DÜNYA - 05 Haziran 2012 Salı 15:52

TÜRKİYE`NİN İLK DRİFT YARIŞI TARSUS`TA YAPILDI

A
A
A
TÜRKİYE`NİN İLK DRİFT YARIŞI TARSUS`TA YAPILDI

Dünyada, Japonya`da 1980`li yıllarda yaygınlaşan Drift yarışı Türkiye`de ilk defa Mersin`in Tarsus ilçesinde yapıldı.
Tarsus`taki Eshab-ı Kehf dağının eteklerinde kurulan pistte yapılan yarışmaya 6`sı yabancı olmak üzere toplam 8 drift tutkunu katıldı. Türkiye`ye drifti getirme amaçlarının sokaklarda amatörce ve kontrolsüzce drift yapmaya çalışan insanları kontrol altına almak, onları caddelerden pistlere getirmek olduğunu ifade eden Türkiye Otomobil Sporları Mersin İl Temsilci yardımcısı Ömer Şen, etkinliğe ilginin olmasından dolayı memnun olduklarını söyledi. Şen, ``Tarsus Otomobil ve Motor Sporları Yarış ve Eğitim kompleksimizde Türkiye`de ilk kez drift şampiyonasının ilk ayağı yapıldı. Bu yarışa dünyanın değişik ülkelerinde Almanya, Macaristan ve Yunanistan`dan araçlar katılıyor. Tabi Türk sporcularımızda var. Bundan sonra Türkiye`de dört yarış yapılacak bunlar İstanbul, Ankara, İzmir ve Sakarya olacak. Amacımız drfiti Türkiye`de yaymak buna ilgi gösteren bir çok genç var. Onları caddelerden alıp bu sporu profesyonel bir şekilde yapmalarını sağlamak. Bugün burada yapılan yarış Türkiye`nin ilk dirift yarışı oldu`` dedi.
Ömer Şen, drift sporunun 2011 yılında yasal kabul edildiğini belirterek, ``Drift sporu dünyada uzun yıllardır yapılan fakat yasal olarak ilk kez 2011 yılında Avrupa`da derneği kurulan bir spor. Drifitte yüksek beygirli güçlü araçlar belirlenen parkur üzerinde yan giderek parkuru tamamlıyorlar. Buda oldukça adrenalin salgılayan hem sürücü hem izleyen açısından çok heyecan verici bir spor. Tarsus`ta da biz birkaç yıldır değişik otomobil spor dallarını tanıtmak ve yaymak için oldukça yoğun çaba sarf ediyoruz. Bundan sonrada çabalarımız daha da büyüyerek devam edecek. Bir kaç yıldır mahalli organizasyonlar yapıyorduk ancak geçen yıl ve bu yıl uluslararası organizasyonlar için gerekli girişimlerde bulunduk, bunlar için hemen hemen alt yapımız hazır sayılır. Tabi bölgede faaliyet göstere kurumların ve otomotivle faaliyet gösterenlerin buna destek vermesi gerekiyor. Bugün ki dirift yarışımız Tarsus`ta ilk olacak. Daha sonra Türkiye`nin değişik yerlerinde İstanbul, Ankara, İzmir ve safari olmak üzere 2012 yılında beş yarış yapılacak`` şeklinde konuştu.
8 arabanın katıldığı yarışlar sonunda KKTC`den katılan İbrahim Yücebaş birinci, Yunanistan`dan katılan Triantatulou Georgios ikinci, Tsaka Petros ise üçüncü oldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.