ÇEVRE - 15 Haziran 2025 Pazar 20:36

Babalar gününde ‘Baba Çocuk Kampı’

A
A
A
Babalar gününde ‘Baba Çocuk Kampı’

Babalar Günü’nde Spil Dağı Milli Parkı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü koordinasyonunda düzenlenen "Baba-Çocuk Doğa Kampı" kapsamında doğayla iç içe bir hafta sonu geçirmek isteyen ailelere ev sahipliği yaptı.


Babalar Günü kapsamında Manisa’nın eşsiz doğasıyla öne çıkan Spil Dağı Milli Parkı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü koordinasyonunda düzenlenen "Baba-Çocuk Doğa Kampı" ile doğayla iç içe bir hafta sonu geçirmek isteyen 20 baba ve 20 çocuğa unutulmaz bir deneyim yaşattı.


Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu yıl başlattığı Babalar Günü ve aile yılı ve münasebetiyle eyleme aldığı ‘Baba çocuk Kampı’ etkinliği kapsamında planlanan 20 ailenin Spil Dağı Milli Parkı’nda ağırlandığını kaydeden Spil Dağı Milli Parkı Müdürü HalilErnalçacı, etkinliğin temel amacının baba ve çocuk arasındaki bağı güçlendirerek, çocuklara doğa sevgisinikazandırmak, ailelerde doğa bilinci oluşturarak doğa sporlarını teşvik etmek olduğunu vurguladı.


Etkinlikte kamp aracılığıyla korunan alanların tanıtımı ve kampçılığın yaygınlaştırılmasının da hedeflendiğini vurgulayan Spil Dağı Milli Parkı Müdürü Ernalçacı, "Daha önceden planladığımız saaatli çalışmalar vefaaliyetler ile çeşitli atölye çalışmaları gibi konularda çocuklar, hem planlı olarak yaşamın gerçekliğini görüyorlar, hem de doğal ortamda babalarıyla vakit geçiriyorlar. Program kapsamında çocuklara ve babalarına çadırları kurmaları ardından Spil Dağı Milli Parkı Ziyaretçi Merkezimizde Milli Parkımız hakkında bilgiler aktardık. Tahnit hayvan müzemizi gezdirdik. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü uzmanları tarafından ‘Çocuk Hakları ve Aile Hakları ile ilgili bilgiler verildi. İlk gün öğleden sonra Diyanet İl Gençlik Koordinatörlüğü tarafından geleneksel eski baba ve çocuk oyunları oynandı. Manisa İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nden görevli arkadaşlarımız da farklı oyunlarda dart, satranç gibi oyunlarla çocukların oynamaları sağlandı. Yemekten sonra da akşam teleskop eğitimimiz oldu. Hava muhalefeti nedeniyle ayı izlettiremedik ama Mars, Jüpiter ve Satürn’ü teleskopla gösterdik. Orman Yangın Gözetleme Kulesine çıkararak orman yangınlarıyla ilgili baba ve çocuklarına bilgi verdik. Turan Bayraktepe mevkinde yer alan seyir terasına çıkarak, Manisa’nın ışıklarını hep birlikte izledik ve aynı zamanda gece yön bulma konusunda da eğitim verdik." diyerek ilk gün faaliyetler hakkında bilgiler aktardı.


Kampın ikinci gününe sabah 7’de başladıklarını ifade eden Spil Dağı Milli Parkı Müdürü Ernalçacı, "Ziyaretçi Merkezimizdeki sinema salonumuzda çocukların ilgisini çeken bir film izlettik. Ardından çocukların babalarıyla iletişimleri hakkında nasıl bir akşam neler geçirdiler, neler yaşadılar deneyimlerini paylaştılar. Kamp programı, doğaya uygun alandan ayrılma eğitimi verilmesi ardından katılımcılara teşekkür ve katılım belgelerinin takdimi ile sona erdi." dedi.



