YEREL HABERLER - 21 Nisan 2017 Cuma 12:04

MTSO Sigorta Akademi eğitimini tamamlayan kursiyerler sertifikalarını aldı

A
A
A
MTSO Sigorta Akademi eğitimini tamamlayan kursiyerler sertifikalarını aldı

‘MTSO Sigorta Akademi’ eğitimini tamamlayan 55 kursiyer, düzenlenen törenle sertifikalarını aldı.

‘MTSO Sigorta Akademi’ eğitimini tamamlayan 55 kursiyer, düzenlenen törenle sertifikalarını aldı. Kursiyerler, 4 gün boyunca finansal okuryazarlık, yangın ve mühendislik sigortaları, hasar, trafik ve kasko sigortaları, imaj ve iletişim konularında bilgilendirildi.


Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 30 No’lu Sigortacılık Hizmetleri Meslek Komitesinin, MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı işbirliğinde bu yıl 2’ncisini düzenlediği ‘MTSO Sigorta Akademi’ eğitimleri sona erdi. Eğitimlerini tamamlayan 55 kursiyer için MTSO’da sertifika töreni düzenlendi. Törene, MTSO Eğitim ve Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Çağatay Güneş, Meclis Üyesi Ahmet Akbaş, 30 No’lu Meslek Komitesi Başkanı Kerim Kara, Mersin Üniversitesi Erdemli Meslek Yüksekokulu Bankacılık ve Sigortacılık Bölüm Başkanı Şeyda Kapıkıran ve kursiyerler katıldı.


Törende konuşan Eğitim ve Kalkınma Vakfı Başkanı Güneş, en iyi yatırımın insana olan yatırım olduğunu belirterek, vakıf olarak bu düşünceyle hareket ettiklerini söyledi. Gençlerin eğitimiyle ilgili tüm alanlarda çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Güneş, “Hepiniz çok gençsiniz. Her türlü eğitim fırsatını değerlendirmelisiniz. Ekonomiden daha fazla pay almak istiyorsanız kendinizi sürekli geliştirmek zorundasınız” dedi.


Meclis Üyesi Akbaş da eğitimi hem MTSO hem de vakıf olarak her zaman desteklediklerini ifade etti. Amaçlarının kaliteli ara eleman yetişmesini sağlayarak istihdamı artırmak olduğunu vurgulayan Akbaş, sigortacılık yapmak isteyen kursiyerlerin her konuda kendilerinden yardım talep edebileceklerini dile getirdi. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da eğitimin öğrencilerden yoğun ilgi gördüğünü belirten Akbaş, faydalı işler yapmaya çalıştıklarını, başarılı projelerin her zaman ilgi gördüğü kaydetti.


Konuşmaların ardından kursiyerlere sertifikaları verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Her 3 bin bebekten birinde görülen ’kistik fibrozis’te erken tanı hayat kurtarıyor Türkiye’de 3 bin bebekten birinde görülen kistik fibrozis hastalığı, topuk taramaları ve ter testiyle erken teşhis ediliyor. Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Arslan, kistik fibrozis hastalığının erken teşhis edilmesinin insanın yaşam kalitesini artırdığını ve yaşam sürecini uzattığını söyledi. Genetik bir hastalık olan kistik fibrozis, ülkemizde yeni doğan her 3 bebekten birinde görülüyor. Bebeklerin doğumuyla birlikte ön tanı için 2015 yılından itibaren yapılmaya başlanan topuk taraması ile erken teşhis sağlanıyor. Erken teşhisin ardından uygulanan ter testiyle de hastalığın tespiti yapılıyor. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanmaya başlanan ter testi de deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlara kolaylık sağlamaya başladı. Hastanede görevli Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Hüseyin Arslan, hastalığın tanı süreci hakkında ve sonrasındaki tedavi süreci hakkında bilgi verdi. "Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir" Kistik fibrozun genetik geçişli bir hastalık olduğunu ve bulaşıcı bir hastalık olmadığını ifade eden Arslan, "Burada çocuk göğüs hastalıkların dan biri olan kistik fibroz için ter çalışması yapıyoruz. Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir. Bu geni taşıyan anne ve babanın çocuklarında meydana geliyor. Türk toplumunun da 3 bin kişiden birinde görülebiliyor. Ülkemizdeki mutosyonlar Avrupa’daki görülen mutasyonlardan farklı görülüyor. Kistik fibrozis de ter ve senkrasoyonlarla ilgili bir sorun oluşuyor ve buna bağlı olarak akciğerde ki balgamların yumuşatılıp atılması, pankreasta senkrosyonlar etkileniyor. Buna bağlı olarak sık tekrarlanan akciğer enfeksiyonları, beslenme bozukluğu, yağlı dışkılama, pis koku ishal, gelişme geriliği, sık sinüzitler nedeniyle hastalar çeşitli sıkıntı yaşamakta ve ilerleyen zamanda hayatını kaybediyordu dedi. "Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz" Ülkemizde 2015 yılından itibaren uygulanmaya başlanan topuk testiyle hastalığın erken teşhis edilmeye başlandığına dikkat çeken Dr. Arslan, “2015 yılından itibaren ülkemizde bu hastalık taranıyor. Bebekler doğduğunda topuk taramasında riskli görülen hastalar tarafımıza yönlendiriliyor. Burada ter testi yaparak bu hastalığın tanısını koyuyoruz. Erken tedavi ile daha iyi yaşam kalitesi sağlamaya yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ter testi için hastaları 1 gün öncesinden hazırlıyoruz çünkü hastalardan ter toplamamız gerekiyor. 1 gün öncesinden banyo yapıp, iyi besleniyorlar. Yaklaşık yarım saatlik bir süreç içerisinde de ter toplanıyor sonrasında da ölçüm cihazında teri ölçüyoruz. Toplamda 1 saat içerisinde ter testinin sonucunu elde etmiş oluyoruz. Erken yaşta gözlemlenmeye başlıyor. Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz. Hastalar erken tanıyla daha uzun yaşam ömre sahip oluyor. Normal bir birey gibi yaşayabiliyorlar. Bu tedavi süreci hastalar için ömür boyu devam ediyor. Bazı ilaçları ve fizik tedavi uygulamalarını sürekli yapmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.