EKONOMİ - 10 Mayıs 2024 Cuma 15:58

Asma yaprakları ailelerin ekonomisine büyük katkı sağlıyor

A
A
A
Asma yaprakları ailelerin ekonomisine büyük katkı sağlıyor

Manisa’da üreticilerin en büyük geçim kaynağı olan Çekirdeksiz Sultaniye üzümünün yaprakları da ailelerin ekonomilerine büyük katkı sağlıyor. Bağcılık faaliyetlerinin yoğun olarak yapıldığı ilçelerden biri olan Sarıgöl’de kadınlar tarafından toplanan bağ yapraklarının kilosu 30 TL’den alıcılara satılıyor.


Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde dünyaca ünlü Çekirdeksiz Sofralık Sultaniye Üzüm bağlarında sabahın ilk saatlerinde kadınlar tarafından toplanan taze bağ yaprağı sayesinde aile ekonomisine önemli katkı sağlıyor.


Sabah erken saatlerde üzüm bağlarına giren kadınlar günde 80-100 kilogram taze bağ yaprağı topluyor. Toplanan taze bağ yaprakları daha sonra çeşitli alım merkezlerindeki alıcılara peşin parayla satılıyor. Kadınlar, "Hem para kazanıyoruz, hem de bağların nefes almasını sağlıyoruz" dedi.


Sarıgöl’de taze bağ yaprağı alımı yapmakta olan Ferdi Karakuş, "Üzüm bağlarından toplanan taze bağ yapraklarının kilosunu 30 liradan alıyoruz. Ben Konya ve Manisa’nın Turgutlu ilçesine taze bağ yaprağı gönderiyorum. Alımlar eylül ayının sonuna kadar devam edecek." dedi.


Öte yandan bazı firmalar toplanan taze bağ yapraklarını günlük olarak büyük bidonların içerisinde salamura olarak yapıyor. Evlerde de aileler beşer kiloluk plastik bidonlarda salamura yaprak İnternet üzerinden 400-500 liradan satışlara başladı.


Büyük firmalar salamura bağ yapraklarını başta Arap ve Avrupa ülkeleri olmak üzere turistik lokantalara gönderildiği bildirildi.



Asma yaprakları ailelerin ekonomisine büyük katkı sağlıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eski Bulgaristan Başbakanı Denkov: “Vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız” Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, Bursa’daki Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni (BAL-GÖÇ) ziyaret etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı toplantıda vatandaşlık başvuru süreci ve geçmişte yaşanan asimilasyon politikaları sorunu konuşuldu. Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği yönetimini ziyaret eden Denkov ve Petkov, yapılan görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldı. BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, Bulgaristan göçmeni Türklerin sıkıntılarını dile getirirken en çok şikayetlerden birinin Bulgaristan vatandaşlığı başvurusunda yaşanılan zorlu süreç olduğunu söyledi. Bu konu hakkında çalışma yapılmasını dilediklerini belirten Balkan, geçmişte Türklere asimilasyon uygulayanların yıllardır ceza almadığını da ifade etti. "Başvuru sürecinin zorluğu dijitalleşmemekten kaynaklanıyor" Bulgaristan vatandaşlığındaki başvuru sürecinin sadece Türklere yönelik bir sorun olmadığını, tüm dünyadan benzer şikayetler aldıklarını aktaran eski Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov, “İnsanların yapmış olduğu vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız. Fakat bunun sadece Türkiye’ye yönelik bir durum olduğunu düşünmeyin. Biz aslında Bulgaristan’ın bütün dünyadaki konsolosluklarında benzer şikâyetleri alıyoruz. Bütün dünyadaki Bulgar vatandaşları, özellikle vatandaşlık şikayetlerini bizlere iletmekteler. Bu problemin dijitalleşme sıkıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz ve bu hizmetleri gerçekleştirme sürecinin gereksiz bazı konularla uzatıldığı gibi bir inanış oluşuyor. Bu konuda çalışıp bir an evvel dijitalleşme ve süreçlerle ilgili belirli bir süre içerisine alınarak halledilmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Benim ailem de bu sıkıntıları yaşadı” 80’lerde Türklerin yaşadığı sıkıntıları kendi ailesinin de yaşadığını belirten Kiril Petkov ise, “Yaşanan olaylardan sonra neden hala ceza alan yok diye sordunuz. Bu insanlar benim aileme de bu sıkıntıları yaşattığı için beni de kişisel olarak incitmekte ve hala ben de bunu sorguluyorum. Bu süreçte aslında yapmak istediğimiz şey insanların belirli bir siyasi oluşum tarafından kullanılmasını engellemek. Çünkü onlar siyasi faaliyetlerini insanlara yardım için kullanmaktan ziyade kendi çıkarları için kullanıyorlar. Biz buradaki kurumlarla beraber, siyasi oluşumlarla beraber yolsuzluk zincirinin sona erdirilmesi için mücadele ediyoruz. Bunun değiştirilmesini istiyoruz. Bu şekilde kapsamlı bir demokratikleşme süreci sağlayabiliriz. Bunlar geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Biz bunları yenilikçi bir yolla yapmak istiyoruz” dedi.