POLİTİKA - 09 Eylül 2025 Salı 15:31

Bakan Göktaş: "Finansal okuryazarlığı güçlendiren eğitimlerle bugüne kadar 1 milyondan fazla kadına ulaştık"

A
A
A
Bakan Göktaş: "Finansal okuryazarlığı güçlendiren eğitimlerle bugüne kadar 1 milyondan fazla kadına ulaştık"

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Mardin’de Halkbank Üreten Kadınlar Programına katıldı. Bakan Göktaş, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile imzaladıkları iş birliği protokolü kapsamında kadınlara finansal okuryazarlık konusunda 2018 yılından bu güne rehberlik yaptıklarını hatırlatarak, "Finansal okuryazarlığı güçlendiren eğitimlerle bugüne kadar 1 milyondan fazla kadına ulaştık" dedi.


Bir dizi programa katılmak üzere Mardin’e gelen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bir otelde Halkbank Üreten Kadınlar Programına katıldı. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Göktaş, bugün dünyanın dört bir yanında kadınların yenilikçi fikirleriyle iş hayatının çehresini değiştirdiğini söyledi. Her geçen gün daha da yükselen kadın girişimciliğiyle, daha fazla kadın kendi işini kurarak ekonomiye ve topluma yeni değerler kattığını belirten Bakan Göktaş, özgün projeler, üretici çözümler ve dönüştürücü fikirleriyle sadece kendi ülkelerinde değil, uluslararası platformlarda da başarılarıyla ön plana çıkıldığını ifade etti. Bakan Göktaş, araştırmaların, kadınların kurduğu işletmelerin elde ettikleri gelirleri daha geniş bir sosyal faydaya dönüştürme eğiliminde olduğunu gösterdiğini kaydederek, "Bunun yanı sıra, başarı öyküleriyle başka kadınlara ve gençlere de yol açıyor. Bizler de kadın girişimciliğinin önünü açacak her türlü desteği sunmayı en önemli görevlerimizden biri olarak görüyoruz. Bugün bir arada olmamıza vesile olan Halkbank Üreten Kadınlar Projesi de sunulan desteğin en güzel örneklerinden biridir. Proje kapsamında gerçekleştirilen bu buluşmaların, paylaşılan deneyimlerin kadınlar arasında dayanışmayı ve iş birliğini güçlendirdiğine inanıyorum" diye konuştu.


Bakanlık olarak, kadınların potansiyellerini ortaya çıkaracak politikalarla onların daha güçlü ve etkin olmaları için çalıştıklarını aktaran Bakan Göktaş, şu ifadeleri kullandı:


"2024-2028 dönemini kapsayan Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planımız, bu potansiyeli ortaya çıkaracak somut adımları içeriyor. Bu kapsamda 8 Mart’ta Cumhurbaşkanımızın imzasıyla kurulan ve geçtiğimiz temmuz ayında ilk toplantısını gerçekleştirdiğimiz Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu, kadınların geleceğini şekillendirecek politikaların güçlü bir koordinasyonla hayata geçirilmesine öncülük ediyor. Kadın girişimciliğini ve kadın kooperatiflerini güçlendiren çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Eğitim, mentörlük ve pazarlama başta olmak üzere kadınlara kapsamlı destekler sunuyoruz."


SPK ile imzaladıkları iş birliği protokolü kapsamında kadınlara finansal okuryazarlık konusunda 2018 yılından bu güne rehberlik yaptıklarını vurgulayan Bakan Göktaş, "Finansal okuryazarlığı güçlendiren eğitimlerle bugüne kadar 1 milyondan fazla kadına ulaştık. Bugünkü birlikteliğimiz vesilesiyle kadın girişimcilerimiz için başlatacağımız yeni bir projenin de müjdesini paylaşmak istiyorum. 7 bölgede yapacağımız bu çalışmanın ilkini ekim ayında Afyonkarahisar’da gerçekleştireceğiz. Bu program kadınların, iş dünyasında daha aktif, güçlü ve söz sahibi olmaları, sektörde daha görünür olmaları için tasarlandı. Programa katılan her girişimci kadın kendi alanında liderlik edecek bir yetkinliğe sahip olacak. Pazarlama, satış ve iletişim stratejisi, marka yönetimi, finansal okuryazarlık, teknoloji kullanımı başta olmak üzere geniş bir yelpazede eğitim ve atölye çalışmalarımız olacak. Böylece kadınların bilgi ve becerilerini geliştirmelerini sağlayacağız" şeklinde konuştu.


