EKONOMİ - 01 Ağustos 2022 Pazartesi 21:06

Serel yönetiminden işçi eylemlerine ilişkin açıklama

A
A
A
Serel yönetiminden işçi eylemlerine ilişkin açıklama

Manisa’da Elginkan Holding bünyesinde yer alan Serel Seramik fabrikasındaki eylemlere ilişkin açıklama yapan Elginkan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen, iki sendika arasındaki çekişmenin kendilerine mal edildiğini belirterek, "Ben kendim iş veren olarak sendika değiştirmek istiyorsam işçilerime, ’Birkaç sendika var, bunlardan birini seçelim’ der birlikte hareket ederim.

Manisa’da Elginkan Holding bünyesinde yer alan Serel Seramik fabrikasındaki eylemlere ilişkin açıklama yapan Elginkan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen, iki sendika arasındaki çekişmenin kendilerine mal edildiğini belirterek, "Ben kendim iş veren olarak sendika değiştirmek istiyorsam işçilerime, ’Birkaç sendika var, bunlardan birini seçelim’ der birlikte hareket ederim. İnsanlar arasındaki diyaloglar budur. İki sendikanın çarpışmasından dolayı biz yara aldık” dedi.


Manisa’da Elginkan Holding bünyesindeki Serel Seramik fabrikasında mesai saatlerinde 150 kişiyi organize ederek, iş bıraktıran 15 işçinin işten çıkarılması sonrası düzenlenen eylemlerle ilgili fabrika yönetimi tarafından basın toplantısı düzenlendi. İşçi eylemlerine açıklık getiren fabrika yönetimi, iki sendika arasında yaşanan gerginliğin kendilerine mal edilmek istendiğini ve bazı siyasi partilerin de bu duruma ön ayak olduklarını belirterek, eyleme katılan bazı işçilerin yeniden işbaşı yaparak fabrikada çalıştığını belirtti.



“İki sendikanın çarpışmasından dolayı biz yara aldık”


İki sendika arasında yaşanan gerilimin kendilerine mal edilmek istendiğini ifade eden Elginkan Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen, işçilerin haklarının verilmediği iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. İşçilerin ikramiyelerine kadar tüm haklarını verdiklerini kaydeden Akçen, bu süreçte üzerlerine atılan iddialara karşı ise üzüldüklerini belirtti. Akçen, “Elginkan’da bugüne kadar olmayan şeyler oluyor. Devir değişiyor, insanların görüşü değişiyor. Şimdi biz Çimse-İş ile 30 yıldır çalışıyoruz. Türk Metal Sendikası ile 30 yıldır çalışıyoruz. İkisi de Türk-İş’e bağlı birer sendika. Şu an bir sendikayla beraberken başka bir sendikayla görüşmek bizim ahlakımıza yakışmaz. Çimse-İş ile devam edeceğiz. Sözleşmemiz var. Bizde sadakat çok önemli. Zaten birbirimize sadık olamasak bu kadar zamandır kendileriyle devam etmezdik. Arkadaşların böyle ani hareketlerini yadırgadım, yakışmadı. Çünkü biz onları Elginkan’ın evladı gibi, evlatlarımız gibi gördük; birçok yerde olmayan nezaketleri gösterdik. Onlara gününde maaşını ödüyoruz, ikramiyelerini veriyoruz. Biz bunları yaparken senin sendikaya kızıp karşıma başka bir sendika getirmeni doğru bulmuyorum. O sendikacı kişiler de burada diğer sendikacının iş yerine müdahil olmaları centilmenlik anlaşmasına uymaz. Bu bir saygısızlıktır. Ben kendi işveren olarak değiştirmek istiyorsam işçilerime derim ’Birkaç sendika var, bunlardan birini seçelim’ der, birlikte hareket ederim. İnsanların arasındaki diyaloglar budur. İki sendikanın çarpışmasından dolayı biz yara aldık” dedi.



