EKONOMİ - 20 Nisan 2018 Cuma 10:39

Şeftalide hasat başladı, çiftçi fiyatlardan yakındı

A
A
A
Şeftalide hasat başladı, çiftçi fiyatlardan yakındı

Örtü altında Türkiye’nin ilk şeftalisinin üretildiği Mersin’de, hasat başladı.

Örtü altında Türkiye’nin ilk şeftalisinin üretildiği Mersin’de, hasat başladı. İlk hasattan memnun olan çiftçiler, fiyatların düşük olmasından yakındı. Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, "Artık ilk hasat yapmanın da bir cazibesi kalmadı. Eskiden 13-14 liradan ilk hasat satılırdı ama bu yıl 4 ile 5 lira arasında satabiliyoruz" dedi.


Türkiye’de örtü altı nektarin üretiminde öncü illerden olan Mersin’de, ilk hasat yapılmaya başlandı. Çiftçiler, merkez Akdeniz ilçesine bağlı Kazanlı Mahallesi’nde bulunan seralarda yapılan ilk hasattan memnun kaldı. Ancak ilk hasat olmasına karşın fiyatların düşük olmasından dert yanan çiftçiler, hak ettikleri parayı kazanamadıklarını ifade etti.


Şeftali üretimiyle ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, Kazanlı bölgesinin yaş sebze ve meyve üretiminde önemli bir yer olduğunu söyledi. Bu bölgede daha önce çok miktarda örtü altı sebzenin üretildiğini kaydeden Gökçel, "Ancak maalesef o üretimde çiftçilerimiz yeterince gelir elde edemeyince kendilerine başka alternatifler aramaya başladılar. Bu noktada da nektarinin örtü altında yetiştirilebildiğini tespit edildi. Bundan sonra örtü altında biberin, patlıcanın, domatesin, salatalığın yetiştiği bölgede artık şeftali, kayısı, erik ve muz gibi meyveler yetiştirilmeye başlandı. Geçtiğimiz yıllarda buranın avantajı vardı. Akdeniz havzasında bulunan, aynı iklim kuşağına sahip bölgelerde ilk hasat Nisan ayının ortalarına doğru Mersin’de, bu bölgede yapıldığı için geçtiğimiz yıllarda burası çok ön plana çıkmıştı. Çünkü ilk hasat burada başlıyordu. Bu da çiftçimize bir gelir olarak avantaj sağlıyordu. Ancak son zamanlarda gerek üretimin artması gerekse içinde bulunduğumuz ekonomik koşullardan dolayı maalesef geçen senede bu yılda örtü altında ve açıkta bu ürünü yetiştiren çiftçilerimiz hak ettiği geliri elde edemedi" diye konuştu.



"Bu araziler sebze üretiminde mutlaka tutulmalı"


Çiftçilerin artık bu çeşitlerden de uzaklaşıp, başka çeşitlere yöneleceğini kaydeden Gökçel, "Dolayısıyla bu döngü böyle devam edip gidiyor. Ancak bu nereye kadar devam edecek onu bilmiyorum. Yaklaşık 150 bin dekar araziye tekabül eden bu bölgede ülkede en az üretim yapıldığı dönemde örtü altında sebze üretiminin en fazla üretildiği bölge burası. Burada çiftçilerimiz sebze üretiminden para kazanamadıkları için bu tür çeşitlere yöneliyorlar. Bu toprakları bu şekilde başka çeşitlere biz kaydırıyoruz. Böyle giderse gelecekle alakalı sıkıntı yaşayacağımızı düşünüyorum. Yetkilileri uyarıyoruz. Bu araziler sebze üretimde mutlaka tutulmalı. Bu meyve ürünleri her yerde olabilir ancak biz gerçekten ülke insanının sebzeye en fazla ihtiyaç duyduğu mevsimde bu bölgelerde üretim yapamazsak bir zaman gelir ithal etmek zorunda kalırız. Bu da hem ülkeyi zora sokar hem de tüketicilerin pahalı fiyata bu ürünleri tüketmesine neden olur. Bu da hiç kimsenin isteyeceği bir durum değildir. Nektarin üreticisine bu sezonun hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.



"4-5 lira arasında satılıyor"


Nektarinin geçtiğimiz yıla göre daha ucuz olduğunu vurgulayan Gökçel, "Örtü altında rekoltede fazla olmuyor. Dolayısıyla fiyatlar yüksel olmalı ki bu kadar masrafı, bu kadar emeği karşılasın. Maalesef fiyatlar bu durumda değil. Şu anda 4 ile 5 lira arasında fiyatlar değişiyor. Burada yeni hasadı başlandı, siftah. Önceki yıllarda bu 13-14 lira gibi bir ortalama ile satılıyordu. Şimdi o rakamlara bakınca, bugünkü rakam üreticimizi kurtarması mümkün görünmüyor. İnşallah çiftçilerimiz hak ettiğini elde eder. Çünkü Türkiye’de şeftali üretiminde Mersin, önde gelen illerden bir tanesi. Biz sıfır deniz rakımından bin 500 rakımdaki yayla bölgelerine kadar bu ürünleri yetiştiriyoruz. Buranın avantajı örtü altında bu ürünler Nisan ayının ortalarında hasat ediliyor. Aslında bu çok büyük bir avantaj. Tabi neye göre avantaj. Eğer hak ettiği karşılığındaki fiyatı bulursa avantaj. Bu sene o fiyatı bulamadık. Yukarıdaki şeftalilerdeki sıkıntı da şu. Oralarda da üretilen şeftali özellikle meyve suyu sektöründe çok kullanılıyor. Maalesef orada da son senelerde sıkıntımız meyve suyu sektörü ucuz fiyat vermesi o üreticileri de mağdur ediyor" ifadelerini kullandı.


Şeftali üreticisi Kenan Yıldırım ise bölgenin en büyük nektarin üreticilerinden biri olduğunun altını çizerek, "2000’li yılların başında alternatif üretim olarak bunu programa almıştık. Biz o yıllarda çok ciddi paralar kazandık, emeğimizin karşılığını alabiliyorduk ta ki 2011 yılında başlayan Suriye iş savaşına kadar. Hem Suriye’ye yapmış olduğumuz ihracatı engellediği gibi Suriye’nin içinden geçen transit yolları da kullanamaz hale geldiğimizden dolayı o bölgelerdeki ülkelere de ürün ihraç edemez olduk. 2012 yılında da İran’la yaşadığımız sıkıntılardan dolayı oraya da ihracatımız kesildi ve bir tek Rusya pazarına kaldık. Rusya ile de uçak krizi ortaya çıkınca ciddi bir sıkıntı yaşadık. Şu anda da ürettiğimiz ürünlerin karşılığını bir türlü alamıyoruz" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede vatandaşlar, ilçe değişikliği için sandık başında Hatay’ın Reyhanlı ilçesine bağlı olan ve ilçe merkezine 30 kilometre uzaklıkta bulunan Uzunkavak Mahallesi sakinleri, 3 kilometre mesafedeki Kumlu ilçesine bağlanmak için sandık başına gitti. Hatay’ın Reyhanlı ilçesine bağlı Uzunkavak Mahallesi, ilçe merkezine 30 kilometre mesafede uzaklıkta. Zaman zaman kamu kurumlarındaki işlerini halletmek için 30 kilometre mesafeyi kat etmek zorunda kalan depremzede vatandaşlar, bu durumun önüne geçmek için 3 kilometre mesafedeki Kumlu ilçesine bağlanmak istediler. Hatay Valiliği’ne yapılan başvurular sonrası mahalle sakinleri, saat 09.30 itibarıyla sandık başına gittiler. 31 Mart Yerel Seçimlerinin üzerinden 35 gün gibi kısa bir sürenin ardından yeniden sandık başına giden vatandaşlar, saatlerin 17.30 olmasıyla oy verme işlemini tamamlayacak. Uzunkavak Mahallesi’nde 780 seçmen bulunurken, sandıktan yüzde 50’nin üzerinde çıkan karara göre mahallenin bağlı olacağı ilçe belirlenecek. "Kumlu’ya bağlanmak için mahallemizde referandum gerçekleştiriyoruz" Uzunkavak Mahalle Muhtarı Mehmet Albayrak, ilçe değişikliği için sandık başına gittiklerini belirterek, "Bugün Uzunkavak Mahallesi’nde referandum seçimini gerçekleştiriyoruz. Biz yaklaşık 80 yıldır bize 30 kilometre uzaklıkta olan Reyhanlı ilçesine bağlı olmanın birçok yönden sıkıntısını yaşadık. Bu seçim sonrası inşallah hemen yanımızda olan Kumlu ilçesine bağlanacağız. Birçok sıkıntımızı ise geride bırakmış olacağız. Bunun için şu an mahallemizde referandumu gerçekleştiriyoruz. Burada 780 seçmenimiz var ve yüzde 51 yeterli oluyor. Yaklaşık 400 oy almamız bizi sonuca ulaştıracak" ifadelerini kullandı. Kumlu ilçesine bağlanmak istediklerini dile getiren Enver Kara, "Burada bir referandum gerçekleştiriyoruz. Kumlu ilçesiyle bitişiğiz ama Reyhanlı bize 30 kilometre uzaklıkta oraya bağlıyız bundan dolayı çok sıkıntılarımız oluyor. Kumlu ilçesine katılmak istiyoruz. En ufak bir imzamız oluyor Reyhanlı’ya gidiyoruz. Biz sürekli Kumlu’nun içerisindeyiz" dedi.
İstanbul Vakıflar Genel Müdürlüğü ‘Vakıf Haftası’ kutlama mesajı yayımladı Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü, 6-12 Mayıs tarihleri arasında kutlanacak olan ‘Vakıf Haftası’ ile ilgili kutlama mesajı yayımladı. Mesajda, "Vakıflarımızı ve vakıf kültürümüzü yaşatmak geçmişe borcumuz, geleceğe karşı sorumluluğumuzdur. Bu sene Vakıf Haftası’nda Vakıflar Genel Müdürlüğü 100’üncü yılına özel 201 eserimizin açılışını yapmanın gururunu yaşıyoruz. Kadim vakıf kültürünü yaşatan vakıflarımızın Vakıf Haftası kutlu olsun" ifadelerine yer verildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü 6-12 Mayıs tarihleri arasında kutlanılacak olan Vakıf Haftası’nın başlangıcında bir kutlama mesajı yayımladı. Yayımlanan mesajda vakıf kurucularına, çalışanlarına, yardımseverlere yaptıkları çalışmalar ve ortaya koydukları dayanışma için teşekkür edildi. Mesajda, vakıf kültürünün toplumsal dayanışmanın mihenk taşı olduğunun altı çizilirken, “Vakıf kültürü, kadim medeniyetimizin paha biçilemez miraslarından biri olarak günümüze kadar ulaşmış bir kültürdür. Bu kültürün mihenk taşı, yardımlaşma ve dayanışmadır. Bu mihenk taşının yeri, şefkat ve merhamet ile sağlamlaşmakta, güçlenmektedir. Vakıflarımız, geçmişten bugüne ortaya koydukları gayret ve samimiyet ile nice hayatlara, gönüllere dokunmuştur ve dokunmaya devam etmektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak, mazlum ve muhtaçların daima yanında olan vakıflarımızın her zaman yanında olmayı sürdüreceğiz. Hem ülkemiz topraklarında hem de gönül coğrafyamızda nice eşsiz çalışmayı hayata geçiren vakıflarımız, hem milletimizin hem de çeşitli coğrafyalarda yaşayan toplumların gönlünü, muhabbetini kazanmıştır. Bu kazanım, hiçbir maddi kazanç ile elde edilemeyecek kadar kıymetli bir kazanımdır. Dayanışma ve yardımlaşma ruhunu güçlü bir şekilde yaşatan vakıf kurucuları, vakıf çalışanları ve yardımseverlere bu vesileyle bir kez daha şükranlarımızı ifade ediyoruz. Vakıflarımızı ve vakıf kültürümüzü yaşatmak geçmişe borcumuz, geleceğe karşı sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluğun bir gereği olarak hayır hizmetlerimizin yanı sıra geçmişten günümüze miras eserlerimizin restorasyonu ve ihyası ile bu senenin Vakıf Haftası’nda Vakıflar Genel Müdürlüğü 100’üncü yılına özel 201 eserimizi açarak Vakıflar Haftası’na girmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Kadim vakıf kültürünü yaşatan vakıflarımızın, Vakıflar Haftası kutlu olsun” ifadeleri kullanıldı.