EKONOMİ - 04 Ağustos 2020 Salı 13:17

Ercik: “2023’te yollarla ilgili kimsenin isteyebileceği bir şey kalmayacak”

A
A
A
Ercik: “2023’te yollarla ilgili kimsenin isteyebileceği bir şey kalmayacak”

Taşucu Otoyolunun ihalesine çıkacağız.

Taşucu Otoyolunun ihalesine çıkacağız. 2023 geldiğinde Çeşmeli-Taşucu Otoyolunun birinci etabını bitirmiş olacağız. 2023’te yollarla ilgili hiçbir şekilde kimsenin isteyebileceği bir şey kalmayacak” dedi.


Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Mersin İl Başkanı Ercik, hükümetleri döneminde Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde il genelinde yapımı devam eden ve tamamlanan yol projeleriyle ilgili İHA muhabirine açıklama yaptı. Özellikle yaz aylarında ‘çile yolu’na dönen ve kilometrelerce araç kuyruğuyla tıkanan trafiğe çözüm olacak Çeşmeli-Taşucu Otoyolu ve Mersin-Antalya arasını 5 saate indirecek Akdeniz Sahil Yolu ile ilgili şikayet, eleştiri ve sorulara açıklık getirdi.



“Mersin’e son 5 yılda 25 milyar, toplamda 38 milyar TL yatırım yaptık”


Açıklamalarına, AK Parti hükümetlerinin, bugüne kadar Mersin’e tüm alanlarda yaptığı yatırımlara ilişkin rakamsal verileri paylaşarak başlayan Ercik, “2015 yılına kadar Mersin’e yapılan yatırımın toplam tutarı 12,5 milyar TL. 2015’ten günümüze kadar yapılan yatırım ise 25 milyar TL. Hükümetimizin Mersin’e bugüne kadar yaptığı yatırımların toplamı da 38 milyar TL’ye yakın. Son 5 yılda yatırım miktarının ikiye katlanması Lütfi Elvan bakanımızın sayesinde. Bu, Lütfi Elvan ve Cumhurbaşkanımızın Mersin’e verdiği değerin göstergesi” diye konuştu.



“Akdeniz Sahil Yolunda 17 kilometrelik bölümün ihalesi 30 Ağustos’a kadar yapılacak”


Karayolları ağında devam eden ve yapılacak yatırımlara ilişkin ayrıntılı bilgi veren Ercik, Mersin-Antalya arasındaki Akdeniz Sahil Yolu projesinde gelinen son durumu anlattı. Akdeniz Sahil Yolunun Mersin sınırları içerisinde kalan bölümünde ihalesi yapılmayan 17 kilometrelik kısmın kaldığını belirten Ercik, “Anıtlı, eski Kaledran dediğimiz yer, Anamur’un son mahallesi. Anamur’un son mahallesinden Gazipaşa tarafındaki 17 kilometrelik alanı kapsıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu Mersin’e geldiğinde, bu yolun ihalesini 30 Ağustos’a kadar bitireceğinin de sözünü verdi. Bu ihale de bittiği andan itibaren Mersin sınırları içinde Akdeniz Sahil Yolunda ihalesi yapılmayan hiçbir yer kalmamış olacak. Geri kalan yerlerin hepsinde ihaleler bitti. Biz şimdiye kadar 3’ü Gözce, 4’ü Büyükeceli tarafında olmak üzere 7 tüneli zaten açtık. Yıl sonuna kadar 3 tünelin de açılışını yapacağız. Yani 2023’e girdiğimiz andan itibaren Mersin’de tamamlanmayan tek bir yer kalacak, 17 kilometrelik bölüm. Geri kalan her yeri 2023’te bitirmiş olacağız. Tüm tüneller açılmış olacak. Bunun dışında inşallah önümüzdeki yılın haziran ayına kadar da Silifke-Mut yolu üzerinde 3 tünelimiz ile iki viyadüğümüz de tamamlanarak açılacak” ifadelerini kullandı.



