EKONOMİ - 12 Haziran 2019 Çarşamba 17:32

Mersin, Kasım 2020’de yapılacak 14. Uluslararası Turunçgil Kongresi’ne hazırlanıyor

A
A
A
Mersin, Kasım 2020’de yapılacak 14. Uluslararası Turunçgil Kongresi’ne hazırlanıyor

Mersin, 2020’de yapılacak 14.

Mersin, 2020’de yapılacak 14. Uluslararası Turunçgil Kongresi’ne hazırlanıyor. 2020 Kasım ayında gerçekleşecek kongreye ilişkin çalışmalar ve hazırlanan web sitesinin tanıtımı, düzenlenen özel bir etkinlikle yapıldı.


14. Uluslararası Turunçgil Kongresi (ICC 2020), 8-13 Kasım 2020 tarihleri arasında Mersin’de gerçekleştirilecek. 1968 yılından bu yana her 4 yılda bir gerçekleştirilen Uluslararası Turunçgil Kongresi’nin 14’üncüsünün Mersin’de düzenlemesi için 2012’de atılan ilk adımın ardından, kongrenin Mersin’e verilmesiyle yapılan çalışmalar aralıksız sürüyor. Bu çerçevede, Mersin 14. Uluslararası Turunçgil Kongresi Web Sitesi Tanıtımı özel bir etkinlikle gerçekleştirildi. Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nde yapılan toplantıya, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Fuat Fikret Aktaş, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir, 14. Uluslararası Turunçgil Kongresi Başkanı Kemal Kaçmaz, akademisyenler, oda ve STK’ların temsilcileri katıldı.



“Türkiye turunçgil üretiminde küresel bir oyuncu haline gelmiştir”


Toplantının açılış konuşmasını yapan Kongre Başkanı Kaçmaz, Türkiye’nin turunçgil üretiminde küresel bir oyuncu haline geldiğini vurguladı. Dünyada ve Türkiye’de turunçgil üretimini rakamlarla açıklayan Kaçmaz, bugün limon üretiminde Meksika’nın 2,5 milyon ton, Hindistan’ın 2,4 milyon ton ve Çin’in 2,3 milyon tonla ilk üç sırayı aldığını, Türkiye’nin ise 1,6 milyon tonla 6’ncı sırada yer aldığını ve dünya üretiminin yüzde 5,8’ini karşıladığını söyledi. Türkiye’nin, dünya limon ihracatında ise Meksika ve İspanya’nın ardından 449 bin tonla ilk 3’te yer aldığını belirten Kaçmaz, “Portakal üretiminde ise Brezilya, Çin ve Hindistan ilk üç sırada yer alırken, Türkiye 1 milyon 950 bin tonla 9’uncu sırada bulunuyor ve dünya üretiminin yüzde 2,6’sını karşılıyor. Dünya portakal ihracatında ise Türkiye 400 bin tonla 4’üncü sırada yer alıyor. Mandarin üretiminde Çin ve İspanya’nın ardından Türkiye 1 milyon 950 bin ton ile 3’üncü sırada bulunuyor ve dünya üretiminin yüzde 4,6’sını karşılıyor. Dünya mandarin ihracatında ise İspanya birinci sırada yer alırken, ülkemiz 673 bin ton ile ikinci sırada, Çin de 3’üncü sırada bulunuyor. Greyfurt üretiminde ise Türkiye 260 bin tonla 7’nci sırada ve dünya üretiminin yüzde 3’ünü karşılamaktadır. İhracatta da Türkiye 2’nci sırada yer almaktadır” dedi.