“O siyasi partilerdeki arkadaşların konuşmalarını kınıyorum”


Yaşananları bilmeden bazı siyasi parti temsilcilerinin kendileri hakkında ortaya attıkları iddiaları kınadığını söyleyen Akçen, “Bazı siyasi partili arkadaşlarımızın kendilerine göre işin aslını bilmeden, iki sendikanın çarpışmasını bilmeden sanki biz işçinin haklarını vermiyormuşuz gibi etrafta konuşmalar yapılınca incindim, çok üzüldüm. Ben kimsenin hakkını yemiyorum. Bilmeden, etmeden o siyasi partilerdeki arkadaşların bunları konuşmalarını esefle kınıyorum. Yaptıkları doğru değil. Gelsinler bize sorsunlar. Benim sandalyemin sallandığı söyleniyor. Ben vallahi hayatımda sallanan koltuğa oturmadım. Dört ayaklı koltuğa otururum. Çünkü orayı hak ediyorum. Benim sandalyem sallanamaz, çünkü rahmetli başkanımız yazmış. Ancak öldüğüm gün o sandalyeyi bırakabilirim. Dışardakilerin bunu bilmesi lazım. Elginkan Topluluğunun üstüne kimse çökemez. Yürek lazım. Elginkan sahipsiz bir topluluk değildir. İşçimle beraber koruyoruz biz burayı. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti var. Hükümetim var benim. Önce Allah, sonra hükümetim korur beni. Ben 70 yıllık sanayiciyim, çöktürmem öyle kimseye. Varsa yüreği yetiyorsa çökecek adam gelsin benim karşıma. Burası bana, arkadaşlarıma, işçilerime emanet. Bunu bilecek herkes. Bunu konuşan zatın da akli dengesi yerinde değil herhalde. Onu dikkate almıyorum” ifadelerini kullandı.



“Burada zarara ve kayba uğrayacak olan çalışan arkadaşlarımız olacak”


Elginkan Topluluğuna bağlı Matel Hammadde Genel Müdürü Ercüment Arıcı da mevcut sendikayla 2 yıllık sözleşmeleri olduğunu ve işçilerin haklarını kaybetmemeleri için çalıştıklarını belirterek, “Arkadaşlar 3 temsilciyi kendi oylarıyla içlerinden seçtiler. Bu 3 temsilci 8 yıldır Çimse-İş’in buradaki temsilcisi. 1 tanesi baş temsilci, 2 tane de yardımcı temsilci. Geçen yıl Çimse-İş, İzmir bölge başkanını görevden aldı. Bizim buradaki arkadaşlar da kendilerini İzmir bölge başkanıyla çok yakın hisseden arkadaşlar. İzmir bölge başkanı gidince bunlar buradaki koltuklarını kaybetme korkusuna 8 yıldır temsilcisi oldukları sendikayı bu sefer eleştirmeye başladılar ki hala daha yasal olarak temsilci oldukları halde. Çimse-İş’ten ayrılmadan diğer sendikaya işçi toplamaya başladılar. Burada bunlar için Kristal-İş, Hak-İş, DİSK olmuş hiç önemli değil. Bu kişiler, fabrikadaki diğer arkadaşları da kendilerine çok iyi inandırdılar. Yetkili sendika Çimse-İş. Ben toplu sözleşmemi 2 yıl önce Çimse-İş ile yaptım ve 31 Aralık 2022 yılında bitiyor. Bu zamana kadar da onunla sürdürmek zorundayım. Tüm yan haklar, bunun içerisine ikramiye, ayakkabı parası, yakacak dahil hepsi Çimse-İş ile yapılan sözleşmede var olan şeyler. Bu yüzde 35 de Çimse-İş ile yapılan bir mutabakatın sonucu. Arkadaşlarımızın bunları alamama riskleri var. Sonuçta burada zarara ve kayba uğrayacak olan çalışan arkadaşlarımız olacak. İşletme olarak biz zarara uğramayız, hayatımızı sürdürürüz” dedi.



“İşçimize aylık 13 bin TL’leri bulan ödememiz var”


İşçilerin haklarını verdiklerini söyleyen Arıcı, “Bu işten çıkarılan 14-15 kişi, işçiyi mesai saati içerisinde tezgahını terk ederek, eylem yapmaya kışkırttıklarından dolayı işten çıkartıldılar. Mesai saatinde tezgahını terk edip, eylem yapmak işverene haklı fesih hakkı verir. Ben o gün orada toplanan 150 kişiyi de çıkarma hakkına sahiptim ama ben o yolu yapmam, çünkü kandırıldıklarını düşünüyorum. O 15 kişidir işte işten çıkarılanlar. 70 yıllık bir topluluğuz ve topluluğumuz prensipleri gereği her ne şekilde olursa olsun; istifa etmiş olabilir, atılmış ya da çıkmış olabilir kimse geri dönemez. Bizde yeni işe başlamış sendikalı bir arkadaşımız şu an her ay cebine giren net 10 bin TL’dir. Asgari ücret 5 bin 500 TL. Biz yüzde 4 fazlasıyla işe alıyoruz. Her ay o maaşın 3’te 1’i kadar ikramiye üzerine net olarak ilave oluyor. Biz de 16 maaş var, 12 değil. Ayrıca biz bu sene 2 bin 500 lira sadece bayram ikramiyesi verdik, hiçbir sendikal zorunluluğumuz yoktu. Yine hiçbir zorunluluğumuz yok iken 5 bin 500 TL banka promosyonu verdik. Bu yüzde 35’i de koyduğunuz zaman aylık işçimize 13 bin TL’leri bulan ödememiz var” diye konuştu.



"Bizim işimiz siyaset değil, bizim işim üretim ve yatırım"


