SAĞLIK - 05 Ocak 2020 Pazar 10:57

"Sünnet için en ideal dönem ilk 4 hafta"

A
A
A
"Sünnet için en ideal dönem ilk 4 hafta"

Manisa Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahi Hekimi Op.

Manisa Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahi Hekimi Op. Dr. Ali Gürtuna, bebeklerde yara iyileşmesinin çabuk olması, sünnet sonrası bakımın büyük yaştaki çocuklara oranla daha kolay olması ve psikolojik travma oluşturmaması nedeniyle sünnette en ideal yaşın doğum sonrasındaki ilk 4 hafta olduğunu söyledi.


Sünnetin dünyada takriben 12 bin yıllık bir geçmişi olduğunun düşünüldüğünü kaydeden Çocuk Cerrahi Hekimi Op. Dr. Ali Gürtuna, tüm dünyadaki erkek nüfusunun yaklaşık olarak yüzde 15’inin sünnet olduğunu kaydetti. Sünnetle ilgili en sık karşılaştıkları yanlış bilginin ise ‘sünnetin çok basit ve her türlü koşulda gelişigüzel uygulanabilen bir cerrahi işlem’ olduğunu kaydeden Gürtuna, “Ülkemizde sünnetin geleneksel yöntemlerle devam edebildiğini hala görmekteyiz. Sünnet işleminin kim tarafından ve hangi koşullarda yapıldığı esasen önem arz etmektedir. Sünnet mutlaka bir cerrah tarafından uygun tıbbi koşullar sağlanarak yapılmalıdır” dedi.



En uygun sünnet yaşı


Sünnet yaşının hangi dönem için en uygun olduğu noktasında henüz kesin bir fikir birliği bulunmadığını kaydeden Gürtuna, şunları söyledi:


“Dünya üzerinde sünneti doğumdan sonraki ilk hafta içerisinde yapan klinikler olmakla birlikte, kimi merkezlerde ise yaşa bakılmaksızın herhangi bir zamanda yapılabilmektedir. Son yıllarda doğumu takip eden ilk 4-6 hafta içinde bebeklerde yara iyileşmesinin çabuk olması, sünnet sonrası bakımın büyük yaştaki çocuklara oranla daha kolay olması ve psikolojik travma oluşturmaması nedeniyle en ideal yaş olarak kabul edilmektedir. Çocuk psikiyatristlerince çocuğun 3 yaşını doldurduğu andan 5 yaşını doldurduğu döneme kadarki süreçte ruhsal gelişim aşamaları değerlendirildiğinde cinsel organını keşfetme çabası olması nedeniyle ileride psikolojik sorunlara yol açabildiği düşünülmektedir. Ancak çocuk başka bir cerrahi işlem nedeniyle genel anestezi alacaksa veya sık idrar yolu enfeksiyonu geçiriyorsa, penis başı derisi sık sık iltihaplanıyorsa, bu durumda sünnet yapılması elbette düşünülebilir. Sünnet penis kanseri ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından da koruyucu öneme sahiptir. Yenidoğan dönemindeki bebeklerde cerrahi sünnetler lokal anestezi ile yapılabilmektedir. 6 ay ve üzerindeki yaş grubunda ise genel anestezi ile sünnet yapılmasının uygun olduğunu düşünmekteyim. Son dönemde en sık sünnet yapılan yaş döneminin 6 ay-2 yaş sonu arası dönem olduğunu görmekteyiz.”



Yenidoğan sünnetinin faydaları nelerdir?


Yenidoğan ve süt çocukluğu döneminde sünnet yapıldığında idrar yolu enfeksiyonlarının sünnetsiz çocuklara göre 10 kat azaldığının araştırmalarla kanıtlandığını kaydeden Gürtuna, “Bu dönemde sünnet yapıldığında genel anestezi gerekmez ve yalnızca lokal anestezi yeterli olur. Genel anestezi gerekmeyeceği için hastanın saatler öncesinden aç kalması gerekli değildir. Aksine sünnet öncesinde bebeğin yalnızca 1 saat aç kalması yeterlidir. Penis anatomisi ve sünnet derisinin damar ağı gelişme döneminde olduğundan sünnet işleminde ve işlem sonrasında kanama riski daha az olur. Benzer sebeplerden dolayı sünnet sonrası enfeksiyon daha nadirdir. Yenidoğan sünnetinin avantajlarından biri de bebeğin psikolojik travma yaşamamasıdır. Yenidoğan döneminde sünnet işleminden hemen önce küçük bir iğne ile lokal anestetik madde penis çevresine verilir. Sonrasında ağrı duyusu kaybolana kadar beklenir ve sünnete geçilir. Bu bölgesel uyuşturmanın etkisi yaklaşık 4-6 saat sonra ortadan kalkar ve sonrasında ağrı kesici fitil kullanımıyla sünnet sonrası dönem ağrısız atlatılabilir. Yenidoğan sünneti bebek doğduktan sonraki ilk 24-48 saat ile 2 aylık oluncaya kadar geçen zaman dilimi içerisinde özel koşullarda yapılır. Sünnet işleminin süresi yaklaşık 15 dakika olmakla birlikte ameliyat öncesi hazırlık, ameliyathaneye giriş-çıkış nedeniyle 1 saati bulabilir” dedi.


Sünnet işlemlerinde birçok yöntemin olduğunu ancak kendisinin de tercih ettiği yöntemin açık cerrahi yöntem olduğunu kaydeden Gürtuna, “Geleneksel-klasik veya dikişli sünnet olarak isimlendirilir ve bu yöntem en yaygın ve en güvenilir yöntemdir. İç ve dış sünnet derisi kesildikten sonra birbirlerine kendiliğinden emilebilen dikişlerle tutturulur. Dorsal slit ve eksizyon yöntemi, Sleeve yöntemi ve giyotin yöntemi gibi çeşitli teknikleri vardır. Benim de tercih ettiğim sünnet yöntemi budur. Bu yöntemde kendiliğinden eriyebilen materyal ile dikiş atıyoruz. Yani sünnet sonrasında dikişleri aldırmak gerekmiyor. Genel anestezi ile sünneti çocuk için en güvenilir kabul edilen, çocuk ve cerrah açısından en konforlu olan yöntem olarak kabul ediyoruz. Çocuğunuzu sünnetten önce sünnet konusunda doğru bir şekilde ve gerçekleri anlatarak bilgilendirin ve psikolojik olarak sünnete hazırlayın ve asla yalan söylemeyin. Pipisini kestirmek yerine sünnet ettirmek sözünü kullanın. Operasyon günü hastaneye gelirken mümkünse yalnızca anne, baba ve çocuğun birlikte gelmesi uygundur. Çok kalabalık gelinen durumlarda çocuğun bu durumdan olumsuz etkilendiği ve daha fazla tedirginlik ve korku belirtileri gösterdiği gözlenmektedir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.