2025 Aile Yılı’nda kadınların, toplumda değişimin öncüsü olmaları için vizyoner politikaları kararlılıkla hayata geçirmeye devam edeceklerini anlatan Bakan Göktaş, "Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı gibi Türkiye’nin ekonomiden üretime, hak ve hürriyetlerden demokrasiye kadar elde ettiği eşsiz kazanımlarda kadınların çok büyük katkıları var. Biz, ülkemizin kalkınma yolculuğunda kadınların emeğinin her daim belirleyici olmaya devam edeceğine inanıyoruz. Tüm imkanlarımızla sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.



Bakan Göktaş: "Finansal okuryazarlığı güçlendiren eğitimlerle bugüne kadar 1 milyondan fazla kadına ulaştık"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Başkan Albayrak: "EBB kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak AK Parti Daraltılmış İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, "Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" dedi. AK Parti il binasında ’yerel yönetimler’ gündemli toplantı düzenlendi. AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, toplantı sonrasında CHP’den istifa edip AK Parti’ye geçen Odunpazarı Belediye Meclisi Üyesi Berke Akyel’e rozetini taktı. Ayrıca Gürhan Albayrak, toplantıda gerçekleştirdiği konuşmada, kentte son günlerde yaşanan su kesintilerine de değindi. "EBB kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" Başkan Albayrak, AK Parti Daraltılmış İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, güneme dair açıklamalarda bulundu. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin (EBB) çalışmalarını eleştiren Başkan Albayrak, "AK Parti belediyeciliği; reklam değil hakikat, makam değil insan belediyeciliğidir. Bizim anlayışımızda israfı önlemek ve şeffaflık temel esastır. Ancak, bugün Eskişehir’de hem yönetim zafiyeti hem de vatandaşa yüklenen haksız maliyetlerle karşı karşıyayız. Bakınız, Evsel Katı Atık Bedelleri konusunda tam bir karmaşa ve sorumluluktan kaçma hali yaşanıyor. Kanun açık: Katı atık bertaraf tesislerini kurmak ve bu sistemi bir bütün olarak yönetmek Büyükşehir Belediyesi’nin görevidir. Ancak, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır. Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerinden gelen; personel, araç ve şişirilmiş giderlerle dolu raporları meclisten aynen geçirerek vatandaşımıza yüksek faturalar çıkarılmasına göz yummuşlardır. Buradan soruyorum, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, katı atık tesisinden 2023 ve 2024 yıllarında elde ettiği toplam 110 bin MW’ın üzerindeki elektrik gelirini neden maliyetlerden mahsup etmiyor. Kayıt dışı işletmelerin maliyetini, neden esnafımızın ve vatandaşımızın omuzlarına yüklüyorsunuz. Belediyecilik, vatandaşı ’gelir kapısı’ olarak görmek değil, tam aksine vatandaşın derdine derman olmaktır. Bizler AK kadrolar olarak, bu bedellerin gerçekçi maliyetlerle minimuma indirilmesini hemşehrilerimizin adına özellikle istiyoruz. Buradan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yetkisini kullanmaya davet ediyoruz. Geçtiğimiz gün, Tepebaşı ilçemizde yaşanan su krizi, mevcut altyapının ve bu köhne yönetim anlayışının iflas ettiğinin resmidir. Eskişehir artık, CHP’li ’eski’ zihniyetten kurtulmayı, modern ve çözüm odaklı bir vizyonla yönetilmeyi hak ediyor. Halkımızı mağdur eden her krizin, her haksız bedelin hesabını sormak bizim boynumuzun borcudur. Peki, ESKİ’de yaşanan bu krizler neden bitmiyor. Çünkü Eskişehir’in altyapısı, hâlâ rahmetli Selami Vardar döneminden kalma, miadını çoktan doldurmuş borularla ve yarım asırlık yorgun sistemlerle can çekişiyor. Şehrin altyapısı çürürken üstüne makyaj yapıp ’çağdaş kent’ masalları anlatanlar, bugün acı gerçekle yüzleşiyor. 19 Aralık’tan beri Eskişehirli vatandaşlarımızı bir damla suya muhtaç eden bu liyakatsizlik, sadece bir arıza değil, bir yönetim iflasıdır. ESKİ Genel Müdürü su hesabı yapıp, belediye meclisinde üstten bakan bir tavırla konuşacağına işini yap. 2025 yılında Eskişehir’in yarısı, sizin iş bilmezliğinizden dolayı saatlerce susuz bırakılarak mağdur edilmiştir. Yapay zeka çağında şu konuştuklarımız akıl alır gibi değil. Artık bu şehir S.O.S veriyor. Bugün sözde planlı bir tamiri bile günlerce onaramayan, halkına bir damla suyu veremeyen bu zihniyetle; Allah korusun yarın bir deprem yaşasak halimiz nice olur" dedi.
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.