“Çeşmeli-Taşucu Otoyolunun birinci etabını 2023’te bitirmiş olacağız”


Son dönemlerde Mersin gündeminin ilk sırasında yer alan ve eleştirilerin odak noktası haline gelen Mersin-Silifke yolundaki trafiğe çözüm olacak Çeşmeli-Taşucu Otoyoluna ilişkin de bilgi veren Ercik, gündemlerinde olan iki ulaştırma projesinden birinin Çeşmeli-Taşucu Otoyolu olduğunu söyledi. Projenin son zamanlarda çok fazla gündem olduğunu kaydeden Ercik, “Bu yolu ikiye böldük, iki etapta yapılacak. Birinci aşama Kızkalesi’ne kadar olan bölüm, ikinci aşaması da Kızkalesi’nden Taşucu’na kadar olan bölüm. Biz birinci kısmı bitirirken, ikinci kısmın da kamulaştırması bitmiş olacak. Yavaşlayan bir şey olmayacak. Ulaştırma Bakanımızdan bununla ilgili söz aldık. Kendisi de bununla ilgili açıklama yaptı ve ‘30 Ağustos tarihine kadar Çeşmeli-Taşucu Otoyolunun ihalesine çıkmış olacağız’ dedi. Bu çerçevede, 2023 geldiğinde Çeşmeli-Taşucu Otoyolunun birinci etabını bitirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.



“Havaalanının üstyapı ihalesini 30 Ağustos’a kadar bitirmiş olacağız”


Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu’nu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı, Mersin milletvekili Lütfi Elvan’ın davetiyle Mersin’e getirdiklerini vurgulayan Ercik, “Buraya getirme sebebimiz belliydi, çünkü durmadan Mersin’de gündem olan birincisi havaalanımız, ikincisi de Çeşmeli- Taşucu Otoyolumuzdu. Bakan bey Mersin’e geldiğinde bu iki projenin ne kadar önemli olduğunu bilerek geldi. Çukurova Bölgesel Havalimanı projemiz de hız kesmeden ilerliyor. Yine 30 Ağustos’a kadar da havaalanının üstyapı ihalesini bitirmiş olacağız. Şu an altyapı zaten hemen hemen bitmiş durumda. Bağlantı yollarımızla ilgili çalışmalar da devam ediyor” şeklinde konuştu.



“Gözne yayla yolu, yıl sonuna kadar duble yol olacak”


Gözne yayla yolunu da şu an Soğucak’ın çıkışına kadar bitirdiklerini belirten Ercik, şöyle devam etti:


“Sadece aşağı taraflarda kamulaştırmadan dolayı bekleyen yerler vardı, orası da inşallah ekim-kasım gibi tamamı bitmiş olacak. Çalışmalar devam ediyor, orada hiçbir sıkıntımız yok. Gözne’nin girişine kadar yıl sonuna kadar her yer duble yol olacak. Artık Soğucak’ın eski girişi kapandı, yeni girişi trafiğe açıldı.”



“Silifke-Gülnar, Gülnar-Aydıncık yolu projelerinin kalan bölümleri için ikmal ihalesine çıkılacak”


İlçelerde kendileri için önemli olan tamamlayan projeler olduğuna da işaret eden Ercik, bu projelerin son durumunu ve hedeflerini de anlattı. Erdemli-Ayrancı yolunun, virajların en fazla olduğu 6 kilometrelik bölümünü eylül ayında açacaklarını dile getiren Ercik, 2023’te de tamamının bitirileceğini söyledi. Silifke-Gülnar yolunun da şu ana kadar 14 kilometresini bitirdiklerini, 21 kilometre kaldığını ifade eden Ercik, yakında bu bölümün de ihalesine çıkacaklarını bildirdi. Yaylacıların kullandığı Gülnar-Aydıncık yolunun çok çok önemli olduğunu vurgulayan Ercik, şunları söyledi:


“Oranın da 14 kilometresi kaldı. Menekşe yolu dediğimiz taraf. Şu ana kadar 23 kilometresini bitirdik. Orası da bittiği andan itibaren Anamur-Bozyazı için Gülnar’da Köseçoban, Bardat dediğimiz yerlere yaylacılar rahat bir yol kullanmış olacaklar. Bunda da bir sıkıntımız kalmıyor. Silifke-Gülnar, Gülnar-Aydıncık yolu projeleri daha önce ayrıydı, şimdi birleştirildi. Bundan dolayı bu iki yolun 30 Ağustos’tan önce ikmal ihalesine çıkılacak ve yakın bir zamanda tekrar yapımına başlanacak.”


