ASAYİŞ - 21 Ağustos 2025 Perşembe 13:24

Mardin’de ölü bulunan 12 yaşındaki Zeynep’in acılı babası konuştu

A
A
A
Mardin’de ölü bulunan 12 yaşındaki Zeynep’in acılı babası konuştu

Mardin’in Derik ilçesine bağlı Akçay Mahallesi’nde kayalıklardan düşerek hayatını kaybeden 12 yaşındaki Zeynep Sut’un acılı babası olay gününü anlattı.


Olay, 18 Ağustos gecesi meydana geldi. İddiaya göre, Akçay Mahallesi’nde kurumuş dere yatağına düşen Zeynep Sut için sağlık ve jandarma ekipleri olay yerine sevk edildi. Sağlık ekipleri, küçük Zeynep’i babasından battaniyeye sarılı şekilde teslim aldı. Yapılan incelemede, Zeynep’in olay yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Küçük kızın cenazesi otopsi işlemlerinin ardından Akçay Mahallesi’nde toprağa verildi.


Olayla ilgili inceleme sürerken, baba Kasım Sut yaşadıklarını anlattı. İki tane engelli çocuğunun olduğunu belirten baba Sut, ’’Annesiyle beraber çocukları Şanlıurfa’ya götürmüştüm. Diğer küçük çocuklarımı da başka köye gönderdim, arabasını aldığım adamın hayvanlarına çobanlık yapsınlar diye. Zeynep evdeydi, ablası ve iki çocuğum da yanındaydı. Şanlıurfa’ya gittik, çocukları muayene ettirdik, ilaçları aldık eve geldim. ‘Zeynep nerede?’ diye sordum. Ablası, Zeynep’in saat 10.00’da evden çıktığını söyledi. Zeynep daima göle, incir ağacına ve dere etrafına gezmeye giderdi. Tekrar sorduğumda, arkadaşlarıyla göle gittiğini söyledi. Ben de göle gitti diye düşündüm. Ben görevliydim. Saat 15.00-16.00 gibi eve geldim. Daha sonra tekrar göreve gittim. Saat 21.00 gibi eşim beni arayıp ‘Zeynep eve gelmedi’ dedi. Görevli komutandan izin alıp korucu arkadaşımla beraber köye geldim. İlk önce dereyi aramaya çıktık. Derede bulamayınca aklıma incir ağacı geldi. İncir ağacı da tam karşımızda görünüyor. Zeynep buradan incir toplayıp bize getiriyordu. Buralarda arama yaptık. Dere yatağında önce terliğini ve kan izlerini gördüm. İki taşın arasındaydı. Hemen kucaklayıp eve getirdim. Hemen ambulansı aradım. Çevre köylerden de bana yardıma gelmişlerdi. Çocuğumu ilk önce içeri bırakacaktım, daha sonra ambulansın yakın olduğunu söylediler. Yakında gördüğüm arabanın bagajını açtım, bagajı bayağı büyüktü. Çocuğumu oraya bıraktım, evden de battaniye istedim. Battaniyeyi yarısına örttüm. Sağlık çalışanları çocuğa bakıp ‘Başınız sağ olsun, çocuk vefat etmiş’ dedi. Ben orada anladım ki çocuğum vefat etmişti" şeklinde konuştu.


Olayla ilgili başlatılan geniş çaplı inceleme sürüyor.