Babalar gününde ‘Baba Çocuk Kampı’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da fiyat indirimine rağmen otellerde doluluk beklenti altında kaldı Turizmci Hamit Kuk, 2025 yaz sezonunun rakip ülkelere kıyasla Türkiye için zayıf geçtiğini belirterek, "Şu an Temmuz ayındayız ve bütün otellerin dolu olması gerekirdi ama yüzde 70-80 doluluklarda kaldık" dedi. Turizmci Hamit Kuk, 2025 turizm sezonuna ilişkin yaptığı değerlendirmede, rakip ülkeler İspanya, Yunanistan ve Mısır’ın turist sayılarında artış yakaladığına dikkat çekerek, Türkiye’nin aynı performansı gösteremediğini ifade etti. Kuk, "İlk 6 aylık istatistiklere baktığımızda 2024 rakamlarını yakalamakta zorlandık. Rakiplerimiz 2025’te daha iyi rakamlara ulaşırken bizim 2024 seviyesinde olmamız bile kötü bir durum" diye konuştu. "Temmuz dolu olmalıydı, boşluklar var" Temmuz ayına gelinmesine rağmen otellerin istenen doluluk oranlarına ulaşamadığını vurgulayan Kuk, "Şu an bölgedeki doluluklar yüzde 70-80 civarında. Oysa Temmuz’da tamamen dolu olmamız gerekiyordu" dedi. Kundu ve Belek bölgelerinin dolmak üzere olduğunu ancak bunun da fiyat indirimleriyle sağlandığını belirten Kuk, "Alanya ve Kemer’de yer yer boşluklar devam ediyor. Fiyat indirimlerine rağmen dolmayan oteller var" ifadelerini kullandı. "Alt gelir düzeyine yöneldik, bir alt lige düşme riski var" Kuk, erken rezervasyon döneminin iyi değerlendirilememesi nedeniyle Türkiye’nin orta gelir düzeyindeki turist profilini Yunanistan ve Mısır gibi ülkelere kaptırdığını söyledi. Şu an gelen turistlerin çoğunun alt gelir düzeyinden olduğunu belirten Kuk, "Ceplerinde harcayacak para kalmıyor, bir alt lige düşmüş gibi gözüküyoruz" dedi. "2026’yı kaybetmemek için şimdiden adım atmalıyız" 2025 yılının indirimlerle tamamlanacağını ifade eden Kuk, sektörün 2026 yılı için erken rezervasyon sürecini şimdiden planlaması gerektiğini söyleyerek, "Eğer bu yıl 2024 rakamlarını yakalayabilirsek bunu başarı saymak lazım. Ama 2026’da aynı sıkıntıları yaşamamak için şimdiden önlem almalıyız" değerlendirmesinde bulundu. "Yerli turistin de alternatif ülkelere yöneldiği bir dönem" Yerli turistin de fiyat avantajı aradığını ve Mısır ile Yunan adalarına yöneldiğini belirten Kuk, otellerin yerli turisti kriz anında hatırlamaktan vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Kuk, "Yerli turiste de Almanlar gibi, Ruslar gibi aynı fiyatlarla tatil sunulmalı. Onları da erken rezervasyona yönlendirmek gerekiyor" dedi. "Antalya Havalimanı modern ama dış bağlantılar yetersiz" Kuk, Antalya Havalimanı’nın fiziksel altyapısının gelişmiş olmasına rağmen giriş-çıkış yollarının yetersiz kaldığını vurgulayarak, "Muhteşem bir havalimanımız var ama ulaşımı hâlâ dünya standartlarında değil. Haziran ayında yolcular valizlerini beklerken uçaklarını kaçırdı. Giriş çıkışlarda saatlerce bekleyenler oldu" şeklinde konuştu. Bağlantı yollarının genişletilmesi gerektiğini söyleyen Kuk, bu eksikliklerin yıl sonuna kadar giderilmesi gerektiğini, aksi halde turistlerin ilk seyrinin olumsuz olacağını belirtti.
Ankara Filistin’de zeytin atıkları, pelet yakıta dönüşüyor Türk İş birliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Filistin’in Beytüllahim kentinde hayata geçirdiği ‘Sıfır Atık-Zeytin Atıklarından Pelet Üretimi Projesi’ ile zeytin sıkımı sonrasında ortaya çıkan atıkları çevre dostu bir enerji kaynağına dönüştürüyor. 