SAĞLIK - 14 Ocak 2021 Perşembe 11:51

Ağrılara ameliyatsız çözüm

A
A
A
Ağrılara ameliyatsız çözüm

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Abdulkadir Bircan, ameliyatsız radyofrekans operasyonu ile bel, boyun, sırt ve diz ağrılarına son verilebileceğini söyledi.


Son yıllarda insanlarda artan bel, boyun, sırt ve diz ağrılarına karşılık geliştirilen ’ameliyatsız radyofrekans operasyonu’, başarı oranıyla en çok tercih edilen tedavi yöntemi oldu. Mersin’de bel, boyun, sırt ve diz ağrısı çeken hastalara bu tedavi yöntemini uygulayan Özel Mersin Ortadoğu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Abdulkadir Bircan, ameliyatsız radyofrekans operasyonunu hakkında bilgi verdi.


"Yaşam kalitesi artıyor"


Tedavi yöntemini anlatan Bircan, “Radyofrekans yöntemi ameliyatsız özelikle bel, boyun, sırt ve diz ağrıları tedavisinde kullanılan en etkili yöntemlerden bir tanesidir. Lokal anestezi ile hasta uyutulmadan, genel anestezi almadan yapılır. Hasta işlem esnasında ağrı duymaz. İşlem 15-20 dakika sürer, aynı gün taburcu olabilir. Bu işlem ameliyat olamayacak derecede ek hastalıkları olan (ileri derecede kalp yetmezliği, ileri derecede şeker hastalığı, kalp pili bulunan hastalar, kanser hastaları gibi) hastalara güvenli şekilde yapılabilir. Daha önce ameliyat olmuş ve halen ağrısı devam eden hastalarda yüksek oranda fayda göstermektedir. Bu tedavideki amacımız, uygun hastalarda ağrılarının azaltılması ve yaşam kalitesinin artmasıdır” dedi.


Radyofrekans uygulamasının diğer tedavilerden farkı konusunda da bilgiler veren Bircan, “Özellikle bel, boyun, sırt ve diz ağrılarında etkili sonuç veren radyofrekans uygulamalarının diğer tedavilere kıyasla birçok önemli avantajı vardır. İşlem genel anlamda ağrısızdır ve ameliyat gerektirmemektedir. Son derece hassas cihazlarla, kontrollü olarak yapılır. Uygulamanın yapılacağı yer, röntgen cihazıyla kesin olarak belirlenir ve elektronik cihaz tarafından belirlendiği için işlem emniyetle gerçekleştirilir. İşlem lokal anestezi ve sedasyonun birlikte uygulanmasıyla gayet konforlu bir şekilde tamamlanabilir. Uygulanan bölge sayısına göre değişmekle birlikte, işlem 15-20 dakika sürer ve yatış gerektirmez. Hastalar çoğunlukla işlemden sonra 1-2 saat kadar takip edildikten sonra evlerine gönderilir” ifadelerini kullandı.


"Egzersiz programımızı öneriyoruz"


Operasyon sonrasında hastanın 3-4 gün istirahat etmesi gerektiğini belirten Bircan, “İşlemden sonraki 3-4 gün istirahat etmelisiniz. Temel ihtiyaçlar dışında genelde yatakta istirahat etmenizi öneriyoruz. İstirahat süresinin bitiminde düzenli kontrole çağrılırsınız ve gerekliyse egzersiz programımızı öneriyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.