ziyaretçi merkezini oluşturacağız. Geçen sene deprem sebebiyle ertelemiş olduğumuz Dünya Neolitik Kongresi’ni 4 – 8 Kasım tarihlerinde Harran Üniversitesi’nde gerçekleştireceğiz. Ben Türk Hava Yolları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğinin ilerleyen yıllarda artarak devam edeceğini düşünüyorum. Zaten turizm açısından da bakıldığı zaman 330’dan fazla noktaya direkt uçuşuyla Türk Hava Yolları inanılmaz bir hizmet sunuyor. İnşallah bu sinerjiyi katlayarak devam ettireceğiz. Bugün imzalayacağımız anlaşmanın protokolünün de daha nice hayırlı protokollere vesile olmasını diliyor, teşekkür ediyorum.” dedi. Bakan Ersoy’un konuşmasının ardından karşılıklı olarak imzalanan anlaşma sonrası ikili basın mensuplarına poz verdi. Program “Connect To Türkiye” Etkinliği ile devam etti.
Balıkesir Ulusal doğal gaz boru hattı Dursunbey’e geliyor Taşımalı CNG sistem ile 2021 yılında Dursunbey’e kazandırılan doğal gaz, 2025 yılında Dursunbey’e ulusal hat ile gelecek. Orhaneli üzerinden gelecek olan hatta çalışmalar başladı. Dursunbey’de gerçekleştirdiği projeler ile isminden sıklıkla söz ettiren Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, sözünü verdiği doğal gaz ulusal boru hattı projesine, BOTAŞ yetkililerinin de katıldığı törende start verdi. Dursunbey 2. Etap TOKİ konutları üzerinde bulunan şantiye alanından başlayan projenin açılış törenine Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, BOTAŞ Kontrolör Amiri Abdullah Kılıç, Belediye Meclis üyeleri, ilçe muhtarları, STK temsilcileri, yüklenici firma yetkilileri, çeşitli kurum ve kuruluşlardan yetkililer ile çok sayıda vatandaş katıldı. Açılış konuşmasını yapan Başkan Bahçavan, yıllardır hayalini kurmuş oldukları bir projenin gerçekleşmesine bu törende şahitlik ettiklerini belirtti. Dursunbey’in yüzde yetmişinin ormanlarla kaplı olduğu halde hava kirliliğinin yaşandığını söyleyen Bahçavan; “Allaha şükür çabalarımız sonuç verdi. Burada BOTAŞ’ın yetkilileri var, onların nezdinde Enerji Bakanlığımıza ve BOTAŞ Genel Müdürümüze çok teşekkür ediyorum. İlk etapta bakanlığımızın çabaları, bizlerin onlara defalarca gidip gelmemizle taşımalı sistem doğal gaza kavuştuk. Tabi o da bir yere kadar. Tüm Dursunbey’in daha konforlu doğal gaza kavuşması, OSB’mizde de doğal gaz ihtiyacı olması nedeni ile ulusal doğalgaz için de girişimlerimiz oldu. 37,5 kilometrelik bu hatta Büyükorhan’a doğru çalışmalar hızlı bir şekilde başladı. Ben bu çalışmalara vesile olan en başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Enerji Bakanımıza, BOTAŞ Genel Müdürümüze, BOTAŞ yetkililerine ve elini taşın altına koyan kıymetli müteahhidimize çok teşekkür ediyorum” dedi. Çalışmalar hakkında teknik bilgi veren BOTAŞ Kontrolör Amiri Abdullah Kılıç ise “Büyükorhan ilçesinden aldığımız doğal gazı Dursunbey’de yapacağımız PİG istasyonuna yaklaşık 38 kilometrelik bir hatla getireceğiz. Projemizin yer teslimi 27 Mart 2024’te yapıldı. Toplam yapım süresi 1 yıl olacak. Projemizin bitiş süresi ise 27 Mart 2025 olarak belirlendi. Ama biz bu projeyi bir yıl kadar uzatmak istemiyoruz. Mümkün olan en kısa sürede inşallah Kasım ayı gibi bitirmeyi planlıyoruz. Güzergâh açma çalışmalarımız başladı. Bu sürede yaklaşık olarak 3 km güzergâh açtık. Güzergâh açma çalışmalarımız devam ederken önümüzdeki hafta itibari ile boru dizmeye ve kaynak yapmaya başlayacağız. Yapılacak olan testlerin ardından yıl sonuna doğru bu hatta gazı vermeyi planlıyoruz” dedi. Konuşmaların ardından Dursunbey Müftüsü Ali, Öztürk tarafından dua yapılırken, sonrasında ise kurban kesildi. Törenin ardından güzergâhta incelemelerde bulunan katılımcılar, yüklenici firma yetkililerine kolaylıklar diledi.