SAĞLIK - 24 Nisan 2024 Çarşamba 14:16

Hasta ve sağlık çalışanları arasında iletişim kuvvetlenecek

A
A
A
Hasta ve sağlık çalışanları arasında iletişim kuvvetlenecek

Manisa Celal Bayar Üniversitesi ile Manisa İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğiyle “Sağlık Hizmetlerinde İletişim Hasta ile Sağlık Çalışanı Arasında Köprü Kurmak” konulu çalıştay düzenlendi.


Manisa Şehir Hastanesi Konferans Salonunda “İletişim bazen görmek, iletişim bazen duymak, iletişim bazen de dokunmaktır” sloganıyla gerçekleşen çalıştaya Manisa Valisi Enver Ünlü’nün eşi Sema Ünlü, Manisa Vali Yardımcısı Nihat Kaynar, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Seyhun Kürşat, Manisa Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mustafa Kılıç katıldı.



"Amacımız iletişimin karşılıklı bir dengede, saygı çerçevesinde olmasını sağlamak"


Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Manisa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Erol Karaca, “İletişim gerçekten çok geniş bir konu ve önemli bir alan. İletişimin şekilleri var, tarafları var, iletişimin yapıldığı ortam var, iletişimi etkileyen diğer faktörler var. Sağlıkta iletişim konusu tabii ki daha da fazla hassasiyet içeriyor. Sağlık profesyonellerinin gerek hasta gerekse hasta yakınlarıyla iletişimi çok daha özel unsurlar barındırıyor. Bir hasta yakınına, trafik kazasına bağlı ameliyata aldığınız hastayı kaybettiğinizi söylemek hiç kolay değil. Çok büyük dramlar içeriyor. Hayatlar birden değişiyor. Yine Acil Servisin telaşlı ortamında ayak parmağında 1 aydır süren kaşıntı olan hastaya cevap vermekte gerekiyor. Ve bunlar her gün her an yaşanılıyor. Her şeyden önce altını çizmek istediğim konu, bu iletişimde profesyonel olan taraf biz sağlıkçılarız. Bu husus tüm sorumluluğun hekime, sağlık personellerine ya da çalışanlara düştüğü anlamına gelmiyor. Ancak iletişimi yönetecek tarafın sağlık personelleri, çalışanlar olmasını ifade ediyor. Yıllar önce, bundan 40-50 yıl önce benim çocukluğumda, tıp fakültesi yıllarımda hekim hasta, hemşire hasta iletişiminde dominant taraf sağlık personeliydi. Bu çok belirgindi. Hekim, hemşire omnipotent bir konumdaydı. Mutlak kudret sahibi hekimdi, hemşireydi. Hasta tarafı çekinik ve pasifti. Hastanın kendisini ifade etmesi zordu. Bu bir denge gerektiriyordu. Hasta haklarıyla bu durum son 20-25 yılda belirgin değişti. Sağlıkta erişim kolaylaştı. Hastaların ve hasta yakınlarının kendilerini ifade etmesinin yolu açıldı. Bu olumlu gelişmelerle beraber iletişim ağırlıklı olarak hasta hakları üzerinden yorumlanmaya başladı. Oysa iletişim tarafları olan, karşılıklı sorumluluk ve ödevler içeren bir kavram. Amacımız bu ilişkinin, iletişimin karşılıklı bir dengede, saygı çerçevesinde olmasını sağlamak. Sağlıkta şiddet vakalarını ancak bu şekilde azaltabiliriz. Bu konuda çalıştay yapmak cesaret işi. CBÜ’den hocalarımızı ve Sağlık Müdürlüğümüzden arkadaşlarımı bu cesaretlerinden ötürü kutluyorum. İl dışından gelen katılımcılara teşekkür ediyorum. Çalıştayımızın başarılı olacağına, verimli çıktılar sağlayacağına inanıyorum. Tüm katılımcıları şimdiden tebrik ediyor, kolaylıklar diliyorum” dedi.



"Hasta ilgi bekliyor"


Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Seyhun Kürşat, “Manisa Sağlık İl Müdürlüğümüzle oluşturulan protokoller kapsamında farklı çalışmalar yapıyoruz. Bu çalıştay farklı toplumsal katmanları için hassas bir konu. Sağlıkta iletişimin önemini yeni yeni kavranmaya başlandı. Çok çok iyi tedavi uygulayabilirsiniz ama hastayı hastalığı konusunda bilgilendirmezseniz ya ada ona gerekli empatiyi göstermezseniz maalesef alacağınız sonuç sınırlı olacaktır. Hasta sizden mükemmel hekimlik ve sağlık çalışanı hizmeti beklemiyor ilgi bekliyor. Hasta sizin onunla haşır neşir olduğunuzdan itibaren size ilgi gösteriyor. Bizim işimiz hasta ve hasta yakınlarının işlerini kolaylaştırmak, aynı zamanda kendi işimi de kolaylaştırmaktır. İşte bu çalıştay bilimsel verilerle bu konuyu ele alıyor. Aynı zamanda hastalarımızın, hasta yakınlarımızın, sağlık çalışanlarımızın sağlık okuryazarlığını da artırmalıyız” diye konuştu.