Manisa ve Bilecik’te yeni fabrika yatırımları olduğunu aktaran Arıcı, "Manisa’daki yeni fabrika 300’e yakın istihdam sağlayacak. Bilecik’te de 2 bin 500’e yakın bir istihdam olacak. Orada 800 bin metrekare arsamız bulunuyor. Bizim işimiz siyaset değil, bizim işimiz üretmek, yatırım yapmak, istihdam oluşturmak ve vakıf temelleri gereği biz kazancımızın yüzde 80’ini yatırıma, yüzde 20’sini de eğitim ve bilime harcamak zorundayız. Elginkan Topluluğunun bugüne kadar ülkemizde yaptığı okullar belli. Yapıp devlete bağışladığımız liseler bugün Türkiye’de en yüksek puanla girilen liseler haline geldi. Mesleki teknik eğitim okullarımızdan bir tanesi Manisa’da. Bugüne kadar 600 binden fazla kişi mezun olarak sertifika aldı, meslek sahibi oldu” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da beklenen sarı kodlu sağanak başladı Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve İstanbul Valiliği tarafından pazar günü için yapılan sağanak gece saatleri itibariyle başladı. İstanbul’da sabaha karşı beklenen sağanak etkisini göstermeye başladı. İstanbul Valiliği tarafından su baskınlarına ve kuvvetli yağışa dikkat çekilerek sarı kodlu uyarı verilmişti. Gün içinde aralıklarla etkisini gösteren yağmur gece saatlerinde sağanak olarak şiddetini artırdı. Sağanak şeklinde ve gök gürültülü başlayan yağmur vatandaşları da zor durumda bıraktı. Taksim’de vatandaşların yürümekte zorlandığı ve açık olan dükkanlara sığınmak zorunda kaldığı görüldü. Şiddetli yağmur araçlara da zorluk çıkardı. Sağanağın özellikle sabah ve öğlen saatlerinde etkisini artırarak göstermesi bekleniyor. Valilik açıklama yapmıştı 7 Aralık Pazar günü için uyarı yayınlayan İstanbul Valiliği, beklenen kuvvetli yağışla birlikte kentte sel, su baskını, ani akıntılar ve trafikte aksamalar gibi olumsuzlukların yaşanabileceği vurgulandı. Vatandaşların tedbirli olmaları, toplu taşıma ve ulaşım planlamalarını hava durumuna göre yapmalarını istedi. Yapılan açıklamada "Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı son değerlendirmelere göre, 7 Aralık Pazar günü İstanbul’da sağanak yağışların kuvvetli olması bekleniyor. Kuvvetli yağışlarla birlikte sel, su baskını ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır." ifadelerine yer verildi.
Kayseri Kaza yapan alkollü sürücü, "Gazeteci çekerse üflemem" diyerek, ekiplere zorluk çıkardı Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde otomobil ile ticari taksinin çarpıştığı kazada 2 kişi yaralandı. Kaza sonrası ekipler tarafından alkolmetre üfletilmek istenen sürücü, "Gazeteci çekerse üflemem" diyerek, ekiplere zorluk çıkarırken, kendisini görüntüleyen basın mensubuna da engel olmaya çalıştı. Yapılan kontrollerde sürücünün 1.42 promil alkollü olduğu tespit edildi. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Germir Mahallesi Orgeneral Hulusi Akar Bulvarı Doktor Sami İpek Caddesi kesişiminde bulunan kavşakta meydana gelen trafik kazasında, Y.B. yönetimindeki, 06 ADZ 744 plakalı otomobille E.T. yönetimindeki 38 T 0338 plakalı ticari taksi çarpıştı. Kazada ticari taksi şoförü E.T. ile otomobilde bulunan bir yolcu yaralanırken, ihbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, sağlık ekipleri de yaptıkları ilk müdahalenin ardından yaralanan 2 kişiyi ambulansla hastaneye kaldırdı. Kaza sonrası polis ekipleri tarafından alkol kontrolü yapılmak istenen Y.B. haber için olay yerine gelen gazetecinin görüntü alması halinde alkolmetreyi üflemeyeceğini söyleyerek, ekiplere zorluk çıkardı. Y.B. kendisini görüntüleyen gazeteciye engel olmaya çalıştı. Ekipler tarafından güçlükle ikna edilen Y.B. 1.42 promil alkollü çıktı. Y.B.’ye ‘alkollü araç kullanmak’ suçundan 9 bin 267 TL idari para cezası uygulandı. Kazaya karışan otomobil ve ticari taksi çekiciyle kaldırıldı. Arkadaşları yaralanan taksiciler tepki gösterdi Öte yandan kazada yaralanan Y.B.’nin beraber çalıştığı arkadaşları olay yerine geldi. Kazayla alakalı konuşan taksi şoförleri, arkadaşlarının gece saatlerinde ekmeğini kazanmak için çalıştığını söyleyerek, alkollü şekilde araç başına geçen bir sürücü yüzünden arkadaşlarının yaralandığını ifade ederek, tepki gösterdi. Taksiciler kimsenin alkol alarak, direksiyon başına geçmemesi gerektiğini dile getirdi.
Bartın Dur ihtarına uymayan sürücü polisten 30 kilometre kaçabildi Bartın’da dur ihtarına uymayan sürücü ile polis ekipleri arasında kovalamaca yaşandı. Yaklaşık 30 kilometre boyunca takip edilen araç, Büyükkızılkum plajında durduruldu. Kovalamaca esnasında aracın camından yol kenarına parçalar halinde paketler atan sürücü ve yanındaki şahıs, gözaltına alınırken, araç ise incelenmek üzere Emniyet Müdürlüğü bahçesine götürüldü. Bartın Gölbucağı Kavşağı yakınlarında polisin dur ihtarına uymayan 74 ABN 335 plakalı araç, polisin dur ihtarına uymadı. Hızla kaçan araç, önce sanayi tarafına ardından ise İnkumu yoluna doğru seyir etti. Arkasından polis ekipleri de aracı takip ederek, durdurmaya çalıştı. Araç İnkumu yolunu kapatan polis ekiplerini fark edeince Gürgenpınarı Köyü istikametine seyir etti. Patika ve ara yollardan Büyükkızılkum Köyü’ne doğru devam eden sürücü durdurmak için polis aracın gittiği tüm istikametlerde tedbir alan alarak yolları kapattı. Tıyırtı Rampasındaki kavşakta, bekleyen polis ekipleri, araçlar barikat kurulurken, yol kapanı da hazırlandı. Polisin kovaladığı araç, son olarak Büyükkızlkum Plajına doğru hareket etti. Plajı geçen araç, patika yola girdi. Yolun bitmesi üzerine areçtan inen şahıslar yürüyerek kaçmaya çalıştı. Arkasından gelen şehir içi trafik ekipleri tarafından şahıslar kıskıvrak yakalandı. Olay yerine gelen Asayiş ve Narkotik şube ekiplerinin de desteği ile şahıslar gözaltına alındı. Araç sürücüsünün M.Ö, yanındaki arkadaşının ise M.Y olduğu belirlendi. Kovalamaca esnasında polis ekipleri, kaçan şahısların araç penceresinden yol kenarına doğru küçük parçalar savurduğunu tespit ederken, narkotik polisleri ise paketlerin savrulduğu bölgelerde inceleme yaptı. Araç ise çekici yardımıyla Bartın Emniyet Müdürlüğü binası bahçesine gitirildi. Aracın narkotik ekipleri tarafından detaylı bir şekilde inceleneceği öğrenildi.