Tarsus-Çamlıyayla yolunun da yakında ikmal ihalesine çıkılacağı bilgisini veren Ercik, bu yolun da 2023’te bitmiş olacağını belirtti.


Mersin merkezde ise Akbelen Mezarlığının üst kavşağı ile Hal Kavşağı liman girişini Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yaptığını anımsatan Ercik, bu iki tarafın açılmasının Mersin trafiğine katkısının yaklaşık yüzde 25 olduğunun altını çizdi.



“2023’te yollarla ilgili hiçbir şekilde kimsenin isteyebileceği bir şey kalmayacak”


2023’te Mersin’in artık yol sorunu kalmayacağını iddia eden Ercik, “Biz yolları bitirdiğimiz andan itibaren Tarım ve Orman Bakanlığının barajları da kapsayan projeleriyle birlikte, Mersinlilere ‘Merkezi hükümetten beklentiniz nedir?’ diye sorduğunuzda, ben inanıyorum ki, kimse ‘Bizim şurada şuna ihtiyacımız var’ demeyecekti; çünkü herkesin gündeminde olan şey belli. Mut’taki hemşehrilerimize sorduğunuzda, birinci önceliği Silifke-Mut yolu ve Mut-Karaman yolu. Zaten tek proje kapsamında gidiyor orası. Gülnar’a sorduğunuz zaman Silifke-Gülnar yolunu söylerler. Aydıncık’a sorduğunuz zaman Aydıncık-Gülnar yolunu söylerler, artı Sahil Yolunu söyleyecekler. Ama 2023 geldiğinde artık bizim Karayolları kapsamında söylediğimiz yollarla ilgili hiçbir şekilde kimsenin isteyebileceği bir şey kalmayacaktır diye düşünüyorum. Yollar zaten şu anda sorun değil. 2010 yılında Mersin merkezden Anamur’a 5 saatte gidiliyordu. Ama şimdi 2,5 saatte Anamur’a gidiyoruz. Biz Çeşmeli-Taşucu Otoyolunu bitirdiğimiz andan itibaren ben buna inanıyorum ki, Akdeniz Sahil Yoluyla ilgili kimsenin söyleyeceği bir şey kalmayacaktır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Kız çocuğuna cinsel istismar iddiasıyla yargılanan kuaföre tahliye Zonguldak’ta 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan ve hakkında 48 yıl 3 ay hapis cezası talep edilen kuaför ilk duruşmada tahliye edildi. İddialara göre, kadın kuaföründe stajyer olarak çalışan 14 yaşındaki kız çocuğu, işletme sahibi H.E. tarafından cinsel istismara uğradığını ve kendisine mesajlar gönderdiğini öne sürerek durumu ailesine bildirdi. Aile durumu polise anlatarak, işletme sahibi H.E.’den şikayetçi oldu. Pedagog eşliğinde kız çocuğunun ifadesine başvuruldu. H.E., ekiplerce yakalanarak gözaltına alındı. Tutuklanan H.E. hakkında hazırlanan iddianame 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Tutuklu sanık H.E. hakkında çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğa karşı cinsel taciz suçlarından 48 yıl 3 ay hapis cezası talep edildi. Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada hakim karşısına çıkan H.E., suçlamaları reddederek, kendisine iftira atıldığını öne sürdü. Kız çocuğu Ö.T.’nin iş yerinde stajyer olarak çalıştığını, kendisine fazladan harçlık da verdiğini söyleyen H.E., “Bizde çalışması için onay verdik. Şartları kabul ettiler. Bunlara devlet para ödüyor. Hesabına yatan parayı ailesi elinden alıyormuş. Sonrasında kendi parasız kaldığı için benden harçlık istedi. Bizde diğer stajyerlere harçlık verdiğimiz gibi kendisine de harçlık verdik. Sonrasında ise parasız kaldığında bizden harçlık alamadığında iş yerinde huzursuzluk çıkarmaya başladı. Verilen işleri yapmamaya başladı. Tartışmaya başladı. Kendisiyle konuştuk, ‘Bu şekilde yapmaya devam edersen işini sonlandıracağız’ dedik. Bu konuşmaların üzerine bir ara iyi