ÇEVRE - 21 Ekim 2020 Çarşamba 11:34

Ünlü İngiliz gazeteci karşıtlıktan savunuculuğa dönüşen nükleer öyküsünü anlattı

A
A
A
Ünlü İngiliz gazeteci karşıtlıktan savunuculuğa dönüşen nükleer öyküsünü anlattı

MERSİN (İHA) – Çevre Gelişim Örgütü Birleşik Krallık Temsilcisi Çevre Gazetecisi Zion Lights, nükleer enerji karşıtlığından savunuculuğa dönüşen öyküsünü anlattı.

MERSİN (İHA) – Çevre Gelişim Örgütü Birleşik Krallık Temsilcisi Çevre Gazetecisi Zion Lights, nükleer enerji karşıtlığından savunuculuğa dönüşen öyküsünü anlattı. Kamuoyundaki nükleer karşıtlığının oluşmasında medyanın büyük etkisi olduğunu belirten İngiliz gazeteci Lights, “Nükleer enerji sıfır karbon emisyonuna ulaşmak için tek gerçek seçeneğimiz. Halkın nükleer enerji algısını değiştirmek için bize getirdiği tüm pozitif yönlerine odaklanılması gerekiyor. Nükleer, yeşil enerji olarak yeniden markalandırılmalı” dedi.


Dünyada üretilen tüm düşük karbonlu elektriğin üçte biri nükleer enerji tarafından karşılanıyor. Küresel iklim değişikliği ile mücadelede hayati bir rol üstleneceği vurgulanan nükleer enerji ile ilgili on yıllardır devam eden efsaneler, ön yargılar, temiz enerji geçişinde öneminin yeterince aktarılamamasına neden oluyor.



“Nükleer enerji daha iyi bilinmeyi hak ediyor”


Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) Genel Müdürü Rafael Mariano Grossi, sürdürülebilir kalkınma ve iklim hedeflerine ulaşılmasındaki büyük zorlukların aşılmasında, kanıtlanmış gelişmiş bir teknoloji olan nükleer enerjinin katkısına dikkat çekti. Nükleer enerjinin kamuoyunda ‘daha iyi’ anılmayı ve bilinmeyi hak ettiğini belirten Grossi, “Nükleer enerji, istikrarlı ve güvenilir bir güç kaynağı sunar. Hem sera gazı emisyonlarını azaltmaya hem de dünyanın artan nüfusunun ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olabilir; özellikle de gelişmekte olan ülkelerde. Nükleer enerji santralleri, operasyonları sırasında neredeyse hiç sera gazı emisyonu veya çevreyi kirletici madde üretmez. Kesintili enerji kaynakları olan rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerjilere hayati bir tamamlayıcı olur. Nükleer enerji, halihazırda yaptığı büyük katkı ile örneğin, son 50 yılda 55 gigatonluk karbondioksit emisyonunun önüne geçmesi ve yenilikçi teknolojilerinin muazzam potansiyeli ile daha iyi bilinmeyi hak ediyor” dedi.



Nükleer enerji kaştı iken destekçi aktivistlerden oldu


Nükleer enerjinin Grossi’nin de altını çizdiği bu özelliklerinin daha geniş kitleler tarafından kabulü konusunda yaşanan zorluklara ve nedenlerine ilişkin çevre konularında uzmanlaşmış ünlü İngiliz gazeteci Zion Lights’in oldukça ilginç tespitleri var. Bu konuda radyasyon hakkındaki yanlış algıların, fikirlerin ve nükleer enerji ile nükleer silahların karıştırılmasının temel sorun olduğunu kaydeden Lights, geçmişte nükleer enerji karşıtı küresel çevre hareketi Extinction Rebellion’un sözcüsü iken bugün ‘nükleer enerji destekçisi’ aktivistlerden birine dönüştü. Bu dönüşümün hikayesi, nükleer enerjinin Grossi’nin bahsettiği gibi ‘daha iyi’ bilinmesi için yapılması gerekenlere de ışık tutuyor.



“Medyanın, kamuoyundaki nükleer karşıtlığının oluşmasında etkisi büyük”


Lights, medyanın, kamuoyundaki nükleer karşıtlığının oluşmasında etkisinin büyük olduğunu söylüyor. “Nükleerin kötü olduğu efsanesi, insanları içine çekmek için kolay bir anlatım. Korkuya dayanan habercilik anlayışı da nükleer hakkında yanlış bilgilendirmeye katkıda bulundu, bu da nükleer karşıtı görüntüleri daha güçlü hale getirdi” diyen Lights, şu an Çevresel Gelişim Örgütü’nün Birleşik Krallık Direktörlüğü’nü de yürütüyor. IAEA Kamu Bilgi ve İletişim Ofisinden Nicole Jawerth’in sorduğu sorularla nükleer enerjiye bakış açısının nasıl değiştiğini anlatan ünlü gazetecinin IAEA’nın web sayfasında yer alan bu röportajındaki açıklamaları şöyle:


