ÇEVRE - 26 Kasım 2025 Çarşamba 10:46

Savur doğal güzelliğiyle ziyaretçileri mest ediyor

A
A
A
Savur doğal güzelliğiyle ziyaretçileri mest ediyor

Tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Mardin’in Savur ilçesi, yaprakların sararmasıyla adeta bir renk şölenine dönüştü. Sararan yaprakların süslediği ağaçlar, doğal su kaynakları ve serin havasıyla ilçeye gelen ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor.


Savur ilçesi, sonbahar aylarının son günlerinde büründüğü güzellikle gönüllere taht kurdu. Sarı yaprakların renk cümbüşü oluşturduğu ilçe, doğal kaynak suları ve havasıyla yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Mardin’in kırsal Kabala Mahallesi’nden gelen Yusuf Eralmış, bölgenin özellikle doğasıyla insanı cezbettiğini belirterek, ’’Buraya gezmeye geliyoruz. Burası güzel serin sulu olduğu için ve piknik alanına uygun olduğu için geliyoruz. Buraya sabah gelip akşama kadar oturup vakit geçiriyoruz. Çok mükemmel buluyoruz. Ancak gelip gören insanlar anlar. Şehir dışından misafirlerimiz geldiği zaman burada ağırlıyoruz. Burada bizim bağlarımız var. Her yere götürüyoruz. Buraya geldiğimizde ailemizle ya da arkadaşlarımızla geliyoruz. Burada pikniğimizi yapıp akşam eve dönüyoruz" dedi.


Bölgenin her mevsim ayrı bir güzelliğe sahip olduğunu kaydeden Mehmet Acar ise sonbaharın Savur’da bambaşka yaşandığını ifade etti. Acar, "Buranın doğası çok güzel. Doğal suyu var dağdan gelen bir su var çok güzel. Özellikle sonbaharda çok güzel oluyor. Piknik yapılması için güzel ve uygun bir yer. Havası güzel. Biz genellikle arkadaşlarımızla buraya geliyoruz. Mangal yapıyoruz. Yazın ayrı bir güzelliği var kışın da ayrı bir güzelliği var. Odun sobaları yakıyoruz. Burada alabalık yerleri var, ızgara yerleri var. Yaprakların sararması zaten insana ayrı bir iştah veriyor burada. İnsanlara güzel geliyor moral veriyor doğası. Biz arkadaşlarımızla birlikte buraya mangal yapmaya geliyoruz. Akşama kadar kalıp dönüyoruz" diye konuştu.