“Kongre, ülkemizin, ilimizin ve sektörümüzün tanıtımına çok büyük katkı sağlayacak”


Dünya turunçgil üretim ve ihracatında Türkiye’nin ilk sıralarda yer aldığına dikkat çeken Kaçmaz, Türkiye’nin 2018 sonu itibariyle gerçekleşen 4,5 milyon tonluk yaş meyve sebze ihracatı içinde turunçgil sektörünün payının yüzde 45 olduğunu anımsattı. Turunçgilin artık başlı başına bir sektör haline geldiğini ifade eden Kaçmaz, “Oluşturduğu istihdam ve net döviz girdisiyle cari açığın düşmesine katkısı olan böylesi bir sektörün Çukurova’ya katkısı ortadadır. Dünyada ve ülkemizde önemli bir sektörün mensubu olan bizler, 8-13 Kasım 2020 tarihleri arasında düzenlenecek olan 14. Uluslararası Turunçgil Kongresi’ne ev sahipliği yapacak olmanın heyecanı içindeyiz. Ülkemizin, ilimizin ve sektörümüzün tanıtımının yanı sıra Türkiye turunçgil sektörünün gelişimine büyük katkılarda bulunacağına inandığımız bu kongrenin yerel ve bölgesel düzeyde beklentimizden çok daha fazla çıktıları olacaktır” diye konuştu.



“Katma değeri ve ihracat değerini artırmaya yönelik çalışmalar yapmamız gerekiyor”


Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Musa Demir de bu tür kongrelerin ülkenin ve sektörün tanıtımı açısından büyük önem taşıdığına işaret etti. Yaş meyve sebze sektörü ve narenciye sektörünün Türkiye ekonomisinde çok büyük öneme sahip olduğunu dile getiren Demir, “İstihdamıyla 10 milyon insanı ilgilendiren, 2,5 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştirdiğimiz, Türkiye’ye döviz girdisi sağlayan bir sektör. Türkiye’nin ihracatının gelişimine baktığımızda, 2018 yılı itibariyle 170 milyar dolarla önemli bir ihracat noktasına gelmiş bulunuyoruz. Ancak geldiğimiz noktada gerçekleştirmemiz gereken husus; ihracatımızın katma değerinin artırılması. Gerek narenciye sektörü gerek yaş meyve sektörü gerekse diğer ihracat sektörlerimiz için de geçerli olan şimdiye kadar dikey çalışmalarda ihracat artımında belli bir noktaya geldik ama ihracatımızın birim fiyatı 1,1-1,2 dolarlar seviyesinde. Bu, gelişmiş ülke ortalamalarının çok altında. Bizim bu sektördeki katma değeri ve ihracat değerini artırmaya yönelik çalışmalar yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.


Mersin’de araştırma geliştirme faaliyetleri ve ihracat pazarlarına yoğunlaşmaya katkı sunacak bir tarım teknoparkı kurulduğunu kaydeden Demir, “Bizim ihracat pazarlarımızdaki mevcut fiyatlar belki de bizim hak ettiğimiz fiyatların altında yer alıyor. Bu nedenle bakanlık olarak biz özellikle Rusya krizinden sonra sektörün karşılaştığı darboğazın tekrarlanmaması için Uzakdoğu pazarlarına yönelik çalışmaları Tarım Bakanlığımızla birlikte yoğunlaştırdık. Japonya’ya greyfurt ve limon ihraç ediyoruz; portakal ve mandalina konusunda çalışmalar devam ediyor. Bu pazarlarda ihracatın karlılığı çok daha yüksek ve bizim şu anda ihracat yaptığımız pazarlara göre de buralar daha istikrarlı, daha uzun vadeli kazanç sağlayabileceğimiz pazarlar. Dolayısıyla ihracatçılarımızın dikkatlerini bu pazarlara çekmek istiyoruz. Aynı şekilde Çin, Güney Kore, Endonezya ve Malezya’da çalışmalarımız devam ediyor. Bizim ihracatçımızın da üreticimizin de bu ürünü daha yüksek katma değerle ve daha fiyatlarla ihraç edebilmesi için organize bir şekilde çalışmalar yapmaları gerekiyor. Biz de bakanlık olarak bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız” şeklinde konuştu.