oldu, yine agresif hareketlerine tekrar başladı” dedi. Ö.T.’nin bir ara ailesiyle tartıştığını ve işe gelemeyeceği yönünde mesajlar attığını söyleyen H.E., “Bana WhatsApp üzerinden kollarını jiletlediği fotoğraf attı. ‘Ben yarın işe gelemeyeceğim’ dedi. Ailesiyle tartışmış. Sonrasında işe geldi. Bizde dedik ki ‘Böyle şeyler’ yapma. Psikologdan destek alması gerektiğini söyledik. Agresif hareketler yapmaya devam etti. Tekrar konuştuk. ‘Senin stajını yakacağız’ dedik. Ondan sonrasında şahsın psikolojik sorunları olduğu ve ailesine bu durumları anlatamayacağı için ailesinden de şiddet görüyormuş, bu iftiraları bize attı” diye konuştu. "Üzerimize atılan tamamen iftiradır" Ö.T.’yi iş yerine kilitlemediğini ve cinsel tacizde bulunmadığını öne süren H.E., “İş yerine kilitleme yoktur. İş yerimin kapısı camdır, içerisi görülür. İş yerimizin anahtarı tektir. Son çıkan anahtarı çıkışta askılığa asar. Kendisinin ‘Göğsümü tuttu, öptü’ gibi bu iddialar doğru değildir. Bu olaylar hiç yaşanmamıştır. Böyle bir olay yaşanmamıştır. Bizim koridorumuzda avukat, hukuk büroları var. Geç saate kadar çalışırlar. 23 yıldır kendi iş yerimi işletiyorum. Çok sayıda stajyer çalıştırdım. Bu zamana kadar böyle bir olay olmamıştır. Üzerimize atılan tamamen iftarıdır” ifadelerini kullandı. Ö.T. ile aralarındaki mesajlaşmalar ve ses kaydıyla ilgili mahkeme başkanının sorusuna da yanıt veren H.E., “Şahsın bahsettiği konuşmalar tamamen işle alakalıdır. Cinsel içerikli hiçbir konu yoktur. Ses kaydı almış. Orada işle ilgili konuştuk. O ses kaydından da haberim yok. Kendi kafasında hikaye kurgulamış. Kurguladığı şeye inanmış. Hakkımda şikayetçi olmuştur. Şahıs bu stajını yakma olayını anlatamayacağı için bu iftirayı üzerime atmıştır. Çünkü bir sene sınıf tekrarı yapmak durumunda kalacaktı” şeklinde kendini savundu. Sosyal çalışmacı eşliğinde ifadesi alındı Sosyal çalışmacı eşliğinde ifadesi alınan Ö.T. ise otele gelin saçı yapmaya gittikleri gün H.E.’nin kendisine “Seninle olmak istiyorum” diye mesaj attığını öne sürdü. Bu mesajları staja başlamasına referans olan ve tanık olarak dinlenilen Z.P.’ye de gösterdiğini söyleyen Ö.T., şöyle devam etti: “Geçen aralık ayında göğsüme dokundu. Kıyafetlerin üzerinden dokunuyordu. Sürekli ‘Seninle birlikte olmak istiyorum. Sen benimsin’ gibi cümleler kullanıyordu. Onu istemediğimi, ondan uzaklaşmaya çalıştığımı söyledim. Bana daha çok yakınlaşmaya çalışıyordu. Her fırsatta bana dokunmaya çalışıyordu. Okulumla tehdit etti. Diğer elemanları çıkartmıştı, tehdit ettiği için çıkamadım. Kapıyı kilitledi. Kendi soyundu. Ben uzaklaşınca ‘Git o zaman’ dedi. ‘Seni istemiyorum, bana zorla dokunuyorsun’ dedim.” "Şahit olsam engellemeye çalışır, müdahale ederdim" Duruşmada Ö.T.’nin babası T.T. ile annesi Ş.T. de dinlendi. Baba T.T. olayı öğrenince polis merkezine giderek şikayetçi olduğunu söylerken, anne Ş.T. de “Kızım gergindi, nedenini sorduğumda o da bana taciz olaylarını anlattı. Kızımın karşısında soyunmuş ve kendini dokundurmak istemiş. Kızım kendini savunmak amacıyla bıçak çektiğini söyledi. Kızım bana ses kaydını gösterdi” ifadelerine yer verdi. H.E.’nin Ö.T.’ye yönelik iddialarıyla ilgili dinlenen tanık Z.P., “Böyle bir şey varsa ailesine anlatması gerektiğini söyledim. Eğer korkuyorsa beraber anlatabileceğimizi söyledim. Birkaç gün sonra ailesine anlattı. Şikayette