ASAYİŞ - 02 Ekim 2021 Cumartesi 11:30

’Tuvaletim geliyor’ diyerek yolculuk yaptığı otobüsten kaçan akli dengesi yerinde olmayan gençten haber alınamıyor

A
A
A
’Tuvaletim geliyor’ diyerek yolculuk yaptığı otobüsten kaçan akli dengesi yerinde olmayan gençten haber alınamıyor

Mersin’den Mardin’e otobüs yolculuğu yapan, akli dengesi yerinde olmayan, madde bağımlısı olduğu öne sürülen genç, yolculuk sırasında otobüs şoförüne ’tuvalet ihtiyacım var’ diyerek otobüsü durdurup, bulunduğu bölgeden uzaklaşarak kayıplara karıştı.

Mersin’den Mardin’e otobüs yolculuğu yapan, akli dengesi yerinde olmayan, madde bağımlısı olduğu öne sürülen genç, yolculuk sırasında otobüs şoförüne ’tuvalet ihtiyacım var’ diyerek otobüsü durdurup, bulunduğu bölgeden uzaklaşarak kayıplara karıştı. Kayıp ihbarı yapılan gençten 3 gündür haber alınamıyor.


Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı kırsal Meşeli Mahallesi’nde yaşayan evli, 1’i zihinsel engelli 2 çocuğu olan kayıp gencin ailesi, çocuklarını görenlerin güvenlik güçlerine veya kendilerine haber vermesini istiyor. Edinilen bilgiye göre, annesi ve kız kardeşi ile Mersin’den Mardin’e doğru otobüs ile yolculuk yapan akli dengesi yerinde olmayan ve madde bağımlısı olduğu öne sürülen 27 yaşındaki Ferhat Esen, Adana ile Gaziantep arasında Gaziantep’e 60 kilometre mesafede önceki gece saat 01.00 sıralarında otobüs şoförüne tuvaletinin geldiğini söyleyerek otobüsü durdurmasını istedi. Otobüsteki yolcular, kız kardeşi ve annesi, akli dengesi yerinde olmayan gencin bir süre sonra geri gelmediğini görünce, genç adamı aramaya çalıştı. İddiaya göre, kendisini geri getirmeye çalışan yolculara, anne ile kız kardeşine gelmeyeceğini, yolculuklarına devam etmelerini söyleyen Ferhat Esen, bulunduğu yerden kaçarak uzaklaştı. Kendisini takip eden yolcular ile anne ve kız kardeşine taş atarak uzaklaştırıp gelmemelerini söyleyen Esen, gece olduğu için çevrenin karanlığını fırsat bilerek otobüsten uzaklaşıp uzaklara kaçtı. Otobüs sakinleri ile anne ve kız kardeş, Esen’in geri gelebileceğini düşünerek yaklaşık yarım saat boyunca bekledi. Annesinin isteğiyle otobüs yolculuğu kaldığı yerden devam etti, anne ve kız kardeş, Mardin’e doğru yolculuklarına devam etmek zorunda kaldı.


Ferhat Esen’in, Eylül 2019 tarihinden bu yana davranışlarında bozukluklar görüldüğü, Mardin’in Kızıltepe İlçe Devlet Hastanesinde yaklaşık 25 gün tedavi gördüğü ve tedavi gördükten sonra davranışlarında düzelme olduğu, ancak son birkaç aydır davranışlarında bozuklukların yeniden başladığı belirtildi.



Köylüler uykudayken avlularını ateşe vermiş


Ailesinin madde bağımlısı olduğunu ileri sürdüğü Ferhat Esen iddiaya göre, köye geldiği sırada, köylülerin avlusunu ve ahırını ateşe verdiğinden köylüler ile ailesi, çevreye zarar vermemesi için nöbet tutuyor. Öte yandan, genç adamın köy ahalisinin avlusunu ve samanını, köylüler uykuda olduğu zaman ateşe verdiği ve köylülere küfürler saydırdığı öğrenildi.



"Ağabeyimin tedavi ettirilmesini istiyoruz"


Ağabeyinin bir an önce bulunmasını ve tedavi ettirilmesini istediğini dile getiren Meryem Esen, "Otobüs ile Mersin’den Mardin’e geliyorduk, ağabeyim hem ben ve anneme hem de otobüs şoförüne ’tuvaletimi yapacağım’ diyerek otobüsün durmasıyla indi ve otobüsün bulunduğu noktadan uzaklaştı. Ben, annem ve otobüste bulunan bazı yolcular, 5-10 dakika sonra otobüse dönmeyince peşinden gittik. Bize taş atıp korkutmaya çalışarak bulunduğu bölgeden kaçıp uzaklaştı. Otobüste bulunan yolcularla kovaladık ancak yetişemedik. Yaklaşık yarım saat boyunca Adana-Gaziantep arasında kalan bölgede otobüsteki yolcularla beraber otobüse geri dönmesini bekledik. Ağabeyim, Gaziantep’e 60 kilometre mesafede yolda gözden kaybolup kaçtı. Yaklaşık 3 gündür kendisine ulaşamıyoruz. Şu anda nerede ve ne yaptığını bilmiyoruz, kendisi madde bağımlısı psikolojisi gidip geliyor. Mardin’de olduğu zaman köylülerimize saldırıyor, arkadaşlarını dövüyor, çevreyi ateşe veriyor ve yaptığı her şeyi unutuyor. Ağabeyimin tedavi ettirilmesini istiyoruz, tedavi olması için hastaneye yatırılması gerekiyor" dedi.



"Anne geri gelip beni bıraktığınız yerden alın"


Kız kardeş Meryem Esen, annesinin ağabeyini son kez aradığı sırada, ağabeyinin kendilerine, geri gelmelerini ve bulunduğu yerden almalarını istediğini söylediğini belirterek, "Yolculuk yaptığımız otobüs, bulunduğumuz bölgede ağabeyimin geri gelmesi için yarım saat bekledi. Otobüsteki bütün yolcular kendisini arayarak bize yardımcı olmaya çalıştı. Yaklaşık 1 kilometreye kadar kendisini aramaya çalıştık, ancak kendisini bulamadık. Annem ile beraber olduğum ve aileden kimse bizimle olmadığı için o bölgede kalamazdık, yolculuğa devam ettik. Yarım saat ihtiyaç molası vermek üzere dinlenme tesisinde durduk. Annem, bir şansımı deneyeyim, kendisini arayayım diyerek aradı ve telefonu açtı. Anneme ’Anne gelip beni buradan alın. Siz neredesiniz geri gelip beni bıraktığınız yerden alın’ diyerek otobüsten ayrılıp gözlerden kaybolduğu bölgeye geri dönüp almamızı istedi. Daha sonra annem, "Gelmişiz artık seni nasıl alalım, neden bu gece bize böyle yapıp gittin" diye sorduğunda ise kaybolan ağabeyim anneme, ’Canım sıkıldı gitmek istedim, ben de bilmiyorum’ diyerek annemin yüzüne telefonu kapattı. Telefonu kapattıktan bu saate kadar ağabeyime ulaşamadık. Arabamız da yoktu, kaybolduğu yere gidemedik. Eşi, çocukları ve anne babası ile kardeşleri olarak onun gelmesini bekliyoruz" diye konuştu.



"Malım mülküm yok, oğlumun bulunup tedavi ettirilmesini istiyoruz"


Maddi durumlarının iyi olmadığını, çocuğunu tedavi edecek güçte olmadığını dile getiren baba Behcet Esen, çocuğunun bulunup tedavi ettirilmesini istedi. Esen, "Ben, annesi ve eşi ile çocukları onun geri gelmesini bekliyoruz. Devletimizden rica ediyoruz, oğlum bulunup tedavi ettirilsin. Bizi, köylülerimizi ve çevresini perişan ediyor. Devletimiz inşallah kendisini bulup tedavi ettirerek bize yardımcı olacak. Malım mülküm yok. Maddeden dolayı ne yaptığına ben de şaşırdım. Kendisini zapt edip tedavi etmek artık benim elimde değil. Ben ihtiyarım, kendisine bakamıyorum" şeklinde konuştu.



"Çevreyi ateşe verip yakmaması için köylülerimizle nöbet tutuyorduk"


Behcet Esen, oğlu Ferhat Esen’in köyde olduğu sırada çevreyi ateşe verdiğini ve köy halkı ile geceleri nöbet tuttuklarını belirterek "2 aydan bu yana köylülerimiz ve bizler kendisinin çevreye zarar vermemesi için nöbet tutuyorduk. Gece gündüz gözümüze uyku girmiyor" dedi.



"Madde için her şeyi yapıyor"


Anne Aysel Esen de oğlunun madde bağımlısı olduğunu öne sürerek, madde için her şeyi yaptığını söyledi. Esen, "Mersin’den Mardin’e gitmek için otobüs ile yola çıktık. Adana ile Gaziantep arasında kalan ve Gaziantep’e yakın bir yerde otobüsten indi. Akli dengesi yerinde değildir. Madde için her şeyi yapıyor, köyü ateşe veriyor, köylülere küfürler yağdırıyor" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Alanya’da yılın ilk çöp kategorize çalışması yapıldı Antalya’nın Alanya ilçesinde denizdeki çöp sorunuyla mücadele etmeyi amaçlayan Avrupa Deniz Çöpleri İzleme Programı çerçevesinde 2024 yılının ilk kategorize çalışması Alanya Galip Dere Halk Plajı’nda gerçekleştirildi. Mavi Bayrak Yerel Sorumlusu olan Alanya Belediyesi, Avrupa Çevre Ajansı’nın projesi kapsamında Deniz Çöpleri İzleme Programı’nı Galip Dere Halk Plajı’nda uygulamaya devam ediyor. Buna göre, yılda 4 kez 4 mevsimi temsilen aynı plajda, konumda ve koordinat aralıklarında izleme ile temizlik çalışması yapılıyor. Toplanan atıkların 200’ün üzerindeki çeşitte kategorizasyonu ve sayımı ile mümkün olan yerlerde ağırlık ölçümü yapıldığı belirtildi. Raporlamaların Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) tarafından Blue Flag Turkey Grup adıyla Avrupa Çevre Ajansı veri sistemine işlendiği kaydedildi. Farkındalık oluşturmak amaçlanıyor Galip Dere Halk Plajı’ndaki farkındalık çalışmasına, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Alanya’daki 34 eko-okul arasında yer alan Gönül Kemal Reisoğlu İlkokulu’nun öğrencileri katıldı. Yapılan çalışmayla deniz çöpü konusunda yerel düzeyde daha fazla farkındalık oluşturulması amaçlanıyor. Ayrıca Türkiye Çevre Eğitim Vakfı’nın, Mavi Bayrak kriterleri gereği gerçekleştirdiği kıyı temizlik kampanyalarının niteliği arttırılıyor ve kıyılardaki deniz çöplerinin durumu hakkında gerçek veriye dayalı bilgi oluşturuluyor.
Denizli Denizli Büyükşehirde 1 Mayıs Coşkusu 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü belediye çalışanlarıyla birlikte kutlayan Başkan Çavuşoğlu, hep birlikte Denizli’ye hizmetkar olacaklarını belirterek, “Yeri gelecek emeğiniz sizleri yoracak, yeri gelecek geceniz ile gündüzünüz birbirine karışacak. Ama bu borcu biz bu şehre ödemek zorundayız. Çünkü bizim boğazımızdan geçen her lokmada bu şehrin, garibanların, çocukların hakkı var” dedi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Büyükşehir Belediyesi çalışanlarıyla birlikte 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı. Denizli Büyükşehir Belediyesi çalışanlarıyla ilk kez düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarında sevinç ve coşku doruğa çıktı. Davul zurna eşliğinde bayram sevincini belediye önünde halaylarla kutlayan çalışanlar, ellerinde Türk bayraklarıyla hep bir ağızdan İzmir Marşı ve 1 Mayıs Marşı’nı söyledi. Çalışanları 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde yalnız bırakmayan Başkan Çavuşoğlu burada bir konuşma yaptı. Başkan Çavuşoğlu, “Bugün emeğin bayramı, bugün alın terinin bayramı. Bugün zor şartlarda ülkemizin, memleketimizin ve belediyemizin geleceği için mücadele eden sizlerin bayramı. Bugün harama el uzatmadan, yetimin hakkını yemeden, sadece alın teriyle geçinenlerin bayramı. Bu ve bundan sonraki bayramlarda da emeğin ve emekçinin değerinin yükseldiği bir Denizli Büyükşehir’i hep beraber var edeceğimizden emin olun. Hepinizin bayramını, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı, Emek ve Dayanışma Gününü en içten dileklerimle kutluyorum” diye konuştu. “Ben de bu belediyenin bir işçisiyim” Çalışanlar arasında hiçbir ayrımcılık yapmadıklarını ve asla da yapmayacaklarını vurgulayan Başkan Çavuşoğlu, “Sizlere bu meydanda seçimden önce bir söz vermiştim. Yol arkadaşlarımın siyasi fikirleriyle değil, yol arkadaşlarımın emeğe olan değerlerine, belediyeye olan hizmetlerine ve çalışmalarına göre değerlendireceğiz” dedi. Denizli’ye hep birlikte hizmet edeceklerini belirten Başkan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Aynı sizler gibi ben de bu belediyenin bir işçisiyim. Sizin gibi mesaiye gelen biriyim. Sizlerle benim aramdaki tek fark bu şehrin yöneticisi olmam. Onun dışında hepimiz bu şehre hizmetkar olacağız. Sizlerden şu bilinçle davranmanızı istiyorum. Bu şehir, hepimizin şehri. Bu yolculuğa çıktıysanız bu şehrin en iyi noktaya gelmesi için gece gündüz hepimiz mücadele edeceğiz. Yeri gelecek emeğiniz sizleri yoracak, yeri gelecek geceniz ile gündüzünüz birbirine karışacak. Ama bu borcu biz bu şehre ödemek zorundayız. Çünkü bizim boğazımızdan geçen her lokmada bu şehrin, garibanların, çocukların hakkı var. Yalınayak bu şehirde yürümek zorunda kalan, ayakkabı alacak parası olmayan o yetimlerin bizim üstümüzde hakkı var. Onun için sizden istediğim tek şey var. Gelin bu şehri en güzel hale beraber getirelim. Gelin bu şehirde yaşayan insanların mutlu olduğu bir şehir oluşturalım. Sokaklarının temiz olduğu, insanların yüzünün güldüğü bu şehri hep beraber inşa edeceğiz. Ben size güveniyorum, siz de bana güvenin.” Türkiye Cumhuriyeti Denizli Büyükşehir Belediyesi Zor bir sürecin içinden geçtiklerini anlatan Başkan Çavuşoğlu, “Bu zor süreci birlikte, dayanışma ile atlatacağımıza inanıyorum. Bana karşı bir ön yargınız olmasın, ben sizlerden biriyim. Ben karpuz kamyonu kasasından gelmiş, tezgahlarda yaşamış bir kardeşinizim. Sizden hiçbir farkım yok” ifadelerini kullandı. “Son söz; ekmeğinizi kendi alın terinizle kazanın. Size ekmek veren ne Nuri Çavuşoğlu ne de benden önceki belediye başkanları değil. Size ekmek veren bir tane kuruluş var” diyerek Türkiye Cumhuriyeti Denizli Büyükşehir Belediyesi tabelasını gösteren Başkan Çavuşoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Denizli Büyükşehir Belediyesi’nden ekmek yiyorsunuz. Kalıcı olan kurum. Fukaranın ekmeğine el uzatanlardan gelin beraber hesap soralım. O fakirin ekmeğini yiyen, o garibin ekmeğini yiyen eli, gelin hep beraber kıralım arkadaşlar. Hepinizi seviyorum. Allah’a emanet olun” dedi. Başkan Çavuşoğlu daha sonra çalışanlarla birlikte günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi.