EKONOMİ - 02 Mart 2021 Salı 09:15

Akkuyu NGS’de 3’üncü ünitenin temeli için hazırlıklar tamamlandı

A
A
A
Akkuyu NGS’de 3’üncü ünitenin temeli için hazırlıklar tamamlandı

MERSİN (İHA) – Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santralinde (NGS) yeni bir aşamaya daha geçiliyor.

MERSİN (İHA) – Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santralinde (NGS) yeni bir aşamaya daha geçiliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 10 Mart’ta video konferansla temelini atacağı 3’üncü reaktör için tüm hazırlıklar tamamlandı. Akkuyu Nükleer A.Ş. İnşaat Bölümü Müdürü Maksim Kucherenko, “Üçüncü ünitede inşaat demiri kurma işlemini tamamladık, beton dökme işlemi için hazırlığımızı yapıyoruz” dedi.


Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesi’nde yapımı devam Türkiye’nin ilk nükleer santrali olacak Akkuyu NGS’de birçok alanda inşaatlar hız kesmeden devam ediyor. Akkuyu Nükleer A.Ş., bir taraftan birinci ve ikinci ünitenin kurulumunu sürdürürken bir taraftan da 10 Mart’ta gerçekleştirilecek 3’üncü ünitenin temel atma törenine hazırlanıyor. Tören öncesinde gazetecilerle bir araya gelen Akkuyu Nükleer A.Ş. İnşaat Bölümü Müdürü Maksim Kucherenko, inşaat sahasındaki çalışmalar ve son duruma ilişkin bilgi verdi.



“Bu yıl 3’üncü ünitede de çalışmalarımıza başladık”


Bu günlerde Akkuyu NGS inşaat sahasında çok fazla alanda çalışma yürütüldüğünü belirten Kucherenko, “Sadece birinci ve ikinci ünitelerde değil, aynı zamanda bu yıl üçüncü ünitede de çalışmalarımıza başladık. Aynı şekilde yardımcı ve genel santral tesislerinin inşaatını da yürütüyoruz. Ayrıca, ileride işletme aşamasında nükleer güç santraline deniz suyu temin edecek hidroteknik yapılar diye tabir ettiğimiz tesislerin inşaatını da sürdürmekteyiz. Bu hidroteknik yapılar, çok yüksek teknolojiyle inşa edilen tesislerdir. Şu an deniz kenarına sıfır bir pompa istasyonunun inşaatını da yürütüyoruz. Bu pompa istasyonunu inşa ederken en son modern teknoloji kullanıyoruz, çünkü binanın deniz seviyesinden derinliği 16 metre, - 16 metre kotundan başladık inşaatımıza. Aynı zamanda özel beton antifer dediğimiz blokları kullanarak kıyı şeridinin güçlendirilmesini yapıyoruz, Bu bloklar, denizin kıyıya zarar vermesine engel olacak. Su alma tesisinin inşaatı için deniz dip tarama çalışmaları da devam ediyor. Orası çok büyük derinliği olacak bir yer olacak ve oradan soğutma sisteminde kullanılmak üzere santral için deniz suyu alınacak. Öte yandan, şu anda deniz deşarj sisteminin boru hatları için temeli hazırlanıyor ve o borularla soğutma sisteminde kullanılan su denize deşarj edilecek” diye konuştu.



“Bu yıl en önemli aşamalardan biri olan reaktör basınç kabının kurulumunu yapacağız”


Sahada inşaatı devam eden reaktörlerle ilgili de bilgi veren Kucherenko, birinci ünitede şu anda iç koruma binasının üçüncü katmanının kurulumu için hazırlık yaptıklarını söyledi. Buna paralel olarak aynı anda ünitenin dış duvarlarının yapımının sürdüğünü dile getiren Kucherenko, “Reaktörün yerleştirileceği kovanın kurulumu yapılıyor. Bu yıl en önemli aşamalardan biri olan reaktör basınç kabının kurulumunu yapacağız. Bu yıl içerisinde ayrıca buhar üreteçlerini, acil durum soğutma tanklarını ve ana sirkülasyon pompa hatlarının kaynak işlemlerini tamamlamayı hedefliyoruz. Birinci ünitenin türbin binasında da şu an duvarların, kolonların, sütunların kurulumu yapılıyor. Birinci ünitenin yanında bulunan bütün yardımcı tesislerin inşaatı da devam ediyor. Sıfır kotundan yukarıya doğru yükselmekte şu an” ifadelerini kullandı.



“İkinci ünitede bu yıl içerisinde iç koruma binasının iki katmanı daha kurulacak”


İnşaat Bölümü Müdürü Maksim Kucherenko, ikinci ünitede de yardımcı bina ve tesislerin sıfır kotundan yukarıya doğru inşaatlarının devam ettiğini kaydetti. Türbin binasında duvarların, kolonların yapımını sürdürdüklerini ifade eden Kucherenko, daha sonra duvarın üzerinde ekipmanların kurulumunun yapılacağını söyledi. Kucherenko, “İkinci ünitede reaktör bölümünde iç koruma binasının birinci katmanının kurulumunu yaptık. Bu yıl içerisinde iç koruma binasının iki katmanı daha kurulacak” şeklinde konuştu.