Mardin’de ölü bulunan 12 yaşındaki Zeynep’in acılı babası konuştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hülya Koçyiğit: "Berrin Menderes’i canlandırmak içimde ukde kaldı" Esenler Film Festivali kapsamında düzenlenen panelde konuşan usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Halit Refiğ’in yazdığı senaryoda Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini ancak "Şeytan Aldatması" filminin çekilemediğini belirterek, "Bu rol içimde ukde kaldı" dedi. 6. Esenler Film Festivali; sinemanın estetik, teknik ve düşünsel boyutlarını bir araya getiren çok yönlü programıyla üçüncü gününde de sinemaseverlerden yoğun ilgi gördü. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde "Onuruna Filmler" bölümü kapsamında bu yıl ‘Jüri Özel Ödülü’ kendisinin adına verilen efsane yönetmen Halit Refiğ’in "Bir Türke Gönül Verdim" filmi izleyiciyle buluştu. Filmin ardından düzenlenen "Bir Yorgun Savaşçı: Halit Refiğ" başlıklı panelde, usta yönetmenin sinemaya yaklaşımı ve Türk sinemasındaki yeri; usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Gülper Refiğ ve Suat Köçer’in katılımıyla ele alındı. "Refiğ popüler kültüre hizmet etmiyordu" Halit Refiğ’i zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamı olarak tanımlayan Koçyiğit, "O sıradan bir yönetmen, günün popüler kültürüne hizmet eden bir sinemacı değildi. Hem ülkesi hem dünya için özgün fikirleri olan bir düşünce adamıydı. Ülkemizin yetiştirdiği nadide değerlerden biriydi. Sinema yoluyla insanlarla iletişime geçerek bütün erdemleri, güzel düşünceleri, saygıyı, sevgiyi vicdanı paylaşmak istedi. O yorgun bir savaşçıydı. Zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamıydı. O günlere değil, bugünlere seslenmek istedi" şeklinde konuştu. Usta yönetmenin öngörüsü sayesinde Altın Portakal aldığını anlatan Koçyiğit, ‘Karılar Koğuşu’ filminde Perihan Savaş’ın oynadığı Hanım karakterini beğendiğini; ancak usta yönetmenin Töze karakterinde ısrar ettiğini söyledi. Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini usta yönetmen ile paylaştığını ve Refiğ’in çok güzel bir senaryo yazdığından bahseden Koçyiğit, "Muhteşem bir senaryo yazdı. Ancak o dönem, ben de sinemacı olarak çaldığım kapılardan olumlu dönüş alamadım. Bu nedenle ’Şeytan Aldatması’ filmi çekilemedi ve içimde ukde olarak kaldı" dedi. "Agresif karakterler beni rahatsız ediyor" Türk sinemasında son dönemlerde yer alan karakterleri gerçekçi bulup bulmadığı sorusu üzerine, dizi izleyicisi olmadığını belirten Koçyiğit, "Kanallar arasında gezinirken gözümün takıldığı, şaşırdığım ve beğendiğim işler oluyor. Ancak günümüzde hayat şartları, insan ilişkileri, var olma kaygıları insanları o kadar bunaltmış ki; bu karakterlere de yansımış. Agresif, kıskanç, kavgacı, sürekli gizli işler peşinde olan karakterlerin izlenmesi beni rahatsız ediyor. Böyle olmamalı bence. Toplum içinde bu tarz insanlar olabilir; ama herkes böyle değildir" ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa Büyükşehir’den çiftçiye ‘çevreci’ destek Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarımda verimliliği artıran suyu koruyan ve çevreye nefes aldıran projeleriyle örnek olmaya devam ediyor. Bursa’da her alanda çiftçiyi destekleyen projeleri hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, üretici maliyetlerinin düşürülmesi, suyun verimli kullanılması ve bereketli toprakların yeniden hayat bulması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’ye örnek proje Parklardan ve terminalden toplanan plastik atıkları, Damla Sulama Boru Üretim Tesisi’nde (Tarım Plast Fabrikası) modern teknolojilerle işleyerek damla sulama borusu olarak çiftçinin hizmetine sunan Büyükşehir Belediyesi, geliştirdiği çevreci ve doğa dostu projelerle Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Hem çiftçi hem çevre dostu Tarım Peyzaj AŞ’nin hayata geçirdiği ‘Eskiyi Getir, Yeniyi Götür’ projesiyle 17 ilçede ömrünü tamamlamış plastik borular toplanarak yenisiyle değiştiriliyor. Proje çerçevesinde kilosu 10 liradan hesaplanan plastik borular, yüzde 30 fire uygulanarak yeni damla sulama hortumu alımında çiftçiye sağlanan yüzde 50 hibe desteğine ek olarak fiyattan düşülüyor. Böylece üreticilerin yeni borulara çok daha uygun ve erişilebilir fiyatlarla ulaşması sağlanıyor. 110 bin kilogram plastik geri dönüşüme kazandırıldı Böylece hem atıklar geri dönüşüm sürecine dahil ediliyor hem de üreticilere ekonomik katkı sağlanıyor. Proje kapsamında şimdiye kadar 110 bin kilogram hurda damla sulama borusu toplanarak geri dönüşüm sürecine kazandırıldı. Geri dönüşümü teşvik eden uygulamayla üreticilerde çevre bilincinin artırılması, hava ve toprak kirliliğine karşı duyarlılığın güçlendirilmesi ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.