GENEL - 03 Eylül 2018 Pazartesi 10:35

Vatandaşların lağım suyu tepkisi

A
A
A
Vatandaşların lağım suyu tepkisi

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 24 yıldır dereye akan lağım suyu, yaydığı pis koku ve hastalıklarla tehlike saçıyor.

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 24 yıldır dereye akan lağım suyu, yaydığı pis koku ve hastalıklarla tehlike saçıyor. Vatandaşlar, derenin ıslah edilmesini ve lağım suyuna önlem alınmasını istiyor.


Kızıltepe’ye bağlı Dikmen Mahallesi’nden geçen dereye 24 yıldır lağım suyu karışıyor. Söz konusu durum, derenin geçtiği bölgelerde kötü koku yayarken, hastalıklara da davetiye çıkarıyor. Dere yatağının yıllardır ıslah edilmemesi nedeniyle sazlığa döndüğüne dikkat çeken vatandaşlar, önlem alınmasını istedi.


Defalarca belediyeye başvurduklarını anlatan İsmail Karaaslan, her defasında kendilerine sorununun çözüleceğinin söylendiğini ancak şu ana kadar adım atılmadığını ifade etti. Etrafa yayılan kokunun rahatsız edici boyutta olduğuna dikkat çeken Karaaslan, “Köyümüzden geçen bu pis su mikrop saçıyor, çocuklarımız hastalanıyor. 1994 yılından beri bu haldeyiz. Kanalizasyon suyu ve tarımsal kuyulardan gelen sular var. Köy halkı olarak yetkililerin bir an evvel gelip bu dereyi temizlenmesini istiyoruz. Sivrisinekler ve kokudan durulmuyor” dedi.


Dere yakınında evi olan Selahattin Ertaş ise, “Derenin içinde yılanlar ve hayvanlar çıkıyor. Derenin bir an evvel mutlaka temizlenmesi lazım. Derenin ıslah edilmesini istiyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Edremit’te muhtarlar toplantısı yeniden başladı Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, göreve başlamasından sonra muhtarlarla aylık değerlendirme toplantılarını yeniden başlattı. Meclis salonunda muhtarlarla bir araya gelen Başkan Ertaş, tabana yayılan katılımcı bir yönetim anlayışı ile vatandaşa hizmet için birlik içerisinde çalışacaklarını ifade etti. Edremit Belediyesi’nde mahalle muhtarları ile aylık değerlendirme toplantıları başladı. Belediye Başkanı Mehmet Ertaş başkanlığında yapılan toplantıda muhtarlarla birlikte Başkan Yardımcısı Cavit Cebeci, belediye meclis üyeleri ve belediyede ki daire müdürleri de yer aldı. Başkan Mehmet Ertaş, halkçı bir yönetim anlayışı ile tabana yayılan bir yönetim anlayışı içerisinde muhtarlar, esnaf odaları ve sivil toplum kuruluşları ile birlik ve beraberlik içerisinde hareket edeceklerini ifade etti. Her ay belediye meclis toplantısı öncesinde muhtarlarla buluşacaklarını kaydeden Başkan Ertaş, “Her türlü öneriye açık bir şekilde “ben yaptım oldu” değil ortak akılla birlikte karar vereceğiz. Halkımıza hizmet noktasında bir ve beraber hareket edeceğiz. En kısa yoldan halkımızın sorunlarına çözüm üretip hizmeti ulaştırma amacıyla çalışacağız” dedi. Mahalle muhtarları da tek tek söz alarak hem kendilerini tanıttılar hem de sorunlarını anlattılar. Doğalgaz hatlarının uzatılması ve bozulan yolların yapılması gibi konular başta olmak üzere mahalleleri ile ilgili istek, öneri ve şikayetlerini bildirdiler. Başkan Ertaş, yol yapım ve onarım için 14 ayrı ekibin sahada olduğunu kaydetti, sorunların ortadan kaldırılması için hızlı bir şekilde çalıştıklarını vurguladı.
Giresun Kadınlar baharla birlikte pazarda doğal ürünleri satıyor Baharın gelmesiyle kadınlar pazarındaki ürün çeşitliliği de arttı. Çoğu doğada kendiliğinden yetişen dikenucu, geldirdik, kabalak gibi bitkileri toplayarak kendi yetiştirdikleri ürünlerle beraber ilçe pazarında satan kadınlar aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Giresun’un köylerinde yaşayan kadınlar, evde yaptıkları yöresel ürünler ile yetiştirdikleri sebze ve meyveleri ilçelerin pazarlarında satarak aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Kendi yetiştirdikleri ürünlerle beraber, doğada kendiliğinden yetişen bitkilerin de pazarda yoğun ilgi gördüğünü anlatan Atike Sefer, “Bahar mevsimi geldiği için pazarda sattığımız ürünlerde arttı. Kendi yetiştirdiğimiz lahana, bezelye, kıvırcık, yeşil soğan gibi ürünlerin yanı sıra doğada kendiliğinden yetişen kabalak, galdirik, dikenucu olarak bilinen melocan da toplayarak pazara getiriyoruz. Bu tezgahta sattığım her şey organik ve tazedir. Köyde sabah erken saatlerde tarlalardan topladığım sebze ve meyveleri pazara getiriyorum. Yeter ki üretim olsun üretilen her şeyin pazarda müşterisi oluyor” dedi. Üretilen her ürünün pazarda yeri var Her ne kadar kadınlar pazarı olsa da üreten herkese pazarda yer olduğunu ifade eden Aydın Öztürk ise, “Artık köylerde pek üreten kalmadı. Köylüler de gelip lahanasını pazardan alır duruma geldi. Oysaki köylerde sadece ekip diktiğin değil doğada kendiliğinden yetişen birçok bitki de ihtiyaçlarını karşılamaya yetiyor. Ben bir emekli olmama rağmen köyde üretip gelip pazarda satıyorum ve ihtiyacımı karşılıyorum. Üreten herkese pazarda yer olduğu gibi üretilen her şeyinde alıcısı oluyor” dedi.