GENEL - 26 Mayıs 2020 Salı 13:28

Doğa Parkın sakinleri buzlu meyve ve yağmurlama sistemiyle serinliyor

A
A
A
Doğa Parkın sakinleri buzlu meyve ve yağmurlama sistemiyle serinliyor

Tarsus Doğa Parkı’ndaki hayvanlar, aşırı sıcaklarda buzlu meyve ve yağmurlama sistemi ile serinletiliyor.

Tarsus Doğa Parkı’ndaki hayvanlar, aşırı sıcaklarda buzlu meyve ve yağmurlama sistemi ile serinletiliyor.


Sıcaklıkların birden artması ile serinletme yöntemlerine başlayan ekipler, 83 türden bin 706 hayvanın bulunduğu Tarsus Doğa Parkı’nın sıcaktan etkilenen sakinleri için çeşitli tedbirler alıyor. Bunlardan biri de buzlu meyve ile serinletme yöntemi. Doğa Parkı’nda bulunan hayvanların en sevdiği meyveler özenle hazırlanıyor, özel derin dondurucularda dondurulduktan sonra günün belirli saatlerinde servis ediliyor. En sevilen meyve ve sebzeler arasında ise elma, havuç, salatalık, böğürtlen, muz ve marul yer alıyor.



Yağmurlamanın yapıldığı saatler onlar için günün en eğlenceli saatleri


Buzlu meyve servisinin yanı sıra yağmurlama sistemiyle de hayvanlar serinletiliyor. Toynaklı grup içerisinde yer alan koyun, keçi, deve gibi hayvanlar ve kümes bölümündeki hayvanların serinletilmesi için sulama arazözü ile veya yaşam alanları içerisine yerleştirilen sistem ile yukarıdan yağmurlama sistemi oluşturuluyor. Yırtıcı hayvanların yaşadığı bölümlerde de yağmurlama sistemi aktif hale getirilerek özellikle günün en sıcak olduğu öğlen saatlerinden akşamüstüne kadar su veriliyor.


Ayrıca hayvanların yaşadığı bölümlerde yer alan yapay dereler, havuzlar ve şelaleler ile de serinlemelerine katkı sunuluyor. Havuz bulunan bölümlerde ise su sıcaklıklarını düşürebilmek amacıyla buz takviyeleri yapılıyor. Özellikle ayıların bulunduğu havuzların içerisine hem buz takviyesi yapılıyor hem de yaşam alanlarına buzlu meyveler konuluyor. Tüm bunların yanı sıra bakıcıları da zaman zaman hortumla banyo yaptırarak hayvanları serinletiyor.



Midillilerin su ile oynama sevinci


Bakıcıların serinletme banyosu yaptırdığı hayvan gruplarından biri de midilliler. Atların minyonları olan midilliler hortumla banyo yaptırılarak serinletiliyor. Bakıcıların kendilerini serinletmek için geldiği anları sabırsızlıkla bekleyen midilliler, suyla oynamayı ve serinlemeyi çok seviyor. Midillilerin buzlu yemekten hoşlandığı meyve ise havuç.



Babunlar ve örümcek maymunlarının favorisi karışık meyveler


Doğa Parkın biraz yaramaz ve hırçın sakinlerinden olan babunlar ve örümcek maymunlarının favorisi ise karışık meyvelerin yer aldığı buz. Meyve arabası gelince oldukça heyecanlanan babunlar ve örümcek maymunları buzlu meyveleri büyük bir iştahla yiyor.


Yaklaşık 140 gün önce Tarsus Doğa Parkı’nda gözlerini açan ve ’Fıstık ile Doğa’ ismini alan iki bozayı her geçen gün büyüyor. Oldukça yaramaz olan iki kardeş günlerinin çoğunu oyun oynayarak geçiyor. Doğdukları aya göre havaların biraz daha ısınması ile sıcaklayan yavrular, yaşam alanları içerisinde bulunan havuzda serinliyor.



Lemurların favorisi muz ve marul


Bakıcılar lemurlar için de özenle hazırladıkları özel buzlu karışımları yaşam alanlarına bırakıyorlar. Oldukça sosyal ve meraklı olan lemurların favori meyvesi muzken, favori sebzesi marul.



"Hem oynuyorlar hem severek yiyorlar"


Doğa Parkı sakinleri için serinletme yöntemine haziran ve temmuz aylarında başladıklarını, ancak sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi üzerine şimdiden bu yöntemleri uyguladıklarını söyleyen Veteriner Hekim Fırat Kabayel, “Sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ile birlikte serinletme çalışmalarımıza başladık. Etçil ve yırtıcı hayvanlarımızı yağmurlama sistemi ile serinletiyoruz. Yağmurlama sistemini günün en sıcak olduğu saatlerde devreye alıyoruz ve üzerlerine soğuk su püskürtüyoruz. Hayvanlarımız rahat ediyor. Meyve ve sebze ile beslenen hayvanlarımız için ise buzlu meyveler hazırlıyoruz. Çok sevdikleri meyveleri bir karışım haline getirip, dondurduktan sonra öğün saatlerinde veriyoruz. Hem oynuyorlar hem de severek yiyorlar. Bu yöntemlerle sıcak havalarda serinlemelerini sağlıyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.