“Bakanlık olarak elimizden gelini yapmaya hazırız”


Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Fuat Fikret Aktaş ise “Turunçgil sektöründe birçok sorun olabilir, ancak özellikle bakanlık olarak sizlere ve buradaki üreticilere, valilik ve teşkilat aracılığıyla yapmamız gereken; en iyisini, en kalitelisini, en güzelini yetiştirmemiz lazım. Dünyada rekabet edilebilir, özellikle bu dijital çağda ürünleri ilaçsız, kalıntısız üretip dünya piyasalarına sunmamız gerekiyor. Biz bu ürünleri kalıntısız bir şekilde en kaliteli ürettiğimiz sürece dünyadaki tüm pazarların gelip buradan ürün talep edeceklerini düşünüyorum” dedi.


Bakanlık olarak 2020 kongresine ilişkin ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını vurgulayan Aktaş, “Mümkün olduğu kadar Cumhurbaşkanımızın koordinasyonunda bu işi yüklenmek ve özellikle açılışta tarım bakanlığı, ticaret bakanları seviyesinde davetleri istişare edeceğiz. Ne kadar çok insanı getirirsek hem tarım hem turizm açısından etkili olacağını düşünüyorum” diye konuştu.



“Kongrenin ülkemize, bölgemize ciddi katkıları olacak”


Mersin Valisi Ali İhsan Su da son dönemde Mersin özelinde ve Türkiye genelinde turunçgilde hem üretimde hem kalitede hem de ihracatta bir artışın söz konusu olduğunu söyledi. Bunun çok önemli olduğunun altını çizen Su, şunları söyledi:


“Biz buna dönük olarak ayrıca çalışmalar da yapıyoruz. İlimizde ve Türkiye’de ilk kez tarımsal araştırma yapacaklara yönelik önemli bir ar-ge merkezi olan Tarım Teknoparkını kurduk; çalışmaları devam ediyor. Bu önemli ve bir yıla kadar tam olarak hizmete sunacağız. Ayrıca yine tarım sektörüne yönelik olarak Tarsus’ta bir Tarsus Gıda OSB ve Tarsus Gıda İşleme OSB kurduk. Bunlar da tarım sektöründe ilimize, ülkemize önemli açılımlar kazandıracak. Bunların çalışmaları hızla sürüyor. Bittiğinde bu OSB’lerde önemli yatırımlar gerçekleştirilecektir.”


Narenciyenin dünyada ve Türkiye’de önemli bir tüketim maddesi olduğuna dikkat çeken Su, “Biz bunun üretimini ne kadar artırabilirsek, çeşit ve kaliteyi artırabilirsek ve 12 aya yayma imkanı yakalarsak çok daha iyi noktalara geleceğiz” ifadelerini kullandı.


Uluslararası Turunçgil Kongresi çerçevesinde bir dizi çalışma yaptıklarını belirten Su, kongrenin tarıma, ihracata ve üretime yönelik katkılarının yanında Mersin’in ve Türkiye’nin tanıtımına da çok ciddi katkıları olacağına işaret ederek, “Yaklaşık 2 bin 500 civarında akademisyen, uzman, iş insanları bu kongreye gelecek. Bu konukları gezdireceğiz, kentimizde yapılanları, üretimleri anlatacağız. Bizim ihracatımız, üretimimiz, yenilikler ve çiftçinin bilinçlenmesi konusunda katkı sağlayacağı gibi ilimizin ve ülkemizin tanıtımına da katkı sağlayacak. 2020 yılında gerçekleşecek kongrenin ülkemize, bölgemize ciddi katkıları olacak” ifadelerini kullandı.