“İkinci ünitede çok önemli bir aşamayı gerçekleştirdik ve konsol kirişinin montajını yaptık”


İkinci ünitede çok önemli bir aşamayı daha gerçekleştirdiklerinin altını çizen Kucherenko, şu bilgileri verdi:


“Konsol kirişinin tasarlanan yerinde montajını yaptık. Bu konsol kirişi diye tabir ettiğimiz ekipman, daha sonra üzerinde destek plakası ve ardından da destek kirişinin montajı yapılacak. Onların üzerinde de artık reaktör basınç kabının kurulumu yapılır. Bu konsol kirişi, nükleer santrallerin güvenlik sistemlerinin çok önemli unsurlarından biridir. Onun için montajı yapacak personelde çok yüksek ve sert şartlar aranıyordu. Özel bir komisyon kuruldu. Bu komisyon öncelikle montaj işleminin başlamasına izin vermişti. Kurulumu yapıldıktan sonra da bir komisyon kabulünü yaptı. Bunlar dahilinde görsel kontrolü yapıldı, kaynak çalışmalarının kalitesi teyit edildi. Önemli olan da bütün bu aşamalarda Rusya’da eğitim görerek şu an Akkuyu Nükleer A.Ş.’de çalışmakta olan genç uzmanların da katılıyor olması.”



“3’üncü ünitenin temeli için hazırlığımızı yapıyoruz. 4’üncü ünitenin temelini de bu yıl atmayı planlıyoruz”


Kucherenko, 10 Mart’ta Türkiye ve Rusya liderlerinin temelini atacağını 3’üncü reaktör için hazırlıklarını tamamladıklarını belirterek, “Üçüncü ünitede şu an itibariyle ana tesislerin ve binaların inşaat demiri kurma işlemini tamamladık ve beton dökme işleri için hazırlığımızı yapıyoruz. Dördüncü ünitede ise bugün itibariyle hem türbin adası hem nükleer adasının temel çukurunda kazı yapmaya hazırız. Temel kazısı yapıldıktan sonra bir beton altı tabakasını oluşturacağız ki, o da kaya üzerinde yapılıyor ve nükleer santral binalarını dış etkenlerden koruyacak. 4’üncü ünitede ana yapıların betonarme işlerine başlayacağız. Türkiye Nükleer Düzenleme Kurumundan inşaat lisansı verildikten sonra 4’üncü ünite için bu yıl içerisinde temele beton dökme işlemine de başlamayı planlıyoruz” dedi.


Akkuyu NGS inşaat sahasında yaklaşık 8 bin kişinin çalıştığını, bunların yüzde 80’inin de Türk vatandaşı olduğunu vurgulayan Kucherenko, 4’üncü ünitede inşaat ve montaj işleri başladığında sahada çalışacak işçi ve uzman sayısının 12 bine kadar çıkacağının altını çizdi.



“Ülkelerinde bir ilk olan çok yüksek teknolojiyle kurulan bir tesisin yapımında yer alıyorlar”


Rusya’da üniversite eğitimi aldıktan sonra Akkuyu NGS’de çalışmaya başlayan Türk mühendislere ilişkin de açıklama yapan Kucherenko, bu mühendislerin yabancı bir ülkede çok kaliteli bir eğitimden geçerek, şu an ülkelerinde bir ilk olan ve çok yüksek teknolojiyle kurulan bir tesisin yapımında yer aldıklarına dikkat çekti. Bu anlamda genç Türk mühendislerin sorumluluklarının çok yüksek olduğunu vurgulayan Kucherenko, “Mümkün olduğunca farklı uzmanlardan bilgi edinmeye çalışıyorlar, çünkü santral devreye girdikten sonra onlar burada kendi memleketlerinde bir nükleer santrali işletmek durumunda olacaklar. Onlar çok fazla çalışıyorlar, çalışmalarına çok özen gösteriyorlar ve biz de yardımcı olmak için elimizden geleni yapıyoruz” diye konuştu.


Genç Türk uzmanların Rusya’daki eğitimlerinin çok zorlu bir süreç olduğuna işaret eden Kucherenko, şunları söyledi:


“Öncelikle Moskova, St. Petersburg olmak üzere Rusya’da nükleer alanında eğitim veren üniversitelerde teorik eğitim görüyorlar. Buna paralel olarak Akkuyu NGS’nin Rusya’daki referans santrali olan Novovoronej NGS’de pratik staj eğitimlerini görüyorlar. Ayrıca Rosatom Teknik Akademisinde de eğitim görüyorlar ki, aldıkları temel teorik eğitimi geliştirme fırsatı buluyorlar. Rusya’da bütün nükleer santrallerin işletmeci kuruluşu olarak kabul edilen Concern Rosenergoatom A.Ş.’de de staj yapıyorlar. Rosenergoatom bünyesindeki neredeyse bütün nükleer santrallerde bir simülasyon merkezi mevcuttur. O simülasyon merkezlerinde tıpkı nükleer santralde olduğu gibi aynı yönetim panoları, aynı kontrol odaları mevcuttur. Genç uzmanlar, bu merkezlerde sürekli eğitimden geçerek, farklı durumlarda nasıl davranmaları gerektiği konusunda çok iyi bilgi ediniyorlar, çünkü santralde çalıştıklarında buna alışık olmalılar.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.