1963 yılında kurulan ve 4 bin 500’den fazla çiftçiye hizmet veren Beytüllahim Zeytin Üreticileri Kooperatifi ile iş birliği içinde yürütülen proje sayesinde, yıllık ortalama 250 ton zeytinyağı üreten kooperatif, zeytin atıklarını artık yakıta dönüştürebiliyor. TİKA koordinasyonunda yürütülen proje sayesinde, zeytin sıkımı sonrası ortaya çıkan posaların, yüksek taşıma maliyetleri nedeniyle çöp sahalarına dökülerek hem ekonomik hem de çevresel zarara yol açmasının önüne geçildi. Isınma, yemek pişirme ve fırıncılıkta kullanılıyor TİKA’nın temin ettiği özel pelet üretim makinesi ile bu atıklar preslenerek silindirik bloklara dönüştürülüyor. Elde edilen peletler, ısınma, yemek pişirme ve fırıncılık gibi alanlarda kullanılan, düşük maliyetli ve temiz bir enerji kaynağı olarak değerlendiriliyor. Projeyle birlikte kooperatifin yıllık üretim kapasitesi 350 tondan 500 tona yükseltildi. Bu kapasite artışı, kooperatife ek gelir sağlamasının yanı sıra, yerel istihdama da destek oldu. Geleneksel oduna göre yaklaşık yüzde 40 daha düşük maliyetle satışa sunulan peletler, bölge halkının enerjiye erişimini kolaylaştırırken 3 kişiye de iş imkânı sağladı.
Erzurum Erzurum Halk Kültürü Derneği faaliyetlerine yeniden başladı 1954 yılında kurulan Erzurum Halk Oyunları ve Halk Türküleri Turizm Derneği, uzun bir aranın ardından yeniden faaliyetlerine başladı. Kasım ayı itibarıyla halk oyunları ve bağlama kurslarıyla çalışmalarına hız veren dernek, çocuklar ve ailelerden yoğun ilgi gördü. Hafta sonları eğitimler başladı Hafta sonları gerçekleştirilen kurslarda halk oyunları ve müzik eğitimi veriliyor. Üst katta bağlama dersleri sürerken, alt katta halk oyunları çalışmaları yapılıyor. Çocuklar öğrendikleri ezgileri ve oyunları aileleriyle paylaşarak sürece aktif şekilde katılıyor. Eğitimler gönüllülük esasına dayanıyor Kurslar tamamen gönüllülük esasına göre yürütülüyor. Bağlama ve halk müziği derslerini Doç. Dr. Murat Kamil İnanıcı, halk oyunları eğitimini ise Şahset İrten sürdürüyor. Dernek Başkanı Selahattin Öğdüm ve yönetim kurulu, süreci yakından takip ederek katılımcı çocuklarla birebir ilgileniyor. Yıl sonu gösterisi düzenlendi Kurs dönemi sonunda "Yıl Sonu Etkinliği" adıyla bir gösteri programı düzenlendi. Dernek üyeleri, çocuklar ve ailelerinin katıldığı etkinlikte sahne alan öğrenciler büyük beğeni topladı. Açılış konuşmasını yapan Başkan Selahattin Öğdüm, kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılmasının önemine değindi ve emeği geçen herkese teşekkür etti. Emektarlara plaket verildi Gece boyunca geçmişte dernekte görev almış isimler de unutulmadı. Cahit Alparmak, Hamit Yavuzer, Sadi Ayriçay, Hami Akbaba, Nihat Algül, Hakkı Kasil ve Vedat Gezmiş’e plaket takdim edildi. Başarı belgeleriyle kapanış yapıldı Program sonunda kursa katılan çocuklara başarı belgeleri verildi. Ailelerin memnuniyeti gözlemlenirken, dernek sezonu tamamlayarak çalışmalarına ara verdi.
Ankara BBP lideri Destici: "Bizi bugüne kadar bazı zenginliklerimiz üzerinden ayırmaya çalıştılar" Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Biz biriz. Bizi bugüne kadar bazı zenginliklerimiz üzerinden ayırmaya çalıştılar. Ama başaramadılar. Bundan sonra da ayıramayacaklar" dedi. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyerek, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Düzenlenen basın toplantısına il ve ilçe kadın kolları başkanları, ilçe başkanları ve parti üyeleri de katıldı. "Biz Kürt’ü, Türkmen’i, Alevi ve Sünni’siyle büyük Türk milletiyiz" Destici, terör örgütlerine boyun eğmeyeceklerini ve toplumun her kesimiyle birlikte çok güçlü olduklarını belirterek, "Biz biriz. Bizi bugüne kadar bazı zenginliklerimiz üzerinden ayırmaya çalıştılar. Ama başaramadılar. Bundan sonra da ayıramayacaklar. Biz Kürt’ü, Türkmen’i, Alevi ve Sünni’siyle büyük Türk milletiyiz. Biz karşımıza çıkan meselelere bu cepheden değerlendirdiğimizde birlikteliğimizin ne kadar güçlü olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Siyasi partilerimiz farklı olabilir. Ülke ve dünya meselelerinde farklı düşüncelere sahip olabiliriz. İnancımızı yaşama noktasında da farklılıklarımız olabilir. Bizi birbirimize bağlayan Allah inancıdır. Resulullah Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa’ya (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) saygımız ve bağlılığımızdır. Kitabımız Kur’an-ı Kerim’dir. Ehl-i beyt sevgimizdir. Bunları koruduğumuz müddetçe bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bizi hiçbir güç yenemeyecek ve yıkamayacak" diye konuştu. "Tüm vatandaşlarımızı ormanlarımızı korumaya davet ediyorum" Son günlerde ülkede gerçekleşen orman yangınları hakkında herkesin bilinçli davranması gerektiğini ifade eden Destici, "Her yıl yaz aylarında orman yangınları ülkemizin en önemli meselesi olarak karşımıza çıkıyor. Her yaz öncesi büyük bir korku, endişe ve panik yaşıyoruz. Henüz temmuz ayının başındayız. İlk tespitlere göre haziran ve temmuz ayında 8 ilimizden 80 bin hektara yakın orman alanımız maalesef yanarak kül oldu. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı; Bilecik, Manisa, İzmir, Aydın, Antalya, Hatay, Adana ve Isparta’da yangınlardan etkilenen toplam bina sayısının bin 168 olduğunu açıkladı. Hava sıcaklıklarının önümüzdeki günlerde artacağı tahmin ediliyor. Maalesef yangınların tamamına yakını ihmal ve kasıt nedeniyle meydana geliyor. Bu hasetle tüm vatandaşlarımızı ormanlarımızı koruma konusunda azami derecede özen ve dikkat göstermeye ve ormanlarımızı korumaya davet ediyoruz. Devlet olarak da tedbirlerimizi artırmak zorundayız. Yangınlara havadan müdahale edilmesi için gerekli uçak ve helikopter sayısını da artırmak bu konuda yeniden bir planlama yapmak durumunda olduğumuz ortadadır. Aynı şekilde bu yangınların önemli bir kısmını ormanlarımızın altında biriken kuru otlar ve kozalaklar neticesinde oluştuğunu görüyoruz. Çünkü bunlar çabuk tutuşuyor. Bir kıvılcımla tutuşuyor. Dolayısıyla da ormanlarımızın altının da temizliği noktasında daha hassas olunması gerekiyor. Bunun için Avrupa’da özellikle belki de bugün bizim elimizde olmayan ya da sınırlı sayıda olan alet ve makinenin bir an önce alınarak ormanlarımızın ağaçlarımızın altını da temizlememizin bir şart olarak karşımızda durduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı. "Mağaranın sahibi terör örgütü PKK’dır" Geçtiğimiz günlerde Irak’ın kuzeyinde Pençe-Kilit Operasyonu kapsamında mağarada metan gazına maruz kalarak şehit olan 12 askerin üzüntüsünü derinden yaşadığını belirten Destici, sözlerine şöyle devam etti: "Öncelikle milletçe çok üzgünüz. Hepimiz çok üzgünüz. Duyduğumuz acıyı ifade edecek söz bulamıyoruz. Maalesef 40 yıldır varlığımızı, milletimizi, bütünlüğümüzü hedef alan, bölücü terörün neden olduğu kayıpları vermeye devam ediyoruz. Askerlerimizin şehit olmasıyla ilgili bir hata ya da ihmal varsa elbette Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve yargı gereğini yapacaktır. Bununla birlikte yaşananlarla terör örgütünün ve onların uzantılarının hiçbir ilgisi yokmuş algısının oluşturulmaya çalışılmasını da ibretle izliyoruz. O askerlerimiz niye o bölgede? O mağaranın orada ne işi var? O mağaranın için kim tarafından gazla dolduruldu? O mağara bugüne kadar kim tarafından kullanıldı? Elbette ki bunun sebebi ve o mağaranın sahibi kimdir? Terör örgütü PKK’dır. Dolayısıyla da bu askerlerimizin de katili geçmiş şehitlerimizin katili kimse odur yani PKK terör örgütüdür. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, emniyet ve istihbarat kuruluşlarımız daha net ve kısa bir ifadeyle Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz, sınırlarımız içerisinde PKK terör örgütünü yok etmiştir. Askerlerimiz şu anda da ülkemizi terör saldırılarından korumak için sınırlarımızın dışında büyük fedakarlık ve kahramanlıklarla görev yapmaktadırlar. Terör örgütünün silah bırakma kararını açıklamasından sonra ellerinde binlerce evladımızın kanı olanlar, 40 yıl boyunca milletimizin yaşadığı acılara sebep olanlar terör örgütünün dağdaki, şehirlerdeki, meclisteki mensupları Türk milletinin şerefli bir ferdi, Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefli bir vatandaşı olmak yerine küresel emperyalizmin uşağı olmayı tercih etmişlerdir." Destici, basın toplantısının ardından Muharrem ayının sembolü olan aşureleri misafirlere dağıttı ve il kadın kolları başkanlarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi.