- 10 Mart 2022 Perşembe 11:36

Blogger Korzay, Mardin’de 24 saat içinde 7 tarihi mekanı tanıttı

A
A
A
Blogger Korzay, Mardin’de 24 saat içinde 7 tarihi mekanı tanıttı

Dünyanın birçok yerine gerçekleştirdiği gezilerle sosyal medyada tanıtım yaparak turizme destek sağlayan Gül Korzay, Mardin’de 24 saat içinde 7 tarihi yeri gezip tanıttı.

Dünyanın birçok yerine gerçekleştirdiği gezilerle sosyal medyada tanıtım yaparak turizme destek sağlayan Gül Korzay, Mardin’de 24 saat içinde 7 tarihi yeri gezip tanıttı.


Dünyanın bir çok noktasına gerçekleştirdiği gezi turlarıyla sosyal medyada tanıtıp ve turizmin baş danışmanı haline gelen blogger Gül Korzay, bu kez Mardin’de 24 saat içinde 7 tarihi noktayı tanıttı. Korzay’ın Mardin’de 24 saate 7 farklı nokta başlığıyla paylaştığı görüntüler sosyal medyada büyük ilgi gördü.



“Tarihe yolculuk”


Mardin’de gezdiği yerleri tek tek tanıtan Gül Korzay, tarihe yolculuk ettiğini kaydetti. Korzay, “Mardin Ulu Camii, Anadolu’nun en eski Ulu Camiilerinden biri ve gerçekten görülmeye değer bir mimarisi var. Mardin’in en eski camisi olma özelliğini taşıyan Ulu Caminin yapı stili daha sonra Mardin mimarisinde gelenek haline gelmiş. Mardin için duyduğum şu cümle beni çok etkilemişti, ne anlama geldiğini ancak buraya gelince anladım. ‘Gündüzü seyranlık gecesi gerdanlık’ derlerdi Mardin için. Çok doğruymuş. Özellikle akşam saatleri Mardin Kalesine bakıldığında, adeta bir kadının boynunda duran incilere, pırlantalara benziyor. Muhteşem bir görüntü karşısında büyülenmemek elde değil. Eski Mardin’de keşfettiğim bu iki muhteşem yerden sonra rotamı Midyat’a doğru çevirdim. Midyat’ta sonlanacak rotamın ilk durağı Süryani Kadim Deyrulzafaran Manastırı. Milattan önce 5. yüzyılda inşa edilen manastır, muhteşem güzelliği ile günümüze kadar gelmiş. 640 yıl boyunca Süryani ve Ortodoksların merkezi olmuş. İçinde biri 400, biri 500 yıllık iki kürsü bulunmakta. Ve bu kürsüler gerçek cevizden ve fildişi işlemeleri ile gerçek bir sanat eserleri. Bu kürsülerin günümüze kadar gelmesi ve hala kullanılıyor olması beni çok büyüledi. Sıradaki durağım Dara’da, 400 yıllık insan kemiklerinin bulunduğu bir toplu mezar ile karşılaştım. Gördüklerim karşısında şaşkınlığımı ve harabenin görsel güzelliği karşısında bölgeye hayran kaldım. Yolunuz bu taraflara düşerse mutlaka görülmesi gereken, görsel şölen tadında bir yapı. Dara Antik kentinin içindeki zindanlar bu gezide en çok etkilendiğim yer oldu. Bir dönem su deposu olarak a kullanılan bu zindan, Antik Kentin en görülesi noktası. Daha sonra Midyat’ta, dünyanın ayakta duran en eski Süryani Ortodoks manastırı Mor Gabriel Manastırı. Burası da yine Mardin’de mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Tarihi ve hikayesi beni çok etkiledi. Son durağım, Midyat Konuk Evi. Dizilerde mekan olarak kullanılmasıyla da bilinir. Üç katlı bu muhteşem konaktan tüm Midyat görülüyor. En üst kattaki damdan gördüğüm manzara karşısında büyülendiğimi söylesem abartmış sayılmam. Midyat’a giden herkesin görmesi gereken bir manzara. Yapılacaklar listenize mutlaka eklemelisiniz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Burak Yazgı, bir kez daha Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi Performans antrenörü Burak Yazgı ’Turkish Get-Up’ hareketinde 116.8 kilo kaldırarak, bir kez daha Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. İzmirli performans antrenörü Burak Yazgı, ’Turkish Get-Up’ adı verilen ve ismini Ulubatlı Hasan’ın İstanbul’un fethi sırasında yaralanmasına rağmen Osmanlı sancağını başını üzerinde tutarak surlara dikmesinden alan hareketi, 116.8 kilo ile gerçekleştirerek ismini Guinness Rekorlar Kitabı’na yazdırdı. İzmirli rekortmen, İsveçli Hamdi El Hissy’ye ait olan 80.5 kiloluk rekoru önce 90.97 kilo ile kırarak Guinness’e girdi. Ancak kısa süre sonra ABD’li Michael Aidala, rekoru 115.6 kiloya taşıdı. Rekoru yine ele getirmek için aylarca çalışan Burak Yazgı, sonunda 116.8 kg. kaldırarak rekoru bir kez daha kırmayı başardı. Rekortmen Burak Yazgı, sporu yaşam biçimi olarak gördüğünü belirterek, "Ruhen ve fiziken karşılaşabileceğimiz her türlü olumsuzluğa karşı koyabilmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu anlayışla, bugüne kadar birçok farklı branşta aktif olarak yarıştım; aynı zamanda farklı branşlardan sporculara antrenörlük yapmaya devam ediyorum. Bu çok yönlü sportif geçmişim sayesinde, Turkish Get-Up gibi son derece yüksek disiplin gerektiren bir harekette bir yıl içinde iki kez dünya rekoru kırabilecek seviyeye ulaştım. Birçok atletin hedeflediği bir rekorun bir Türk sporcuda olması gerektiğine inanıyordum ve başardım. Sağlığım el verdiği sürece bu mirası taşımaya ve Turkish Get-Up dünya rekorunun sahibi olmaya devam edeceğim" dedi.