YEREL HABERLER - 11 Eylül 2012 Salı 09:46

SÜDGE HAYAT KURTARIYOR

A
A
A
SÜDGE HAYAT KURTARIYOR

Mersin İl Halk Sağlığı Müdürlüğü Ruh Sağlığı Programları Tütün ve Bağımlılık Yapıcı Diğer Maddeler Birim Sorumlusu Dr. Koray Kenziman, Sürücü Davranışları Geliştirme Eğitimi`nin (SÜDGE) kişiler üzerinde çok etkili olduğunu belirterek, bu eğitime katılanların bir daha kesinlikle alkollü araç kullanmadıklarını söyledi.
Alkollü araç kullanmak, geri dönüşü olmayan büyük felaketlere neden oluyor. Türkiye`de 2005 yılından bu yana uygulanan SÜDGE programı ile sürücülerin bu konuda bilinçlendirilmesi hedefleniyor. Mersin`de İl Halk Sağlığı Müdürlüğü bünyesinde yürütülen SÜDGE`nin çok başarılı bir eğitim programı olduğunu ifade eden Dr. Koray Kenziman, eğitimin sürücüler üzerindeki etkisi konusunda İHA muhabirine açıklama yaptı. SÜDGE programın kapsamında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu`nun 48. maddesine göre ikinci defa geçici olarak sürücü belgeleri alınan sürücülere sürücü davranışlarını geliştirme eğitimi verildiğini kaydeden Dr. Kenziman, programın 2005 yılından bu yana uygulandığını bildirdi. Alkollü araç kullanan sürücülerin ehliyetine 6 ay süreyle el konulduğunu, ikinci kez alkollü araç kullanırken yakalanmaları durumunda ise bu sürenin 2 yıla çıktığını anımsatan Kenziman, bu sürücülerin ehliyetlerine el konulmasından itibaren 1 yıl içerisinde SÜDGE programına katılmak zorunda olduklarını dile getirdi. Mersin`de SÜDGE kapsamında yaptıkları çalışmaları anlatan Kenziman, ``Sürücüler haftada bir gün olmak üzere toplam 4 hafta eğitim alıyorlar. Gruplarımız minimum 4, maksimum 12 kişi olmak zorunda. Biz maksimum kapasite ile çalışıyoruz. Eğitimlerimizde bir psikiyatrist, bir pratisyen hekim, bir psikolog ve en az lisans düzeyinde eğitim almış bir emniyet görevlisi yer alıyor. Amacımız, insanların alkol kullanarak trafiğe çıkmalarına engel olmak`` dedi.
``VERDİОİMİZ EОİTİMLERLE İNSANLAR BİLİNÇ DÜZEYİNE ERİYOR``
Bu eğitimlerde insanların alkol alıp almamalarını sorgulamadıklarının altını çizen Kenziman, toplumda böyle bir yanlış anlaşılma olduğuna işaret etti. Eğitimlerde, sürücülere alkolün insan vücuduna verdiği zararlar ve özellikle refleksleri azaltmasına yönelik bilgiler verdiklerini vurgulayan Dr. Kenziman, program çerçevesinde çok ciddi ve kapsamlı eğitimler verdiklerine dikkat çekti. Özellikle yaşanmış trafik kazaları ve neden olduğu sonuçları içeren görüntülerin sürücüler üzerinde çok büyük etkisi olduğunu aktaran Kenziman, ``Sürücüler bu eğitimlerle bilinç düzeyine eriyor. Birçok insan bu eğitimlerden sonra ya alkol almayı bırakıyor ya da alkol aldıysa kesinlikle araç kullanmıyor. SÜDGE hayat kurtarıyor diyebiliriz. Bizi ilgilendiren nokta, insanların alkol alarak trafiğe çıkmaları. Herhangi bir can kaybı olduğu zaman suçsuz dahi olsalar bunun vicdani boyutunu da düşünmeleri gerektiğini, ömürleri boyunca kendi kendilerini sorgulayacakları bir tutum olduğunu anlatıyoruz`` diye konuştu.
Eğitim süresince sürücülerin psikolojik değerlendirme testlerinden geçtiklerini, psikologlarla sürekli irtibat halinde takiplerinin yapıldığını anlatan Kenziman, şöyle devam etti: ``Psikiyatri uzmanımız bunların değerlendirmesini yapıyor. Alkol kullanmaya meyilli, alkol kullanan insanlar olduğu zaman bunların takibi yapılıyor. Bir aylık eğitimden sonra 2 aylık gözlem süremiz oluyor. Daha sonra bu sürücülere eğitim sertifikalarını veriyoruz, aldıkları bu sertifikalarla gidip ehliyetlerini geri alma şansları oluyor. Eğitime katılan vatandaşlar da gerçekten bu eğitimden fayda gördüklerini, memnun oldukları ve kendilerine çok şey kattıklarını söyleyerek gidiyorlar.``
``SÜRÜCÜLER 2 YILIN BİTMESİNİ BEKLEMESİNLER``
Mersin`de 2005 yılından 2012 Temmuz ayı sonuna kadar toplam bin 62 kişinin bu eğitimi aldığı bilgisini veren Dr. Kenziman, sürücü davranışları eğitimi alması gereken sürücüleri, başvurularını erken yapmaları konusunda da uyardı. Sürücülerin, SÜDGE`ye başvurmak için 2 yılın bitmesini beklediklerine dikkat çeken Kenziman, şunları söyledi: ``Bu, onlar için büyük zaman kaybı. Bizim sıkıntımız şuydu; çok yoğun bir birikim olduğu için 2 yıl sonunda başvuranlara 7-8 ay sonrasına süre vermek zorunda kalıyorduk. Sürücü 2 yıl ehliyetini kaptırıyor, o 2 yıl içerisinde gelip başvurmadığı için 2 yıl sonrasında hemen ehliyetini alacağını sanıyor. Ehliyetlerine el konulur konulmaz gelip başvurabilirler, başvurdukları takdirde bu 2 yıl bekleme süresi içerisinde hem sürücü davranışları geliştirme eğitimini almış olurlar hem de zaman kaybetmemiş olurlar. Bu arada biz, son 3 ayda eğitimlerimizi 1 gruptan 4 gruba çıkardık, düzenli olarak her gün eğitim verir olduk. Artık neredeyse vatandaş başvurduğu zaman 1 ay içerisinde önümüzdeki düzenlenecek eğitime alıyoruz.``
``BUNUN VİCDANİ BOYUTU ÖMÜR BOYU SÜRER``
Sürücüleri hiçbir zaman alkol alarak trafiğe çıkmamaları konusunda da uyaran Dr. Kenziman, alkollü araç kullanırken kaza yapanların, hayatları boyunca vicdanen kendilerini sorgulayacaklarına vurgu yaparak, sözlerini şöyle tamamladı: ``Bunun hem hukuki hem vicdani boyutu var. Hukuki boyutu belli bir süre sonra geçer, unutulur, kapanır ama vicdani noktada arabayı sürerken alkol alan ve kaza yapan bir insan kendisi suçsuz bile olsa ömür boyu kendini sorgular. Kendisine de zarar verebilir ama başkasına zarar verdiği noktada da ömrü boyunca bu acıyı yaşayacaktır. Kimsenin bu duruma düşmesini istemeyiz. Zaten bizim eğitimlerimize katılanlar bir daha alkollü araç kullanmıyorlar. SÜDGE eğitimini aldıktan sonra tekrar alkolden ehliyetini kaptıran ve tekrar bu eğitim için bize gelen vatandaş yok. Bu da verilen eğitimin başarısını ve insanlar üzerindeki etkisini ortaya koyuyor.``
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.