Toplantıda daha sonra Kemal Kaçmaz tarafından kongrenin hazırlık sürecine ilişkin bilgiler verilirken, akademisyenler de hazırlanan web sitesinin tanıtımını yaptılar.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyoğlu’nda Hıdırellez coşkusu Beyoğlu Belediyesi tarafından “Beyoğlu’nda Bahar” temasıyla düzenlenen Hıdırellez şenlikleri vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Alanı dolduran kalabalık yapılan gösterilerle Hıdırellez’i coşkuyla kutladı. Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen Hıdırellez şenlikleri Kızılay Meydanı’nda düzenlendi. Vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleştirilen şenliklerde sihirbaz, jonglör, ateşbaz, palyaço ve Roman dansı grubu sahne alırken Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney yaptığı açıklamada, "Bütün milli bayramlarımızı, dini bayramlarımızı, manevi bayramlarımızı böyle coşkuyla, bir arada, kaynaşarak kutlayacağız. Her seferinde farklı mahallelerde bir araya geleceğiz. Belediyenin hizmetlerini farklı mahallelerdeki çocuklarımız hissetsin, farklı mahallelerde yaşayan komşularımız hissetsin diye tek bir noktada değil Beyoğlu’nun değişik mahallelerinde bu faaliyetlere devam edeceğiz. Bugün Hıdırellez bahar bayramı doğanın yeniden canlanması demek. Aynı 31 Mart’ta olduğu gibi. 31 Mart’ta da Beyoğlu yeniden canlandı. 31 Mart’ta Beyoğlu’nu hep beraber rengarenk yaptık. Hıdırellez duaların edildiği, darda kalanların çare aradığı, hasta olanların şifa bulmak için dua ettiği, yardıma muhtaç insanların dua ettiği dolayısıyla dileklerin kabul olduğuna inanılan bir gün. Bugün karada darda kalanlara yardım eden Hızır ile denizde zorda kalanlara yetişen İlyas’ın 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece gül ağacının dibinde buluşmasına istinaden kutladığımız Hıdırellez bayramı. Bizler Beyoğlu’nda tüm kimliklere ait bayramları kutlayalım” dedi. Konuşmasının sonlarında Gazze’de zulüm gören insanlara dua eden Güney şunları söyledi: "Bizler Beyoğlu’nun renkliliğini el ele verip birlikte geleceğe taşıyalım. Yine dualarla dileklerle kapatalım. Özellikle Gazze’deki mazlumlara inşallah zulmün son bulduğu günler olsun diyorum. Hastaların şifa bulduğu günler olsun, darda kalanların darına Hıdırellez’in yetişmesini diliyorum. Hepinize buraya katıldığınız için, bu coşkuya destek verdiğiniz için bayramı bizlerle birlikte el ele kutladığınız için çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun” ifadelerini kullandı. Güney’in konuşmasının ardından Hıdırellez balonu uçurulurken, etkinlik müzik ve dans gösterileriyle devam etti.
İstanbul Okan Buruk: "Beklemediğimiz kadar rahat bir galibiyet oldu" Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Sivasspor karşısında çok üstün oyun ortaya koyduklarını söyleyerek, "Beklemediğimiz kadar rahat bir galibiyet oldu" dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Galatasaray evinde karşılaştığı Sivasspor’u 6-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, "Maç öncesi rakibimizin savunma ağırlıklı bir dizilişle beklediğini, oynadığı maçlarda topu rakibe verdiğini, çok pozisyon vermediğini ve kalesinde gördüğü gol sayının da az olduğunu biliyorduk. Uzun topla gol bulan bir takımdı. Oyuna erken girdik, erken goller attık. Top bizdeyken hücum anlamında hareketliliğimiz iyiydi. Bu seneki en kaliteli maçlarımızdan biriydi. Çok baskı da görmedik. Icardi’ye 3 kişi yakın oynadı. Yön değiştirmede girdiğimiz pozisyonlar oldu. Bence skor daha da yukarıya gidebilirdi. Rakibimizin de girdiği pozisyonlar oldu. Çok üstün oyun ortaya koyduk. Beklemediğimiz kadar rahat bir galibiyet oldu. Sivaspor ligin dirençli takımlarından birisi. Maç öncesi bu anlamda herkesin gözünü korkutan bir Sivasspor vardı. Oyunun bütün bölümlerinde üstün oynadık. Her golü attıktan sonra tekrar oyunun içine girdik. Hak ettiğimiz bir galibiyet oldu. Bizim için gol sayısı çok önemli. Rakibimizle puan farklı açarken bir yandan da averajla olarak önüne geçtik. Son 6-7 maçta averajla olarak çok büyük sayıya ulaştık. Çok pozisyona girdik. Ofansif anlamda takımın performansından memnunum. Haftada 1 maçta farklı bir durum oldu. Muhteşem bir taraftar vardı. Onlara teşekkür ediyorum. Her türlü takımımıza destek verdiler. Onlarla birlikte çok güçlüyüz. Onlara da bu galibiyeti hediye ediyorum" diye konuştu. "Kendi konsantrasyonumuzdan ödün vermemek istiyoruz" Şampiyonluk yarışının devam ettiğini söyleyen Buruk, "Bugün maçımızı oynadık. Yarın rakibimizin maçı var. Devam eden bir lig var. Kendi konsantrasyonumuzdan ödün vermemek istiyoruz. Her hafta bunu arttırıyoruz, bu değerli. Rakibimizle puan farkına bakmadan 16 maç üst üste kazandık. 3 maçı da kazanıp bir yandan da Türkiye için yeni bir rekor kırmak istiyoruz. Önümüzdeki hafta da bu ciddiyetle Karagümrük maçına hazırlanacağız" şeklinde konuştu. "Lig bittikten sonra görüşürüz dedik" Sözleşmesinin uzatılma durumuyla ilgili sorulan soruya ise sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Konuştuk. Başkanımız, Erden Bey, yönetim kuruluyla bir aradayız. Burada zaten kader birliği yaptık. Bir sonraki sene için de lig bittikten sonra görüşürüz dedik. Benim de isteğim devam etmek. Önce şampiyonluğumuzu yaşayalım, şampiyonluk yolunda çok önemli bir yerdeyiz. Burada kafamızı karıştıracak hiçbir şey olmaması çok değerli. İnşallah en kısa zamanda bunu hallederiz. Avrupa da Türk adamları için bir yol tabii. Türk teknik adamlarının sayısı az. Benim ilk amacım, hayalim Galatasaray’da çok büyük başarılar kazanmak. Bu bunu devam ettirmek birinci düşüncem. İleride düşünülebilir. Çok önemli bir kulüpteyiz. Şampiyonlar Ligi’nde bu sene dünyada oyun olarak, isim olarak kendini gösteren bir kulüpteyim. Önümüzde sene kendimize daha büyük hedef koymak zorundayız" diye cevap verdi. "Daha çok sahada kalmamız gerekiyor" Teknik direktörlerin tansiyonu düşürmesi gerektiğini vurgulayan Okan Buruk, "Zaten çok büyük kavga var. Bunun içerisinde bizim çıkıp, yaptığımız açıklamalar bu anlamda hem bizi bir sonraki maç için baskı altına alır, farklı yerlere sokar. Bir yandan da hepimiz Türk futbolu için hizmet ediyoruz. Daha çok sahada kalmamız gerekiyor. Bugün sahada kaldık. Şampiyonluk haftalarındayız. Zeminler güzel olunca oyuncularımızın kalitesi de artıyor. Bülent hocanın ilk maçtan sonraki açıklamalarına taraftar tepki vermiş olabilir, bizim düşüncemiz futbol oynamaktı. Doğru oynadık. İzleyenlere güzel futbol seyrettirdik" ifadelerini kullandı. "İsteğim ve düşüncem bu kadro yapımızı korumak ve üzerine takviye yapmak" Bütün oyuncularının Avrupa’da oynama hedefi ve hayali olabileceğini söyleyen Buruk, "Burada kalıp 1 sene daha oynayıp, yurt dışına gitmek isteyen olabilir, Türk oyunculardan bahsediyorum. Benim isteğim ve düşüncem bu kadro yapımızı korumak ve üzerine takviye yapmak. Geçen sene çok oyuncu değiştirdik. Kiralıktan da dönecek çok fazla oyuncumuz var. Bu sene daha doğru adımlarla birlikte kadromuzu korumamız gerekiyor. Önümüzdeki sene için bütün planı yapıyoruz. Lig devam ediyor. 