“Nükleer atıkların ve radyasyonun ne kadar zararlı olduğuna dair pek çok efsane duymuştum. Aslında hayatımın büyük bir bölümünde dahil olduğum çevre hareketinde, çoğu insan bu mitlere inanıyor. Ancak yaklaşık 6 ya da 7 yıl önce, Yeşiller Partisi’nin bir üyesiyken bir enerji tartışmasına katıldım ve nükleer hakkında bir soru sormaya çalıştım. Ancak sorumun çabucak üstü kapandı. Bir şeylerin yanlış olduğunu hissettim ve bu yüzden mühendis bir arkadaşımla konuştum. O da bana inandığım efsanelerden biri olan Fukushima kazasındaki radyasyondan kaynaklandığı söylenen ölümlerin sayısı hakkında bilimsel bir makale yolladı. Benim inancım, radyasyon felaketinden dolayı birçok insanın öldüğü yönündeydi. Fakat gerçek şu ki; bu kazada ölenlerin hiç biri radyasyon yüzünden ölmemişti. Bu, beni daha derine inmeye itti. Böylece radyoaktif atıklarla ilgili birçok fikrimin temelsiz olduğunu ve nükleer enerjinin aslında birçok ülkenin hala büyük ölçüde bağlı olduğu fosil yakıtların kullanımından çok daha güvenli bir seçenek olduğunu keşfettim.”



“Nükleer enerji sıfır karbon emisyonuna ulaşmak için tek gerçek seçeneğimiz”


Nükleer enerjinin, sıfır karbon emisyonuna ulaşmak için tek gerçek seçenek olduğunu savunan Lights, “Halihazırda yoksulluk içinde yaşayanlar için hayatı daha karmaşık hale getiren, dünya çapında ekonomileri zorlayan, biyolojik türlerin neslinin tükenmesine neden olan küresel ısınmanın etkileriyle yaşıyoruz. Küresel ısınmayla başa çıkmak, bu etkileri tersine çevirmek, insanları yoksulluktan kurtarmak ve endüstrinin soluduğumuz hava kalitesine olan olumsuz etkisini azaltmak için temiz enerji seçeneklerine ihtiyacımız var. Nükleer enerji sıfır karbon emisyonuna ulaşmak için tek gerçek seçeneğimiz. Nükleer yalnızca az yer kaplamakla kalmıyor, aynı zamanda tek bir tesisin 80 yıllık temiz enerji sağlayabilmesiyle de öne çıkıyor. Ancak çoğu zaman ülkelerin enerji açıklarını tamamlamak için kömür veya doğal gaz kullandığını görüyoruz. Bu noktada nükleer endüstrinin sesini yükseltmesi ve yanlış algıların giderilmesine yardımcı olması gerekiyor ki, dünya nükleer enerjiden korkmak yerine onu ‘inanılmaz bir çözüm’ olarak kucaklayabilsin” dedi.



“İnsanlar nükleer enerji ile nükleer silahları karıştırıyor”


Lights, “Nükleerin kötü olduğu efsanesi, insanları içine çekmek için kolay bir anlatım. Nükleer enerji, popüler kültür özellikleri nedeniyle de uzun süredir negatif bir imaja sahip. Örneğin, nükleer atıktan korkan insanlarla konuştuğumda, bu atıkların TV şovlarında veya filmlerde gösterildiği gibi korkunç yeşil, aşındırıcı bir sıvı olduğunu düşündüklerini gördüm. Radyasyon hakkındaki fikirler de benzer şekilde yanlış ve insanlar nükleer enerji ile nükleer silahları karıştırıyor. Halkın nükleer enerji algısını değiştirmek için, ondan nasıl bahsedileceğine, kimin nükleer hakkında konuşacağına ve nükleer enerjinin mevcut ’güvenli’ endüstri çizgisinden ziyade bize getirdiği tüm pozitif yönlerine odaklanılması gerekiyor. Nükleer, yeşil enerji olarak yeniden markalandırılmalı” ifadelerini kullandı.



“Gerçeklerin bilinmemesi efsane ve korkulara neden oluyor”


Nükleer algısının nasıl değiştirilebileceğine de değinen Lights, “İnsanların korkularının temel nedenleriyle başlamak önemli. Çoğunun radyasyon, ışınlanma veya nükleer enerjinin ne olduğu konusunda net bir fikri yok. Birçoğu radyasyonun doğal olarak yerden ve uzaydan oluştuğunu, etrafımızda olduğunu, gerektiğinde kolayca ölçülebileceğini ve ondan korunabileceğimizi bilmiyor. Gerçeklerin bilinmemesi efsane ve korkulara neden oluyor. Mitleri ve endişeleri doğrudan ele alan basit, somut gerçekler anlatılmalı. Bu yöntem, pek çok insanın gerçekte okumayacağı veri yığınlarına, sayılara ve uzun makalelere başvurmak yerine belirli korkuları gidermeye yardımcı olabilir. Ama asıl olması gereken nazik, sabırlı ve anlayışlı bir iletişimci olmak” değerlendirmesinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.