"İletişim hayatın her konusunda önemlidir"


Çalıştay için seçilen konu başlığının çok özel olduğunu vurgulayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Sağlık alanında iletişim ilk anda aklımıza gelen hekim ile hasta ve hasta yakını arasındaki ilişki gibi görülebilir ama önemli olan bu hizmet içinde yer alan tüm paydaşların birbirleriyle iletişimi söz konusudur. Dolaysıyla insanlar için en önemli konulardan bir tanesidir sağlık. Paydaşlar arasında sağlanacak olan iletişim her alanda kalitesini artıracaktır. Hasta ile sağlık çalışanı arasında köprü kurmak ise bu hizmetin en önemli yanıdır. İletişim hayatın her konusunda önemlidir. Bir yerde bir sorun varsa bu sorun çözülemiyorsa burada bir iletişimsizlik vardır. Bir hekim konusunda çok uzmandır, çok bilgilidir ama hastaya bakışı, bir teşebbüsü varsa yazdığı reçete kadar, rapor kadar önemlidir. İnanıyorum bu çalıştaydan çok önemli veriler elde edilecektir” dedi.


Yapılan konuşmaların ardından protokol üyeleri tarafından katılımcılara belge takdim edildi.



Hasta ve sağlık çalışanları arasında iletişim kuvvetlenecek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Başkan Kurnaz’dan yaş almışlara vefa: "Her biri ayrı ayrı kıymetli" Samsun’un İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, Aktif Yaşam Merkezi, Ata Ocağı ve Huzur Konağı’ndan hizmet alan yaş almış kadınlarla bir araya gelerek, "Her biriniz bizler için ayrı ayrı değerli ve kıymetlisiniz" dedi. İlkadım Belediyesi ve Samsun Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde hizmet veren Aktif Yaşam Merkezi, Huzur Konağı ve Ata Ocağı, yaş almış misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Yaş almış bireylerin kişisel bakımlarının yapıldığı, sağlıkla ilgili kontrollerinin gerçekleştirildiği ve el becerileri kurslarının verildiği merkezlerde, misafirlerin eğlenmeleri ve sosyalleşmelerine yönelik faaliyetler de düzenleniyor. Bu kapsamda, merkezin misafiri olan kadınlara yönelik eğlence programı düzenlendi. "Onların mutluluğu bizim mutluluğumuz’ Acem Tekkesi’nde düzenlenen kadınlara yönelik yıl sonu eğlence programına katılan İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Büyüklerimiz için özel olarak hizmete aldığımız Ata Ocağı ve Huzur Konağı ve Aktif Yaşam Merkezi’mizin kıymetli kadın misafirlerini yıl sonu eğlencesi programında ağırlamaktan mutluluk duyduk. Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle yaş almış bireylerimizin kişisel bakımlarını yapıyor, sağlıkla ilgili takiplerini gerçekleştiriyor; sosyalleşmeleri, boş vakitlerini değerlendirmeleri ve el becerilerini geliştirmeleri için kurslar düzenliyoruz. Misafirlerimizin yanı sıra aileleri de bu hizmetten oldukça memnun kalıyor. Büyüklerimizin sosyalleşmelerine bir nebze olsun katkıda bulunmak için yıl sonu eğlence programı düzenledik. Çünkü her biri bizler için ayrı ayrı değerli ve kıymetlidir. Onların bu ve benzeri etkinliklerde gözlerindeki mutluluğu görmek bizleri de son derece mutlu ediyor. Önümüzdeki süreçte kıymetli büyüklerimizle daha farklı etkinliklerde yine bir araya geleceğiz" diye konuştu.
Diyarbakır Bir asırdır toprak altında olan Diyarbakır surlarının 1.35 metresi gün yüzüne çıkartıldı Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesindeki İç Kale Artuklu Sarayı kazısında 100 yıldır toprak altında olan surun bir kısmı ortaya çıkartıldı. 1.35 metre yükseklikte, 17 metre uzunluğundaki duvarın Hurriler döneminde yapıldığı tahmin ediliyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Sur ilçesinde İçkale Müze Kompleksi alanında Amida Höyük, Diyarbakır merkezde ilk yerleşimin başladığı yer olarak biliniyor. Yaklaşık olarak 10 bin yıldır kesintisiz olarak yerleşime sahne olan höyükte yapılan kazılardan şimdiye kadar tespit edilen buluntulara göre yerleşimin Neolotik (M.