bulundular. O sıra bende sanık H.E.’ye mağdur Ö.T.’nin anlattıklarını sormuştum. O da bana ‘Böyle bir şey yok’ dedi. Gözümle gördüğüm bir olay yoktur. Şahit olsam engellemeye çalışır ve müdahale ederdim. Sanığın ‘Seni istiyorum, çok güzelsin’ şeklinde mesajlar attığını gördüm” dedi. Sanık avukatı, söz konusu iddiaların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mağdurun beyanlarının çelişkili olduğunu savundu. Cumhuriyet savcısının tahliye talebinin ardından karar veren mahkeme heyeti, suçun niteliğinin değişme ihtimali, tutuklulukta geçirdiği süreyi ve tutuklamanın tedbir niteliğini dikkate alarak yurtdışı çıkış yasağı koyarak, sanık H.E.’nin tahliyesine karar verdi.
Bursa Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey: “Bursaspor için sistem oluşturmalıyız” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursaspor Divan Kurulu Toplantısı’nda yaptığı açıklamada, “Bursa’yı uluslararası platformlarda Bursaspor markasıyla temsil etmek istiyoruz. Ve biz bu işte varız. Ama sadece bizim olmamız yeterli değil. Bir sistem geliştirmemiz lazım. Yapılanların yanlış olduğunu gördük. Yeni bir sistem ve kurguyla Bursaspor’u ayağa kaldırmamız lazım” dedi. Bursaspor Divan Kurulu Toplantısı, Merinos Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Sinan Bür kaptanımız, başkanımız büyük sorumluluk üstlendi ve göreve geldiler. İstekleri ve arzuları ligde kalabilmekti. Ancak gençlerle ancak bu kadar olabiliyor. Burada tecrübe gerekiyor. Bu yüzden de isteğimiz olmadı. Bursaspor’un mutlak suretle buradan geri dönmesi lazım. Hepimiz Bursasporluyuz. 40 merdivenlerde başlayan o serüvenlerimiz daha sonra şampiyonlukla taçlandı. Müthiş bir süreç yaşadık. Şimdi de bu süreci yaşıyoruz. Bursa bunu asla hak etmiyor. Dördüncü büyük şehir olan, ekonomik olarak da Türkiye’de ikinci sırada bulunan bir kentin marka değeri olarak gösterdiğimiz takımımızın buralarda olması hepimizin vicdanını sızlatması lazım. Hepimiz üzülmeliyiz. Herkes nedenlerini biliyor, tartışıyor. Artık dün için uğraşmayacağız. Dün bitti. Biz şimdi yarın ne yaparız, onu düşünmeliyiz. Ve tekrar gerisi geriye dönen, yükselen ve aynı zamanda her yıl bir lig atlayan Bursaspor’u nasıl inşa ederiz onu planlamalıyız. Şu anda da öyle bir toplantıdayız. Ben sizin karşınızda öncelikle Bursaspor taraftarı ve üyesi olarak karşınızdayım. Bir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak asla icazet makamı olmayacağım. Ve asla Bursaspor’un iç işlerine karışan bir yönetici olmayacağım. Bursaspor’un buraya gelmesinde de bir neden kent yönetimin bunlara karışması oldu. Bu teknik direktörü al, şunu gönder, bu futbolcuyu al, şunu gönder gibi şeyler duyduk. Ama bir kent yöneticisinin, belediye başkanının bu tür şeylere karışmaması lazım. Destek çıkacak, sahip çıkacak ama oraya gelince profesyonellere bırakacak. Hiç o işlere girmeyecek, fikir dahi söylemeyecek. Bu işin uzmanlarına bir şey anlatmak, hele hele futbolun içinden gelenlere bunları anlatmak sorun oluşturuyor. Bugünden itibaren dünü düşünmeyen bir Bursaspor oluşturacağız. Bursa’yı uluslararası platformlarda Bursaspor markasıyla temsil etmek istiyoruz. Ve biz bu işte varız. Ama sadece bizim olmamız yeterli değil. Bir sistem geliştirmemiz lazım. Yapılanların yanlış olduğunu gördük. Yeni bir sistem ve kurguyla Bursaspor’u ayağa kaldırmamız lazım. Bunu yapacak birikimli insanlarımız çok. İş dünyası biraz mesafeli bakıyor. Neden? Çünkü güven duymuyor. Onların da güvenini oluşturacağımız bir sistemin Bursaspor’da kurulması lazım. Ben önce sistem olarak bakıyorum. Bugün burada nasıl bir sistemle yol alalımı tartışmamız lazım. Öneriler mutlaka vardır. Ama yine sistemsiz bir şekilde devam edilirse, bu defa hangi yönetici gelirse gelsin başarının olma ihtimali yok. Bir sistem üzerinde tartışmamız lazım." “Transfer tahtasının sürdürülebilir olması” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, transfer tahtasıyla ilgili olarak ise, “Tahta açılabilir arkadaşlar. Fakat sürdürebilir olması şart. Yani bu sene açtınız, seneye aynı durumlar ortaya çıkarsa ne yapacaksınız? Alacaklılar var. Onlardan rica mı ederiz, ikna mı ederiz? Eski yöneticilerimiz bağış mı yapar? Destek mi verir? Bilmiyorum. Ama destek vermeliler. Size bir hikaye anlatayım. 16-17 sene önce bir takımın başkanı 90-100 milyon TL para harcamış. Oranın CEO’suna sordum. Ben de çok para harcadınız dedim. Onlar da 160 milyon TL’lik reklam yaptık, bunu 90’a çözdük dedi. Ve bunu da hibe ettik dedi. Bursaspor’da bu durumda. Bursaspor’un marka değeri kullanarak reklamlarını yaptılar. Artık onların da bir şeyler yapması gerekiyor. Örnek verdim size 16 sene önce 90 milyon TL’lik hibeden bahsediyorum. İşte Bursaspor da böyle bir marka aslında. Bunu da değerlendirmemiz lazım” ifadelerini kullandı. “Güzel projelerle stadyumun çehresi değişecek” Yüzüncü Yıl Atatürk Stadı ile ilgili olarak da konuşan Bozbey, “Kaynak konusunda da sık sık sorular geliyor. Stadyumumuz var. Yanında hemen hastane. Oraları kullanabilme ve gelir elde edebilme imkanları çok. Sadece orasını söylüyorum. Oralar daha farklı değerlendirilebilir. Onun çalışmasını da yapılması lazım. Orasını bir sosyal alana çevirirsek, marka firmaların oraya gelmesini sağlarsak, Bursaspor’un geliri de artar, gece gündüz yaşayan bir yeri de inşa etmiş oluruz. Ve her geçen gün Bursaspor daha da gelir sağlar. Araba kiralayan firmalara yerleri vermek oranın kalitesini de düşürür. Güzel projelerle orasının çehresi değişecektir. Dünya kulüpleri bu şekilde kazanç sağlıyor” dedi. Bursaspor’un eski yöneticilerine kritik çağrı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursaspor’un eski başkan ve yöneticilerine borçlarını sıfırlaması çağrısı yaptı. Bozbey, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Tahtanın açılması da mümkün olacaktır. Ama sadece tahtanın açılması yetmez. Burada daha önce görev yapmış yönetici arkadaşlarımızın fedakarlıklarını hemen kamuoyu ile paylaşması lazım. Sıfırlamaları lazım. Dünü sıfırlamamız lazım. Diyeceğim bu. Bize düşeni biz yapmaya hazırız. Hiç merak etmeyin. Sizlerin de önerileri olacaktır. Biz Bursasporluyuz. Bursaspor’un bu haline en çok üzülenlerden biri de ben değilim. Farklı bir şehirdeyim ilk sorulan soru; ‘Ne olacak bu Bursaspor’un hali?’ oluyor. Bursaspor’u ayağa kaldırdığımızda Bursa’da ayağa kalkacak. Bunan inanın. Sistem tartışmasını açalım ve konuşalım.” Galip Sakder: “Pazarlığa dahi yanaşmayan futbolcular var” Bursaspor Divan Kurulu Toplantısı’nda konuşan Divan Kurulu Başkanı Galip Sakder ise, “Başkan Sinan Bür ve yönetime teşekkür ediyorum. Keşke sportif başarı da olsaydı. Biz Bursaspor’un şu anki durumunu açıklamak istiyoruz. Esas gayemiz bu. Bugün önceki toplantılarımızdan farklı olarak Bursa’nın kent yönetimi ve iş insanları da katılım gösterdi. Kendilerine hoş geldin diyorum. Bursaspor’a her konuda sizlerden destek bekliyoruz. 