(SA-YRT

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Batı Karadeniz’in Efes’ini gezdi Düzce Üniversitesi’nde düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan ve fahri doktora belgesi takdim edilen Savunma Sanayii İmalatçıları Derneği (SASAD) Başkanı ve Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkan vekili Osman Okyay, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ile birlikte Konuralp Antik Tiyatro’yu gezdi. Düzce Belediyesi’nin personel ve lojistik desteği sayesinde kısa sürede gün yüzüne çıkarılan Konuralp Antik Tiyatro ziyaretçilerinde hayranlık uyandırmaya devam ediyor. Başkan Faruk Özlü’nün davetlisi olarak şehirde bir dizi programa katılan ve daha sonra Konuralp Antik Tiyatro alanını ziyaret eden Osman Okyay, tarihi yapı hakkında bilgi aldı. İstanbul ve Ankara’ya en yakın antik tiyatro olma özelliği taşıyan Konuralp Antik Tiyatro hakkında bilgiler paylaşan Başkan Özlü, Konuralp’i bir destinasyon merkezi haline getirmek için üç aşamalı çalışma planı hazırladıklarını aktardı. Faruk Özlü, "Kazıları bitirdik. Orada bir kilise çıktı ve aşağıya doğru gidiyor. Üç aşamalı bir program uygulayacağız. Rölövesini çıkardık, elde ne var diye baktık. Eskiden nasıl bir yer burası, şimdi restorasyona başlayacağız. Kazılarda bulduğumuz taşlarla eksikleri tamamlayacağız. Burada beyaz gördüğünüz her şeyi biz çıkardık. Siyahlar önceden vardı, burası komple toprak doluydu. Burası toplam 10 bin kişilik. Arkeologların söylediğine göre 10 bin kişilik bir tiyatro varsa o tarihlerde buranın nüfusu yaklaşık 100 bin ve şehir aslında burada. Şu karşıda gördüğünüz Aslanlı Mozaik. Burayı bir destinasyon merkezi yapmak istiyoruz. İstanbul’a en yakın Antik Tiyatro burası" dedi. Heyet daha sonra seyir terasının bulunduğu alanda hatıra fotoğrafı çekiminin ardından Konuralp’ten ayrıldı. (TS-ALI-
Bolu Emekli öğretmenin evinden tarih fışkırıyor: II. Mahmut’un masasından Çanakkale kılıcına Bolu’da yaşayan emekli öğretmen Yılmaz Özarslan, çocukluğundan beri ilgi duyduğu ve yıllar içinde topladığı yüzlerce eski eseri koleksiyona dönüştürdü. Koleksiyonda, II. Mahmut’tan kalan yemek masasından, Çanakkale Savaşı’ndaki kılıçlara kadar birçok tarihi eser bulunuyor. Bolu’da 1981 yılında emekli olan ve 28 yıl Kızılay Bolu Şube Başkanlığı yapan Yılmaz Özarslan (81), uzun yıllardır ilgi duyduğu antika tutkusunu babasından kalma bir dairede kurduğu özel koleksiyonda yaşatıyor. Çocukluğundan itibaren biriktirdiği eşyalar, dostlarından gelen parçalar ve ailesinden kalma eserlerle zenginleşen koleksiyon içerisinde II. Mahmut’un yemek masasından, Çanakkale’den gelen süngüye kadar pek çok eseri barındırıyor. "Hobi olarak başladım" Antikaya olan ilgisinin yavaş yavaş geliştiğini belirten Özarslan, "Elimizdekileri topladım. Bazı şeyleri eş dost getirdi. Dolayısıyla böyle bir hobi olarak bu noktaya geldim. Mesleğimi, sanatımı icra ettiğim ufak tefek imalatlar da yapıyorum. Onun dışında bu antika işleri ile uğraşıyorum. Hatta eskiden kalma paralar da var, babamdan kalma. Öyle de vakit geçiriyorum. Kahvehanelere gitme alışkanlığım olmadığı için burada mutlu oluyorum" dedi. "II. Mahmut’un bir ilk ıslahat döneminde yemek yediği masayı muhafaza ediyorum" Koleksiyonun en değerli eserlerinden biri olan II. Mahmut’un ıslahat döneminde kullandığı yemek masası ve sandalyeleri olduğunu söyleyen Özarslan, "II. Mahmut’un bir ilk ıslahat döneminde yemek yediği masayı muhafaza ediyorum. Çatal, bıçak vs. kullanmak üzere ürettiği bir masa ve sandalyeleri. Orman mühendisleri ahşabına baktılar, 200 küsur yıllık imalat olduğunu düşündüler. Daha sonra araştırmaya devam ettim. Bunun 2. Mahmut’a Fransa’dan ıslahat döneminde 1927 yılında hediye ettiklerini öğrendik. Zaten II. Mahmut Avrupa’daki diğer ülkelerin yaşantılarına bakmak suretiyle Osmanlı Devleti’nde de ıslahata gitmiş bir padişah" ifadelerini kullandı. Çanakkale Savaş’ından kalan kılıç Özarslan’ın koleksiyonunda ayrıca dedesinin Çanakkale Savaşı’nda eline geçen, 1915 tarihli Avusturalya yapımı bir süngü, yine ona ait kılıçlar, Karadeniz seyahatinde hediye edilen gümüş kabartma vazo, 1978’de kendisine verilen vazo, çini eserler ve Pontus döneminden kaldığı belirtilen şarap şişesi yer alıyor. Bakır dövme Atatürk portresi Koleksiyonun diğer önemli parçalarından biri de dedesinden kalan, bakır dövme tekniğiyle yapılmış kabartma Atatürk resmi olduğunu dile getiren Özarslan, "Atatürk resmi de tabii çok eski, tarihini bilemeyeceğim ama dedemden kalma. Çerçevesini yaptırdım. Bakır dövme olarak yapılmış bir resimdir. Çok değerli bir kabartma Atatürk resmidir o da" dedi. (YE-FK-