3 maç kaldı. Şampiyon olup, Şampiyonlar Ligi’nde oynamak için maçlara daha çok odaklanıyoruz" dedi. "Hakim Ziyech gelecek sene bizimle olacak" Faslı futbolcu Hakim Ziyech’in şu anda iyi durumda olduğunu ifade eden sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Hem sarı kart sınırında, hem de sakatlık riskinden korktuğumuz için bazen erken çıkarıyoruz. Hakim bizim oyuncumuz. Gelecek sene bizle olacak. Bizim için önemli ve değerli bir oyuncu" açıklamasında bulundu. Sarı kart sınırındaki futbolcuların çokluğunun hatırlatılması üzerine Okan Buruk, "Burada sadece gidişine bırakıyoruz. Ben de kart sınırındayım. Onun için dikkatli olmak gerekiyor. Bazen oyuncuları erken çıkıyoruz. En önemli ive değerli olan maç bir sonraki maç. O yüzden kazanmaya odaklanıyoruz. Onun dışında kötü düşüncelerimiz yok" diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Beyoğlu’nda Hıdırellez coşkusu yaşandı Beyoğlu Belediyesi tarafından “Beyoğlu’nda Bahar” temasıyla düzenlenen Hıdırellez şenlikleri vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Alanı dolduran kalabalık yapılan gösterilerle Hıdırellez’i coşkuyla kutladı. Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen Hıdırellez şenlikleri Kızılay Meydanı’nda düzenlendi. Vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleştirilen şenliklerde sihirbaz, jonglör, ateşbaz, palyaço ve Roman dansı grubu sahne alırken Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney de açıklamalarda bulundu. Güney alanı dolduran kalabalığın Hıdırellez şenliklerini kutlarken şu sözleri sarf etti, “Bütün milli bayramlarımızı, dini bayramlarımızı, manevi bayramlarımızı böyle coşkuyla, bir arada, kaynaşarak kutlayacağız. Her seferinde farklı mahallelerde bir araya geleceğiz. Belediyenin hizmetlerini farklı mahallelerdeki çocuklarımız hissetsin, farklı mahallelerde yaşayan komşularımız hissetsin diye tek bir noktada değil Beyoğlu’nun değişik mahallelerinde bu faaliyetlere devam edeceğiz. Bugün Hıdırellez bahar bayramı doğanın yeniden canlanması demek. Aynı 31 Martta olduğu gibi. 31 Martta da Beyoğlu yeniden canlandı. 31 Martta Beyoğlu’nu hep beraber rengârenk yaptık. Hıdırellez duaların edildiği, darda kalanların çare aradığı, hasta olanların şifa bulmak için dua ettiği, yardıma muhtaç insanların dua ettiği dolayısıyla dileklerin kabul olduğuna inanılan bir gün. Bugün karada darda kalanlara yardım eden Hızır ile denizde zorda kalanlara yetişen İlyas’ın 5 Mayısı 6 Mayısa bağlayan gece gül ağacının dibinde buluşmasına istinaden kutladığımız Hıdırellez bayramı. Bizler Beyoğlu’nda tüm kimliklere ait bayramları kutlayalım” dedi. Konuşmasının sonlarında Gazze’de zulüm gören insanlara dua eden Güney şunları söyledi, “Bizler Beyoğlu’nun renkliliğini el ele verip birlikte geleceğe taşıyalım. Yine dualarla dileklerle kapatalım. Özellikle Gazze’deki mazlumlara inşallah zulmün son bulduğu günler olsun diyorum. Hastaların şifa bulduğu günler olsun, darda kalanların darına Hıdırellez’in yetişmesini diliyorum. Hepinize buraya katıldığınız için, bu coşkuya destek verdiğiniz için bayramı bizlerle birlikte el ele kutladığınız için çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun” ifadelerini kullandı. Güney’in konuşmasının ardından Hıdırellez balonu uçurulurken, etkinlik müzik ve dans gösterileriyle devam etti. (AU-