1,5 milyar TL’ye yakın borçla şampiyon apoleti taşıyan Bursaspor’umuz son profesyonel seviyede mücadele edeceğiz. Ya yükü omuzlayacağız, ya da daha ağır bir yükle devam edeceğiz. Bursaspor’un eski yöneticileri başta olmak üzere borçlu olduğumuz kişilerde toparlanacak seviyeye kadar fedakarlık bekliyoruz. Seçimlerden sonra bir Bursa modeli ortaya koymalıyız. Bu yeni süreçte Divan Kurulu olarak elimizden gelen desteği vereceğiz. Transfer tahtası için bilinenden daha ağır bir bilanço mevcut. Daha önceki yöneticilerin yaptıkları anlaşmalar sonucu cezai maddeler de borcun üstüne borç olarak yüklenmiştir. 250 bin Euro’luk borçlarımız ödeme olmasına rağmen 300-400 milyon Euro’ya ulaşmış. Pazarlığa dahi yanaşmayan futbolcular var. İçler acısı bir durumla karşı karşıyayız. Bugünkü kurla 380-400 milyon TL’yi buluyor. Eğer fedakarlık sağlanmazsa tahtanın açılması çok zor. Sadece Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve aday olacak isimler değil, tüm şehrin bu görevi üstlenmesi ve taşın altına elini koyması gerekir. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımızdan da bunu talep ettik. Sürdürülebilir bir yönetim bulmayız. Öyle bir yönetim bulmayız ki kentim bütünleşmesi gerekiyor” dedi. Sinan Bür: “Süper Lig havamız hala var” Bursaspor Başkanı Sinan Bür de, “Yaklaşık 3,5 ay önce görevi üstlendik. Bursaspor forması taşıyan, Bursaspor formasından keyif alan ve terleten arkadaşlarımla Bursaspor’u yaşatmak istedik. Bugünkü durumundan da kurtarmak istedik. Sondan 2’inci sırada aldık öyle de bıraktık maalesef. Bizi çok üzdü bu durum. Bugün çok farklı bir organizasyon var burada. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız sıkıntıları biliyor. Son zamanlarda pek görüşemedik ama tekrar bir araya geleceğiz. Meşhur tahtayı anlatan görüşlerimiz ve sporcularımızın durumları var. Tesislerimiz var Belki TFF 3. Lig’e düştük ama Süper Lig havamız hala var. Maliyetimiz de var. Gelirimiz yok, giderimiz çok. Buraya TFF Başkanı’nı çağırdık. Şaşırdı. Tesisleri görünce de buraya hak etmediğimizi gördü. İbrahim Yazıcı’dan sonra gelen arkadaşlar Bursaspor’u yüceltmek yerine zarar vermişler. Özellikle bazılarını ben Allah’a emanet ediyorum. Garip arkadaşlar geldi ve Bursaspor’a birçok darbe oldu. Parasını ödemediğimiz birçok arkadaşlar da onun adamları. Nereden bulanacak bu paralar inanın bilmiyorum! Dayanışma gerekli. Bursaspor’u canlandırmamız gerekli. Belediye başkanlarımızın belki katkıları olacak ama eski yöneticiler, başkanlar, sanayiciler taşın altına koyması gerekiyor. Kulüpte görev verilirse ben sportif anlamda yine destek çıkarız. Önemli genç futbolcularımız var. Bunları da hazırlamamız ve takıma entegre etmemiz lazım. Ama bunların yanına da tecrübeli isimler koymamız lazım. TFF 3. Lig’de de büyük paralar harcanıyor. Bizim bunlarla savaşmamız lazım. Geride kalan sene beceremedik bunu. Gençlerimiz hazır değildi. Bunlara çok dikkat etmemiz lazım. Bu toplantı Bursaspor için milat olmalı. Hep beraber taşın altına elimizi koyup, Bursaspor’u canlandırmamız lazım. Kimse Bursaspor’dan kaçmamalı” ifadelerini kullandı. Erkan Aydın: “Bursaspor’u hep birlikte ayağa kaldıracağız" Divan Kurulu Toplantısı’na katılan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın da şu açıklamaya yaptı: “Bursa’nın en büyük markası aşağıya doğru gitmesine rağmen Bursaspor’dur. Bursaspor’un ayağa kaldırılması lazım. Bursaspor birçok kişinin yaşama sevincidir. Ama geldiği durum maalesef Bursa’ya yakışmıyor. Ortak projeler geliştirilmeye çalışıyor. Bizler de kafa yoruyoruz. Neler yapılır diye düşünüyoruz. Ancak bir kişi bu sorunları çözemez. Ortak akıl ve projelerle devam etmemiz lazım. Herkes taşın altına elini koymalı. Doğru bir yönetim anlayışı olmalı. Bu ekip doğru oluşursa, herkes kongreye de koşa koşa gelir. 390 milyon TL’lik bir tahta açılması durumu var. Bunun düşmesi de gerekiyor. Ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı. Bu sadece para toplanılacak bir şey değil. Yiğit düştüğü yerden kalkar. Yönetimi ziyarete geleceğiz ve konuşacağız. Bursaspor’u hep birlikte ayağa kaldıracağız diye umuyorum ve Divan Kurulu Toplantımız hayırlı olsun diyorum.” Bu arada Bursaspor’un borcunun da 1 milyar 568 milyon 708 bin TL olarak açıklandı.
Elazığ FÜ öğrencileri hipodromda mini konser verdi Fırat Üniversitesi öğrencilerinin oluşturduğu müzik grubu, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanlığı koşusu öncesinde hipodromda mini konser verdi. Türkiye Jokey Kulübü (TJK) Elazığ Hipodrom Müdürlüğü’nde Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi koşusu düzenlenecek. Koşu öncesinde üniversite öğrencilerinin oluşturduğu Vetakort Müzik Topluluğu mini konser verdi. Yüzlerce öğrencinin katılım sağladığı etkinlikte, yine fakülte öğrencilerinden oluşan topluluk müzik resitali gerçekleştirdi. Bu tür sosyal etkinliklerin öğrencilerin eğitimine büyük katkı sağladığını ifade eden Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kazım Şahin, “Jokey Kulübü tarafından bilindiği üzere Elazığ Valiliği, Elazığ Belediyesi, Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi adına koşular düzenleniyor. Bu koşular ilimizin, üniversitemizin, fakültemizin tanıtımında çok önemli rol alıyor. Bu anlamda tüm yetkililere teşekkür ederim. Bizler de fakülte olarak Jokey Kulübü ile çok iyi iş birliğine sahibiz. Kendi sahalarını her zaman öğrencilerimizin uygulamaları için açıyorlar. Bu anlamda ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Bu tür etkinliklerin öğrencilerin eğitimine çok katkısı var. Özellikle öğrencilerimizin sosyal etkinliklere çok ihtiyacı var. Bu vesileyle de eminim eğitimlerine çok önemli katkıları olur diye düşünüyorum” dedi. Etkinliğe ilişkin bilgi veren Elazığ Hipodrom Müdürü Muhammet Demirçelik, Türkiye Jokey Kulübü’nün kamu yararına faaliyet gösterdiğini söyleyerek, özellikle bu tür etkinlikleri her yıl festival havasında düzenlemeyi planladıklarını kaydetti. Elazığ Hipodrom Müdürü Muhammet Demirçelik ise, “Bugün burada Veteriner Fakültesi Dekanlığı Kupası Koşusu çerçevesindeki programdayız. Biz bu yıl bir etkinlik yapalım istedik. Üniversite öğrencilerinin oluşturduğu topluluk bir müzik gösterisi yapacak. Görüldüğü üzere içeride binlerce insan var. Bu bizim için çok büyük bir mutluluk. Umarım festival haline gelir ve her yıl düzenli olarak bu işi yaparız” diye konuştu. Müzik topluluğunda gitarist olan Eren ve Veteriner Fakültesi öğrencilerinden Azra Demirci de yoğun takılımdan dolayı heyecanlı olduklarını belirterek, emeği geçenlere teşekkür ettiler.