Ö. 8000) yılında başladığı tespit edildi. Diyarbakır bölgesinin yönetim merkezi olan Amida Höyük, 10 bin yıldır kesintisiz olarak yönetim merkezi olması ve yerleşimin devam etmesi bakımından Filistin’in Eriha kentinden sonra dünyada ikinci sırada yer alıyor. Hurriler, Hurri-Mitanniler, Bitzamani Krallığı, Asurlular, Urartular, Medler, Persler, Büyük İskender, Selevkoslar, Büyük Tigran Krallığı, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyubiler, İlhanlılar, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılarının da aralarında yer aldığı birçok medeniyete ev sahipliği yapan höyükte, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle, Dicle Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Yıldız başkanlığında 8 yıldır kazı çalışmalarına devam ediliyor. Artuklu Sarayı Kazısı, Cumhurbaşkanlığı kararıyla yürütülen 12 aylık kazılar statüsünde yer alıyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. İrfan Yıldız, kazı çalışmalarının 2 0cak 2025’te büro çalışmalarıyla başlandığını, 23 Haziran 2025 tarihinden itibaren de arazi çalışmalarına devam edildiğini söyledi. Arazi çalışmalarının 31 Aralık tarihinde sonlanacağını aktaran Yıldız, yaklaşık 365 gün çalışma yapmış olacaklarını kaydetti. Prof. Dr. Yıldız, bu yıl özelikle sarayın kuzey tarafında bulunan ve Alay Meydanı olarak adlandırılan bölümde kazı çalışmaları yaptıklarını aktararak, "Şimdiye kadar yaptığımız çalışmalarda toplamda 5 çarpı 5 metre ölçülerinde 26 açmada arkeolojik kazılar yapıldı. Toplamda 650 metrekarelik bir alanın arkeolojik kazısı tamamlandı. Özelikle alay meydanı açık hava toplantıların, törenlerin yapıldığı mekandı. Buranın çevre düzenlemesinin yapılması amacıyla 2025 kazı çalışmalarında ağırlıklı olarak alay meydanı çalışıldı. Alay Meydanı’nda yaptığımız çalışmalarda Diyarbakır surlarının en eski kısmı olan tahminen Hurriler döneminde yapıldığı düşündüğümüz, yaklaşık 100 yıldır toprak altında olan 1.35 metre yükseklikte, 17 metre uzunluğu olan kısmı olan ortaya çıkartıldı" dedi. Bu sur kısmının Diyarbakır surlarının ilk bölümü olduğu için aynı zamanda o dönemde surların yapıldığı teknik, kullanılan taşlar hakkında da bilgi vermekte olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yıldız, "Büyük ebatlı blok taşlar kullanılmış, kesme taş şeklinde. Ancak bunların temel kısmında daha küçük boyutlu kırma taş malzemesi kullanılması da dikkat çekicidir. Kazı çalışmalarında aynı zamanda Osmanlı döneminde bu surların hemen önüne çeşitli mekanların eklendiğini de görüyoruz. Şu anda bu mekanlara ait iki kemerin başlangıç seviyesinin olduğu kısımlar ortaya çıkartıldı" diye konuştu. "Eksi 4.45 derinlikte Diyarbakır’ın altını kaplayan zemin kayalığa ulaşıldı" Cumhuriyet döneminde çok yoğun şekilde kullanıldığından dolayı alanda aynı zamanda betonarme yapılara ait izler de olduğunu söyleyen Yıldız, "Alay Meydanında yaptığımız çalışmalarda daha önceki sezonlarda da aynı çalışmayı yapmıştık. En az bir aşmada ana kayaya ulaşacak seviyeye kadar kazı çalışmaları devam ediyor. Bu yılda yaptığımız çalışmalarda eksi 4.45 derinlikte Diyarbakır’ın altını kaplayan zemin kayalığa ulaşıldı. Özelikle ilk çağlarda o zemin kayalıkta taşların kesilmesi dikkat çekicidir. Aslında anlıyoruz ki ilk inşalar günümüze kadar teknolojiyi kullanmış. Bulunduğu alanda o teknolojiden yararlanarak yapılar inşa etmişlerdir. Amida Höyük ve Artuklu Sarayı bölge için çok önem arz eden lokasyon. Bölgenin yıllarca yönetildiği bir merkez konumunda" dedi. Alay Meydanı tekrar Diyarbakır için toplantıların yapıldığı meydan haline gelecek Şu ana kadar yapılan çalışmalarda kesintisiz, 10 bin yıllık yaşamıyla Diyarbakır Amida Höyük’ün, eski adıyla Amid şehrinin Filistin’in Eriha kentinden sonra yaşamın kesintisiz devam ettiği dünyanın en eski ikinci kenti konumunda olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yıldız, "Alay Meydanı’nda düzenlemeler devam ediyor. Kazının bitimiyle beraber çevre düzenlemesi yapılacak. Burası aynı zamanda Diyarbakır için de açık hava etkinliği olacak. Binlerce yıl toplantı, bayramlaşma, tahta çıkış törenleri yapıldığı alay meydanı, aynı zaman da tekrar Diyarbakır için toplantıların yapıldığı bir meydan haline gelecek" ifadelerinde bulundu.