MERSİN (İHA) – Mersin’de yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali, sağladığı iş fırsatlarıyla Türk şirketlerinin gözdesi oldu. Projede yer alan Türk şirketlerinin hedefi, uluslararası nükleer tedarik zincirinde yer almak.
Nükleer santral projeleri inşaattan elektrik elektronik ve makine sanayine kadar çok sayıda sektöre iş imkanı sunuyor. Dünyada salgın sonrası ekonomik toparlanmada nükleer enerji projelerinin rolü tartışılırken, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS), Türkiye ekonomisine sağladığı katkı ile bu konuda önemli bir örnek oluşturuyor. Pandemiye rağmen alınan önlemlerle inşaat ve kurulum çalışmalarının üç güç ünitesinde aynı anda sürdüğü projede, yaklaşık 13 bin kişi çalışıyor. Ülkenin en büyük istihdam merkezlerinden birine dönüşen proje, sağladığı iş fırsatları ile Türk şirketlerinin de gözdesi olmuş durumda.
20 milyar dolarlık iş hacmiyle ülkeye tek kalemde yapılan en büyük yatırım projesi olan Akkuyu’da mal ve hizmet tedarikinin en az yüzde 40’ının yerli imkanlardan karşılanması öngörülüyor. Projede yer alan Türk firmaları ise kazandıkları birikim ile uluslararası nükleer tedarik zincirlerinde yer almayı hedefliyor.
Mersin ve Türkiye kazanıyor
Akkuyu’nun tedarikçi listesinde ise şu anda 400’den fazla Türk firması bulunuyor. O firmalardan biri de Haziran 2019’dan bu yana Akkuyu NGS Projesi’nde çalışan Rönesan Araştırma Teknoloji Geliştirme Elektronik Şirketi. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Revan, proje kapsamında şu anda 80 kişiyi istihdam ettiklerini belirterek, işin kapsamına göre zaman zaman bu sayının 300’e kadar çıkabildiğini vurguladı. Haziran 2019’dan bu yana Akkuyu NGS Projesi’nde çalıştıklarını kaydeden Revan, “Yardımcı ve geçici yapıların elektromekanik işlerini malzeme tedarikini ve işçiliğini yapıyoruz. Yangın pompaları, yangın sistemi borulama, soğutma grupları, bina otomasyon sistemleri, gazlı yangın söndürme işlemleri, elektrik panoları ve tesisatı, yangın algılama sistemi, VRV/VRF merkezi klima sistemleri gibi ekipmanları da tedarik ediyoruz. Korona virüs pandemisi nedeniyle dünyada ve Türkiye’de iş hacmi daralırken bu projede iş yapmak çok kıymetli oldu. Proje ile yaşanan ekonomik ve sosyal hareketlilik sadece bize değil, projede yer alan tüm Türk firmalarına ve bölge halkına can suyu olmuş durumda. El birliği ile ülke ekonomisine katma değer sağlıyoruz. Sadece Mersin değil, tüm Türkiye kazanıyor. Bu ülkenin geleceğine imza atacak bir projede olmak da bize büyük bir onur veriyor” dedi.
“Akkuyu sayesinde süreci hasarsız atlattık”
Pandemi döneminde alınan sıkı tedbirlerle çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini ifade eden Revan, “Akkuyu Projesi’nin iş takviminde herhangi bir aksama yaşanmadan ilerlendi. Özellikle vaka sayılarının en yoğun artış gösterdiği zamanlarda herkes gibi biz de endişeliydik. Birçok sektörde işler durma noktasına gelmişti ve aralıklı durdurma kararları alındığını duyuyorduk. Akkuyu NGS Projesinde sürecin en kritik zamanlarından bugüne kadar tüm tedbirler hassasiyetle alındı. İşçi sağlığı ve güvenliği açısından tüm kurallara titizlikle uyuluyor. Tüm bu özenli çalışmalar sonucunda ise Akkuyu NGS Projesi iş takvimine uygun olarak, aksamadan, duraksamadan ilerledi. Nihayetinde biz de çalışan kimseyi mağdur etmedik, süreci en hasarsız ve dinamik şekilde geçirmeyi başardık” diye konuştu.
Elbirliği ile çalışıldı
Stratejik önem taşıyan Akkuyu NGS Projesi’nde, pandemi kurallarına titizlikle uyulduğunun altını çizen Rafet Revan’a göre; bu süreç boyunca sahada inşaat ve endüstriyel üretim çalışmalarının durdurulmamasının ana sebebi; şantiyede görev alan herkesin sorumluluk sahibi olması, tüm önlem ve tedbirlere uyum sağlaması. Revan, bu konudaki şunları ifade etti: “Pandemi koşullarında iş yapıyoruz ve bu yüzden her zamankinden daha hassas davranıyoruz. ‘Öncelik sağlık’ diyerek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şirket olarak, şantiye çalışanlarının koğuşundan, konaklama yerlerinin ve yemek alanlarının hijyenine kadar dikkat ediyoruz. Ortak alan kullanımlarında işçi sağlığını ve güvenliğini korumaya çalışıyoruz. Sadece biz değil sahada görev alan herkes sorumluluk aldı, sorumlu davrandı. Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından çok sıkı denetimler yapıldı. Bu süreci sağlıklı sürdürülmesi için herkes el birliği ile çalıştı. İnşaatın aksamadan sürmesinin altında yatan önemli etkenler bunlar.”
Yerli sanayimize dinamizm kazandırıyor
Daha önce Türk Akım Projesi gibi Türkiye açısından önemli projelerde yer aldıklarını kaydeden Revan, Akkuyu NGS’yi 60 yılı aşkın süredir kurulan bir hayalin gerçeğe dönüşmesinin simgesi olduğunu vurguladı. Revan, şöyle devam etti: “Akkuyu NGS Projesinde yer almak şirketimiz açısından nasıl bir dönüm noktası ise, bu önemli proje Türkiye için de bir dönüm noktası niteliğinde. Nükleer enerji konusunda atılan bu adım, ülke geleceğini tümüyle olumlu yönde etkileyecek. Akkuyu NGS’yi, Türkiye için tarihi bir yatırım olarak görüyoruz. Yerli sanayimize dinamizm kazandırıyor. Bizler Türkiye için yeni bir alan olan nükleer sektöründe yer alma fırsatı yakaladık ve uluslararası nükleer tedarik zincirlerine de dahil olabilme umudu taşıyoruz. Elde ettiğimiz bilgi ve deneyimin bizim gibi şirketlere yurt içinde ve yurt dışında iş yapma avantajı sağlayacağını düşünüyoruz.”
