EKONOMİ - 06 Mayıs 2021 Perşembe 11:54

Mardin’de kuraklık nedeniyle mercimek hasadına erken başlandı

A
A
A
Mardin’de kuraklık nedeniyle mercimek hasadına erken başlandı

Mardin’in Derik ilçesinde bu sene yağışların çok az olması nedeniyle kuraklığın yaşanması sonucu mercimek hasadına bir ay önce başlandı.

Mardin’in Derik ilçesinde bu sene yağışların çok az olması nedeniyle kuraklığın yaşanması sonucu mercimek hasadına bir ay önce başlandı. Hasadı yapılan tarlalarda ekinlerin büyük bir kısmı yandığı için hayvanlar salındı.


Mardin’in Derik ilçesinde bu sene yağışların çok az olması nedeniyle yaşanan kuraklık sonucu mayıs ayının sonlarında yapılması hedeflenen mercimek hasadı bu sene yaklaşık bir ay önce yapıldı. Tarla sahibi Ramazan Çelik, ekinlerin büyük bir kısmının yandığını, tohumunu çıkartamadığından dolayı yanan ekinlerin bulunduğu tarlalara hayvanlarını saldığını, verimin çok az olduğunu belirterek biçerdöver parasının bile çıkamayabileceğini kaydetti.



"Devlet büyüklerimizden bölgede doğal afet ilan edilmesini talep ediyoruz"


Tarlada hasadı yapan biçerdöver sürücüsü Ekrem Kaya, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin büyük bir kısmında kuraklık yaşandığını belirterek, önemli tarım merkezlerinden biri olan Kızıltepe’de dahi ekinlerden çok az verim alındığını, Cumhurbaşkanına seslenerek, bölgede çiftçilerin mağduriyetinin giderilebilmesi için doğal afet ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Kaya, "Biz normalde mercimek hasadına Derik ilçemizde 25 Mayıs’ta başlıyorduk. Bu sene yağışların az olması sonucu yaşanan kuraklıktan dolayı ekinler kendi kendine yandı. Kuraklık nedeniyle mercimek hasadı yaklaşık olarak bir ay erken yapıldı. Bu sene Mardin bölgemizde kışın dahil yağışın olmaması kuraklığı bir nebze Güneydoğu Anadolu Bölgesinde hepimiz yaşıyoruz. Yaptığımız hasatta şu anda aldığımız verim 1 - 2 karış ekin, onu da mecburen tarladan kaldırıyoruz. Genel olarak baktığımızda Batman, Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi tarımın yoğun yapıldığı illerimizde maalesef kuraklığı yaşıyor. Bizler özellikle de devlet büyüklerimizden bölgede doğal afet ilan edilmesini istiyoruz. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, bölgede doğal afet ilan edilmesi sonucunda en azından çiftçilerim Ziraat tarım kredilerinin borçlarının ertelenmesi çiftçilerimizin yükünü ve mağduriyetini azaltacaktır. Arpadan da 10-20 karış ekin alınabiliniyor. Ufak makineler bu seviyedeki ekini alabiliyor, onu da zor bir şekilde alıyor; büyük makinelerde zaten almıyor. Mercimek kesiminde yüzde 10’unu denedik olumlu sonuç vermedi. Tarla sahipleri ekinler yandığı için hayvanları tarlaya saldı, büyük bölümünü de nadasa kaldırdı. Bu sene durum vahim, hem de çok vahim. Türkiye’nin önemli tarım ovalarından olan Kızıltepe ovalarından hemen hemen hiç ekin yok. Şu anda bulunduğumuz bölge az bir yağış alındığı içim biçim yapılabiliniyor. Çoğu yerlerde biçim yapılamıyor. Devlet büyüklerimizden çiftçilerimizin olan Tarım Kredi Kooperatifi borçlarının ertelenmesini talep ediyoruz" dedi.



"Bu sene kuraklık nedeniyle ekinlerden bir beklentimiz yok"


Kuraklık nedeniyle tarlalarda yanan ekinlerden bir beklentilerinin olmadığını söyleyen tarla sahibi Ramazan Çelik de ekinlerin tohumunu zor çıkarttığı için biçerdöver parasının bile çıkamayabileceğini kaydetti. Çelik, "Bu sene Derik’te kuraklık yaşanıyor, maalesef bu sene ekinlerden bir beklentimiz yok; kuraklık olduğu için ekinler tohumunu bile çıkartmıyor. Ekinlerin büyük kısmı yandı, tohumlarını da çıkartmayınca tarlalara hayvanlarımızı saldık. Bu sene mercimek, arpa ve buğday ektik. Mercimeğin durumu zaten vahim, arpa deseniz tohumunu çıkartsa iyidir, belki de biçerdöver parasını da çıkartmaz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Turquality ve Marka Destek Programı ile 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından desteklenmekte" Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Turquality ve Marka Destek Programı ile yaklaşık 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından destekleniyor. Turquality’i marka-inovasyon yoluyla ihracat miktarının katma değerini yükselterek toplam değeri arttırma modeli. Turquality, Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır" dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nın kapanış törenine katıldı. Bakan Bolat, programda yaptığı konuşmada markalaşmanın ihracata katkısının önemine dikkat çekti. Bakan Bolat, Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nın inovasyon ve markalaşma yoluyla ihracatın katma değerini artırmayı hedeflediğini belirtti. İhracatın Türkiye için olmazsa olmaz olduğunu ifade eden Bakan Bolat, "İhracat Türkiye açısından olmazsa olmaz bir zorunluluk. İhracatta önemli bir yol kat ettik, ama daha çok yolumuz var. Türkiye’nin bu ihracat yolculuğunda ’Turquality ve Marka Uzmanlık-Vizyon Programı’ çok önemli bir konumda. Üniversite-sanayi-STK ve biz olmak üzere dörtlü iş birliği modeliyle yapılan bu program örnek bir çalışma" dedi. "Turquality, Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır" Programa ilişkin de bilgi veren Bakan Bolat, "Turquality’i marka-inovasyon yoluyla ihracat miktarının katma değerini yükselterek toplam değeri arttırma modeli olarak özetleyebiliriz. Turquality, hizmetlerde, mallarda, ürünlerde yeni büyük markalar geliştirerek Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır. Bu program çok da başarılı olmuştur. Bugüne kadar aşağı yukarı Turquality programına katılan 189 şirketin 205 markası Turquality destek programı tarafından destekleniyor. Turquality genel-geçer bir program değil, çok önemli program. Bir alt programı da Marka Destek Programı. Bunda da 291 firmanın 312 markası desteklenmekte. Bu şekilde Turquality ve Marka Destek Programı ile yaklaşık 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından desteklenmekte" şeklinde konuştu. Bakan Bolat, dünya ihracatından Türkiye’nin aldığı paya ilişkin de verileri paylaştı. Bolat, "Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre 2002 yılında dünya mal ihracatındaki payımız yüzde 0,49’du, bu rakam 2023 yılı sonunda yüzde 1,08’e yükseldi. Hizmet ihracatımız ise dünyadaki payımız 2002 yılında 0,89’du 2023 yılı sonunda 1,30’a yükseldi. Bu ülkemiz için başarıdır, bunu daha yukarı taşıma hedefindeyiz. Mal ihracatında 2028 yılında dünyadaki payımızı yüzde 1,30’a, hizmet ihracatı payımızı da yüzde 2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. Bakan Bolat, konuşmasının ardından Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nı başarıyla tamamlayan öğrencilere diplomalarını verdi. Program diploma töreninin ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
İstanbul Galatasaraylı Sporcular Derneği’nin dayanışma yemeği düzenledi Galatasaraylı Sporcular Derneği, birlik ve beraberlik mesajı vermek adına dayanışma yemeği düzenledi. Şişli’de bir otelde düzenlenen organizasyona, Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen ve oyuncular ile davetliler katıldı. Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Bu gece, futbolla ilgili önümüzdeki çok önemli maçlarda bütün camianın bir arada olduğunu göstermek için yapılan bir gecedir. Galatasaray Kadın Futbol Takımı’nın da bu hafta sonu maçı var. Kazandıkları takdirde ilk kez şampiyon olacaklar ve direkt Şampiyonlar Ligi’ne katılacaklar. Takımın bu maçı kazanmasını istiyoruz" dedi. Nazifoğlu, konuşmasının ardından Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas’a, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy’a, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar’a, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan’a, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen’e ve oyunculara desteklerinden ötürü plaket takdim etti.