YEREL HABERLER - 11 Mayıs 2017 Perşembe 01:38

Berat Kandili, Mardin’de dualarla ihya edildi

A
A
A
Berat Kandili, Mardin’de dualarla ihya edildi

On bir ayın müjdecisi Berat Kandili, Mardin merkez ve tüm ilçelerde dualarla ihya edildi.

On bir ayın müjdecisi Berat Kandili, Mardin merkez ve tüm ilçelerde dualarla ihya edildi.


Ramazan ayının habercisi olarak kabul edilen Şaban ayının 15’inci gecesi olan Berat Kandili, yurdun birçok yerinde olduğu gibi Mardin ve ilçelerinde de dualarla ihya edildi.


Artuklu, Kızıltepe, Nusaybin, Midyat, Derik, Mazıdağı, Dargeçit, Savur ve Ömerli ilçelerindeki merkezi camilere akın eden Müslümanlar, bol bol dua ederek namaz kıldı. Kur’an-ı Kerim’in okunduğu gecede Mevlid-i Şerif ve ilahiler de seslendirildi.


Mardin’in Kızıltepe ilçesindeki Atatürk Mahallesi’nde bulunan Hacı Hasan Kılıç Camiinde düzenlenen program Hafız Abdülaziz Özgün’ün Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.


Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından programın açılış konuşmasını Cami imamı Burhan Yıldırım yaptı. Yıldırım vaazında, kandilin günahlardan arınmak ve sıkıntılardan kurtulmak için bir fırsat olduğunu belirterek vatandaşlara geceyi dua ederek geçirmeleri tavsiyesinde bulundu.


Yapılan vaazın arından Murat Dağlı, Aydın Dağlı ile Yılmaz Budak Mevlid-i Şerif okuyup ilahiler seslendirdi. İlahilerin ardından Araştırmacı-Yazar İsmail Çevik, Berat gecesinin ehemmiyeti hakkında bir konuşma yaptı. 15 Şaban’da çok önemli hadiselerin vuku bulduğunu kaydeden Çevik, o günde kıblemizin yönü Mescid-i Aksa’dan Mescis-i Haram’a çevrildiğini söyledi.


Müslüman âleminin içinde bulunduğu duruma dikkat çekerek Allah’tan hayırlı kapıların açmasını isteyen Çevik, “Eğer biz Müslümanlar Muhammed-ül Emin olan Efendimizin arkasından gitmiş ve O’nu takip etmiş olsaydık bugün dünya Darüsselam olurdu” dedi.


Program yapılan ikram ve ardından İsmail Çevik hocanın yaptığı duayla sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.